Demokrasi: Çağdaş Ulusların Meşalesi
Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'daki rejimleri, ekonomik ortamı ve sosyal refahı bu denli güçlü yapan ana etmen demokrasi...

- Blog Yazısı
Ulusların Kuruluşu
Özgür seçimler, hukukun üstünlüğü, bağımsız basın... Son yüzyılın yükselen çağdaş uluslarını var eden sistemi bu üç temel şartla ifade etmek yanlış olmayacaktır. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindeki sosyal ve politik refah ortamını sağlayan kuşkusuz birincil faktör olarak "modern demokrasi", politik denetimin doğrudan doğruya halkın veya onun düzenli aralıklarla hiçbir baskı altında kalmadan seçtiği politik temsilcilerin elinde bulunduğu, sosyal veya ekonomik durumu her ne olursa olsun tüm yurttaşların kanunlar ve kamu hizmetleri önünde eşit sayıldığı yönetim biçimidir. Bugün çağdaş dünyanın egemen devletlerince en çok tercih edilen bu sistemi, günümüz muadillerinden ayıran en temel farklara değineceğiz. Dilerseniz başlayalım.
Demokrasiye Muhtacız, O da Bize...
Demokratik yönetim, dışarıdan bakıldığında oldukça karmaşık ve dikkatle dengelenmiş bir sistemi işaret eder. Sistemin içindeki her bir organ birbirine ince bağlarla bağlanmış ve ince farklarla ayrılmış biçimde hareket eder. Ayrıca modern kurumları arasında düzeyli ve düzenli bir ilişkiye sahiptir. Bu bakımdan çağdaşlaşma idealinde görece fazla yol kat etmeyi hedefleyen üçüncü dünya ülkelerinin muhtaç olduğu yegâne yöntemlerden biridir. Demokratik sistemlerin kurulması ve devamlılığı hiç şüphesiz halkın eğitim ve bilinç seviyeleriyle doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda kritik ve entelektüel düşünce yeteneğine sahip vatandaşlardan, güç sınırlamalarından, hukukun üstünlüğünden ve insan hakları ile sivil hakların korunduğu bir sosyopolitik atmosferden güç alır ve onlara yüksek gereksinim duyar. Bu şartların bütünüyle sağlandığı uluslar için demokrasi, tek gerçekçi çıkış kapısı hâline gelir.
Sahte Demokrasiler
Demokrasi kelimesinin farklı sosyal alanlarda farklı birçok anlamı olduğu açıkça bilinen bir husustur. Lâkin bazı ülke liderleri ve diktatörler bu anlamları kendilerinin lehine olacak biçimde yansıtabilirler. Bu sayede halklarını kandırarak onlara en yüksek demokratik ortamın bizzat kendileri tarafından bahşedildiğini ve dünya üzerindeki diğer demokratik ülkelerin aslında gerçek demokrasiyi yaşayamadıklarını dile getirerek isyan etmelerinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Örneğin bir zamanlar dünyanın iki hakim gücünden biri olan ve diktatörlerce yönetilen Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kendini en ileri demokratik ülke olarak tanımlamış olsa da bu tanımdan muazzam derecede uzaktadır. Nispeten yakın zamanlı olarak Çin Halk Cumhuriyeti, dış dünyaya kendisini "Halk Cumhuriyeti" tabirine sığınarak demokratik ülke olarak göstermeye çalışmaktadır. Geçmiş ve şimdiki zamanın bu iki ülkesinde de özgür basın, demokratik seçimler veya hukukun üstünlüğünden bahsetmek pek mümkün değildir. Görüldüğü üzere bir ülkenin kendini demokratik olarak tanımlaması onu gerçek bir demokrasi yapmak için yeterli değildir.

Nasıl Demokratik Olunur?
Yaşanılan ülkenin demokratik olup olmadığını anlamak için siyaset bilimci veya hukukçu olmak gerekmez. İhtiyacımız olan yegâne husus, demokratik ulusları demokratik yapan temel ilkeleri bilmektir. Yazımızın bu bölümünde kısaca bu ilkelerden bahsedeceğiz.
Hesap Verebilirlik
Demokratik bir ülkede meşru bir hükûmetin sağlanması için öncelikle başa gelenlerin halkın yüksek derece çoğunluk oyunu almış gruplardan veya koalisyonlardan oluşması gerekir. Dünyanın farklı demokrasilerinde bu alanın uygulanmasında ufak farklılıklar söz konusu olabilir lâkin demokratik bir rejimin tesisi için sadece bu şartların gerekliliğinden söz edilemez. Bunlara ek olarak düzenli seçimlerle yetkili konumuna yükselenlerin halkına karşı hesap verebilecek bir olgunlukta olması, yasal düzenlemelerin bu mekanizmaya yer ayıracak şekilde yapılması son derece mahiyetlidir. Bu ilke sayesinde liderler, siyasi güçlerini baskı aracı olarak kullanamazlar ve ülkedeki politik gücü tekelleştiremezler.
Siyasi Rekabet
Demokrasiler için en az hesap verebilirlik ilkesi kadar hayati olan bir diğer husus da elbette nitelikli bir siyasi rekabet ortamıdır. Seçmenlerin görüşlerine en yakın buldukları partiyi yönetimde söz sahibi olacak mevkiye getirebilmek için seçimlerde seçme ve seçilme haklarını özgürce kullanmalarıdır. Bunun yanında adil ve demokratik seçimlere katılım sağlayacak olan her partiye eşit ve yeterli zamanın yanı sıra adaletli bir kampanya ortamı da kamu kurumları ve medya tarafından sağlanmalıdır. Bu şekilde tüm politik grupların medya ve kitle erişim araçlarından özgürce ve eşitçe faydalandığı ortamlarda nitelikli bir siyasi rekabet ortamından rahatlıkla söz edilebilir.

Güç Değişimi
Demokrasilerden bahsedebilmek için bir ülkede hiçbir parti veya bireyin yürütme yetkisini süresiz olarak elinde tutuyor olmaması gerekir. Çağdaş uluslarda özgür seçimler neticesinde barışçıl bir sosyopolitik atmosferde meşru bir görev devri yaşanmalıdır. Bu gibi durumların yaşanmadığı veya yaşanılamadığı durumlarda muhalefet partileri etkisizleşir ve yönetimdekiler için güç yozlaşması ve liyakatsizlik başlar. Öte yandan bir politik grubun uzun süre iktidarda kaldığı ülkeler her ne kadar demokrasi vaazı verseler de esasında demokrasiden uzaktırlar.
Sonucu Önceden Kestirilemeyen Seçimler
Uygar devletleri bulundukları konuma yükselten demokrasinin bir başka önemli ilkesi ise kuşkusuz sonucu önceden kestirilemeyen seçimlerin varlığıdır. Oy verecek seçmenlerin politik davranışlarını din, dil veya ırk gibi değerlerin doğrudan belirlediği yerlerde kaliteli bir demokrasiden söz etmek bir hayli güçtür. Bunun yerine ülke genelinde seçmenlerin oy verme davranışları üzerindeki en büyük etmenin ekonomik koşullar ve bulunulan ülkenin refahı olduğu ülkeler, demokrasiden nasibini almış, çağdaş devletlerdir.
Çoğunluk Kararları
Günümüzde maalesef geniş kitlelerce yanlış anlaşılan bu önemli ilke, Antik Yunan'da olduğu gibi çoğunluğun azınlık yerine karar vermesinden söz etmez. Böyle gelişen politik atmosferlere sahip ülkelerde de zaten nitelikli bir demokrasiden söz edilemez. Aksine bu ilke özünde adil seçimler sonucu yürütme yetkisine gelen çoğunlukların karar alırken azınlık haklarını koruması ve gözetmesini ifade eder. Bir ulusun refah ve ekonomisinin de gelişmesi için azınlıkların düşünceleri de dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde çoğunluğun iktidarı John Stuart Mill'in deyimiyle "çoğunluğun despotizmine" dönüşecektir. Demokrasiler için en son istenen hadise despotların iktidarı ele geçirmesi olacaktır.

Kapanış
İnsanlığı son 500 yılda orta çağ karanlığından çekip çıkaran en önemli değer, düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Bir yanlışa ses çıkarmadan, düzeltilmesi için var gücünüzle örgütlü çalışmadan gelişmek mümkün değildir. Modern dünyadaki pek çok modern sorunun yanıtı demokratik ortamda geliştirilebilecek fikirlerde saklıdır. Bu bağlamda yukarıda saydığımız tanım ve kavramları bilmek ve onlar ışığında yaşadığımız ülkede daha demokratik bir ortam için bilinçlenip bilinçlendirmek her vatandaşın ulusuna karşı en önemli sorumluluğudur.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 13:26:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19376
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.