Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'in yakalanışı

Ankara Savaşı'nın seyri değişti

Timur'un, casusları aracılığıyla Osmanlı ordusundaki Kara Tatarları kendi tarafına çekmesi oldukça önemli bir gelişmeydi. Savaşın öncesinde Timur Kara Tatarlara aynı soydan geldiklerine dair bazı mektuplar göndermişti. Benzer şekilde Timur'un Orta Asya'da hakimiyetine dayanak oluşturmak için Cengiz Han soyundan biri ile evlenerek damat anlamına gelen ''Küregen'' (Gürgen) unvanını sıklıkla kullandığı görülür.^[1]

Özellikle Germiyanoğulları olmak üzere bazı beylik askerleri, Timur'a sığınan beylerinin yanına geçtiler.^[2]

Savaş'ın son saatlerine yaklaşılmıştı. Artık kazanmak imkansızdı. Sultan Bayezid, Minnet Bey'in kaçma teklifini reddetti. Savaş başladığında kaynaklara göre Timur'un ordusu 160 bin kişiydi, Osmanlı ordusu ise Timur'un Fetihnamesine göre 70 bin kişiydi.^[3]

Yıldırım Bayezid'in ordusu 3 bin kişi kalmıştı. Yıldırım, Timurtaş Paşa ve Firuz Beyle beraber kahramanca savaşıyordu. Nihayet akşam karanlığı çökünce artık savaşmak yersizdi. Peki sonra ne oldu?

Yıldırım Bayezid yakalanıyor

Peki nasıl yakalanıyor? Bu olayı Osmanlı vakanüvisleri ve Timur'un Fetihnamesi farklı anlatmaktadır.

Vakanüvislere göre;

Yıldırım Bayezid, birkaç kişi ile hala savaşmaya devam ederken Germiyan oğlu Yakup Bey tarafından tanındı ve Timur'un emrine uyarak onu sağ bir şekilde Timur'a götürdü.

Fetihnameye göre ise;^[4] Yıldırım adamlarıyla beraber sığınmak için bir dağa çıktı. Timur'un adamları peşinden giderek etrafındaki adamları dağıttılar. Onu aşağı indirdiler. Timur'un askerlerinden biri gürz darbesiyle onu atından düşürdü. Sonra da Sultan Mahmut Han^[5] tarafından yakalandı. Sonra Yıldırım Bayezid: '' Ben Sultan Bayezid'im. Beni sağ salim hükümdarınıza götürünüz.'' demiş ve elleri bağlanarak Timur'a getirilmiştir.

Bazı kaynaklar ise şöyle der;

Yıldırım, Minnet Bey'in yoğun ısrarları neticesinde gece karanlığında kaçmaya karar verdi. Düşman kuvvetlerini yararak kaçma girişiminde bulundu ama yakalandı.^[6]

Yıldırım Timur'un karşısında

Fetihnamede; Yıldırım'ın konuşmaya başlayıp özür dilediği, Timur'un da öfkesini yenerek onu affettiği yazar ve ardından yakalanan oğulları Mustafa ve İsa'yı da bağışladık, der. Ama Yıldırım'ın hangi oğlunun ya da oğullarının yakalandığı hususunda tüm dönem kaynakları farklı bir şey söylemiştir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Bazı kaynaklarda ise karşılaşma başka anlatılmıştır;^[7]

Yıldırım Bayezid, elleri bağlı bir şekilde Timur'un huzuruna getirildi. Yatsı vaktiydi. Durumdan haberi olan Timur önemsemiyor gibi davranıyor ve oğlu Şahruhla satranç oynuyordu. Bayezid'i görünce gülümseyerek ayağa kalktı. Yıldırım :'' Allah'ın bedbaht ettiği bir kul ile alay etmek pek fenadır!'' dedi.

Timur da:'' Maksadım alay etmek değildir. Allah'ın cihanı senin gibi bir kör ile benim gibi bir topala bıraktığına gülüyorum.'' dedi.

Sonra Bayezid'i teselli etti ve harbin sorumluluğunu esirine yükledi.

Timur:'' Eğer sen beni mağlup etmiş olsaydın benim ve askerlerimin hali ne olacağı belliydi, ama ben seni bağışladım ve isteklerini yerine getireceğim.'' dedi.