Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

FAHİŞELİĞİN DÜNDEN BUGÜNE TARİHİ

Dünyanın En Eski Mesleği (Mi Acaba?)

12 dakika
1,166
FAHİŞELİĞİN DÜNDEN BUGÜNE TARİHİ Crispijn van de Passe I
  • Blog Yazısı
1580-1588 yılları arasında Hollanda'da çizilmiş bir genelev resmi
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Fuhuş, ücret karşılığında müşteriye seksüel ilişkiye girdiği bir iş alanıdır. Bu mesleği yapan insanlara ise fahişe, hayat kadını, jigolo ve söylemek istemediğim bazı küfürlü sözcükler ile isim takılır. Fahişelik, genellikle kadınların cinsiyet eşitsizliği, ekonomik sıkıntılar veya baskı altında yaptıkları bir iştir ve çoğu ülkede yasal olarak yasaktır. Bu nedenle, hayat kadınlığı, genellikle kadınların haklarını ve saygınını ihlal eden bir pratik olarak kabul edilir ve cinsiyet eşitliği ve insan hakları açısından ciddi bir sorundur.

Klişenin aksine dünyanın en eski mesleği “fahişelik” değildir. Mesleği, bir kimsenin geçimini sağlamak için gün içerisinde yaptığı faaliyetler olarak tanımlarsak eğer, dünyanın en eski meslekleri çiftçilik, çobanlık, marangozluk ya da avcılık gibi temel gereksinimleri karşılayacak mesleklerdir. Bu yüzden fahişelik dünyanın en eski mesleği olarak kabul edilmez, ancak insanların seksüel ilişkiye girmek için bir ücret ödemesi veya bu ilişkiyi sağlamak için bir bedel alması, insan tarihinin çok eski dönemlerine dayanır.

NEOLİTİK ÇAĞDA FAHİŞELİK

Tüm Reklamları Kapat

Neolitik çağ yaklaşık MÖ 8000 yılı ile MÖ 3500 yıllarını kapsamaktadır. Bu dönemin en önemli özelliği tarım devrimi başlamış ve insanlar yerleşik hayata geçmelerini konu edinir. İlk dinler, ilk uygarlıklar, ilk kültür ve ilk meslekler bu dönemde başlamıştır. Bu dönemde, insanların cinsiyet rolleri ve toplumsal yapılarında büyük değişiklikler olmuştur.

Bu dönemden önceki dönemlerde (tarım devriminden önce) avcı ve toplayıcı göçebe topluluklarda erkekler kadar kadınlarında sorumlulukları çok büyüktü. Gerek sosyal hayatta, gerek çalışma anlamında kadınsız bir toplum düşünülemezken, neolitik dönemde kadının geri plana düştüğü, erkeklerin her işi yapan taraf olduğu görülmektedir. Üretim ve zenginlik artınca eşitsizlik de aynı şekilde artmıştır. Özellikle cinsiyetler arası fark açıldıkça kadınlar erkeklere daha “muhtaç” hale gelmiştir.

MÖ 4000’li yıllarda kurulan ilk antikçağ uygarlıkları Mısır ve Kuzey Mezopotamya da kurulmuş ve büyük kentler kurmuştur. Bu dönemlerde fahişelik olduğu gibi daha eskilerden de var olduğunu gösteren güçlü kanıtlarda bulunmaktadır. Mesela cinsellikle ilgili ilk heykeller ve sanatsal ürünler antikçağ uygarlıklarından daha önceki tarihlerde bulunmuştur. Bu dönemlerde yazı bulunmadığı için ne şartlarda kadınların fahişelik yaptığı bilinmemektedir.

ANTİK ZAMANLARDA FAHİŞELİK

Tüm Reklamları Kapat

Fahişelik neredeyse bütün kültürlerde yerleşmiş, kabullenilmiş ve sıradan bir meslek olarak görülüyordu. Tabi bazı yerlerde fahişeler aşağılanırken, bazı yerlerde baş tacı ediliyordu. Mesela antik Sümer’de mabet fahişeliği uygulaması vardı. Mabet fahişeleri bir ücret karşılığında tapınaklarda gelen insanlarla cinsel ilişkiye giriyorlardı. Bu tanrının bir lütufluydu, ibadetti, insan olmanın şehvetiydi. Mabet fahişeleri ise bedenini tanrı yolunda herkese açmış kabul edilir, günahsız ve “bakire” kabul edilirdi. Ayrıca Sümer uygarlığında başörtüsü takarlardı ve başörtüsü en maliyetsiz şekilde sınıf farklılığını gösteren bir uygulamaydı. Yani mabet fahişelerinin yanında soylu insanlar sadece başörtüsü takabiliyorlardı.

Fahişeliğin ilk meslek olarak kabul edildiği ve devletin bundan vergi almak istemesi MÖ 2400 yıllarını bulur. Herkesin tanıdığı ve her şeyin ilki olan Babilli Kral ilk kez mabet yerlerindeki para karşılığı yapılan fuhuştan devletin bir ücret almasını uygun görmüş ve o tarihten bu güne devlet bu sektörden olabildiğince yararlanan taraf olmuştur.

Mısır, Antik Yunan ve Amerikan yerlilerinde de aynı şekilde uygulanmıştır. Bunun bir tür dini ayin olarak yapar, cinsel ilişki sonrası insanların kaderlerine bereket getirdiğine inanılırdı. Zaten ilk uygarlıklar kadınların doğum yapmasından dolayı her zaman bereket ve iyi şans sembolü olmuştur. Ayrıca soylu insanların yanında mabet fahişeliği de nurlu bir meslek kabul edilmiş ve başörtüsü takmaya izin verilmiştir.

Antik Roma’da ise fahişelik aşağılık bir meslek olarak bakılmıştır. Başörtüsü takmalarına izin verilmemiş hatta ve hatta bazı yurttaşlık haklarından da mahrum etmişlerdir. Roma’da fahişelik, erkeklere zevk veren ve tek işlevinin bu olduğuna inanılan insanlardan oluşurdu. Fahişelik bir kadının düşebileceği en kötü çukurdu desek yanlış olmaz. Terkedilmiş çocuklardan, kölelerden ya da esirlerden fahişeler zorla boyun eğdiriliyordu ve fahişelik statüsünden çıkmak hiç de kolay bir iş değildi.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Asya’da ise durumlar daha vahim. Hint ve Çin gelenekleri incelendiğinde, antik dönemlerde köyden büyük şehirlere göç etmiş aileler, para karşılığı çocuklarını satıyorlardı. Elde ettikleri parayla büyük şehirlerde kendilerine ev-arsa satın alırken ergenliğe yeni girmiş fakir kız çocukları başka insanlara seks kölesi durumuna sokuyorlardı. Ayrıca Çin’de her mesleki sınıf için farklı fahişe türleri vardı. En genç ve güzelleri soylu ya da zenginler için genelevlerde eğitilirlerdi. Hangi pozisyonların daha zevkli olduğu, nasıl çekici görünülür, erkekleri hangi yöntemlerle tahrik edilir gibi konularda eğitirlerdi. Daha güzel olanları askerler ve orta halli tüccarlar, yaşlı ve kusurlu olanları ise çiftçiler ya da daha fakir kesim için çalışırdı.

ORTA ÇAĞDA FAHİŞELİK

Ortaçağda ise toplumun tam tersi bir şekilde fahişeliğe lanetler ettiğini ve yasaklamalar ve cezalı uygulamalar yürürlüğe girdiğini görüyoruz. Yani eskiden kutsal ve bereket sembolü artık günah ve kafirliğin sembolü olmuş, dünyevi zevklerin azaltılıp baskıcı dini bir baskının hakim olduğu bir yönetim şekline evrildi. Başörtüsünü artık soylular değil dindar olan (Hristiyan, Yahudi, Müslüman vb.) kişiler takmaya başladı çünkü asıl asaletin dindarlık olduğu anlayışı güçlendi. Peki bu “U” dönüşünün sebebi ne? Eskiden kutsal sayılan seks ve kadın bedeni neden şimdi günah ve haram oldu?

Bir hipotez der ki, pagan kültüründen 3 büyük dine geçerken (Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudilik) eski dini ritüelleri ve uygulamaları tamamen reddetmek. Yani yeni dine insanları inandırmak ve eski dinin uygulamalarını ve inançlarını olabildiğince antipati beslemek üzerine inanç sistemi kurulmuştur. Tabi bunun en kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. Sadece fahişeler değil eşcinseller, filozoflar ve kadınlar bundan nasibini almıştır.

Avrupa’da kilise baskısı hakim olduğu süre boyunca fuhuş ve genelev gibi uygulamaları tamamen yasaklamış, hatta ve hatta mastürbasyon yapmak bile günah sayılmış ve insanların bu tarz zevkleri olabildiğince az yaşaması için elinden geleni yapmıştır. Ama bu uygulamayı bir süre sonra doğru bulmamaya başlamışlardır. Fahişeliği kökünden kazıyamadıkları gibi kendi düşüncelerine göre mastürbasyon, tecavüz ya da taciz gibi suçların önünü açmıştır. Bu yüzden bir reform yaparak tekrar genelev açmışlardır.

Bu dönemdeki fahişelerin büyük çoğunluğu köleydi ve olabildiğince ticari amaçlara dönüşmüştür. Ticari anlamda karı arttırmak için olabilecek en kötü şartlarda fahişeleri yaşamaya ve çalışmaya zorluyorlardı. Şöyle bir bilgi de vermek isterim, ortaçağda genelevlerin büyük çoğunluğunun sahibinin piskoposlar ve kilise olduğunu biliyor muydunuz? İşin ucunda para olunca günah ve haram dinlememiş bu dönemin rahipleri anlaşılan. 14 YY’dan sonra sivil genelevler yaygınlaşmaya başladı ve büyük şehirlerden ziyade kasabalara kadar dokunur oldu. Şöyle bir bilgi vermek de isterim ki Avrupa’da genelevlerin nüfus patlaması yaşadığı dönem haçlı seferleri sırasına denk gelir, Filistin’deki kadınları kast ediyoruz elbette.

Tüm Reklamları Kapat

Müslüman ülkelerde ise fahişelik genel olarak yasaktı ve bu tarz para karşılığı cinsel ilişki büyük cezaları vardı. Para cezasından tutunda sopa ya da kırbaç cezasına kadar büyüklükleri değişiyordu. Bazı durumlarda kadın-erkek dinlemeden recm cezası bile veriliyordu. Tabi fuhuşun yasaklanması demek herkes çok ahlaklıydı demek değildir. Bu dönemde Müslüman ülkelerin hatırı sayılır miktarda cariye köleliği vardı. Cariyeler sahibinin her dediğini yapmak zorunda olurdu, buna cinsellik de dâhil. Eski Müslümanlarda fahişe-köle pazarının gelişmiş olduğu bir gerçektir.

OSMANLI’DA FAHİŞELİK

Osmanlı’da fuhuş ve fahişelik yasaktı. Şeriat kanunlarına göre cariye dışındaki bir kadınla cinsel ilişkiye girmek büyük günah ve cezası olan bir davranıştı. Ama tabi ki 600 yıllık ömrü olan devasa bir imparatorluktan bahsediyoruz. Bazı yasadışı eğlenceler engellenemez. İstanbul’da kayıtlara göre 1556 yılında kaçak bir şekilde açılmıştır. Tabi durum Padişah Kanuni Sultan Süleyman Paşa’nın kulağına gitmesiyle bu genelevle ilgisi olan herkesin tutuklanması emrini vermiştir. Bazı kaynaklar ise kaçak genelevlerin daha eski dönemlerde de var olduğunu gösteriyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kaçak bir şekilde bu tarz tek gecelik ilişkiler hızla artmaktadır ve devletin tek çözüm yolu ise yasak koyarak olmuştur. Mesela muhallebici dükkânlarının gizli bölmeleri olurmuş. Kaçak genelevin bilinen bir müşterisi o gizli odanın yerini bildiğinden oraya geçer, onun gerçek müşteri olduğunu anlayan dükkân sahipleri o odaya kadını yollar. İşleri bitince herkes yoluna giderdi. Bunun çözümü olarak Osmanlı’da muhallebiciye kadınların girmesi yasaklanmıştır. Ya da cariye satın almak isteme bahanesiyle satın alınır, 1 gece geçirince müşteri geri iade edermiş. Tabi fiyat üzerinden bir kısmı satıcıda kalması şartıyla… Genelevler yasak olsa da engellenmez bir şekilde uygulamada vardı.

Bu durumdan rahatsız olan Sultan 2. Mahmut genelevlerin devlete vergi vermek şartıyla kanunen açılmasına izin verdi (1812). Açılır açılmaz da “Melek Girmez Sokağı” adı verilen sokak gizlediği maskesini çıkardı ve fuhuş merkezi haline geldi. Osmanlı’nın zengin zamparaları ise en lüks genelevlere sahip olan Edirnekapı’ya giderdi. Kısa sürede Galata Kulesi ve çevresi meyhane ve genelev merkezi haline gelir

Osmanlı döneminden sonraki Cumhuriyet yılarında ise miras kalan genelev ve eğlence yerleri devam etti. Bu dönemdeki fakirlik ve imkânların yoksunluğu kadınlara kötü ortamlara sürüklüyordu. Bunun sonucu sağlıksız ortamlar insanlara hastalık getiriyor ve sosyal yapıya zarar veriyordu. Frengi Kanunu(1920) ile cinsel yolla bulaşan hastalıklar olabildiğince azaltıldı. Mustafa Kemal Atatürk fakirliğin ve sosyal adaletsizliklerin kadınları bu tarz kötü yollara sürüklediğini çok iyi bildiğinden yasak koymamıştır. Aksine kadının çalışma hayatına girmesi ve yoksulluğun azaltılması için uğraşmıştır. Bunun sonucu 1925-1930 yılları arasında fahişe sayısı İstanbul’da azalmıştır. Pavyon ve genelev sayısındaki olağan üstü artış DP(1960’lı yıllar) devrinde meydana gelmiştir, CHP döneminde değil.

GÜNÜMÜZ ZAMANINDA FAHİŞELİK “ÖZGÜRLÜK” SAYILABİLİR Mİ?

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Matematik Analiz 1
  • Boyut: 20,0*25,0
  • Sayfa Sayısı: 362
  • Basım: 1
  • ISBN No: 9786053556411
Devamını Göster
₺781.00
Matematik Analiz 1

Dr. Sefa SAYGIL isimli psikoloğun 1991’de yayınladığı bir makaleye göre, Türkiye’deki fahişelerin bazı istatistikleri: Türkiye’deki fahişelerin büyük çoğunluğu küçük şehirlerden büyük şehirlere göç etmiştir. Kırsal bölgelerin eğitimsizliği ve fakirliği birleşince büyük şehirlere tek kaçış şansı olarak görüyor olabilirler. Ayrıca bu makaleye göre araştırılan fahişelerin çok küçük bir kısmı hiç evlenmemiştir(%7,3). Evlilikler ise 15 yaşından önce zorla evlendirilme, ailesi tarafından baskı ile evlendirilme gibi sebeplerden dolayı evlilik ya da boşanma yaşanma oranı çok yüksektir(%74,5). Aynı çalışmada bu mesleğe nasıl girildiği sorunca da ailesi tarafından sahip çıkılmama, aldatılma, maddi sıkıntılar ya da kötü yola düşme gibi sebepler ezici çoğunluktadır. İmkân oluşursa bu işten ayrılmayı düşünüyor musunuz sorusuna da büyük bir kısmı kurtulmak istediğini belirtiyor. Ayrıca büyük çoğunluğu erkeklerden nefret ettiği ve çocuk ya da değer verdiği insanları kendileri de dahil çevrelerinden uzaklaştırmaktadır.

Klişeleşmiş bir mesele ise, bu mesleği yaparken kadınların zevk alıp almadığı sorusuna, aynı araştırma %75’lik kısım almadığını söylerken, %23’lük kısım nadiren, %2’lik bir kesim ise orgazm yaşadığını söylemiştir. Psikolojik bir gerçekten bahsetmek isterim burada. Bir insan(kadın-erkek fark etmez) cinsel birleşmede vücuduna bilinçli bir şekilde izin vermedikçe cinsel ilişkiden zevk alamaz. Para karşılığı ya da tecavüz gibi durumlarda kadının zevk alması ya da bu durumdan hoşlanması imkânsızdır. Avrupa ve Amerika ile ilgili araştırmalar yaptıkça da bir şeyin değişmediğini gördüm. Amerika’da Latin ya da Meksikalı göçmenlerin genelevlerin büyük çoğunluğunu oluşturduğunu okudum ya da Avrupa’da. Bu tarz yerlerde ayrıca fahişelik normal bir meslek sayıldığı için bu alana yönelmenin daha basit olduğu gibi orta gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelere kıyasla daha insani şartlarda yaşabilmektedirler.

Bu durumda günümüz koşullarında (ki tarih boyunca fahişlerin en güzel zamanları olduğunu eski dönemlerin çok daha korkunç olduğunu hatırlatırım) fahişeliğin bir özgürlük sayılabilmesi imkânsızdır. Çünkü ezici çoğunluğu zor durumlardan kaçmak için katlanıyorlar. Bir insanın parasızlıktan dolayı kendi iç organlarını satabilmesi ne kadar özgürlük sayılıyor ise aynı şekilde zorda kalmış bir kadının da kendi vücudunu satması aynı şeydir. Organ satmak kadar zararlı olmadığını mı düşünüyorsunuz? Peki, o zaman size şunu söylememe izin verin, her birliktelik akla hayale gelmeyecek kadar risklidir çünkü cinselle yolla bulaşan hastalıklar hiç de küçümsenecek bir yanı yoktur. Ayrıca bu meslek sadece basit bir birleşme değil bir yaşam tarzına dönüşür. Sevgi ve güvenin olmadığı sosyal ilişkilere mahkûm edilir. Vücuda zararlı madde kullanımını arttırır, insan kaçırma zorbalık ve sömürüyü arttırır.

Herhangi bir bilimsel kaynaktan bağımsız kendi şahsi görüşüm ise, cinselliğin doğru yaşanmadığı bir ilişkide annelik-babalık, sevgi gibi konularda eksiklik olur. Fahişelik, bir toplumda cinsel değerlerin ve değer yargılarının bozulmasındaki en büyük nedendir. Âşık olmadan zorlama ile birlik yaşayan ya da para karşılığı beraber olunan cinsel ilişkilerde gelecekteki potansiyel sevgi bağlarına da zarar verir. Ayrıca sadece kadın için değil erkek tarafı için de büyük sorunlar oluşturur. Karşı cinsi metalaştırma, küçük görme, kendi tutkularını karşındakinin tutkularından ve duygularından üstün görme gibi. Ayrıca daha karşı cinsi küçük görüp, gerçekten karakterli bir insan görmedim ve olabileceğine ihtimal vermiyorum.

Son paragrafta yazdıklarım kendi tecrübelerime dayanarak elde ettiğim görüşlerdir. Bilimsel bir dayanağı olmadığı gibi doğruluğunu araştırmaya devam ediyorum. Fahişeliğe bakış açısı veya yaygınlığı bir toplumun ahlaksal durumu üzerine doğrudan bilgi vermektedir ve ayrıca bu sektördün azımsanamayacak kadar büyük bir kısmı devletten bağımsız kuruluşlarca yapıldığını (çeteler veya mafyalar gibi) hatırlatırım. Bu bağlamda fahişelik erkekler tarafından zorla “zavallı” kadınların bedeninin zorla veya paranın kırbacıyla sömürülmesi olarak yorumlanmasında bir engelleyici görmüyorum. Sağlıklı bir toplumda ya da kültürde fahişeliğin yeri yoktur.

Not: onlyfans ve chat uygulamaları hakkında yazdığım bir başka blog yazımda değindiğim için bu yazımda yer vermedim. İlk yazdığım blog yazısına profilden ulaşabilirsiniz.

Okundu Olarak İşaretle
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Muhteşem! 1
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 1
  • Bilim Budur! 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/05/2025 18:39:01 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13672

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close