AYNAYA BAKMAYI UNUTMA
Hayatın cehennemse şayet; aynaya bakmayı unutuyorsun demektir. Adem gibi yasak meyveyi yiyorsun. Adem birliği bozarak yedi yasak meyveyi, kendini bütünden ayrı gördü. Ondan bir parça olarak görmek bile kendini; birliği, tevhidi, tekliği bozar.
İnsan alemin kendisidir. Ve etrafında olup biten her şey, sende olanı sana göstermek içindir. Hayatına giren her kişide, senden numuneler vardır. Yaşamında, etrafında olan biten her şey seninin iç dünyanın, aynadaki yansımasıdır. Ancak bu yansımayı görüp iç dünyanı tanıman için etrafında olup biten her şeyi gözlemlemen gerekir. Aksi halde hayatında olanlar için başkalarını suçlar unutan insan. Aynaya bakmayı unutur yada öz eleştiri yapmanın acısını yaşamamak için aynaya bakmaktan kaçar.
Evren içindeyse, içinin yansımasını sana gösterebilecek tek yer, aynan yani hayatın, yani etrafında olup bitenler, yani iç dünyada yaşadığın kaosa sebep olan insanların seni acıtan, seni rahatsız eden yönlerinin sendeki etkisini ancak herkesin sendekini sana göstermek için hayatına giren oyuncular olduğu gerçeğini kabullenerek görebilirsin.
İşte bu erdeme sahip olup, herkeste yalnızca kendini gördüğünde kimse sana zarar veremez, acıtamaz, incitemez. Hatta onlardan nefret etmek yerine şükran ve sevgi duyarsın. Çünkü onlar sende olanı sana göstermek ve düzeltmen için fırsat vermek üzere hayatına gelmiş meleklerdir.
Kendindeki farketmediğin sürece onları şeytan/kendini tertemiz, görüp kandırırsın. Yani şeytan yönünle bakarsan başkalarını, adem yönünle bakarsan kendini görürsün. Şeytan yönün seni hep haklı çıkarır ama bu haklılık hayatını cehenneme çevirir. Adem yönün acıta acıta sana öz eleştiri yaptırır ve haksız çıkarır ama bu acı hayatını cennete çevirir. Zahirde yani görünen yüzünde haklı olup cehennemi mi tercih edersin yoksa batın yani iç yüzünde görünmeyeni görüp, haksızlığını fark edip cenneti yaşamayı mı?
Birlik, vahdet, teklik anlatımı; Alemlerin Rabbinin, evrenin, sistemin görülen ve görülmeyen herseyin ta kendisi olduğunu kavramaktır. Yani O’ndan başka hiçbir şey yoktur. Teslim olan insan, yokluk alemini tadıp O’ndan başka hiçbir şeyin olmadığına şahit olandır.
''O’ndan başka hiçbir şey yok'' sözünü kelimelerin ta özünde duyup kavrayabilirsen şayet gördüğün, dokunduğun, hayatına giren her şeyin, hatta kendinin, birlik deryasında olduğunda fark edersin. İşte kamil insan, tekamülünü tamamlamış insan mertebesi budur. Birliği kavradıysan ayağınla bastığın yerinde, soluduğun havanın da, hayatına giren her insanın da yalnızca bir olduğunu görürsün.
Allah kimseye zulmetmez. Kendini bütünden ayırıp etrafında olup biteni dışardan bir yaratıcının yapmış olduğu zulüm olarak görürse birliği bozarsın. Yani kendi hayatının dengesini, sistemini, kendi kusursuz donanımını , doğasını bozar. Doğal olan, yaratılış şekli hiç bozulmayan herseye bakın evrende. Örneğin; bitkilere, hayvanlara, denizlere, okyanuslara ve kendini bulmuş, teslim olmuş pek az insana bakın… Denge, ahenk, uyum ve kusursuzluktan başka yani mutlak güzelden başka hiçbir şey göremezsiniz.
İNSan kelimesi İNS kökünden gelir ve unutan varlık manasındadır. Unutmanın evveli vardır. Bilmediğin, donanımında var olmayan bir şeyi unutman mümkün değildir. Kusursuz yaratılışında kendisine yüklenen; ‘’biz ademe tüm eşyanın adını öğrettik’’ ayetindeki mana da kast edilen mükemmel bir donanımla yaratılmış varlık olan insan unutur ancak. Rabbin, ruhundan üflediğinde kendisine verdiğini hatırlamaz.
İşte bu unutmalar kişinin cennetten kovulmasına sebep olur ve kendi eliyle cehennemini yaratır. Birlik, teklik, vahdeti vücut kelimeleri ağzında sakız olur ama dediklerini kendi duymaz kendi bilmez ahmak, unutan insan. Madem O’ndan başka hiçbir şeyin olmadığına iman ettin, neden hayatına giren insanları O’ndan ayrı görüyorsun. Allah insana; şah damarından daha yakınım derken, her an her yerdeyim derken ne dediğini çok iyi bilir ama unutan insanın dili , O her yerde derken ne dediğini bilmez.
Bilseydi etrafındaki herkesin de ''O'' olduğunu görürdü. O, hep sana kendini bulman için gelir. Kendini bilen, Allah’ı bilir sözünü söyleyen kamil kişinin kast ettiği de budur. Kendini bulman için, kitap misali olan bedeninin, cesedinin içindeki özü, alemi görüp kitabın içindeki Kuranı okuyabilmen için önce temizlenmen gerekir. Çünkü Allah der ki ; ‘’Kurana ancak özü tertemiz olanlar dokunabilir’’ yani Kuranı, kendini okuyup anlayabilmen, kitabın içindeki manayı görebilmen, beden kabuğunu kırıp üflenen o kusursuz ruhunu tanıman ancak temizlenmenle mümkündür.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Allah seni temizlemek için her yerden sana görünür, yeterki sen görmeyen gözünü açıp bakmayı , duymayan kulağını temizleyip duymayı bil. Sonra mühürlü kalbin mutmain olacaktır merak etme.
Kalp gözüyle bakıp, can kucağıyla duyarsan, hayatında var olan herkesin beden suretinde, Rabbin sana geldiğini görürsün. Karşındaki insanda ne görüyorsan sende aynısının var olduğunu idrak edip herkesi elinde bir ayna ile sende olanı sana gösteren Tek Ruh olduğunu idrak edersen, Rabbin, sabırla temizlenip kavuşma gününün, şeb-i aruzun, vuslatın sona ermesi için sonsuz merhameti ve sevgisi ile seni nasıl temizlediğini farkedip sistemine, kaderine aşık olursun. İşte o zaman; ‘’ isyan ettiğin, neler çekiyorum görmüyor musun, bana neden bunu yapıyorsun, yardımın ne zaman gelecek!’’ diye haykırdığın Rabbin, sonsuz şefkat ve merhametiyle her an etrafında olduğunu ancak hırsın, şehvetin, kıskançlığın, nefretin yüzünden O’nu göremediğini fark edersin.
Sözün özü seni acıtıp, inciten, rahatsız eden herkesin kılığında Allah sana her an gelir. Hayatını alt üst eden kimde ne varsa sende de aynısının olduğunu kavradığın gün kalp gözün, can kulağın açılır. Bu sebeple en çok da sizi acıtanlara hürmet edin, ikram edin çünkü onlar rahmet tokatları, temizlikçilerdir. Arınman ve kendini bulman için, kovulduğun cennete dönemen için sana gönderilmiş melekelerdir. Onlarda gördüğün tüm şeytanlıkların sende olduğunu farkedip, kendi nefsine ettiğin zulmü görüp, başka kimseyi suçlamadan hayatını nasıl ellerinle cehenneme çevirdiğini idrak edersen, küs olduğun, suçladığın, kinlendiğin, adaletsiz gördüğün Allah’tan secdelere kapanarak af dilersin. Yürekten af dileyen suçunu dibine kadar üstlenmeyi başaracak erdeme sahip olan insandır.
Allah mutlak güzeldir ve güzelin dışında yaratımı yoktur. Hayatını mahveden Allah değil sensin bunu gördüğün gün doğduğun yani dirildiğin, uyandığın gündür. Başka bir anlatımla zevç, şeytan yönünü öldürüp, ruh (Allah) , adem yönünü dirilttiğin gündür. Yani ölmeden önce öldüğün, hakikat aleminde, kovulduğun cennetinde, tekrar dirildiğin gündür… Vesselam.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 13:27:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13231
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.