Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Max Tegmark'in Matematiksel Evren Hipotezi Üzerine Bir Eleştiri

BU yazıda size Max Tegmark'in görüşlerinin felsefi olarak güçsüz yönlerini gerekçelendireceğim.

9 dakika
19
Max Tegmark'in Matematiksel Evren Hipotezi Üzerine Bir Eleştiri
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Max Tegmark’ın “Matematiksel Evren Hipotezi,” evrenin ve tüm fiziksel gerçekliğin yalnızca matematiksel yapılardan oluştuğunu ileri süren bir teoridir. Tegmark, bu görüşüyle kozmolojide alışılmış yaklaşımların dışına çıkarak, evrenin temel doğasını anlamaya yönelik radikal bir bakış açısı sunmaktadır. Ona göre, evrende gördüğümüz tüm fenomenler, aslında kendine özgü matematiksel yapılardan oluşur; başka bir deyişle, evrenin özü yalnızca matematiksel ilişkiler ve yapılar üzerine kuruludur. Bu hipotez, bilim dünyasında ve felsefede önemli tartışmalara yol açmıştır, çünkü matematiğin fiziksel gerçekliği nasıl kapsayabileceği sorusu hem deneysel hem de felsefi bir problem olarak görülmektedir.

Matematiksel Evren Hipotezi’nin Temel Varsayımları

Tegmark’ın hipotezinin temelinde, evrenin yalnızca fiziksel varlıklardan değil, temelinde matematiksel bir yapıdan oluştuğu fikri yatmaktadır. Matematiksel Evren Hipotezi, dört aşamalı bir çoklu evren modeline dayanmaktadır. Tegmark, bu modeli dört seviyeli olarak açıklar:

Tüm Reklamları Kapat

1. Seviye I Çoklu Evren: Kendi evrenimizle aynı fizik yasalarına sahip, fakat farklı başlangıç koşulları olan paralel evrenler.

2. Seviye II Çoklu Evren: Aynı yasalarla farklı fiziksel sabitlere sahip evrenler.

3. Seviye III Çoklu Evren: Kuantum mekaniğine dayalı çoklu evrenler teorisi.

4. Seviye IV Çoklu Evren: Diğer matematiksel yapılardan oluşmuş tüm evrenler, yani Matematiksel Evren Hipotezi’nin varsayımsal son seviyesi.

Tüm Reklamları Kapat

Bu modelde özellikle Seviye IV, Tegmark’ın iddialarının temelini oluşturur. Seviye IV’te, evrendeki tüm fiziksel yapılar matematiksel yapılara indirgenmiş olup her matematiksel yapı, kendi başına bir evren oluşturur. Tegmark’a göre, yalnızca var olan fizik yasalarına bağlı kalmak yerine, var olabilecek her matematiksel yapı aslında bir evrendir. Bu, “var olmanın” matematiksel olarak tanımlanmakla eşdeğer olduğunu ileri sürer.

Matematik ve Fizik Arasındaki İlişki

Tegmark’ın hipotezi, matematiği gerçekliğin dili olarak görmek yerine, gerçekliğin kendisi olarak görür. Geleneksel olarak matematik, fiziksel dünyanın işleyişini açıklamak için kullanılan bir araç olarak kabul edilir. Örneğin, fizik yasaları matematiksel formüllerle ifade edilir; fakat fizik yasalarının kendilerinin matematiksel yapı olduğu düşünülmez. Oysa Tegmark, evrenin işleyişinin ardındaki matematiksel yapıları bir model ya da araç olarak değil, evrenin bizzat kendisi olarak kabul eder. Matematik, burada evrenin “dili” değil, doğrudan “özü” olarak görülmektedir.

Bu yaklaşım, fizik ve matematik arasındaki geleneksel sınırları bulanıklaştırmaktadır. Tegmark’a göre, evrendeki tüm nesneler ve fenomenler birer matematiksel yapı olarak anlaşılabilir. Örneğin, bir proton, bir atom veya bir yıldız, hepsi belirli matematiksel özelliklerle tanımlanabilir ve bu özellikler, onların fiziksel varlığını açıklamak için yeterlidir. Bu nedenle, evrende var olan her şeyin sadece matematiksel yapılardan oluştuğunu savunur.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Tegmark ve Platon’un Matematiksel Evren Görüşündeki Benzerlikler

Tegmark’ın Matematiksel Evren Hipotezi, Platon’un matematiksel dünyaya dair görüşleriyle birçok benzerlik taşır. İlk olarak, her ikisi de matematiksel yapıları, gerçek dünyadan bağımsız ve değişmez nesneler olarak kabul eder. Platon’a göre matematiksel formlar, evrendeki fiziksel gerçeklikten bağımsızdır ve her şeyin mükemmel bir yansımasıdır. Tegmark ise benzer şekilde, matematiksel yapıları fiziksel gerçekliğin temel yapı taşları olarak kabul eder. Her iki görüşte de matematiksel yapılar, soyut ve ideal varlıklar olarak kabul edilir, fakat Tegmark, bu varlıkların aynı zamanda fiziksel dünyada da bir karşılık bulduğunu savunur.

Her iki düşünür de evrenin temel yasalarının matematiksel yapılar olduğunu ve bu yapıların evrenin işleyişini açıklamada merkezi bir rol oynadığını kabul eder. Platon’a göre, fiziksel dünyadaki her şey bir matematiksel ideanın yansımasıdır. Tegmark’a göre ise, evrenin tüm özellikleri matematiksel yapılardır ve evrenin tüm fenomenleri, bu matematiksel yapılarla belirlenir.

Tegmark ve Platon’un Matematiksel Evren Görüşündeki Farklılıklar

Ancak, Tegmark’ın Matematiksel Evren Hipotezi ile Platon’un görüşleri arasında önemli farklar da bulunmaktadır. Birincisi, Platon’un matematiksel formları soyut, zaman ve mekândan bağımsız varlıklardır. Bu formlar, sadece insan zihninin soyutlamalarından bağımsızdır ve bir tür idealdir. Platon’a göre, bu formlar var olan gerçekliğin kendisidir ve fiziksel dünya yalnızca bu ideaların bir yansımasıdır. Oysa Tegmark, matematiksel yapıların fiziksel evrende somutlaşmış halleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu savunur. Yani, Tegmark’a göre, fiziksel evrenin tüm parçacıkları, enerji seviyeleri ve hatta evrendeki olaylar, aslında bir tür matematiksel yapının somutlaşmış hâlleridir.

Platon’un bakış açısında, matematiksel gerçeklik, fiziksel gerçeklikten ayrı bir planda var olur. Ancak Tegmark’ın görüşüne göre, matematiksel gerçeklik fiziksel gerçekliğin ta kendisidir. Bu bağlamda, Tegmark’ın görüşü, fiziksel dünyayı sadece bir soyutlamadan ibaret gören Platoncu düşünceden bir adım daha ileriye gider. Tegmark, Platon’dan farklı olarak matematiksel yapıları, fiziksel dünyanın özü ve evrende görülen tüm olguların temeli olarak kabul eder.

Tüm Reklamları Kapat

Eleştiriler ve Zorluklar

Matematiksel Evren Hipotezi, pek çok felsefi ve bilimsel sorunu da beraberinde getirir. İlk olarak, bu hipotez, deneysel olarak test edilemez bir yapıya sahiptir. Bilimsel bir hipotez olarak kabul edilebilmesi için bir teorinin gözlemsel verilerle doğrulanabilmesi veya yanlışlanabilmesi gerekir. Ancak Tegmark’ın hipotezinin gözlemlerle doğrudan doğrulanması mümkün değildir, çünkü tüm evrenin salt matematiksel yapılardan oluştuğunu kanıtlayacak deneysel bir yöntem henüz mevcut değildir. Bu nedenle, bilim dünyasında hipotez, metafizik bir iddia veya spekülasyon olarak görülmektedir.

Bir diğer eleştiri ise indirgemecilik üzerinedir. Matematiksel Evren Hipotezi, tüm fiziksel gerçekliği matematiksel yapılara indirgemektedir. Ancak bilinç, öznel deneyim ve “qualia” olarak bilinen öznel duyumlar gibi bazı fenomenler, salt matematiksel açıklamalara indirgenemeyecek kadar karmaşık olarak kabul edilmektedir. Özellikle bilinç, Tegmark’ın hipotezine yönelik en büyük eleştirilerden biridir. Tegmark’ın hipotezi, öznel deneyimleri açıklama konusunda yetersiz kalmaktadır; çünkü matematiksel yapılar öznel deneyimlerin doğasını tam anlamıyla kapsayamayabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Felsefi bir bakış açısıyla, Tegmark’ın hipotezi matematiğin doğasına dair uzun süredir süren bir tartışmayı da gündeme getirir: Matematiksel yapılar kendi başına var olan nesneler midir, yoksa insan zihninin birer soyutlaması mı? Tegmark, Platoncu bir bakış açısıyla, matematiksel yapıların bağımsız ve gerçek bir varoluşa sahip olduğunu ileri sürer. Ancak, nominalistlere göre matematiksel yapılar yalnızca simgesel birer dildir ve gerçek dünyada bağımsız bir varoluşa sahip değillerdir. Bu durumda, evrenin tüm gerçekliğini matematiksel yapılarla açıklama çabası, matematiğin yalnızca insan aklının bir ürünü olduğu savunulursa çelişkili hale gelir.

Max Tegmark’ın "Matematiksel Evren Hipotezi," tüm fiziksel gerçekliği matematiksel yapıların bir yansıması olarak tanımlar. Tegmark’a göre, evren sadece matematiksel yapılardan oluşur ve bizim “gerçeklik” dediğimiz şey, bu yapıların varlığından ibarettir. Ancak bu yaklaşım, kozmoloji, fizik ve matematik felsefesi açısından bir dizi eleştiriye açık kalmaktadır. Tegmark’ın hipotezi, deneysel doğrulamanın ötesinde, indirgemeci bir model sunduğu için yetersiz görülür. Ayrıca, evreni matematiksel yapılarla açıklama çabası, matematiğin doğasına dair felsefi tartışmalara takılmaktadır. Bu nedenlerle, Tegmark’ın görüşü bir "matematiksel metafizik" olarak değerlendirilmekte ve bazı eleştirmenler tarafından dar bir çerçevede kaldığı düşünülmektedir.

Öncelikle bilimsel metodoloji açısından bakıldığında, Tegmark’ın "Matematiksel Evren Hipotezi" deneysel doğrulanabilirlik ilkesine uymamaktadır. Bilimsel bir hipotezin geçerliliği, onu gözlem veya deney yoluyla doğrulama ya da yanlışlama kapasitesine dayanır. Ancak Tegmark’ın öne sürdüğü görüş, matematiğin bir yansıması olarak evrenin var olduğunu iddia ederken ampirik olarak test edilemeyen, doğrulanamayan bir varsayım sunmaktadır. Popper’in yanlışlanabilirlik ilkesi açısından bakıldığında, Tegmark’ın evrenin salt matematiksel yapılardan ibaret olduğunu ileri sürmesi, gözlemsel verilerle desteklenemediği için bilimsel değil, metafizik bir hipotez olarak kabul edilmektedir. Özellikle, bu hipotezin evrenin gözlemlenebilir özelliklerini nasıl açıklayacağı belirsizdir. Eğer tüm evren matematiksel yapılar olarak düşünülüyorsa, gözlemlediğimiz fiziksel fenomenler nasıl açıklanacak? Bu sorunun cevapsız kalması, Tegmark’ın iddiasını ampirik bilimden çok felsefi bir spekülasyon haline getirir.

İndirgemecilik sorunu da Tegmark’ın yaklaşımının diğer bir zayıf yönünü oluşturur. Tegmark, evreni yalnızca matematiksel yapılar üzerinden açıklamaya çalışırken, daha karmaşık fenomenleri – özellikle bilinç, öznel deneyimler veya zihinsel durumlar gibi – göz ardı etmektedir. Bu, indirgemeci bir yaklaşımdır, çünkü evrenin tüm bileşenlerini tek bir temel yapı altında toplamakta ve bu süreçte daha üst düzey özellikleri yok saymaktadır. Bilinç gibi karmaşık yapılar, doğrudan matematiksel yapılara indirgenemeyecek kadar karmaşık kabul edilmektedir. "Qualia" olarak bilinen öznel deneyimlerin, matematiksel yapılar üzerinden açıklanması imkânsız kabul edilir. Daniel Dennett ve Thomas Nagel gibi filozoflar, bilincin öznel doğasının tamamen matematiksel veya fiziksel yapılarla açıklanamayacağını öne sürmektedir. Tegmark’ın hipotezi, bu tür felsefi ve bilimsel tartışmaları göz ardı ettiği için gerçekliği tam anlamıyla kavramakta yetersiz görülmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Neksus

Hikâyeler bizi birleştirdi.
Kitaplar düşüncelerimizi ve mitolojilerimizi yaydı.
İnternet bize sonsuz bilgiyi vaat etti.
Algoritma sırlarımızı öğrendi.
Sonra da bizi birbirimize düşman etti.
Peki yapay zekâ neler yapacak?

Son yüz bin yılda biz Sapiensler muazzam bir güce ulaştık. Ancak tüm keşiflerimize, icatlarımıza ve fetihlerimize rağmen bugün kendimizi yine de bir varoluş krizinin içinde bulduk. Dünya ekolojik çöküşün eşiğinde. Siyasi gerginlikler her geçen gün tırmanıyor. Yanlış bilgiler her yerde, her alanda hızla çoğalıyor. Üstelik bizi ortadan kaldırabilecek yeni bir bilgi ağına, yapay zekâ çağına doğru son hızla ilerliyoruz. Başardığımız onca şeye rağmen, kendimize nasıl bu kadar zarar verebiliyoruz?

Neksus insanlık tarihine derinlemesine bir bakış atarak, bilgi akışının bizi bugünlere nasıl getirdiğini tartışıyor. Bizi Taş Devri’nden Kitabı Mukaddes’in kanonlaştırılmasına, matbaanın icadına, kitle iletişim araçlarının gelişimine ve son dönemlerde popülizmin yeniden doğuşuna tanıklık ettiren Harari, bilgiyle gerçek, bürokrasiyle mitoloji, bilgelikle otorite arasındaki karmaşık ilişkiyi sorgulamaya teşvik ediyor. Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler Birliği gibi sistemlerin iyi ya da kötü, hedeflerine ulaşmak için bilgiyi nasıl kullandığını örneklerle inceliyor. Ve insandışı zekânın varlığımızı tehdit ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi tartışıyor.

Bilgi ne gerçeğin hammaddesi ne de sadece bir silahtır. Neksus yelpazenin bu iki ucu arasındaki umut dolu orta yolu ararken bir yandan biz insanların ortak mirasını yeniden keşfediyor.

Devamını Göster
₺360.00
Neksus
  • Dış Sitelerde Paylaş

Fiziksel bilimler açısından da Tegmark’ın hipotezi çeşitli açılardan eksik kabul edilir. Matematik, evrenin yasalarını ifade etmek için güçlü bir araç olsa da, fizik yasalarının matematiksel yapılar değil, doğrudan fiziksel fenomenler olduğu yaygın bir görüştür. Örneğin, Newton’un hareket yasaları veya Einstein’ın görelilik teorisi, matematiksel dille ifade edilseler de, bu yasaların işlediği fiziksel bir gerçeklik varsayılır. Tegmark ise bu fiziksel gerçekliği tamamen matematiksel yapılar olarak tanımlayarak fiziğin kendisini de indirgemektedir. Ancak bu, doğanın matematiksel modellerle tam olarak ifade edilemeyeceğini savunan kuantum teorisi gibi alanlarda daha belirgindir. Kuantum mekaniğinde belirsizlik ilkesi, matematiğin sınırlarını işaret eder; dolayısıyla evrendeki tüm fenomenleri salt matematikle açıklamaya çalışmak eksik kalır. Tegmark’ın matematiksel yapıların her şeyi açıklayabileceği iddiası, kuantum belirsizliğini ve diğer doğa yasalarının olasılıksal doğasını göz ardı etmektedir.

Matematik felsefesi açısından da "Matematiksel Evren Hipotezi" önemli eleştirilere konu olur. Tegmark, matematiğin fiziksel gerçeklikten bağımsız bir varoluşa sahip olduğunu ve bu yapılar aracılığıyla evrenin var olduğunu savunur. Bu, Platoncu bir yaklaşımdır ve matematiksel yapıları bağımsız varlıklar olarak görmektedir. Ancak bu görüşe karşı çıkanlar, matematiğin insan zihninin bir ürünü olduğu ve fiziksel dünyada bağımsız bir varlığa sahip olmadığını savunmaktadır. Nominalizm ve diğer matematiksel felsefeler, matematiksel yapıların yalnızca simgeler veya soyutlamalar olduğunu ve fiziksel bir gerçeklik ifade etmediğini öne sürer. Örneğin, "sayılar" ve "geometrik şekiller" gibi kavramlar, insan düşüncesinin bir soyutlaması olabilir; bu durumda, bu yapıların fiziksel dünyada bağımsız bir varlıkları yoktur. Bu açıdan Tegmark’ın matematiği gerçekliğin temeli olarak görmesi, oldukça spekülatif bir yaklaşımdır ve matematik felsefesinin birçok sorusunu yanıtsız bırakmaktadır.

Tüm bu açılardan bakıldığında, Tegmark’ın "Matematiksel Evren Hipotezi," evreni açıklamak için geniş bir perspektif sunma iddiasına rağmen, sınırlı ve eksik bir çerçeveye sahiptir. Hipotez, fizik yasalarının deneysel doğrulanabilirlik gerekliliğini karşılayamamakta, bilinci ve öznel deneyimi dışarıda bırakarak indirgemeci bir model sunmakta ve matematiğin felsefi doğasına dair önemli sorulara yeterli cevap verememektedir. Tegmark’ın görüşleri bu nedenlerle bilim dünyasında ve felsefe camiasında ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Kozmolojiyi yalnızca matematiksel yapılara indirgemek, evrenin karmaşıklığını anlamamıza engel olabilir. Bu nedenle, "Matematiksel Evren Hipotezi," geniş bir kozmolojik model sunma iddiasına karşın, eksik bir gerçeklik tasviri olarak görülmektedir. Tegmark’ın teorisi, kozmolojiye yeni bir bakış açısı getirmekle birlikte, fiziksel gerçekliğin yalnızca matematikle açıklanabileceği iddiasının yetersizliklerini gözler önüne sermektedir.

Eric Rose

Okundu Olarak İşaretle
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/12/2024 12:48:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19003

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Halk Sağlığı
Uçak
Kartal
Diş Gelişimi
Ağız Sağlığı
Retrovirüs
Diş Sorunları
Freud
Sağlık
Bilim İnsanı
Aşılar
Tıp
Sinek
Astrofizik
Zeka
Ekoloji
Kimyasal Bağ
Kimya
Allah
İnsanlık
Gerçek
Organ
Mitler
Şempanzeler
Cinsiyet
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close