Osmanlı'ya Başkaldıran Bir Vali: Kavalalı Mehmed Ali Paşa İsyanı
Kavalalı Mehmed Ali Paşa İsyanı ve Yunanistan'ın Bağımsızlığını Kazanması
Mehmed Ali Paşa, okuma yazma bilmemesine rağmen Mısır’da önce Fransızca sonra Arapça olarak ilk resmi gazeteyi çıkardı. Fransa’dan uzman askerler getirtti ve orduyu yenileyerek tamamen modern bir ordu ve donanma kurdu. Öyle ki 2.Mahmut Mora’da çıkan Rum İsyanı’nda kendisinden destek isteyecekti. Mehmed Ali Paşa o denli güçlenmişti ki, destek vermesi için o dönem gücü iyice zayıflamış olan Osmanlı’ya bir vali olarak şart koşacaktı...
Kavalalı Mehmed Ali Paşa, 1769’da Kavala’da doğmuştur. Yaptıkları, okuryazar olmasa da oldukça zeki bir insan olduğunu gösterir.
Napolyon, 1799’da hem kaybettiği sömürgeleri almak hem de çeşitli nedenlerde Süveyş Kanalı’na ulaşabilmek için Mısır’a asker çıkartır. Osmanlı karşılık olarak bölgeye asker gönderir. Kavalalı Mehmed Ali Paşa, işgal için Kavala’dan gönderilen seçme askerlerdendir. Fransızlar’ın Kahire’yi boşaltmasından sonra Mehmed Ali Paşa buradaki askerleri düzene koyar, zamanla otoritesini kurar ve Vali Hüsrev Paşa’yı kaçırtır.
Nihayetinde 1805 yılında Mısır’a vali olarak atanan Mehmed Ali Paşa, Mısır üzerinde söz sahibi olan ağaları vs. ortadan kaldırarak otoritesini güçlendirir. Osmanlı’nın çözemediği Hicaz’daki Vehhabi İsyanı’nı bastırır ve bunun sonucunda hac yolu açıldığından İslam dünyasında büyük bir saygı kazanır. Askeri, idari ve ekonomik reformlar yapar. Mısır’daki tüm toprakları millileştirir, Nil’den sulama kanalları açarak pamuk üretimini ön plana çıkartır. Böylece, Mısır’ın kalkınmasını sağlamış olur. Öyle ki yalnızca dört yıl içinde Mısır’ın yıllık geliri 13 bin keseden 400 bin keseye çıktı. Bu parayla da kuvvetli bir ordu ve donanma kurar. Fransızların yardımıyla kurduğu bu modern orduya Cihadiye Birlikleri denilir.[2]
18. Yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Ulusçuluk akımının etkisi, içinde birçok milleti barındıran Osmanlı’yı da etkilemiştir. Rum bir tüccar olan Manuel ve beraberindeki iki kişi, Rusya’nın Karadeniz’deki önemli bir liman kenti olan Odesa’da gizli bir örgür olan Philike Heteiriya’ı (Dostluk Ceniyeti) kurarlar. Nihayet 1821’de önce Eflak ve Boğdan’da, ardından Mora’da isyanı başlatırlar. Mora’da Balyabadra Piskoposu Geermanos liderliğindeki Rumlar Kalavrita Kalesi’ne bayrağı dikerek isyanı başlatırlar. Bu isyan kısa sürede adalara da sıçrar ve durum zaten gücü oldukça azalmış olan Osmanlı için güçleşir.
Rumlar; yüzlerce yıldır aynı topraklarda, birlikte yaşadıkları insanları öldürürler. Birçok Türk ölür. Öyle ki Rumlar, teslim olunması halinde Anadolu’ya gönderileceğini söyledikleri halde antlaşmayı bozarak pek çok Türk’ü katlederler. Neticede 15.000’den fazla Türk ölür.[1]
Mısır’ın donanmasının ve askeri gücünün olduça iyi olduğunu bilen o sırada tahttaki 2. Mahmut (Ayrıca unutulmamalıdır ki o sırada Vaka-ı Hayrriye ile yeniçeri ocağının kaldırılmasından dolayı elde düzenli bir birlik yoktur) Kavalalı Mehmed Ali Paşa’dan yardım ister. Mehmed Ali Paşa ise Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla teklifi kabul eder. Mayıs 1821'de 12 gemi gönderir ve arkasından da devamının geleceğini söyler ve isyan bastırılır.
Bağımsız bir Yunanistan’ın bölgede olması çeşitli Avrupalı devletler için “Kullanışlı” olacağından İngiltere, Fransa ve Rusya 1827’de Londra Protokkolü’nü imzalarlar. Buna göre isyancılar ile Osmanlı Devleti arasında bir ateşkes antlaşması imzalanması istenmiştir. Ayrıca ateşkesin ardından da bağımsız bir Yunan devleti kurulacağı bildirilmiştir. Bu teklifi reddeden Osmanlı’yı büyük bir sürpriz bekliyordu. Ve nihayetinde 20 Ekim 1827’de Navarin’de Osmanlı-Mısır donanması İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından imha edilmiştir. Mora’nın elden gideceğini anlayan Mehmed Ali Paşa İngilizlerle anlaşarak geri çekilir.
Daha sonra Rusya’nın Balkanlardan Osmanlı’ya savaş açması durumu iyice güçleştirir. Bunun üzerine yeniden Kavalalı’dan yardım istenir ancak o, çeşitli bahanelerle gitmeyi reddeder. Bunun üstüne Mora İsyanı’nda verdiği destekten dolayı Suriye valiliğini de isteyince Sultan 2.Mahmut iyicene sinirlenir ancak bir şey yapamaz.
Tüm bu gelişmeler olurken Rusya, Edirne’ye kadar girer ve bunun sonucunda Osmanlı antlaşma teklifini kabul etmek zorunda kalır. Bunun üzerine Edirne Antlaşması’nı imzalarlar. Bu antlaşma ile birlikte Yunanistan artık bağımsız bir devlet olmuştur.
Osmanlı’nın zayıflığından yararlanan ve halkın 2. Mahmut’un reformlarına karşın (2. Mahmut’a halkın “Gavur Padişah” dediği unutulmamalıdr). her tarafta kendisini destekleyeceğini uman Mehmed Ali Paşa, Oğlu İbrahim Paşa önderiğindeki “Modern” orduyu Anadolu’ya gönderir. Kütahya’ya kadar gelen birlikler karşısında 2. Mahmut Avrupa’lı devletlerden yardım arayışına girer. En nihayetinde Rusya boğazları kullanma çıkarını düşünerek yardımı kabul eder ve Boğaz’a donanmasını gönderir. Elbette bunun sonucunda Hünkar İskelesi adlı antlaşmayı yaparak boğazların savaş durumunda Rusya lehine kapatılmasını ister. Meydanı Rusya’ya bırakmak istemeyen İngilizler Osmanlı’ya yanaşarak Balta Limanı Antlaşması’nı imzaladılar. Bu antlaşma Osmanlı’yı İngilizler için bir açık pazar haline getirdi ve ekonomiye büyük bir darbe vurdu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Osmanlı’nın yeniden güç kazanmaya başladığını gören Mehmed Ali Paşa bağımsızlığını ilan eder ve yeniden ilerler fakat Avrupalı devletler Londra Konferansı’nı yaparak Kavalalı ile Osmanlı Devleti’nin arasını yaparlar. İlkin Kavalalı antlaşmaya yaklaşmasa da, yaklaştırırlar. Bu antlaşmaya göre Suriye ve Hicaz valilikleri Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahm paşa’ya verilecek ve Mısır Osmanlı’ya bağımlı kalacaktır.
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Erhan Afyoncu. (2022). Yakın Tarih Dersleri. ISBN: 9786257705363. Yayınevi: Yeditepe Yayınevi. sf: 27.
- ^ Erdem ÇELİK. Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı. (20 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 14 Nisan 2024. Alındığı Yer: tarihselbilgi | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 14:34:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17348
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.