Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Bir Bağ:

Hayat Bağı.

4 dakika
5
Bir Bağ:
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Kim olduğunuzu daha önce defalarca kendinize sorduğunuzda ne sevdiğinizi, ne istediğinizi, neler yaptıklarınızı tanımlarsınız. Ben bunları seviyorum, daha önce bunlar oldu, bunu çok istiyorum gibi gibi cümleler kullanıp bir "Ben" yaratmaya çalışabilirsiniz. Peki ya her şeyin zıttının ne olduğunu bildiğiniz bir ben var mı, diye sorduğunuzda kendinize "Ben ne istemiyorum?" , "Ben neyi sevmiyorum?" diyebildiğiniz soruların net cevabını verebiliyor musunuz? Ya da zıttı derken kast ettiğimiz "sevmediğim bir şeyi de aslında birileri için sevebiliyor muyum" diye sorular sorabiliyor musunuz?

Bir arayışın içindeyken bulduğunuz mu istediğiniz şey yoksa aslında bir arayış içinde değilken bir ben bulabildiğiniz yer mi asıl istediğiniz şey? Her şeyin olasılığı mevcut. Her iki durumda da o şeyi isteyebileceğinizi biliyorsunuz. Ancak her iki durumda da sadece biri vazgeçilmez olandır. Herkes, olgunlaşmamışsa her şeyi isteyebilir ya da tam aksi itebilir. İnsan, büyümek için var olan bir varlıktır. Varlığı gereği büyüdükçe biraz yalpalayabilir, düşebilir, kalbi kırılabilir, hata yapabilir, bas bas bağırıp kendini duyurmak isterken bir anda sessizleşip-donuklaşıp sadece izleyen olabilir. Hayat, insana bağ duygusunu bir bebekken anne karnında verir. Bir yuva içinde sadece kalbinin sesini duyduğu bir annenin varlığında tadar ilk o hazzı. Bu da bir yaşam sevinci yaratır. Dünya'ya geldiğinde ayrıldığı evinden sonra geniş bir alanın korkusunu yaşarken aşkı tadar. Bebeğin ağlaması bir yaşam çığlığıdır. Bu yüzden ağlamak bir bebeğin ilk tepkisidir. Bir bilinmezdeyim ve yerim yok, az önce bir evdeydim şuan ise kalbinin sesini duymadığım evin yok oluşunu seyrediyorum diyerek bir kaybetme kaygısı yaşayarak Dünya ile tanışır. Bir melankoli yok. Yaradılış gereği bebekken dahi bir şeyleri öğrenerek başlıyoruz: Kaybetme kaygısı, bağlanma ve bebeğin anne göğsünde yatırıldıktan sonra sakinleşip bu geniş alanda hala bana ait bir ritme, yere sahibim güvenini geri tatması gibi. Aşkın kimyası biraz olsun tanıdıklığın döngüsüdür. Ancak bazen bazı patolojik olaylar vardır. Bir hocam vardı. Kendisini çok severdim. Prof. DR. Nilgün Canel, bir dersinde bir çift terapisi yöntemini anlatırken "Sana baktığımda seni görüyorum ama bazen seninle çatışırken seni değil, geçmişimi, ailemi, travmalarımı görüyorum. Bazen tepkilerim sadece onlara, sana değil." diyerek çeşitli aile veya çift terapi yöntemlerini anlatmıştı. Şimdi bakıyorum etrafıma, ilişkilere, hayata hatta, o kadar endişe dolu ki ve güvensiz, geçici ve çoğu şey yapay. Biri size güveni hissettirmedikçe bir ilişkinin gerçekliğinden emin olamıyorsunuz. İnsan, ilişki kurdukça bir aidiyet yaratıyor. Bir bebek, anneyle bu ilişkiyi tamamlıyor. Bir anne, eşiyle-köken ailesiyle-çocuğuyla; bir baba vaadlerinin gerçekleştirdiğinde karşılığında sevdiklerinin mutluluğunun ve güveninin hissiyle. Biraz erkek-kadın doğası içinde gerçekleşen beklentilerle ilgili bir ilişki bağı var hayatta. Bir dost, sizin için senelerce yanınızda durmasıyla değil; mutlu gününüzde mutluluklarınıza dahil olmasıyla-içten beslediği duygularda hep sizin yararınızı düşündüğünde dost olduğu gibi. Belirli çizgilerden öte, görülen durumlardan ibaret bir ilişki bağı var hayatta. İyi oldukça boşlanan, beslenmeyen her şey bir gün iyiden uzaklaşır. İlişkiler de günümüzde budur. İnsan, ilişki kurduğu herkesle iyi günde ilişki kurabiliyor. Bir şey iyiyken tüm güzel duygularıyla ve temennileriyle varsa o kişi özel oluyor. Bir şeyler iyileşeceğine inanarak varsa o kişi aidiyet hissettiriyor. Önünüzü göremediğiniz pusuda size geleceğin iyi olduğunu gösteren bir ışık belirtisini gösterenle denge sağlanıyor. Oysa şuan her şey çok katı, yapay ve söylendiği gibi değil. Yok oluşa giden bir tablo, bir bağ kopukluğu var Dünya'da

Etrafımızda fiili bir savaş varken, insanın insan oluşundan yok oluşu asla bahsedilmiyor. Umudun tükenişi, hiçbir yerde orada olabilmenin tadına varabilecek kadar güvenin duyulamayışı, tedirginlik, korku, bir insanın türlü ihtimaller yaratıp tek bir gerçeği bir çırpıda silişi, çabalayanın her zaman hikayenin sonunda mutsuz edilişi.. Tükenişin son çağrısı gibi. Çoğu yer, çoğu zaman, çoğu olay, çoğu görülen-duyulan ne varsa, insanın insan oluşundan uzaklanışına da hep bir davet. Bilişsel esnekliği düşük, fazla aşırıcı bir toplum içinde özgüveni olanın inzivada ego savaşçılarının savaş meydanlarında yarar sağladığı durumda toplumun hem ilişki yönünden gittiği yön hem de bütünsel gidişatı bir boyun eğicilikten öte değil. İnsan, bağ kurmadığı bir yaşamda-bağlam yaratamadığı nedenlerde yaşamayı değil tükenmeyi seçer. İnsan, arayışa saplanıp kalanların içinde sevgiyi değil kopukluğu seçer. İnsan, insan kalabilmek için dahi bazen sessizliği, suskunluğu, umursamamazlığı seçer. Sonucu belli olan gidişatlarda insan, kendini kandırmanın ve güven duyduğu yerin yok oluşunun hezimetini yaşarken zayıf gözükmemek için vurdumduymazlığı seçer.

Tüm Reklamları Kapat

Oysa başka bir hayatta, sağlıklı bir yaşamda aidiyet bir yaşamdır. Nefes almak için gerekli olan tek şeydir. Tekrarlanmış ve herkesin bir arada anlaşarak yaptığı robotik hareketlerden uzak insanın insaniliği kattığı bir olay döngüsünde olması yaşamdır. Gerçekten değeceğine inanıp yarın uyandığında çabalamak için bir istek duyması bir yaşamdır. Birini sevmek ve bu sevgiye ait olmak bir yaşamdır. Yaşam, geçiciliğin içinde kalıcı anıları yaratıp birilerinin kalbine huzuru, sakinliği, dinginliği, bahçeyi sunmaktır. Önemli olan da bu bahçeyi önce içimizde bulmaktır.

Sevgiyle,

Ayşegül.

Okundu Olarak İşaretle
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Umut Verici! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Tebrikler! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/06/2025 14:33:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20867

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close