Sibirya Özelinde Coğrafya ve İklim
Bir kez daha coğrafya ve iklim, bazı kararları alma konusunda insanoğluna yardım etmektedir.
Daha önce hiç görülmeyen, duyusal olarak hiçbir etkileşimin olmadığı bir coğrafyayı tasvir etmek kolay bir iş değildir. Bu durum, açıklanmak istenen coğrafyanın yıllık sıcaklık ortalamasının, -40 ila -70 derece arasında gidip gelmesi herhangi bir şey değiştirmemiştir ve masa başında bu aşırı soğuğu hissetmek ziyadesiyle zordur. Bundan sonra söylenecekleri yukarıda bahsi geçen acizlik durumunu göz önüne alınarak okunmasını tavsiye ederiz.
Sözü edilen coğrafya, tahmin edileceği üzere Sibirya’dır. Sibirya teriminin tam olarak coğrafi bir terime karşılık gelip gelmediği kesin değildir. Sibirya’yı, kutup ikliminin peşi sıra gelen ancak belirli bir nüfusu barındırdığı için bu iklimden ayrılan ve kendine has özellikleri olan bir iklim çeşidi olarak da adlandırabiliriz. Biz bu yazımızda okuyucuyu akademik verilere ve araştırma sonuçlarına boğmadan Sibirya coğrafyası (!) ve bu coğrafya da yaşamış ve hala yaşamakta olan topluluklar hakkında birtakım çıkarımlarda bulunacağız.
2022 dünyasında yaşayan ortalama bir insan için Sibirya, çeşitli nedenlerle sürgüne gönderilmek istenenler için ideal bir yer, tecrübesiz insanlar için hayatta kalınması zor bir ortam ve soğuk bir iklim olarak tanımlanabilir. Hali hazırda bu tanımlar, dışarıdan bu bölgeye gidenler ya da gitmek zorunda bırakılanlar için doğrudur. Ancak zannımca gözden kaçan bir nokta vardır. Bu nokta, karanlık çağlardan beri bu soğuk ve öldürücü coğrafyanın bir halka sahip olduğu ve bu halkın ortama çok başarılı bir şekilde ayak uydurduğudur.
Tarih boyunca insanların geliştirdikleri barınma ve beslenme alışkanlıkları, gelenek-görenekler, adetler, çeşitli ritüeller, yaşanılan coğrafya ile yakın ilişki içerisinde olmuştur. İnsanın doğaya hükmedemediği, şimşek çakmaması, kuraklık olmaması, zamanından erken veya geç yağmur yağmaması için tanrılara kurbanlar sunulduğu, daha sonraki halklar tarafından sürdürülecek olan adetler oluşturulduğu bir dönem için coğrafya ve iklim neredeyse her şeydir. Geliştirilen çoğu alet-edevat bu iki unsur ile paralellik gösterir. Örneğin soğuk iklimlerde yaşayanlar için belirli hayvan kürklerinden yapılan giyecekler öncelik sırasında besin ile hemen hemen aynı yeri paylaşırken, görece daha sıcak bir iklimde yaşayanlar için kıyafet geri plana itilebilir.
Kaynakların kıt olduğu bir coğrafya avlanılan bir hayvanın kuyruğundan tırnağına kadar her yerinin belirli bir amaç için kullanılmasını gerektirir. Hal böyleyken “israf” teriminin bu bölgelerde yaşayan insanlar için bir karşılığının olmadığını düşünebiliriz. Sibirya coğrafyasında yaşayan halklar için çoğu kaynakta olduğu gibi evcil hayvan kaynağında da dar bir sınır vardır. Bu halklar için evcilleştirilmesi daha olası olan ren geyikleri ön plana çıkar. Av hayvanları (eğer av olmazlarsa) statüsüne koyabileceğimiz hayvan türü ise biraz daha fazladır.
Sibirya coğrafyasında ava çıkmış bir insan için şans faktörü çoğu durumda belirleyici olmaktadır. Avcı’nın yapması gereken şey ise, bu şans faktörünü olabildiğince kendi yanına çekmektir. Bunun için avcı, ava çıkmadan günler önce bazı ritüeller gerçekleştirir. Av sırasında yer-su ruhunu ve çeşitli ruhları kızdıracak işler yapmaktan kaçınır. Eğer başarılı bir av geçirirse teşekkür amaçlı tekrardan birtakım ritüeller gerçekleştirir. Bu ritüellerin avcının şansının yaver gidip gitmemesi ile bir bağlantısının olup olmaması bizim konumuz değildir. Eğer bir avcı, ava giderken yanında bir kurt dişi taşıyorsa ve avı başarılı geçiyorsa, o kurt dişini yanında taşımadan ava gitmemesi ya da kurt dişi olmaksızın ava gittiğinde başarısız olacağını düşünmesi gayet doğaldır.
Sibirya’yı etkileşime kapalı bir coğrafya olarak düşündüğümüzde çok eskilerden gelen adet ve gelenekler sonraki nesillere çok az değişikliğe uğrayarak kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çok eskilerden gelen geleneklerden birisi de doğada bulunan her şeyin bir ruhunun olduğu inancıdır. Bu insanlar için görülen ve bazen görülmeyen her şeyin bir ruhu vardır. İnsan-insan, insan-tabiat ilişkilerine insan-ruh ilişkisini de eklersek haksızlık etmiş olmayız. Bilinmeyen nesnelerin veya varlıkların varlığı, bu insanlar için bazen bir korku bazen bir ümit bazen de sadece uzak durulması gereken bir şey (?) olmuştur. Bu bilinmeyen nesne ve varlıklar üzerine hikâyeler anlatılmış, kimi yerlerde çocuklar korkutulmuş, bilinmeyenlerin kötü yönlerine kaşı yapılması ve yapılmaması gereken şeyler hakkında salıklar verilmiştir.
Dışarı ve içeri kavramının silik olduğu, doğanın kendisinin bir ev olarak kabul edildiği bu ortam da insanlar bir nevi ruhlar arasında yürüyorlar, göç ediyorlar, avlanıyorlar ve kısaca hayatlarını idame ettiriyorlar. Kaynakların kıt olduğu toplumlar da paylaşma eylemi diğer toplumlara nazaran biraz daha belirgindir. Çünkü coğrafya ve iklimin kime ne şekilde davranacağının kestirilmesi mümkün değildir. Görece varlıklı olan birisinin ertesi sene aynı oranda malı mülkü olacağının garantisi yoktur.
Bu halkların tabiata yaklaşımları, bizim hayal etmekte zorlanacağımız türdendir. Gereksiz herhangi bir av yapılmadığı gibi avlanan hayvana karşı da birtakım saygı seremonileri vardır. Gerektiği yerlerde ise doğayı beslemektedirler. Bu beslemek ağaçları sulamaktan ibaret değildir. Genelleme yapmamakla birlikte bu insanlar, ölülerini gömmezler ya da yakmazlar. Ölü gömme törenleri de fazlaca karmaşık değildir. Bu insanlar ölülerini öylece olduğu gibi doğaya bırakırlar. Ölen insan hayatta olduğu süre boyunca doğadan faydalanmıştır. Gerek onun geyiğini avlamış gerekse de böğürtlenini toplamıştır. Şimdi besleme sırası ölen insandadır. Ölü bedeni doğada çeşitli hayvanlar tarafından yenilecek ve bu hayvanlar tekrardan avlanılacak ve bu döngü kesintisiz devam edecektir.
Sibirya toplumunun nüfus konusu, tespit edilmesi güç bir konudur. Gruplar halinde birbirlerinden uzak ve hareketli bir hayat sürdürdükleri ve kimi zamanlar da ortadan kayboldukları için doğru bir nüfus sayımının yapılması ziyadesiyle zordur. Ancak birtakım tahminler yapılabilir. En genel çıkarım ise, fazla kalabalık olmadıklarıdır. Fazla nüfusu besleyecek kaynaklardan yoksun olan bir coğrafya, üzerinde fazla insan ve hayvan barındırmayı sevmez. En azından canlı olarak sevmez. Ani nüfus artışları, ani kıtlıkları; ani kıtlıklar ise toplu ölümleri getirebilir. Nüfusu kontrol altında tutma süreci, toplumun evlilik kurumunu da bir şekilde etkilemektedir. Görüldüğü üzere bir kez daha coğrafya ve iklim, bazı kararları alma konusunda insanoğluna yardım etmektedir.
Coğrafyanın ve iklimin başrol olduğu böylesi toplumlar da insanlar bütün siyasi, sosyal, ekonomik ve dini hayat düzenlerini, kurallarını, adet ve geleneklerini yukarıdaki iki başrol oyuncusuna göre düzenlerler. Bu insanların dinlerinin (günümüz din tabirine uymasalar bile) bütün gereklilikleri doğadan bir parça alarak oluşturulması şaşırtıcı değildir. Veyahut sosyal ilişkilerinde, bir kimseden istenen bir şeyin (yiyecek, giyecek, vs.) her halükârda verilmesi, ister istemez paylaşma eylemini ortaya koymaktadır. Bunun sebebi ise, coğrafya ve iklimin kime ne şekilde davranacağı muammasının insanlar tarafından benimsenmesidir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu toplumların bazı davranışlarını tabu olarak değerlendirebiliriz. Örneğin hasta olan bir kişiye dokunulmaması, uzak bir çadıra bırakılması ya da ava giderken yanında gerekli birtakım şeylerin taşınması, günümüz insanının tuttuğu takımın gol atması için normal olmayan davranışlarda bulunması gibi birer tabudur. Ancak başarılı bir av insanların doğrudan hayatlarına dokunuyorken tuttuğumuz takımın gol atması ise sadece bir lüksten ibarettir.
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/12/2024 03:16:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12475
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.