Myers-Briggs Kişilik Testi'ne Güvenmeli misiniz?
Myers-Briggs Kişilik Envanteri (veya daha popüler ismiyle 16 Kişilik Testi), Fortune 100 şirketlerinin, devletlerin ve genel olarak insanların favorisi olan, Dünya'da en yaygın kullanılan kişilik testidir. Günümüzde her yıl 1.5 milyondan fazla kişi bu testi çözmektedir; yani bu test, tek başına milyonlarca dolarlık bir endüstri hâline gelmiştir.
Ama kendisine ve mesleğine saygısı olan her psikoloğun söyleyeceği gibi, bu test bir saçmalıktan ibarettir. İşte nedenleri...
16 Kişilik Testi Neden Güvenilmezdir?
Neden 1: Envanter, Carl Jung'un Fikirlerine Dayanıyor!
Aslında bu, testin güvenilmez olmasının en önemsiz nedenlerinden biri; ancak yine de testin neden isabetsiz olduğunu daha iyi anlamak için, tarihsel bir bağlamdan ele alarak başlamak iyi olacaktır. Myers-Briggs Kişilik Testi, Carl Jung'un en kibar tabiriyle "deneysel olarak ispatlanmamış" fikirlerine dayanıyor.
Jung, 20. yüzyılın ilk yarısında çalışmalar yapmış, İsviçreli bir psikiyatrist ve psikanalistti. Din, mitoloji, simya ve astrolojiye derin bir ilgisi vardı. Bunlar, düşüncelerine de yansımıştı - ki bu düşüncelerin bir kısmı bilimsel olmaktan çok, mistik ve doğaüstü nitelikteydi. Jung, fikirlerini deneysel yöntemlerle test etmeye pek önem veren biri değildi. Açıkçası bu, yaşadığı dönemde birçok bilim insanının düştüğü bir hataydı.
Ölümünden sonra, psikometri ve test yapıları alanında kısıtlı bilgiye sahip iki amatör, Jung'un ispatsız fikirlerinden yola çıkarak bir kişilik testi geliştirdiler: Myers-Briggs (MBTI) Testi, işte böyle doğdu.
Elbette Jung'un fikirlerine dayanıyor olması, Myers-Briggs Kişilik Envanteri testini tek başına geçersiz kılmaya yetmez; ancak testin isabetliliği konusunda şüpheci olmak için iyi bir nedendir. Yine de unutmayın: Bir test, amatörlerce yaratılmış veya desteklenmeyen fikirleri dayanak kabul etmiş olsa bile, kişilik tespitinde etkili olma ihtimali vardır.
Ne var ki şimdi göreceğimiz gibi, Myers-Briggs Kişilik Testi, kişiliği tespit etmek konusunda hiç de iyi değildir.
Neden 2: Test, Hiçbir Öngörüde Bulunamıyor!
Kişilik testlerinin tek amacı, kendiniz hakkında bir şeyler öğrenmenizi sağlamak değildir; aynı zamanda gerçek hayata dair işe yarar öngörüler sunmaktır. Gerçekten de, kariyer tahminlerinden boşanma olasılığına veya ruhsal hastalıklara yatkınlığa kadar, doğru tahminlerde bulunan bilimsel geçerliliği olan kişilik testleri mevcuttur.[1]
Ancak Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin kariyer tercihlerinde, romantik ilişkilerde veya insanlar tarafından önemli kabul edilen diğer birçok konuda doğru tahminler yapamadığı, bilimsel araştırmalarda tekrar tekrar gösterilmiştir.
Yani öngörü konusunda başarılı testler bulunsa da, Myers-Briggs Kişilik Envanteri bunlardan biri değildir.
Neden 3: Kişilik Karakterleri Ayrık Değildir, Süreğen Bir Spektrumdur!
Bazı değişkenler süreklidir/süreğendir, yani bir spektrumda görülürler. Bazı değişkenlerse kategoriktir; yani ayrık kategoriler veya tiplere ayrılırlar. Örneğin "boy uzunluğu", süreğen bir özelliktir: Spektrumda aşırı kısa veya aşırı uzun uçlar arasında herhangi bir yerde olabilirsiniz (örneğin 1.62 metre, 1.75 metre veya 1.87 metre). Ancak "din", kategorik bir değişken sayılabilir: Birçok insan Yahudi, Hristiyan, Müslüman, ateist veya bir başka kategoriye mensuptur; genellikle bunların arasında olmazsınız (elbette, din değiştirme sürecinde olan kişiler olabilir; ama sanıyoruz "kategorik özellik" derken ne demek istediğimizi anladınız).
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Daha iyi bir örnek verelim: Bir madeni parayı ne kadar uzağa atabileceğinizi ölçersek, süreğen bir değişken elde ederiz, çünkü "mesafe" bir spektrumdur ve para, bu spektrumda herhangi bir yere düşebilir (30 santimetre öteye de atabilirsiniz, 50 santimetre öteye de, 77.2 santimetre öteye de). Ancak paranın "hangi yüzü" üstüne düşeceği, kategoriktir: Para; yazı, tura veya dik gelmek zorundadır. Başka seçenek yoktur ve sonuç, muhakkak bu iki (veya "dik" ihtimalini de sayarsanız üç) kategoriden birinde olmak zorundadır. Para, hem yazı hem tura gelemez - veya "dik ile yazı arasında" olamaz.
İnsan kişiliği, kategorik değil süreklidir. Dinden ziyade, boy uzunluğuna benzer. Paranın ne kadar uzağa gidebileceğine benzer şekilde ölçülür, hangi yüzünün geleceğine göre değil. Buradaki sorun, Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin kişilikleri kategorilere ayırmasıdır. Dahası, hiçbir kanıt olmadan, tam olarak 16 kategori olduğunu öne sürer.
İnsan kişiliğiyle ilgili birçok modelleme mevcuttur. Bunlardan öne çıkan biri Beş Faktör Kişilik Envanteri'dir.[2] Bu envanter, her bireyin deneyimlere açıklığı, vicdanlılığı, dışa dönüklüğü, uyumluluğu ve nevrotikliğini sürekli spektrumlarda inceler. Her birey, bu beş faktörün her birinden belli bir puan alır.[3] Bu testi çözen bir kişinin genel kişiliği hakkında, mükemmel olmasa da iyi bir tahmin elde edersiniz; yani bu kişinin kim olduğunu ve diğer insanlardan nasıl farklılıklar gösterdiğini görebilirsiniz.[4]
Öne çıkan bir başka model de HEXACO modeli'dir.[5] Bu modele göre kişilik, 5 değil, 6 değişkenle istatistiki olarak daha iyi tahmin edilebilir. Bu 6 özellik; dürüstlük/alçakgönüllülük, duygusallık, dışa dönüklük, uyumluluk, vicdanlılık ve deneyime açıklıktır.
İki model birbirinden farklı olsa da kişiliğin kategorik değil sürekli olduğu noktasında hemfikirdirler. Örneğin içe/dışa dönüklüğü ayırmanın en iyi yolu, bir spektrum kullanmaktır; insanları iki kategoriye ayırmak değil. Her iki test de bu konuda Myers-Briggs Kişilik Envanteri'ne göre daha çok kanıta sahiptir.
Spektrumu, geometrik olarak bir doğru ile temsil edebiliriz. Bir doğrunun üstünde sonsuz sayıda nokta vardır ve bu testler, kişiliği tespit etmek için 5 veya 6 geometrik doğru kullanmaktadırlar. Yani bu testlerde kaç farklı kişilik tipi çıkacağını hesaplarsak, sonsuzluğu kendisiyle 5 veya 6 kez çarpmamız gerekir. Bu, size herhangi bir şeyi betimlemek için kötü bir yol gibi geliyorsa, haklısınız. Ama yapacak bir şey yok: Kişilik özellikleri süreklidir, yani belirli kişilik tiplerinden bahsedemeyiz.
Ayrıca bu gerçek, 16 Kişilik Testi'nin neden saçma olduğunu da anlamanızı sağlamalıdır: Myers-Briggs Kişilik Envanteri, farklı derecelerde karmaşık her bir kişiliği 16 tanecik kategoriye sıkıştırmaktadır. Bu tür bir sistem akılda kalıcıdır, evet; ayrıca her bir kişilik kategorisinin isimleri de kulağa pek havalı geliyor. Ancak kişilik hakkında ortaya koyduğu resim, gerçek dünyayla hiçbir şekilde uyuşmuyor.
Neden 4: MBTI Tipleri Arasındaki Sınırlar Keyfidir!
Farklı kişilikleri tiplere sıkıştırmak bir problem yaratıyor: Belirli tipler tanımladığınızda, tipler arasında sınırlar da belirlemelisiniz. Ancak bu sınırları, keyfi denemeyecek şekilde yaratmak çok zordur.
Örneğin aslında süreğen bir özellik olan "boy uzunluğunu" kategorilere ayırmak istediğimizi düşünelim: 3 farklı kategori yaratıp bunları "kısa", "orta" ve "uzun" olarak adlandırdığımızı varsayalım. Peki bu kategorilerin sınırları nerede olmalı? Örneğin 1.77 metre boyunda birisi "orta boylu" mudur, "uzun boylu" mu? Peki ya 1.65 metre, "kısa boylu" mu sayılır, "orta boylu" mu? Sınırlara neye göre belirleyeceğiz?
Bu kategorileri sınırlayabilmemiz için belirli bir prensip yok, dolayısıyla ne yaparsak yapalım, koyduğumuz sınırlar keyfi olacaktır. Doğada "mutlak kısa" veya "mutlak uzun" olmadığından, dış dünyadan da yardım alamayız. O halde sınırlara sezgilerle, çoğunluğun fikriyle veya bir başka keyfi yöntemle karar vermeye mecburuz (tıbbi bağlamda bu kategoriler, genelde, ortalamadan sapma miktarını ölçen istatistiki yöntemlerle belirlenmektedir).
Myers-Briggs Kişilik Envanteri, bu sorunu çözmek için medyana (İng: "median", Tür: "ortanca") göre sınıflandırma yapıyor. Yani 50 kişiyi test edip, 50 tane "dışa dönüklük skoru" elde ediyoruz. Bunları küçükten büyüğe sıralayarak ve sonrasında tam ortadan bölerek bir medyan/ortanca buluyoruz. Ortancanın üstündeki her skoru "dışa dönük", altındaki her skoru "içe dönük" kabul ediyoruz.
Ancak sorun çözülmüş olmuyor: Neden ortancayı kullanıyoruz? Neden ortalamayı veya bir başka değeri referans almıyoruz? Bu soruların cevabı: Çünkü bu testin altında hiçbir ilke yok. Yani hiçbir yöntem asıl sorunu, sürekli bir değişkeni kategorilere ayırma sorununu çözemez. Bu da, az önce sözünü ettiğimiz "keyfi sınırlar" problemi başta olmak üzere, birçok problem yaratır.
Bu problemlerden biri de testin güvenilirliğidir.
Neden 5: MBTI Testinin Güvenilirliği Düşüktür!
Psikologlar, bir testin iyi mi kötü mü olduğuna farklı yöntemlerle karar verirler. Bu yöntemlerden önemli bir tanesi, Test-Tekrar Test Güvenilirliği'dir. Yani testi birkaç hafta arayla çözdüğünüzde, aşağı yukarı aynı sonucu almalısınız. Herkes bağlama göre az çok değişkenlik gösterdiğinden, hafif dalgalanmalar normaldir; ancak tüm kişiliğiniz birkaç hafta içinde değişemez, bu nedenle iyi bir kişilik testi, her tekrar edildiğinde birbirinden çok farklı sonuçlar vermemelidir.
Myers-Briggs Kişilik Envanteri bu kuralı şiddetle ihlal ediyor. Berbat bir Test-Tekrar Test Güvenilirliği var, birçok kişiyi farklı zamanlarda tamamen farklı kişilik tiplerine yerleştiriyor. Bazı çalışmalara göre, testi 5 hafta arayla çözen katılımcıların %50'si farklı sonuçlar alıyorlar.[6] Psikoloji alanında bu güvenilirlik seviyesi kabul edilemez.
Keyfi sınırlar gibi, güvenilirlik sorunu da sürekli bir değişkeni kategorilere ayırma girişiminden kaynaklanıyor. Kategorilerin sınırlarını belirlemek zorundasınız, siz de ortancayı kullanmaya karar veriyorsunuz.
Ortancayı kullanmak doğru bir yöntem olsaydı bile, başka bir sorun ortaya çıkıyor: Bazı insanlar ortancaya çok yakın puanlar alıyorlar. Aslına bakarsanız, testi yapanlar arasında medyana yakın puanlarda bir yığılma gözleniyor. Bu kişiler testi birkaç hafta sonra tekrar çözdüklerinde daha atılgan, enerjik veya endişeli hissediyorlarsa, puanlarının ortancanın öteki tarafına düşmesi çok olası. Myers-Briggs Kişilik Envanteri sürekli olarak bu soruna yenik düşüyor.
Neden 6: MBTI; Tipler Arasında Büyük, Tipler İçindeyse Küçük Farklılıklar Olduğunu Varsayma Hatasına Düşer!
Myers-Briggs Kişilik Envanteri, insanları ayrık kategorilere yerleştirerek 2 farklı varsayımda bulunur: Birincisi, sınırın hemen altına düşen kişilerle, hemen üstüne düşen kişilerin, köklü bir şekilde farklı olduğu ve tamamen ayrı kişilik tiplerine sahip oldukları varsayımıdır. Ancak aslında, sınırda kalan içe dönükler ve dışa dönükler, birbirlerine çok benzerdirler.
İkincisi, aynı kişilik tipine sahip insanların birbirine benzediği varsayımıdır. Yani Myers-Briggs Kişilik Envanteri'ne göre tüm dışa dönükler aynı temel özellikleri birebir aynı şekilde paylaşırlar. Bu halde ortancaya yakın puan alanlar da, skalanın en uçlarında puan alanlar da aynı kişilik tipine sahiptir. Oysa "aşırı dışa dönükler", "sınırdaki dışa dönükler"den oldukça farklıdır.
Örneğin dışa dönüklük sınırını %50 kabul edelim. %10 ve %45 alan kişilere "içe dönük", %55 alan birine ise "dışa dönük" dememiz gerekir. Ancak aslında %45 puan alan kişi, %55 alana, %10 alana kıyasla çok daha yakındır. Test, %45 ve %10'u, aralarındaki 35 puanlık kocaman farka rağmen, aynı kategoriye koyar. Ayrıca %45 ve %55'i, 10 puanlık düşük farka rağmen, tamamen farklı kişilikler olarak değerlendirir.
Önceki iki problem gibi, bunlar da sürekli bir değişkeni kategorilere ayırma sorunundan doğar. Myers-Briggs gibi tip odaklı testlerde, bir kategoriye sınırdan giren kişilerle, kategoride en yüksek puan alan kişiler aynı tipte düşünülür. Aynı zamanda bir kategoriye sınırdan giren kişilerle, aynı kategoriyi sınırdan kaçıran kişiler, birbirine zıt algılanır. Oysa kavramsal olarak bu varsayımların tam tersi doğrudur.
Neden 7: Sürekli Bir Değeri Kategorikleştirmek, Bazı Bilgileri Yok Saymak Demektir!
Çoğu araştırmacının sürekli bir değişkeni iki zıt kutba ayırmayı yanlış bulmasının bir sebebi daha var: Bunu yapmak, bazı değerli bilgileri yok saymak demek.
Bir sınıftaki tüm öğrencilerin boyunu ölçtüğümüzü düşünelim: 1.50 metreden 1.85 metreye geniş bir aralıkta değerler elde ederiz. Yine öğrencileri "kısa", "orta" ve "uzun" olarak ayırmaya karar verirsek, bazı bilgileri görmezden gelmemiz gerekir. Her öğrencinin boyundan (bu, "kesin bilgi"dir), 3 farklı kategoriye (bu, "kesin olmayan bilgi"dir) geçiş yaparız. Öğrencilerin boylarının zengin çeşitliliğini ve farklılıklarını, kaba olan ve kesin olmayan kategoriler oluşturmak adına göz ardı etmiş oluruz. Bir başka deyişle, bilgiyi yok saymış oluruz.
Bunu yapmanın yararlı olabileceği sınırlı durumlar mevcuttur. Ancak bu durumlar nadirdir ve kişilik özelliklerini tespit etme işi, o nadir durumlardan biri değildir. Çoğu zaman sürekli bir değişkeni kategorilere ayırmak iyi bir fikir sayılmaz.
Bazı kişilik özellikleriyse kategoriktir (örneğin birisi, bir başkasını "öldürmüş" veya "öldürmemiştir"). Bir kısmı psikopatoloji ile ilişkili olan bu durumlarda, tip-temelli yaklaşımlar faydalı olabilir. Ancak elimizdeki kanıtlara göre çoğu kişilik özelliği, bu şekilde kategorilere ayrılamaz.
Neden 8: MBTI, Nevrotikliği Ölçmez!
Nevrotiklik, önemli bir kişilik özelliğidir. Kişinin mentalitesinin ne kadarının olumsuz düşüncelere, özellikle endişe, hüzün veya savunmasızlık hislerine ayrıldığını gösterir. Daha yüksek nevrotiklik puanı alan kişiler, olumsuz duygu sellerine, düşük puan alanlara göre daha sık kapılır; ayrıca daha yüksek nevrotiklik puanı olan kişilerde bu negatif dönemler daha uzun ve daha yoğundur.[7] Yüksek nevrotikliğe sahip kişiler, tehlikelere karşı daha tetiktedir ve anlamsız uyaranları daha sık tehdit olarak algılarlar. Bu, kişinin güvenli bir ortamda olup olmamasına göre iyi veya kötü bir özellik olabilir.[8]
Nevrotiklik, aynı zamanda romantik ilişkileri öngörmede çok önemlidir. Daha yüksek nevrotiklik, ortalamada daha fazla memnuniyetsizliği ve ilişkinin dağılmasını öngörür.[9] Aynı zamanda daha kötü kariyer ve sağlık, ayrıca geniş bir psikopatoloji listesini öngörebilir.[10] Kültürlerden bağımsız olarak evrenseldir.[11] Ayrıca insanlara özgü değildir, birçok türde görülebilir.[8]
Nevrotiklik skalasında her bireyin bir yeri vardır. Beş Faktörlü Kişilik Envanteri'ndeki 5 özellikten birisi nevrotikliktir. HEXACO modeli ise, aynı değişkeni "duygusallık" adı altında ölçer. Bu makalede bahsedilmeyen bazı kişilik testleri de bu değişkeni ölçer. Tek istisna ise Myers-Briggs Kişilik Envanteri'dir: Nevrotikliği tamamen görmezden gelir ve hiçbir şekilde ölçmez. Amaç insan kişiliğini ölçmekse, bu, çok büyük bir hatadır.
Myers-Briggs Kişilik Envanteri; kariyerle, boşanmalarla, ve hatta sağlık problemleriyle bağlantılı bir kişilik özelliğini neden yok sayıyor? Belki de testin yaratıcılarının sonuçları daha ilgi çekici yapma isteğinden ötürü... Nevrotikliği ölçmezseniz, test sonucunda katılımcılara verecek hiçbir kötü haberiniz olmaz ve hiçbir müşteriyi kaybetmezsiniz.
Gerçekten de Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin öne sürdüğü 16 kişilik tipinden hiçbirinin olumsuz özellikleri olmadığına dikkat çekmek gerekir. Aşağıdan, tüm tiplerin ne kadar olumlu betimlediğine bir göz atabilirsiniz. MBTI, ekonomik açıdan mantıklı ve rahat bir pozisyondadır; asla kötü haberler vermez.
Bununla birlikte Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin nevrotikliği neden ölçmediğini kesin olarak söylemek zor. Bildiğimiz tek şey, nevrotikliğin önemli sonuçları tahmin edebilmesine rağmen, bariz bir şekilde testte hiçbir şekilde yer almadığıdır.
Bahane: "Ama Sonuçlarım Çok Gerçekçi?!"
Bu problemleri fark eden çoğu kişi, bunların testin güvenirliği açısından kabul edilemeyecek düzeyde ciddi sorunlar olduğunu kabul edecektir. Nevrotikliği göz ardı eden, sürekliliği kategorilere sıkıştıran, güvenilirliği düşük ve gerçek hayatı tahmin edemeyen bir test, pek de iyi bir test değildir.
Yine de bazı insanlar için bir sorun hala çözülmemiştir: Sonuçları, oldukça gerçekçi görünmektedir. Myers-Briggs testinizin sonucuyla ilgili siz de böyle düşünüyorsanız aşağıdakileri bir düşünmelisiniz.
Birincisi; çoğu insan burçlara inanır, aslında okudukları bilgiler, kendi burçlarına ait olmasa bile! Görünen o ki insanlar, okudukları şeylerde kendilerine ait bir şeyler bulmaktan hoşlanıyorlar.[12]
Burçlar gibi, Myers-Briggs testi de insanlara Barnum İfadeleri içeren kişilik tanımları sunarak, bu durumdan faydalanmaktadır. Barnum ifadeleri, aslında çok az şey söyleyen, ancak uygun belirsizlik seviyesinde yazıldığı için insanların kendilerini çok iyi tanımladığını düşünebilecekleri ifadelerdir. Bu terim, adını, aslında hiç kurmadığı "Her dakika bir enayi doğuyor." cümlesiyle tanınmış ünlü şovmen P. T. Barnum'dan alır.[13]
Myers-Briggs Kişilik Envanteri size gerçekçi görünüyorsa, bunun sebebi, sizi kendisine inandırmak için tasarlanmış olması olabilir. Okuduğunuza inanmak istersiniz, çünkü test, nevrotiklikten dikkatli bir şekilde uzak durur; ayrıca siz de söylenenlere zaten kısmen inandığınızdan, İnanç Önyargıları inancınızı pekiştirecektir.
Buna karşın, Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin temel sorunlarını aklınızdan çıkarmayın: Keyfi sınırlar, düşük güvenilirlik, tahminlerde tutarsızlık, nevrotikliğin atlanması... Bu sorunları bilmek için bilgiye meraklı olmanız veya konuyla ilgili deneysel çalışmaları ciddiyetle araştırmanız gerekir.
Olsun. Yine De Hiç Yoktan İyidir, Değil Mi?
Bu cevabı mantıklı buluyorsanız, bu kısmı özellikle okumalısınız.
Birincisi, birçok düşünürün belirttiği gibi, bir şeyi bildiğini sanmak, bilmemekten çok daha sinsidir ve yenilmesi daha güçtür.[14] Kişiliğin belirsiz ve hatalı bir resmini çizen Myers-Briggs Kişilik Envanteri, daha net bir kavrayışın önüne geçmektedir. Bu bağlamda, hiç yoktan daha kötü olabilir.
İkincisi, yanlış bilgiler ciddiye alındığında insanlara zarar verebilir. İnsanları, kişilik tiplerine güya uymayan mesleklerden veya arkadaşlardan uzaklaştırabilir. Bu tavsiyelerin kaynağı doğru değilse, insanların hayatına zarar verme riski mevcuttur.
Üçüncüsü, "Myers-Briggs Kişilik Envanteri" ile "hiçbir şey" arasında seçim yapmak zorunda değiliz. Yapılacak seçim, Myers-Briggs Kişilik Envanteri gibi başarısız olduğu net olan bir test ile, HEXACO veya Beş Faktör testleri gibi, tahminleri başarılı olan, süreklilik-temelli modeller arasında...[15] İkinci grupta adını saydığımız modellerin her ikisi de, insan hayatının önemli yanlarını doğru şekilde tahmin ediyor ve sürekli değişkenleri kategorilendirme hatasına düşmüyor.
O Halde MBTI Neden Bu Kadar Popüler?
Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nin bu sorunlarına rağmen neden bu kadar popüler olduğundan emin değiliz. Ancak bazı olasılıklar şunlar:
- Mükemmel bir pazarlama ve buna harcanan dev miktarda paralar,
- Çözmesi, hesaplaması ve uygulaması kolay bir test olması,
- Anlaşılması ve yorumlanması kolay sonuçları olması,
- Testin hiçbir olumsuz sonuç vermemesi,
- Bilişsel olarak kategorileri veya ikilikleri düşünmeye, süreklilikleri düşünmekten daha yatkın olduğumuzu ima eden bazı kanıtlar (İçe dönük veya dışa dönük ikiliği, sezgisel olarak bize daha yakındır ve "üstünde sonsuz noktalar olan bir süreklilik" kavramına göre anlaşılması çok daha kolay).[16], [17]
İşte bu olasılıklardan ötürü, kaba saba ve daha az gerçekçi olan bu model, daha sık tercih ediliyor olabilir.
Tüm Bunlar Ne Anlama Geliyor?
Kişilik Psikolojisi, insanların biribirine nasıl benzediği ve birbirlerinden nasıl ayrıldığı konusunda büyük keşiflere yol açmış gelişen bir alandır. Psikolojinin bazı alt dallarının aksine, "tekrarlanabilirlik krizinde" son derece başarılı oldu (yani elde edilen deneysel sonuçlar, bağımsız araştırmacılar tarafından tekrar edildiğinde aynı sonuçlar elde edilebildi).[18] Kişilik, hassas ve soyut bir şey gibi görünse de, doğru araçlarla titizlikle ölçülebilir - ve pratik anlamda büyük öneme sahiptir: Maaştan kariyer performansına, arkadaşlıklardan romantik ilişkilere ve yasadışı aktivitelere kadar her şeyi, ortalamada başarıyla tahmin eder.[19]
Ancak Myers-Briggs Kişilik Envanteri, bu görevde bariz şekilde başarısız olduğundan, bu iş için uygun araç değildir. Şirketler ve devletler, kanıtlarla desteklenen kararlar vermek istiyorlarsa Myers-Briggs Kişilik Envanteri'nden kaçınmalı, daha iyi tahminlerde bulunan kişilik ve kariyer yönelimi testlerini tercih etmelidirler.
Sıradan insanlar olarak bizler de Myers-Briggs'in bize çok şey anlatabileceği ya da bizim için ideal mesleği veya eşi bulabilieceği yanılgısına kapılmaktan kaçınmalıyız. Bunlar için, kendi aklımıza ve bizi umursamayan Evren'in beklenmedik tesadüflerine güvenmek zorundayız.
Myers-Briggs, kendini tanıma illüzyonu yaratsa da, gerçekte bunu sağlamıyor. Biraz yakından bakmak, testin deneysel olarak doğrulanmamış, Jungculuğa ve sağlam olmayan psikometrik uygulamalara dayandığını görmeye yetiyor.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ B. W. Roberts, et al. (2007). The Power Of Personality: The Comparative Validity Of Personality Traits, Socioeconomic Status, And Cognitive Ability For Predicting Important Life Outcomes. SAGE Publications, sf: 313-345. doi: 10.1111/j.1745-6916.2007.00047.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Waude. Five-Factor Model Of Personality. (8 Mayıs 2017). Alındığı Yer: Psychologist World | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Cherry. What Are The Big 5 Personality Traits?. (20 Şubat 2021). Alındığı Yer: Verywell Mind | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. P. McAdams. (2006). What Do We Know When We Know A Person?. Wiley, sf: 365-396. doi: 10.1111/j.1467-6494.1995.tb00500.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Hexaco. The Hexaco Personality Inventory - Revised. Alındığı Yer: Hexaco | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. J. Pittenger. (2005). Cautionary Comments Regarding The Myers-Briggs Type Indicator.. American Psychological Association, sf: 210-221. doi: 10.1037/1065-9293.57.3.210. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. B. Lahey. (2009). Public Health Significance Of Neuroticism. American Psychologist. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b D. Nettle. (2006). The Evolution Of Personality Variation In Humans And Other Animals.. American Psychological Association, sf: 622-631. doi: 10.1037/0003-066X.61.6.622. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Bouchard, et al. (2006). Personality And Marital Adjustment: Utility Of The Five-Factor Model Of Personality. JSTOR, sf: 651. doi: 10.2307/353567. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. W. Griffith, et al. (2010). Neuroticism As A Common Dimension In The Internalizing Disorders. Psychological Medicine, sf: 1125-1136. doi: 10.1017/S0033291709991449. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. A. Widiger, et al. (2017). Neuroticism Is A Fundamental Domain Of Personality With Enormous Public Health Implications. Wiley, sf: 144-145. doi: 10.1002/wps.20411. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Fullerton University. The Barnum Demonstration. Alındığı Yer: Fullerton University | Arşiv Bağlantısı
- ^ Legacy.com. P.t. Barnum’s Greatest Hoaxes. (5 Temmuz 2011). Alındığı Yer: Legacy.com | Arşiv Bağlantısı
- ^ Quote Investigator. The Greatest Obstacle To Discovery Is Not Ignorance—It Is The Illusion Of Knowledge – Quote Investigator. (20 Temmuz 2016). Alındığı Yer: Quote Investigator | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. J. Soto. (2019). How Replicable Are Links Between Personality Traits And Consequential Life Outcomes? The Life Outcomes Of Personality Replication Project. SAGE Publications, sf: 711-727. doi: 10.1177/0956797619831612. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. E. Brown. Human Universals, Human Nature & Human Culture. Yayınevi: American Academy of Arts & Sciences.
- ^ P. Bloom. Natural-Born Dualists. (11 Mayıs 2004). Alındığı Yer: Edge | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. A. D. Funder. Why Doesn’t Personality Psychology Have A Replication Crisis?. (12 Mayıs 2016). Alındığı Yer: Funderstorms | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. L. Shiner, et al. (2003). Childhood Personality Foreshadows Adult Personality And Life Outcomes Two Decades Later. Wiley, sf: 1145-1170. doi: 10.1111/1467-6494.7106010. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:58:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11606
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.