ARİSTOTELES - DOĞA MERDİVENİ

- Blog Yazısı
Aristoteles’in düşünce tarihine yaptığı en önemli katkılardan biri madde kavramını inceleme altına alıp yeni anlamlar katmasıdır. Aristoteles'e göre madde, süreç içinde kendisine bir nitelendirme yapılmadan sürece girip, aynı şekilde çıkan ve bu sayede değişimin ve sürecin oluşunu sağlayan temel varlıktır. Fakat ona göre maddeyi betimleyemeyiz; yapacağımız her betimleme maddeyi değil o maddenin formunun betimlenmesidir.
Aristoteles, doğada bulunan cansız maddenin yukarı doğru uzanan kesintisiz bir yükselişi olduğunu tasavvur ediyordu. Aristoteles’in zihnindeki bu tasavvur maddenin yükselerek canlıları meydana getirmesi, ondan sonra gelen düşünürler tarafından doğa merdiveni olarak adlandırıldı.
Aristoteles’e göre bir canlının doğa merdivenindeki yerini belirleyen ilk kriter, o canlının sahip olduğu ruh çeşidi ve buna bağlı olarak vücutlarının gerçekleştirdiği fonksiyonların karmaşıklığıdır. Buna göre, ruhtan yoksun cansız madde doğa merdiveninin en altında bulunurken, onun üzerinde bitkisel ruha sahip bitkiler, daha sonra hem bitkisel hem de hayvansal ruha sahip hayvanlar, doğa merdiveninin en tepesinde ise bu iki ruh çeşidi ile birlikte rasyonel ruha sahip insanlar bulunur.
Aristoteles’in tür ve cins kavram anlayışı modern tür ve cins kavram anlayışı ile bazı temel farklılık içermesine rağmen tarihsel süreçte bu kavramları ilk kez Aristoteles tarafından kullanılmış olması biyoloji tarihi açısından son derece önemlidir. Çünkü bugün modern biyolojide kullanılan tür ve cins kategorilerini canlılar hiyerarşisinde kullanıyorsak bunu Aristoteles’e borçluyuz.
Canın farklı farklı fiili varlıkları olduğunu iddia eden Aristoteles hepsinin farklı özleri olduğunu söyler, bütün canlılar beslenmekte ve çoğalmaktadır, ancak sadece hayvanlar kendi kendilerini hareket ettirme potansiyeline sahiptir, dolayısıyla hayvanların özü daha başka özelliklere sahiptir. Aristoteles "can" ları beslenen can, hayvan canı ve aklın canı olarak üçe ayırır. Hayvanlar algılama gücüne sahiptirler ve en temelde bu açıdan bitkilerden ayrılırlar çünkü bitkiler kendilerini hareket ettirememenin yanı sıra algılayamamaktadırlar. Örneğin Aristoteles deniz süngerleri belirli bir yere sabit yaşayıp bitkilere benziyor olsalar da dokunduğumuzda kendilerini çektikleri için dokunma algısına sahip olduklarını, bu nedenle de hayvan olmaları gerektiğini söyler. Bireysel ve türsel olarak kendi varlığını sürdürme süreci olarak canlılıkla hayvan olmanın bir süreç olarak farklı bir canlılık biçimi olduğunu öne süren Aristoteles bu açıdan, canlılar arasındaki özellikleri canlılık ile beden faaliyetlerinin farklılıkları üzerinden ayrıştırmak ve sınıflandırmak konusunda hem öncü olmuştur hem de tarihte pek çok düşünürü ve bilim insanını etkilemiştir. Ayrıca algının beş duyudan (dokunmak, tat almak, işitmek, görmek, koklamak) oluştuğu fikri de Aristo'ya dayanmaktadır. Algının düşünceden farklı bir kuvvet olması fikri de tarihte Aristoteles sayesinde yaygınlaşmıştır.
- 10
- 9
- 5
- 5
- 5
- 5
- 4
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 11:35:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19809
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.