Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Küçük Adımlar, Büyük Gölgelerle!

and I will try to fix you

7 dakika
9
Küçük Adımlar, Büyük Gölgelerle!
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Küçük adımlar, büyük gölgelerle!

Yazmaya yaklaşık üçüncü sınıftan beri ilgim vardı. Her ne hissediyorsam defterlere yazardım. Bizim ailede yazılarım öyle hal almıştı ki annem, babam, abimi geçin artık eniştem bir kitabevi olduğu için ileride sana bir kitap yayınlayacağım derdi. Şiirden, o an ne hissettiğimden tutun içimde bir şeyleri hep yazma isteğim oldu. Kendi kendime notalar çıkarır bir yandan da flütle onu çalardım sırf bunu yaptığım için yan flüt derslerine katılacaktım ki hayalim olan kemana yöneldim ve onu da yarım bıraktım. Bir şeyler hep yarım kaldı. Her zaman hikayeler bu yarımların bütün hale gelişiyle başlar aslında tutku denilen o hissin bende ölmemesi için her yerde bir şeyler bulmaya çalıştım. Kime sorsak çocukluğunda çok derin yaraları hep vardır, eminim. Hatta kimisi için bir küçük kalp kırıklığı; kimisine nimettir. Biliyorum. Bendeki nimet olan bu yaralar, yarım kalmalar; birilerinin keşke buna sahip olsaydım da şunu yaşamasaydım dediği bileşenlerle karşılaşınca hayatta yarım kalmalara dahi insan, bir şükür çizebiliyor. Birinin halini görüp şükretmekten çok; hikayelerin çeşitliliğini görüp yaratana sığınmaktan gelen şükür.

Her neyse. Bir noktada insanın yarım kalan potansiyelleri, içinde ya koca bir vazgeçişe ya da derin bir tutkuya sebep olacağını hepimiz biliriz. Kimisi ya bu benimle ilgili değil der ya da kimileri gibi zamanı henüz gelmedi, der. Bense içimden içimde kalan her şeyden vazgeçmekle değil onların zamanını beklemekle ve o zamanı yakalamakla ilgilendim. Herkesin zamanı farklıydı çünkü. Gideceği yolda. Kimse birinin hayatındaki başarıları hiçbir zaman izlemek zorunda değildi. Tek düze, kalıplaşmış, yargılarla dolu, neyin başarı skalasına uyduğunu sadece kendi sözde başarılarıyla karar veren insanların hayatlarına benzemek hiç zorunda değildi her hayat. Birileri bazen birçok insanın arasından gözleri parlayarak, hayatı öğrenmek isteyerek, ritmi arayarak, bedenini ve zihnini aktif tutarak yaşamayı seçebilirdi. Bir gölge yaratıp küçük adımlar sığdırarak gölgesini de içindeki hazineyi de büyütebilirdi; ki öyle de olmalıydı! Ne uykusuz kalırsan benim gibi başarırsın deyimleri ne de benim gibi şunu yaparsan söylemleri umrunda olurdu: Asıl söylenmesi ve sorulması gereken şey "Seni bana örnek yapan neydi?"

Tüm Reklamları Kapat

Şimdi birçok hayatın neden bu kadar çeşitli olduğunu öğrendiğim bir yaştayım. Yargılardan öte, kendim olmayı çok sevdiğim bir yaşta, eski yaşlarımda kendime yüklediğim o kötü sözlerin yasıyla büyüyor olmak, nefes almamı değerli kılıyor. Acının gerektiği yerde kalbe merhem dahi olduğunu öğreniyorum. Sürekli dramatik anların hikayelerinden beslenen, görevlerini yerine getiremeyen, sadece kendini örnek bilenlerin ötesinde örnek göstermeden kendimi kendi yolumda olabilmek kadar küçük bir adımın büyük bir gölgesine sığınarak yapıyorum bunu. İnsan olmanın özde kendini kimseden ayrıcalıklı görmeden ama kendini de asla kaybetmeden yaşamak olduğunu anladığım şu yaşta tutku bana şunu öğretiyor: Ne bir mesleği kazanmak, ne bir iş terfisi almak ne de yüksek kazanç sağlamak... Sadece gerçekten yaşamak. Her şey silindiğinde veya elinden alındığında dahi arkaya baktığında "yaşadım" diyebilecek kadar kendi gözünde yeterli kalmak. Tam olarak yaşam tutkusu bu. Birine dokunacak bir hayat bu. Her şeyin çözülebileceğinin garantisini verebilirim ancak oturduğu yerden konuşan, acıya sığınıp dramatik anlardan beslenen, sürekli kendini örnek gösteren, sadece lafta ama eylemde yoksun kalan, kendisinden daha da geride olanı görünce ona ışık tutmak yerine kendisiyle yerinen insanların yaşamı öğreneceğinin garantisini veremem; yaşamak, öyle çok görünümlü ve öyle çok pencereli ki; bu insanların sadece yapacakları varsaydıkları olacağı için üzüldüğümü belirtmek istiyorum.

Şuan bu yazı her kime denk geldiyse, hangi sevdiğim insan okuyorsa, hangi tanımadığım ama şuan çok zorluklarla mücadele eden ve devam etmek için sadece bir nedene ihtiyaç duyan birine denk geldiyse ona şöyle seslenmek istiyorum: Zor olan sana kolaylığı; gerçek olan sana yaşamı; bir su kadar şeffaf olan sana temizliği getirecek. Zamanın hala var. Kimseyle yarışmaya girmene gerek yok; sen izlediğin yolda devam etmekten başka hiçbir şeyde sorumlu değilsin. Devam edebilecek kadar kendine değer ver çünkü kazanılması gereken bir hayatın var. Bir hikaye yazmaya değer bir hayatla mücadele ettiğini bil ve sana verilen bu nimete sahip çık. Yarım kalmışlığın, yarına kalanların, yarında kalmayacakların, sana yarını ve hatta birkaç dakika sonrasını vermeyeceklerin üzerini çiz. Kim olursa olsun, seni anlamayanlarla vedalaş. Geçmişin içinden çık. Bir anlamdan öte bir ders olarak yad et onları ve kazanacağın yolların üzerinde yürü, seni dinleyenlerin ve seni asla yargılamayacakların yanında ol.

Basit biliyorum söylediklerim. Zaten basitliğinde değil, ihtiyacın olduğunda karşına çıkmasında bir büyüsünü ara işin. Çünkü bir anlamı olmadığında her şey basit. Herkes de basit. Aslında zor dediğimiz ve kayıplarla dolu hayat da basit. Yasını tuttuğunuz her acı geçecek, kaybettiğiniz benliğiniz size yeni ve daha güçlü bir karakterle dönecek, zor zamanlarında yok olan ve yargılayan kırıcı sesler dinecek ve yerini seni daha iyiye zorlayan ve senle en ağır hava şartlarının içinden geçip güneşi selamlayacak kadar dirençle sesini duyuracaklar alacak.

Pes etme lüksünü, seni yargılayan insanlara karşı al ve onlara karşı pes et. Onlarla mücadele etme. Bırak gitsinler. Pes etme lüksünü kalbini acıtıp, derin bir yalnızlıkla boğuşmana sebep olanlara karşı al. Bırak acıtıp, gitsinler. Pes etme lüksünü hayat mücadelesi ne demek bilmeyenlerin kolaylıklarına karşı al. Bırak bilmesinler. Bırak yaşamı kaçırsınlar. Bırak kazanılmamış bir mücadelenin ürünü olsunlar. Pes etme lüksünü herkes gibi olmanı bekleyen veya başarı skalası koyup şu yoldan ilerle diyenlere karşı al. Bırak, beklesinler. Bırak, başarının sadece o olduğunu zannetsinler. Büyük hayallerin içinde sen kaybol ve seni bulamasınlar. Öyle büyük hayaller kur ki, onlar kazandığı ve başardığını zannettiği hayatının sadece %1'i dahi olamasınlar. Çünkü cesaretleri sadece benzerliklerle savrulmayı ona sunduğu için kendi halkaları içinde kendilerini en cesur ilan etsinler: Mutlu Prens'te şatosunun içinde her şeyin güzel olduğunu, yeterli olduğunu, kendisinin bir hayatı olduğunu düşünerek yaşardı oysa gerçekler çok farklıydı. Bunu sadece taş bir heykele dönüşünce anlamıştı. Şehrin ta tepesinde o hiçbir şeyi görmeyen çocuk olarak heykeli dikildiğinde anlamıştı. ''Yaşamı hiç bilmedim'' diye ağlayan bir heykele dönüşmüştü. Bırak, onlar da buna dönüşsünler (Sahi 6 yaş çocuk kitabı yazarlarının çocuklara gösterdiği bu gerçeği nasıl oluyor da çeyrek asır yaşamış insanlar fark edemiyor, anlayamıyorum).

Tüm Reklamları Kapat

Sevgili bunu okuyan her kimse, güneş bir daha doğar. İnsan her gün uyandığı an, kalan ömrünün ilk gününü yaşar. Çabalıyorsan, birilerinin sunduğu standartlar dışında bir standarttaysan korkma ve üzülme de! Acı, seni boşa seçmedi. Yağmur yağdıktan sonra açan güneşin daha huzur verici olduğunu, her yağmurun ardından en azından bir yarım saat dahi olsa güneşin açacağını, her gecenin son bulup günün doğacağını hatırlamaktan asla kendini alı koyma.

İleride sahip olacağın hayat, kuracağın bir bahçe olacak ve o bahçeye birilerinin sevdiği çiçekleri, meyveleri, ağaçları ekmeyeceksin; "senin" sevdiğin çiçekleri, "senin seçtiğin" ağaçları, "yemeyi en çok istediğin" meyveleri ve sebzeleri ekeceksin ve böylece onlara her gün özenle bakacak, toplayacaksın. Bırak, herkes bildiği şeyleri söylesin, yaşam senin yaşamın olacak ve bunların hepsini yapacaksın! Bırak, konuşsunlar. Sen yaşamaya değer bir hayat kur. Her sabah kalkıp görmeyi istediğin, seyredeceğin manzaraya değer bir bahçe inşaa et ve yağmurundan asla kaçmayacağın yerlerin güneşiyle ısın.

Kollektif olarak tükenmişliğin bir boyutundayız, hepimiz de farkındayız ve hiçbir şey düzelmeyecek gibi geliyor, biliyorum. Yine de bildiğim bir şey daha varsa bazen dezavantajlı dönemler en büyük avantajların habercisidir. Eğer gerçekten nefes almaktan yorulmuş bir insan kadar tükenmiş haldeysen yarına bir artı çek. Bir adım at, bir şeyleri farklı yap. Öncelikle her şey yolundaymış gibi uyan, okuma veya izleme haberleri; merak etme dünya sen bir gün haberdar olmazsan kaybolmayacak! Çok sevdiğin bir insanın sesini duy; ona bir selam ver - telefonla dahi olsa - güzel bir başlangıç yap. Çok sevdiğin bir şarkıyı dinle, çok sevdiğin bir anı bir video kaydıymış gibi zihninde çevir, dur. Kendine mutluluk kahvaltısı hazırla (illa çok bir şey olmasına gerek yok sadece her neye sahipsen onu mutluluğa çevir), olmasını çok arzuladığın o hayali zihninde canlandır ve onu gördüğünde ne için başarmak istediğini hatırla ve güne kendin için bir adım atarak başla. İnan, en azından bir şeyler çok farklı olacak. Denemek hiçbir şey kaybettirmeyecek. Kendini ve vazgeçmediğin hayallerini çok sevmen dileğiyle,

Sevgilerimle... Herkese bu şarkı ile sarılıyorum... En çok da... Kendime. Mücadele eden herkese! Merak etme, her şey hayal ettiğinden de güzel olacak. Sana çok sevdiğim bir şarkıyı bırakıyorum:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Lights will guide you home / And ignite your bones / And I will try to fix you

Okundu Olarak İşaretle
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/08/2025 23:03:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21282

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Geçmiş ve Notlar
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
İşaretle
Göz Attım
Site Ayarları

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.

[Site ayalarına git...]
Bu Yazıdaki Hareketleri
Daha Fazla göster
Tüm Okuma Geçmişin
Daha Fazla göster
0/10000
Kaydet
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close