Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Veli Sarıgül
İnceleyen7 3 gün önce
Hikayeyi bir kenara bırakıp yalnızca Tom Cruise’un manyaklık yaptığı sahneler için bile gidilir. Herif delirmiş! Biraz duygusallığın yanı sıra damardan aksiyon sahneleri de bana yetti de arttı. Senaryo hâlâ Mission: Impossible çizgisinde, yani mantıktan çok momentumla ilerliyor.

Aksiyonu her ne kadar iyi olsa da, senaryo biraz dağınık. Hem senaryo hem hikaye bakımından Fallout ve Rogue Nation’ın biraz gerisinde kalıyor. Christopher McQuarrie yönetmen koltuğuna oturduğundan beri M:İ bambaşka bi’ seyirde ilerliyor. Ama hayır, iyi bir bağlamda değil, seyir zevki yüksek olsa da bu abinin gelmesi hiç yaramadı bize.

Mantık aramaya gelmediysen, “adamlar bu sahneyi nasıl çekmiş yahu?” diye ağzın açık kalmaya razıysan ve iki saatten fazla koltukta ter içinde kalmaya hazırsan, al sana yılın saf aksiyon deneyimi.

Part One’da ağzımıza bir parmak bal çalmışlardı, bunda da kaşıklıyorlar.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 1 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 23 Ocak 2020 57 dk.

İlk olarak 17 Kasım 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde görülmüştür. Şiddetli akut solunum yetmezliği ile ilişkilendirilen virüs, 2020 yılının ilkçeyreğinde tüm dünyaya yayılıp pandemiye yol açmıştır. 26 Haziran 2022 itibariyle yaklaşık 6 milyon 300 bin ölüme neden olan COVID-19'un en belirgin semptomları arasında akut solunum yetmezliğinin yanısıra, atipik pnömoni, ateş, öksürük ve tat-koku kaybı bulunmaktadır. 

İlk ortaya çıktığında "2019 Yeni Koronavirüsü" (İng: "2019 novel CoronaVirus") anlamında 2019-nCoV adı verilen, sonradan "Ağır Akut Solunum Sendromu Koronavirüsü 2" (İng: "Severe Acute Respiratory Syndrome CoronaVirus 2") anlamında SARS-CoV-2 adı verilen virüs, pozitif polariteli tek zincirli bir RNA virüsüdür.[1][2][3] Virüs, insandan insana bulaşabilen bir solunum yolu hastalığı olan Koronavirüs Hastalığı 2019'a (COVID-19) sebep olmaktadır.[4]

188
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 18 Haziran 2021 3 dk.

Gökbilimciler, gece gökyüzündeki en tanıdık yıldızlardan biri olan Betelgeuse'nin 2019-2020 arasında aniden sönümlenmesinin ardındaki gizemi çözdüklerini söylüyorlar.

Orion takımyıldızındaki kırmızı bir süperdev olan Betelgeuse, 2019'un sonlarında, 2020'nin başlarında aniden kararmıştı. Bu değişim, birçok kişinin, yıldızın bir süpernova ile patlamak üzere olabileceği konusunda spekülasyon yapmasına neden olmuştu. Ancak Şili'deki Çok Büyük Teleskop'u (İng: "Very Large Telescope" ya da kısaca "VLT") kullanan bir ekip, nedenin neredeyse kesin olarak, bizimle yıldız arasına dev bir toz bulutu girmesi olduğunu söylüyor.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Haziran 2016 16 dk.

Serkan Anılır'ın ismini belki gazetelerden ve bazı bilim dergilerinden duymuşsunuzdur. Bir aralar çeşitli illerde bilim konuşmaları yapan, uçuk kaçık bilim projeleriyle halkı heyecanlandıran, hatta NASA'nın ilk Türk astronotu olduğunu iddia ederek ün yapan bir şahıstı. Detaylarını makalemizde vereceğiz; ancak Serkan Anılır'ın hayatı, edebiyat ve bilimin en tehlikeli düşmanlarından birisi olan veri uydurma ve aşırma (intihal) suçlarının en ilginç örneklerinden birisidir. Serkan Anılır'ın yaptıkları, bir insanın kariyerini intihal ve yalanlarla nasıl yerle bir edebileceğinin en ilgi çekici örneğidir. Çünkü Anılır'ın hayatında yaşananlar, sadece 1-2 çalışmanın sağdan soldan aşırılması değil, koca bir kariyerin yalanlar ve intihaller üzerine kurulu olmasının bir örneğidir. 

Texas Tech Üniversitesi'nde aldığım "Mühendislik Pratiği ve Araştırmalarında Etik" isimli doktora dersinin dönem projesi olarak Serkan Anılır ile ilgili internette yer alan bilgileri bir araya getirerek bir derleme yapmak ve hayatın her alanında etiğin ne kadar büyük öneme sahip olduğunu göstermek istedim. Bu araştırma makalesi, bu ders için yaptığım araştırmaların ve analizlerin bir sonucudur. 

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
359K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Neredeyse 200.000 kişiyi onlarca yıl boyunca takip eden yeni bir araştırma, kalp sağlığı söz konusu olduğunda, tüketilen yiyeceklerin kalitesinin düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı bir diyet uygulamak kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sonuçlar, sağlıklı ve kaliteli yiyecekler seçmenin kalbi korumanın anahtarı olduğunu gösteriyor.

Son yirmi yılda, düşük karbonhidratlı ve düşük yağlı diyetler, kilo kontrolü, kan şekeri ve kolesterol seviyelerinin iyileştirilmesi gibi potansiyel sağlık faydaları nedeniyle revaçta olsa da bu durum, bu diyetlerin kalp hastalığı riskini azaltmadaki etkisi konusundaki tartışmaları sonlandıramadı. Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan Qi Sun'ın laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Zhiyuan Wu şunları söylüyor:

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
10K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
1 gün önce
Temel insani ihtiyaçlarını gidermiş birinin mutllu olabilmesi büyük oranda zihinseldir
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2019 14 dk.

Merhaba,

Buradasınız, çünkü muhtemelen internette birilerine "Evrim yok, ara türler de zaten keşfedilemedi. Bir tane bile ara geçiş fosili yok!" tarzı bilimsel olarak geçersiz bir argüman ileri sürdünüz.

282
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
30K UP
Yazar 17 Şubat 2019 21 dk.

Hayal edelim: Harika bir bahar günü, hafta sonu. Sabah uyandınız, uyanma sonrası rutinlerinizi yerine getirdiniz. Güzel bir kahvaltının ardından çayınızı veya kahvenizi koyup bilgisayarın başına geçtiniz. Facebook ikonuna tıkladınız, anasayfada geziniyorsunuz ve karşınıza dikkatinizi çeken bir görsel çıktı; belli ki ilginizi çeken konulardan biri hakkında bir yazıya yönlendiriyor. Tıkladınız, sayfa açıldı, sayfada biraz aşağı inip başlığın olması gereken yere baktınız ve… en büyük korkularınızdan biri gerçek oldu: Okuyamıyorsunuz. Aşağı yukarı yedi yaşından beri büyük çabalar sarf edip geliştirdiğiniz, ciltler dolusu kitapla bileyip keskinleştirdiğiniz o yeti artık yok.

Etrafınıza bakıyorsunuz: Evet, üzerinde buharlar tüten o sıcak içecek hâlâ masanın üzerinde. Bilgisayar ekranının az ötesindeki çerçevede duran fotoğraftaki arkadaşlarınızın yüzlerini seçebiliyor, onları ayırt edebiliyorsunuz. Hemen yanı başınızdaki kütüphanede yatan, Eric Hobsbawm’ın Kısa 20. Yüzyıl kitabının kapağındaki kişinin Charlie Chaplin, kitabın kapağının da kırmızı olduğuna, dahası Chaplin’in bu pozu Büyük Diktatör filminde verdiğine de kuşkunuz yok; ama ne kitabın veya yazarın ismini ne de başka herhangi bir yazıyı okuyabiliyorsunuz.

205
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hüseyin Açar
Fizik Öğrencisi 3 Ağustos 2020 Sen de Cevap Ver

Merhabalar Selçuk,

acı, duyusal ve duygusal bileşenleri olan kompleks bir deneyimdir. Yalnızca nasıl hissettirdiğiyle değil, aynı zamanda da bizim onu nasıl hissettiğimizle alakalıdır. Biz insanlar, hoş olmayan bu hisleri, acıyla ilişkilendiririz. Öte yandan insan dışındaki diğer hayvanların da fiziksel acı hissettiklerini kesin olarak biliyoruz, fakat bizim hissettiğimiz gibi duygusal bir acının hayvanlar için de geçerli olup olmadığı hakkında pek fazla bilgi sahibi değiliz. Peki eğer hayvanlar da böylesi duygusal acılar hissediyor ise bunu nasıl ölçebiliriz?

Öznel bir duygu olarak acı, fiziksel doku hasarı olmadan da hissedilebilir ve bu hissin seviyesi; korku, hafıza ve stres gibi diğer duygular tarafından değiştirilebilir. Acı, aynı zamanda da farklı boyutlara sahiptir. Genellikle yoğunluk biçiminde tarif edilen acı, öte yandan bir "karaktere" de sahiptir. Örneğin, iğneleyici bir sözün verdiği acı; bir diş ağrısının, bel fıtığının ya da doğum sancısının verdiği acıdan oldukça farklıdır. Bununla birlikte her insanın acı deneyimi de kişisel olarak eşsizdir.

Tüm Reklamları Kapat

Diğerlerinin acısını anlamak ya da değerlendirmek için çoğunlukla kişinin bu durumu nasıl tariflediğine dayanırız. Fakat, bizimle sözlü olarak iletişime geçemeyen ve acısı hakkında bize bilgiler veremeyen pek çok canlı da vardır. Örneğin; bebekler, öğrenme eksikliği olanlar veya çeşitli akıl hastaları, sözlü iletişim sağlayamadıklarından hissettikleri fiziksel ya da duygusal acıyı tarif etmekte zorlanırlar. Bu durumlarda insanlar, acının varlığını ve onun kişi üzerindeki etkisini anlamak için çeşitli faktörler kullanmak zorundadır.

Acı için tamamen kötü bir fenomendir diyemeyiz, çünkü evrimsel olarak bizi tehlikeden uzak tutan ya da iyileşmemize sebep olan koruyucu bir görev de üstlenir. Örneğin, kırık bir ayak bileğinin üzerine basarak yürümeye devam etmekten bizi alıkoyan hissettiğimiz acıdır. Fakat acı, etkin bir biçimde idare edilemezse, yaşamımız üzerinde korku, öfke, endişe ya da depresyon gibi oldukça ciddi olumsuz sonuçlara da yol açabilir.

Hayvanlarda Acı

Acının doğası belki de hayvanlarda daha da karmaşıktır. Acının nasıl hissedildiği ve acının arkasındaki fiziksel süreç; memeli diğer hayvanlar ile insanlar arasında oldukça benzerlik gösterir. Ayrıca, türler arasında acının sebep olduğu oldukça fazla benzer davranış biçimi de söz konusudur. Örneğin, diğer insanlardan ya da diğer hayvanlardan uzaklaşmak, daha az yemek yemek, acılı sesler çıkarmak ya da kalp atışlarının hızlanması gibi.

Tüm Reklamları Kapat

Öte yandan hayvanlara acı vereceği düşünülen pek çok şey, birçok ülkede yasal olarak yasaklanmış olmasına rağmen, hayvanların acıyı nasıl hissettiklerini tam olarak anlayabilmiş değiliz. Her ne kadar benzerlikler bulunsa da; hayvanlarda, acı deneyiminin bazı yönleri ve ifade edilişi insanlardakiyle aynı değildir.

Öncelikle, hayvanlar acılarını sözlü olarak ifade edemez. Köpeğinizin acıyla havladığını ve davranış değişimleri gösterdiğini fark edebilirsiniz; peki ya evcil bir tavşan, kedi, kaplumbağa ya da at söz konusu olduğunda? Dolayısıyla hayvanlar, insan gözlemcilerinin acıyı fark etmelerine, bu acının ciddiyetini ve etkilerini değerlendirmelerine bağımlıdır. Bu durum bir çaresizlik halini de beraberinde getirir. Örneğin; bir kemik kırığı için yapılacak cerrahi müdahalenin ardından iyileşeceklerini anlatan yatıştırıcı sözcükleri anlamamaları, hayvanların acıyı bizim hissettiğimizden daha fazla hissetmelerini muhtemel hale getirebilir.

Hayvanların acı ve ağrıyı hissetme kapasitelerine dair tartışmalar 20. yüzyılda daha da alevlendi. Fakat acıya dair daha fazla kavrayış geliştirmemiz ve acının hayvan yaşamları üzerinde gözlemlediğimiz etkileri, veteriner operasyonları, bunun yanı sıra pek çok -hayvan- davranışsal bilimcilerin ortaya çıkmasıyla; bu deneyimlerin hayvanlarda acıya sebep olduğunu artık biliyoruz. Örneğin, hayvanlar ve aslında klinik ağrı işaretleri gösteren kuşların iyileştirici etkisi olmayan yiyeceklere kıyasla ağrı kesici etkisi (anajezik) gösteren yiyecekleri tercih ettiklerini ve davranışsal ölçümlerle hayvanların gelişme gösterdiklerini biliyoruz. Öte yandan, yalnızca köpeklerimizin ya da kedilerimizin acı çekmediğini, aynı zamanda koyun, inek, domuz ve atların da ağrının olumsuz etkilerine maruz kaldıklarına dair oldukça güçlü deliller olduğunu biliyoruz. Fakat, farklı türlerdeki acının tanımlanması da hayvansal acının kompleksliğinin bir parçasını oluşturuyor.

Davranışsal rahatsızlıklar, uzunca bir süredir hayvanlarda acının var olduğuna dair potansiyel işaretler sunuyor. Ancak, her türün acıyla ilişkili davranışlarını ya da davranışsal rahatsızlıklarını, evrimsel süreçte kök bulan farklı şekillerde ortaya koyduğunu belirtmekte fayda var. Örneğin, köpekler daha agresif veya sessiz hale gelebilir ya da diğer insan veya köpeklerden uzaklaşmaya başlayabilirler. Öte yandan, koyunlar ise diğerleriyle büyük oranda benzer görünürler, ancak acının bazı ifadeleri gizlilik gösterebilir. Güncel bir araştırma, insanlarda ve diğer hayvan türlerinde şiddetli ağrılar sırasında yüz ifadelerinin bazı özelliklerinin benzerlik gösterdiğini ortaya koyuyor. Ancak sorun şu ki; ölçemediğimiz şeyi sayısal olarak da ifade edemiyoruz. Dolayısıyla, acıyı etkin bir biçimde tedavi ve idare edebilmek için onu ölçebilecek araçlara ihtiyaç duyuyoruz.

Acı Ölçekleri

İlk olarak 2007 yılında köpeklerdeki şiddetli ağrıları ölçmek için kullanılan ve basit bir araç olan Glasgow Composite Pain Scale, altı farklı dile çevrildi ve acıyı etkin bir biçimde tedavi edebilmek için veteriner uygulamalarında kullanıldı. Bu araç ayrıca hayvan sağlığı merkezleri tarafından geliştirilen yeni ağrı kesici ilaçların etkinliğini ölçmede de kullanıldı. Kronik ağrının etkilerini ölçmede kullanılan araçlar, örneğin; köpeklerin yaşam kaliteleri üzerine geliştirilen osteoartritler artık erişilebilir durumda ve kronik vakaların tedavisinde önemli bir gelişme olarak adlandırılıyor.

Öte yandan, hayvanlardaki acıya dair duyarlılığın artırılması yönünde küresel düzeyde de bir çaba söz konusu. World Small Animal Veterinary Association isimli kuruluş, Global Acı/Ağrı Meclisini kurdu ve hayvan bakıcıları ve veterinerler için ağrının tanımlanması, ölçülmesi ve tedavi edilmesine dair global düzeyde bir bilimsel inceleme raporu yayımladı.

Köpekler, insanın en iyi arkadaşları olabilir fakat beraber çalıştığımız, bakımını üstlendiğimiz ve hatta eğlendiğimiz diğer hayvanlar için de acının nasıl hissettirdiğini bilmemiz, bu arkadaşlarımızın yaşam kalitesinin artırılması için de önemlidir.

İyi okumalar dilerim.

538 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Makale. (3 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Ezilmişler eşit olabilmek, eşitler üstün olabilmek için baş kaldırır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gülfem Akdemir
Seslendiren 30 Ekim 2023 33:43
Yirmi yedi yaşındaki Taquisha McKitty; Brampton, Ontario'da bulunan William Osler Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde sırt üstü uzanıyor. Gözleri kapalı...
49
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 6 gün önce 26:07
Yeni programımız Hasbihal'de bu bölümde size iki haberimiz var. Biri iyi, diğeri de iyi... İki de şarkımız var, dinlemenizi istediğimiz... CRISPR Hayat...
7
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close