Geri Kalmışlığın Temeli: Eğitimde Din

- Blog Yazısı
Sevgili okurlar,
Sn. Ali Nesin’in tabiri ile “Tımarhanede bugün” yeni bir gelişme yaşandı. Geçmişte bu ülkenin en önemli ve içinde en çok mantık bulunması gereken bir yerde bakanlık yapmış olan şahıs (Hulusi Akar), mantık aranamayacak bir cümle sarf etti.
“Eğitimin amacı bilgi değildir, Allah korkusu ve kuldan utanmaktır.” Dedi.
Açık söyleyeyim: Bugüne kadar okulda okutulan din dersinde, dinden soğumak dışında bir şey edinemedim. Elbette edinenleri de gördüm. Hani sizin istediğiniz şu sorgulamayan, düşünemeyen ve boyun eğenler!
Coğrafya dersini seçmeli ders yaptınız; din dersini arttırdınız,
Akılcı düşünebilmenin kökeni olan evrim konusunu kaldırdınız; yaratılış konusunu eklediniz,
Sizler, matematikte Arşimet’ten bugüne değin anlatılan İntegrali kaldırdınız!
Lawrance Freedman’ın meşhur strateji kitabında söylediği söz geliyor aklıma yalnızca: “Felaketlere giden yol kader değil, kötü stratejilerdir.”
Hulisi Akar “Eğitimin amacının bilgi olmadığı”nı söylemişti. Gelin biraz eskiye gidelim dilerseniz. 1420 yılına, Uluğ Bey’in yaptırdığı medresenin duvarına şu hadisi yazdırdığı zamana: “İlim talep etmek her Müslümana farzdır.”
Arzu ederseniz daha da eskiye gidelim. “İslam dünyasının altın çağı” olarak nitelendirilen döneme. Hatırlamadı iseniz, hani 12. Sınıf ders kitaplarından kaldırılan, gençlerin öğrenmesini istemedikleri konuya: İslam alimleri.
Gelin bakalım, sizin kaldırdığınız evrim hakkında neler düşünüyorlarmış bu insanlar!
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
“…Bu konudaki ilk yayınları Basra kelâmcılarından İbrahim ibn Sayyar ibn Hani Abu İshak al-Nazzâm (öl. MS 835–845 arası) ve öğrencisi Abu Osman Amr ibn Bahr al-Cahiz’in (MS 766?-869) çevreye uyum ve yaşam için mücadele fikirleri çerçevesinde yaptıklarını görüyoruz. Cahiz, :Kitab al-Hayavan’ında şu düşünceleri dile getirmektedir:
Dedi ki: Su yılanları ya alçak yerlerin hayvanlarıdır ya da dağların. Çağlayanlı dereler, pek çok sürünen hayvanlar, yük hayvanları ve vahşi hayvanlar gibi bunları yerlerinden söküp taşırlar. Bu yılanlar çoğalırlar ve çiftleşirler veya anneleri ve babaları da belki su yılanlarıydı. O zaman gelişme nasıl olmuştur? Çünkü karada, denizde ve kayalık ve kumlu zeminde yaşarken de tabiatları gereği yılanlar su yılanlarıdır ve nem ve su içinde yaşarlar. Kara yılanlarının ince ve uzun olmaları iki nedenden ötürü doğaları gereğidir: Bir kere uzun yaşadıkları için (çünkü artık hiçbir şey yemezler), ikincisi, verimli sahil alanlarından çok uzaktadırlar.”
‘’Cahiz’den hemen önce yaşamış olan Ebu Musa Câbir ibn Hayyân da (yaklaşık 721–815) yaşamın doğal yollarla geliştiğini savunanlardandı. Hatta insanların gelişen teknolojiyle insan da yaratabileceklerini, hatta peygamber bile yaratabileceklerini iddia etmiştir. Bu iddiaların ne kadar cüretli oldukları düşünülürse İslam’ın ilk yüzyıllarında esen hoşgörü havasına hayran olmamak mümkün değildir.”
İbn-i Haldun’a Göre Evrim
“Büyük tarihçi ve sosyolog Abdurrahman ibn Haldun’un (1332–1406) İber adlı büyük tarih eserinin Giriş (meşhur Mukaddime) kısmında şunları söyler:
Bilinmelidir ki -Allah size ve bize kılavuz olsun- bu âlem içinde bulunan tüm yaradılmış şeylerle birlikte bir düzene ve sağlam bir yapıya sahiptir. Dikkate değer ve sonsuz bir örüntü içerisinde, nedenlerle nedenlerin sonucu olan şeyler arasında bağlantıları ve bazı varlıkların diğerlerine dönüşmesini gösterir. Gövde ve duyusal algılama dünyasıyla ve onun içerisinde önce görünen öğelerle başlayarak bu öğelerin nasıl dereceli ve sürekli bir şekilde topraktan suya, sudan havaya ve ondan da ateşe yükselen bir düzen içerisinde tertip edildiği görülür. Her öğe bir üstündekine veya bir altındakine dönüşmeğe hazırdır ve bazen gerçekten de dönüşür. Üstteki her zaman bir altındakine nazaran daha az yoğundur. Nihayet, küreler dünyasına varılır. Bunların yoğunlukları diğer şeylerin hepsinden azdır. (…) Sonra yaradılış âlemine bakılmalıdır. Minerallerle başlamış, marifetli, tedrici bir şekilde, bitkilere ve hayvanlara doğru gelişmiştir. Minerallerin son aşaması bitkilerin otlar ve tohumsuz bitkiler gibi ilk aşamasına bağlıdır. Bitkilerin palmiye ağaçları ve üzümler gibi son aşaması, hayvanların sümüklüböcekler ve kabuklular gibi yalnızca dokunma duyusu olan ilk aşamasına bağlıdır (A.M.C.Şengör, Bilimin Büyüsü, İnkılap Yayınları, syf. 76–79).”
Şimdi günümüze geri dönelim, eğitimin amacına. Bence eğitimin amacı korkutucu bir güç olmadan iyilik yapmayı öğretmektir. Bir insan hırsızlığı Allah’ın var olduğunu ve ceza keseceğini düşündüğü için yapmıyorsa orada ahlak olmadığı gibi eğitim de olmaz! Mühim olan bunu öğretmektir (Bkz. Kant’ın ödev ahlakı).
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 14:40:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18584
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.