Çocuk Haçlı Seferleri: 30.000 Çocuğun Yeruşalim Yolunda Yaşadıkları...
Kutsal Toprakları fethetme idealinde sürüklenen çocukların rahatsız edici öyküsü...

- Blog Yazısı
Giriş
Bugün sizlere insanlık tarihinin gördüğü oldukça gizemli ve bir o kadar da ürpertici hikâyelerinden birini anlatacağım. 1212 yılında, IV. ve V. Haçlı Seferleri arasına gelen bir tarihte, gerçekleşmiş olan Çocuk Haçlı Seferi hakkında gerek internette gerekse kitaplarda oldukça az sayıda kaynak mevcut. Bu kaynak kıtlığı maalesef yıllar boyunca konunun üstünün örtülmesi ve unutulmasıyla sonuçlanmış. Tarih okumayı seven ve bu alana meraklı da bir genç olarak eski okumalarımdan hayâl meyâl hatırladığım fakat geçtiğimiz günlerde karşıma bir paragraf sorusu olarak gelen bu konu hakkında sizlere paylaşacaklarım var. Tarihin ve dinin iç içe geçtiği bir yazı oldu. Keyifle okumanız dileğiyle, karşınızda tüm gerçekliği ve efsaneleriyle Çocuklar Haçlı Seferi.
Kutsal Savaşı Anlamak
İnsanları bir amaç, bir hedef ekseninde birleştirmek onlara mantıklı bir mücadele zemini bulmakla mümkündür. Orta Çağ Avrupa dünyasında kontları, dükleri, prensleri ve kralları birleştiren yegâne güç olmuştur din. Özellikle tarihe Haçlı Seferleri (The Crusades) olarak geçecek ve ana amacı Katolik kilisesinin Yakın Doğu ve henüz Hıristiyanlıkla tanışmamış topraklar üzerindeki hakimiyetini sağlamak olan bu istilalar, sanıldığının aksine sadece Yerûşalim'deki (Kudüs) Müslümanlara karşı değil, Güneyin korsanlarına, Kuzeyin paganlarına (Kuzeye Haçlı Seferi, Northern Crusade) ve hatta Orta Avrupa'daki Bulgarlara, Avarlara ve Balkanlarda Bizanslılara karşı (IV. Haçlı Seferi) verilmiş çetin mücadelelere de sahne olmuştur. 1096 ve 1272 yılları arasında toplam 9 resmî Papalık çağrısıyla harekete geçen Haçlı orduları bu süre zarfında Kilisenin etki alanını muazzam derecede genişletmiş ve Ortodoksların doğudaki tahtını sarsacak büyük bir olaylar zinciri hâline gelmiştir.
Tarihte IV. Sefer'in Yeri: Latin Krallığı
Tarihçiler ve bu alanda araştırma yapan tarih meraklıları için her Sefer büyük önem taşır fakat bugünkü konumuzla yakından ilişkisi olan IV. Haçlı Seferi'nin tarihteki yerini özellikle iyi anlamamız gerekir. Yakın tarihte kaybedilen Yeruşalim'i Müslümanların elinden almak gayesiyle yola çıkan "Tanrı'nın Ordusu" nun Balkanlar ve Anadolu coğrafyasında, Bizans'ın kalbinde Latin Krallığını kurmasıyla sona eren bu istila hareketi 13. yüzyılın henüz başında en çarpıcı tarihi olaylardan birine sahne olmuştur. Öyle ki bu alandaki çoğu tarihsel kaynağa göre Haçlı Seferlerinin amacının en açık şekilde ortaya çıktığı savaş olarak IV. Haçlı Seferi ön plana çıkmaktadır. Haçlı Orduları için Ortodoks dünyasını kontrol altında tutmak ve onlara Papalığın tartışmasız üstünlüğünü kabul ettirmek ülküsü, en az Levant'ın (Doğu Akdeniz) Müslümanların himayesinden kurtarılması kadar büyük önem taşıyordu. Bu yolda Constantinople'da kurulan Latin Krallığı, Doğu Kilisesi'ni büyük ölçüde zayıflatmıştı.

Ettiene ve Rüyası, Fransa
Saatlerimizi bundan 813 yıl öncesine kuruyoruz. 1212 senesinde Ettiene (Stephan) isimli Fransız bir gencin (12-14 yaşları arasında) rüyasında İsa Mesih'i gördüğünü ve onun kendisini Yeruşalim'i kurtarma göreviyle mükâfatlandırdığını, bu amaçla civar köyleri gezerek Hıristiyan ruhlardan bir "Temiz Kalpliler Ordusu" hazırlaması gerektiğini söylediğini iddia etti. Çağdaşı Fransa Kralı II. Phillipe'in huzuruna çıkan genç, rüyasını büyük bir şevkle anlatmasına rağmen kraldan beklediği ilgi ve desteği bulamadı. Bunun üzerine rüyasında müjdelendirildiği seyahatine kendi imkânlarıyla koyulmak için hazırlanmaya başladı. Bu noktada şu ana kadarki hikâyeye tarihsel açıdan getirilen en büyük eleştirinin İsa Mesih'in gencin rüyasındaki konumu ile ilgili olduğunu vurgulamak gerekir. Zira klasik Hıristiyan anlatısında bir dönemler ateşli bir İsa karşıtı olan Aziz Pavlus'un (St. Paul) da aynı şekilde rüyasında O'nu gördüğü ve yine ona da Tanrı'nın kelâmını insanlarla paylaşma (dini yayma) görevinin verildiği söylenir. Ettiene'in de bu kutsal metinden etkilenme durumunun onu bu yolda mücadele etmeye sürüklemiş olabileceği gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir.
Ettiene'in Ordusu Kuruluyor...
Çok geçmeden Ettiene, yaşıtı çocuklar arasında geniş bir popülariteye erişmiş ve pek çok çocuk tarafından benimsenen ideali yavaş yavaş önce (yaşadığı) Cloyes'da sonra ise bütün Fransa'da yayılmıştı. Çıkacakları sefer sonucunda Kutsal Toprakları kurtaracakları için İsa Mesih tarafından ödüllendirileceklerine inanıp ailelerini de gururlandıracakları düşüncesiyle Ettiene'in peşine takılan çoğu 12-14 yaş arasındaki çocuklar, bu alanda kaynaklara göre silahsız veya hafif silahlarla kuşatılmış bir biçimde, Fransa'dan hareket edip Cenova'ya ve oradan da doğrudan Yeruşalim'e çıkmayı planlıyorlardı. Fakat çıktıkları bu yolda onları bekleyen nice tehlikenin farkındalar mıydı, veya içlerinde dönmek isteyen oldu da geniş akran baskısına yenik düşüp kendi sonlarına istemeyerek gidenler de oldu mu, tam anlamıyla muamma...
Zorlu Yolculuk ve Alplerde Ölüm
1212 yılında kesin olarak bilinmeyen bir tarihte yola koyulan çocukların ilk hedefi Cenova'ya varmaktı. Orada Ettiene'in rüyasında gördüğü şekilde "Cenova'ya varılınca Akdeniz'in Musa'nın Kızıldeniz'i ayırdığı gibi ayrılacağına ve onlara Levant'a kadar güvenli bir güzergâh sunacağına" olan inançlarıyla hareket ediyorlardı. Cenova'ya kadarki rotalarının şüphesiz en çetin şartlarıyla Alplerde karşılaştılar. Kimi kaynaklara göre 30.000 kişilik çocuk ordusundan binlercesinin açlık, susuzluk ve donma gibi sebeplerden ötürü öldüğü ve hatta maalesef çocuklar arasında bir noktadan sonra yamyamlığın başladığı İtalyan Alplerinde ilk geri dönme girişimlerinin yaşandığını tahmin edebiliyoruz. Buraya kadar okuyan sizlerin aklını kurcalayan en büyük sorunun, bu çocukların ailelerinin veya Papalığın nasıl olur da böyle bir intihar hareketine izin verebildiği olduğunu düşünebiliyorum. Ve sizlerle maalesef hikâyemizin daha da karanlıklaştığı bir bölümde bu sorunun cevabını arayacağız.

Papa III. Innocentius ve Yumduğu Gözleri
Tarihi kayıtlar bizi Papa III. Innocent'in (Innocentius) henüz bu yolculuk başlamadan önce bilgilendirildiği yönünde aydınlatır. Lâkin Papa'nın tutumu beklenenin tam aksine bu Seferi destekleme yönünde bir hâl alır ve ailelere, gitmek isteyen çocukları durdurmamaları gerektiği yönünde vaazlar verilir. Hâlihazırda çocuklarını cihada gönderme konusunda içleri gam yemeyen dindar aileler bu duruma dünden razı hâldedir fakat içlerinden görece daha seküler olanları dahi Papalığın bu davetinin üzerine söz söyleyemez hâle gelirler. Orta Çağ tarihçiliğinde Kilisenin özellikle aile ve sosyal ilişkiler alanındaki nüfuzunu abratmak yoktur, çünkü artık abartılacak bir yönü kalmamıştır. Kralları tahta çıkaran, tahttan indiren; insanları cadılıkla suçlayıp halkın önünde ibret-i âlem olarak infaz eden veya 30.000 kadar 12'li yaşlarında çocuğun tam teçhizatlı Müslümanların üstüne yollamaya göz yuman bir Kilise mübalağa değil, tüm gerçeğin ancak bir kısmıdır.
Ceneviz: Kurtuluş mu, Esaret mi?
Ceneviz'e ulaşan Ettiene ve ordusu denizin bekledikleri gibi yarılmadığını fark ettiklerinde (!) bazı şeyler için henüz çok geç değildi. Çocukların bir kısmı büyük bir hayal kırıklığıyla evlerine veya yeni birer hayat için İtalya'ya doğru yola çıkarken Ettiene ve ordusunun büyük çoğunluğu da Cenevizlilerle gemi pazarlığına girişti. Parasız pulsuz yola çıkan çocukların kaptanlara verecek hiçbir şeyleri yokken yine de onları Yeruşalim'e götürebileceğini söyleyen bazı kişiler çıkmıştı ve çaresiz çocuklar onlara güvenmemek veya karşı koyacak durumda değillerdi. Nitekim korktukları başlarına geldi ve tanımadıkları insanların gemilerinde denize açılan çocuklar, korsanlar tarafından esir alınarak Akdeniz'in farklı bölgelerindeki köle pazarlarına satıldılar. Bugün onlara ne olduğu ile ilgili elimizde neredeyse hiçbir tarihi belge yoktur. Bilinen tek sınırlı bilgi, bahsi geçen zaman diliminde Sardinya açıklarında battığı bildirilen iki korsan gemisinin enkazıdır. Çocukların akıbetiyle ilgili bu tarihsel bilgi boşluğu, beraberinde efsaneler ve komplo teorileri de getirmiştir.
Kölnlü Nicholas: Benzer Bir Hikâye
Aynı tarihlerde Nicholas isimli bir Alman çocuğun da benzer bir yolculuğa çıktığı ile ilgili tarihi kayıtlardan söz edilir. Denen odur ki Nicholas da benzeri bir rüyadan etkilenmiş, Alman köylerini dolaşarak kutsal yolculuğu için o da bir çeşit "Temiz Kalpliler Ordusu" oluşturmuş ve aynı şekilde Ceneviz'e kadar gelmiştir. İki hikâyede de ortak noktalardan birisinin Ceneviz kenti olması ilginçtir. Ancak daha da ilginç olan söz konusu iki çocuğun da benzer bir rüyanın peşinden gitmesi olayıdır. Şayet her iki hikâye de gerçekse birbirlerinden etkilenip etkilenmediklerini veya etkilendilerse hangisinin diğerinden etkilendiğini kestirmek günümüz kayıtlarıyla mümkün değildir.
Fareli Köyün Kavalcısı, Hamelin Köyü
Bu iki benzer hikâye ile ortaya çıkan bir diğer masal (veya efsane) da Fareli Köyün Kavalcısı olarak bildiğimiz çocuk anlatısının en ilkel versiyonudur. Masalda kısaca, farelerin bastığı bir köye gelen bir kavalcının çaldığı kavalıyla fareleri köyden uzaklaştırması ve fakat köylülerin kavalcıya vaat ettikleri ödemeyi yapmaması sonucu köyün çocuklarının da aynı şekilde kavalcı tarafından köyden uzaklaştırılması anlatılıyor. Masalın günümüz versiyonundaki sonunda köy halkı ödeme yapmayı kabul ediyor ve kavalcı [Grimm Kardeşlerin yumuşatılmamış anlatımında (üç çocuk hariç)] tüm çocukları geri getiriyor. Lâkin masalın gerçek hayatta geçtiği köy olan Hamelin'deki bir kilisenin camlarındaki süslemeler bize olağandan farklı bir olay silsilesinden bahsediyor. Bu alandaki en büyük teorilerden biri, hikâyenin orijinal hâlinin Çocuk Haçlı Seferilerinin süregeldiği yıllara denk düştüğünü ve hikâyedeki kavalcının bir misyoner olduğunu söylerken daha az popüler ancak daha rahatsız edici bir teori ise köye gelen yabancının en iyi ihtimalle bir p*dofili olduğunu öne sürüyor.

Kapanış
1212 yılında vuku bulan Çocuk Haçlı Seferi, Batı kaynaklarında fazla yer kaplamamasına rağmen ilgi çekici bir konu olarak tarih sahnesinde yer buluyor. Bu alanda yapılan araştırmalar maalesef kısa makaleler olarak yazılmaktan öteye gidemiyor ve bence başlı başına bir kitap olarak yayımlanması gereken bu konu henüz aydınlığa kavuşturulmamış bir gizem olarak sislerini koruyor. O çocuklara ne oldu, kurtuldular mı yoksa köle olarak öldüler mi, Nicholas'ı da sürükleyen rüya gerçekten görülmüş müydü, Fareli Köyün Kavalcısı'nın esin kaynağı neydi..? gibi cevaplanamayan daha onlarca soru var. Fakat dinin çocukları bile hayatları pahasına bir yolculuğa çıkaracak kadar büyük bir nüfuzunun olduğu dönemlerden bahsederken günümüze ders çıkarmamak olmaz. Papa'nın, rahiplerin veya din görevlilerinin dolduruşlarına gelerek çocuklarını engellemekten vazgeçen aileler kadar kendine Innocent (Masum) ismini veren Papa'nın da suçlu olduğu bir hikâyede tek kaybedenin asıl masum olan çocuklar olması bize trajik, rahatsız edici ve tarihin en üzücü hikâyelerinden birini anlatıyor.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 14:07:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19797
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.