Aborijinlerde Ergin Olmak (İnisiyasyon)
Düşzamanı bilincine İlk Adım: Erginlenme Ritüelleri

- Blog Yazısı
Aborijin halklarında ergin olmak, başta zorlayıcı bir süreç gibi görünebilir. Ancak, aborijin halklarında erginleşme ritüelini başarıyla tamamlamak, bireyin hayatındaki belki de en zorlu sınavdır. Bu ritüel, diğer bir adıyla inisiyasyon, bireyin toplum tarafından kabul görmesi için başarıyla tamamlaması gereken bir sınavdır. Bu sınavı daha önce başarıyla tamamlamış bireyler, yaşamlarının ilerleyen süreçlerinde toplumdaki statülerini daha da güçlendirmek amacıyla, kendi istekleriyle bu ritüele yeniden girebilirler. Yaşamlarında birkaç kez bu ritüeli geçmiş olan bireyler hem saygın hem de önemsenen kimseler haline gelirler.
Yaşam süreleri boyunca Aborijinlerin temelde üç aşaması vardır: çocukluk, erginlik ve yaşlılık dönemi. Dolayısıyla, bireyin erginlik dönemi, yaşamının en aktif ve uzun dönemini kapsar. Bu aşamaya geçememek, bir Aborijin'in başına gelebilecek en kötü şeylerden biridir.
Tören hazırlığı
İnisiyasyon, birçok ritüeli barındıran ve birkaç hafta sürecek zorlu bir süreçtir. Her şeyden önce, bu törenlerin gerçekleştirileceği alan, kabilenin yaşadığı yerleşim alanından uzak, fakat kutsal sayılan bir yerde hazırlanmaya başlanır. Daire, dikdörtgen gibi şekiller oluşturularak, on beş metre çapında bir alan törene hazır hale getirilir.
Sf105 resim
Erginleşme törenine adım atacak olan tüm bireyler, hazırlanan alana getirilir. Tören, aynı anda birden fazla birey için ortak olarak gerçekleştirilir. Törende başı çeken kişiler ise genellikle kabilenin en yaşlı bireyleridir. Daha genç olan bireyler ise, kabile yaşlılarının tecrübelerine güvenerek onlara yardımcı olurlar. Törenin başlangıcında, dört yöne doğru çizilmiş dairelerde, adaylar, bilginler, kadınlar ve erkekler toplanır.
Kadınların bu törendeki yeri ise destekleyicilik ve devamlılığı sağlamaktır. Bu tören sırasında, adayların hem beslenmesinden hem de gelecekte iyi bir eş olup olmayacakları kadınlar tarafından gözlemlenir. Bir nevi, kadınlar erkek adayların gelecekte eş olup olmayacaklarını gözlemleyerek, İnisiyasyon sonrasında uygun görülen kişilerin evliliğe hazır olduğunu topluma açıklamakla yükümlüdürler.
Tören
Törenin başlangıcında çeşitli hayvan sesleri çıkarılır. Bu sesler, sembolik olmasının yanı sıra, adaylara törenin ciddiyetini bildirir ve onları psikolojik olarak hazırlamak amacı taşır. Adayların alacağı ilk sınav, fiziksel sınavdır. Bu sınav, acıyı, sabrı, cesareti ve dayanıklılığı en uç noktalara kadar test eder.
Adayların gözleri kapatılarak farklı bölgelere taşınır. Taşındıkları bu bölgelerde, hiç konuşmadan, yemek yemeden, su içmeden ve hareket etmeden birkaç gün beklemeleri istenir. Bu, çocuk sayılabilecek adaylar için oldukça zorlu bir sınavdır. Ancak bu zorlu bekleyiş, yalnızca adayın sabrı ve dayanıklılığı ile ilgili değildir. Aday, adeta yarı ölü gibi tepkisiz yatarken, vücudunda hayatı boyunca taşıyacağı bazı değişiklikler yapılır. Sünnet, diş çekme gibi zorlayıcı uygulamalar gerçekleştirilir. Yetişkin bireylerin gurur duyduğu vücut kesikleri de büyük ölçüde bu sırada yapılır. Adayın kollarında, bacaklarında, göğsünde ve sırtında çok sayıda ince uzun kesikler açılır. Bu kesikler, halk arasında "faça" olarak bilinen izlere benzer, ancak çok daha büyük ve acı vericidir.
Fiziksel olarak adeta işkence denebilecek bu işlemlerin yapılmasında temel amaç, bireylere itaat alışkanlığı kazandırılmaya çalışılmasıdır. Bu işkencelere maruz kalan birey, fiziksel acıya karşı koymak yerine sadece dayanmaya çalışır. Bu da onu, hem bedenen hem de ruhen, kabilesine ve büyüklerine karşı itaatkâr kılar.
Bu zorlu fiziksel süreç atlatılsa da tören henüz bitmemiştir. Sünnet olmuş ve vücudunda ciddi yara izleriyle bir sonraki aşamaya geçen bireyi psikolojik sınavlar beklemektedir. Adaylara korkutucu öyküler anlatılır, ardından onları psikolojik olarak sınamak için mezarlıklara, halk arasında "lanetli" olarak bilinen oyuklara, kötü ruhların gezdiği yalın kayalara götürülür ve burada tek başlarına bırakılırlar. Eğer aday, ihtiyar heyeti tarafından alınmadan bu bölgeden çıkacak veya uzaklaşacak olursa, İnisiyasyon da başarısız olmuş sayılarak toplumdan dışlanacaktır. Bireyler, bedenlerinde ağır yaralarla birlikte dehşete kapılmış bir ruh haliyle bu bölgelerde beklemeye başlarlar.
Nihayet, bu sınavı da başaran adaylar artık arınabilecek duruma gelmişlerdir. Hem bedenen hem de ruhen gerçekleşen bu sınavları geride bırakmış olsalar da aday inisiyasyonu henüz tamamlamamıştır. Birkaç gün tören hafifletilir, adaylara toparlanmaları için süre tanınır. Sonrasında bir su kaynağının yakınlarına götürülerek, su ile bedenleri arındırılır. Bu arındırılma işlemiyle birlikte, adayın yaşamının yenilendiğine, önceki yaşamındaki hatalardan ve yanlış bilgilerden arındığına inanılır. Aynı zamanda bilincinin temizlendiği kabul edilir. O günden sonra aday, evlendirilir ve yeni bilinciyle kurduğu aileyi oluşturması sağlanır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Tören Sonrası Penis Yarma Ritüeli
Törenin arınma aşamasının ardından ritüel sona ermiş olsa da, bazı uygulamalar isteğe bağlı olarak, birey tamamen iyileştikten sonra yapılır. Penis yarma, bu uygulamalardan en yaygın ve en zorlu olanıdır. Sünnetten sonra, aday toparlandıktan sonra isteğe bağlı olarak, penis yarma ritüeline katılmak mümkündür. Tören, toplulukça yapılan danslar, hayvan sesleri ve sergilenen alegorilerle başlar. Törenin ana simgesi olarak, üzeri süslenmiş ve uç kısımlarında insan ve çeşitli hayvan tüyleri bağlanmış bir mızrak kullanılır. Bu mızrak, törenin başlangıcından sonra yere dikilir ve adayın ona sarılması sağlanır.
Ritüele katılım sağlayan iki ergin birey, yerde üst üste uzanarak insandan bir masa oluştururlar. Bu masa, güçlerini ve cesaretlerini adaya vermek amacıyla oluşturulur. Ardından aday, bu insandan "masa"ya sırt üstü yatırılır. Üçüncü bir ergin birey, adayın bacaklarını tutar ve çevredekilerin desteğiyle, penisi yarılacak olan adayın hareket etmesi engellenir. Hep bir ağızdan hayvan benzeri sesler çıkarılarak adaya cesaret verilmesi sağlanır. Bu sırada, törenin üstadı, elindeki taş bıçakla adayın penisine hızlı ve derin bir kesik atar; idrar yolu boyunca, baştan sona kadar bir yarılma işlemi yapılır. Adayın kanının kesinlikle yere akmaması sağlanır. Aday acı içerisinde kıvranırken, daha önce bu ritüeli tamamlamış kişiler, yüksek sesler çıkararak kendi penislerini tekrar yarma arzusunu dile getirirler. Aday, dinlenmesi için hazırlanmış bir sedyeye götürülürken, öne çıkan kişiler aynı şekilde masaya yatırılarak tekrar penislerini yardırırlar.
Ne kadar acı ve cesaret gerektiren bir ritüel, değil mi?
Günümüzde Erginlenme
Bu törenler, 1930’lu yıllara kadar oldukça sık bir şekilde gerçekleştiriliyordu. Ancak zaman içinde, aşırı zorlayıcı ve insan hakları açısından sorun oluşturduğu gerekçesiyle duraklatılmış olsa da, günümüzde hâlâ varlığını sürdüren bazı Aborijin toplulukları tarafından bu ritüeller devam ettirilmektedir.
Yerlilerden biri olan Harry Djagamara, bu durumu şu şekilde anlatmaktadır:
“Bir erkek veya bir kadın olmak için yalnızca büyümeniz yetmez. Aborijin toplumuna katıldığınız sürece daha fazla sorumluluk yüklenir, daha çok şey öğrenirsiniz. Bunlar size anlatılmaz. Yalnızca gözlemler ve bir yerlinin sıradan kabile yaşamına nasıl karşılık verdiğini görerek öğrenirsiniz. Bir tartışmada düşüncenizi dile getirmeniz gerekir. Eğer bir tartışmaya katılmıyorsanız, ümitsiz birisi olarak kabul edilirsiniz ve kimse varlığınızı fark etmez.”
Not: Anlattığım ritüel hakkında görsel kaynak eklememeyi ben tercih ettim, görüntüler kimileri için rahatsız edici olabileceğinden ötürü yazıyı yalın olarak paylaşmayı tercih ettim. Yinede görmek isteyenler konu hakkında kaynaklara eklediğim içeriklere göz atabilirler.
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Eser Coşkun. Son Aborojinler.
- Marlo Morgan. Bir Çift Yürek.
- N. White. Inside The Ancient Art Of Aboriginal Body Scarring. (7 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: Mail Online | Arşiv Bağlantısı
- R. M. Berndt, et al. Australian Aboriginal Peoples - Leadership, Social Control, Culture | Britannica. (31 Ekim 2024). Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- N. White. Inside The Ancient Art Of Aboriginal Body Scarring. (7 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: Mail Online | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 12:44:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19050
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.