Nasıl Eğitimin İçine Ettik?

Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur - Sakallı Celal

Birkaç gün önce yeni bir müfredat yayınlandı, bilirsiniz. İçeriğine baktığımda gerçekten yalnızca öfke duydum. İlk dikkatimi çeken “Büyük patlama teorisi”nin kaldırılmış olması idi. Elbet bunu yapmanın kendilerince sebepleri vardır. Ancak sakin kafayla düşününce şu iki ihtimal dışında pek bir şey gelmiyor aklıma: Cehalet ve ihanet! Bilmem sizin aklınıza başka bir şey geliyor mu?

12.Sınıf din kitaplarından “İslam alimleri” de çıkarılmış. Tabii, bir genç bakıp da “Vay be! Baksana, Cabir bin Hayyan diye bir adam varmış ve bu adam ilk kimya laboratuvarını kurmuş. Üstelik Müslümanmış, o halde neden benden büyük bir adam olmasın?” diye sorgulayabilirdi. Ve daha da korkuncu “Büyük” bir adam olabilirdi.

Bunlar dışında %35 sadeleştirmeye gidilmiş. Misal, Arşimetten bu güne öğretilen integrali kaldırmayı uygun görmüş Zat-ı Muhterem %100 yerli ve milli olan Eğitim Bakanı'mız... Anlamadığım, bunu lisede öğrenememiş mühendise nasıl üniversitede öğretecekler? Kısacası bu demek oluyor ki biz depremlerde daha çok binaların altında kalırız!

Elbette yalnız hükümete suç atmak büyük bir yanlış olacaktır. Çünkü hükümeti seçen de halktır. Ve halk olarak yıllardan beridir cahiliz! Boşuna mı sanıyorsunuz haberlerde müfredat değişikliğinde dikkat çekilen tek yerin içinde Atatürk’ün olmaması olduğunu? Çünkü bu halka evrim desen “Maymun”, Büyük patlama desen “Dinsiz” anlar... Oysa bu sadece halkın da suçu değildir. Halkın, öncelike cebinde para olmamasının sebebinin “Eğitimsizlik” olduğunu bilmesi gerekmektedir ve bunun için de öncelikle birilerinin bunu halka anlatması gerekmektedir. Ve burada da görev biz gençlere düşmektedir.

Atatürk öldükten sonra bu ülkede eğitim hiçbir zaman yükselmemiştir: Öldükten sonra beyin yıkama aracı olarak din dersleri geri getirilmiş ve zaman ilerledikçe 1931 yılında yayınlanmış olan ve insanın evriminden başlayan tarih kitabından eser kalmaz olmuştur.

Ülkemizde pek çok milliyetçi olduğunu iddia eden insan ve partiler mevcuttur. Her daim ağızlarında Atatürk vardır da kaçı onu anlamıştır, hep merak edrim. Kaçı onun gençler okusun diye çevirtilmesini istediği H.G Wells’in “Dünya Tarihi” kitabını okumuştur? Kaçı “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabını okumuştur? Hadi hepsini geçelim, kaçı onu anlayabilmiştir? Kaçı okullarda ezberletilen ve yalnızca ezberde kalan “Bir gün bilimle ters düşersem bilimi seçin.” sözünü benimseyebilmiştir, daha doğrusu bilimsel düşünceden haberleri var mıdır? Bence meclisi çocuk parkına çevirenlerin, hareketleriyle ve sözleriyle “Akıl” ibaresi göstermeyenlerin bilimsel düşünceden de Ataürk’ün mecliste yapılan 4. Meclis açış konuşmasından da haberleri yoktur! Gelin hatırlayalım:

...Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

Merak ediyorum, bu söz bugün mecliste söylense bunu söyleyene ne yaparlar?