Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ali Rıza Sasani
Yazar 21 Ağustos 2021 6 dk.

Günümüz dünyasında fark etmediğimiz, fakat büyük katkıları sayesinde hayatımızı inanılmaz derecede kolaylaştıran insanlar bulunmaktadır. Bu insanları fark edebilmek için "Acaba hayatımızda X olmasaydı, başımıza neler gelirdi?" diye sorulabilir. Biraz kafa yorduktan sonra, bulaşıcı hastalıkların nasıl incelendiği, hayatımızı kolaylaştıran ama hayatımızdaki büyük etkilerini fark edemediğimiz bilimsel gelişmelerden biri olarak gösterilebilir.

2 seneden beri dünyanın gündemi olan COVID-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsü ile ilgilenen çok sayıda bilim insanı olmuştur. Bir tek COVID-19 da değil, geçmişte bunun gibi salgınlar yaşanmıştır ve biz, bu salgınları araştırmalarının merkezine alan bilim insanlarının emekleri neticesinde çok daha rahat yaşayabilmekteyiz. Salgınları incelemeyi merkezine alan bilim dalı, “epidemiyoloji” olarak bilinir. Bu bilime sayısız katkıları dokunan ama adını pek duymadığımız bilim insanı ise John Snow'dur.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Eylül 2020 32 dk.

Atomun yapısına ve doğasına yönelik bilgilerimiz, daha önceden detaylıca anlattığımız gibi, son birkaç asırda köklü bir şekilde değişti. Bunlardan Bohr Atom Modeli, her ne kadar en günceli olmasa da, günümüzde en aşina olunan ve okullarda öğretilmeye devam edilen modellerden birisi; biz de Evrim Ağacı olarak daha önceden Bohr atom modelinin fiziği ile ilgili çok kapsamlı bir analiz yazısı yayınlamıştık.

Ancak lisede kimya dersi görmüş olanların yakından bileceği bir tekerleme vardır: "si si pisi pisi de pisi de pisi..." şeklinde devam eder. Tabii "es es pi es pi es dö pi es" gibi tekerlemeler de görmek mümkündür. Veya "Seda Sayan, paraları saydı, paraları saydı, durmadan paraları saydı, durmadan paraları saydı, Fatma da paraları saydı, Fatma da paraları saydı" gibi versiyonları da vardır. Tabii parayı sayanların ismi değişebilir: "Sakıp Sabancı para sayar, para sayar, daima para sayar, fani dünyada para sayar." gibi... Tüm bunlar, atomların etrafında dönen elektronların işgal edebilecekleri orbitalleri, yani yörüngeleri ve her bir orbitalin yer aldığı alt kabukların ve kabukların taşıyabileceği maksimum elektron sayılarını ve bunların sıralarını ezberlemekte kullanılan tekerlemelerdir. Gelin bu yazıda, dümdüz ezberlemeye çalışmaktan ziyade, anlamaya çalışalım.

150
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 29 Mart 2019 15 dk.

2000 yılında ABD, ülkede kızamık hastalığının artık bittiğini açıkladı. Şüphesiz bu büyük başarının en önemli faili aşılar. Ancak sadece 2019 yılının sadece ilk üç ayında kızamık vakasına 314 kez rastlanınca, bu vakaların görüldüğü başlıca yerlerden olan New York’un Rockland bölgesinde olağanüstü hal ilan edilerek, aşısız çocukların halka açık alanlara girmeleri yasaklandı. Uzmanlara göre bunun nedeni olan aşı karşıtlığı hareketi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019 yılında sağlığa karşı en önemli tehditlerden birisi olarak gösterildi. 

2018 yılında yapılan bir araştırmada insanların %16’sının, küresel ısınmanın bir düzmece olduğuna inandığı ortaya çıkmış. Benzer şekilde insanların %37’si, aslında kanserin ilacının bulunduğuna ancak ilaç firmalarının baskısıyla bu gerçeğin örtbas edildiğine inanıyor. Yaklaşık %20’si, aya hiç gidilmediği görüşünde. İnsanların %5’i Yahudi soykırımı diye bir şeyin var olmadığını düşünüyor, %2’si dünyanın düz olduğunu düşünüyor, %4’ü ise dünyanın, insan görünümlü uzaylı sürüngenler tarafından yönetildiğine inanıyor.

268
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
15K UP
İnceleyen 5 gün önce
Kar topu gibi ilerleyen bir insan topluluğunun nasıl kolaylıkla kontrol edilebileceğini, bir profesörün bile yanındaki insan sayısıyla doğru orantılı olarak garipleşen davranışlarından bahsediyor. Hoş kitap ama bu tarz konuların daha uzun şekilde kaleme alınması gerektiğini düşünüyorum. Çevremize baktığımızda kolaylıkla tanık olabileceğimiz tonlarca olay. Evrimsel yönüne bakınca bir o kadar mantıklı gelen davranışlar.
10.0/10
(7 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : La Psychologie des Foules
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yiğitcan Kaya
1 gün önce
İzmir topluluğumuzdan Lokman kardeşimiz elim bir kaza sonucu vefat etmiş ve biraz önce öğrendiğimde çok üzüldüm. Kendisini tanımıyorum maalesef ve artık hiç  tanıyamayacağım, fakat şunu öğrendim ve gördüm ki, ben ve topluluğumuz onu unutmayacak. Ayrıca bu deneyimlediğim olay bana şunu gösterdi ki, bir gün ben de gittiğimde arkamdan beni de kalpten anarak hatırlayacak bir topluluğum olacak. İlk defa kendimi bir yere koşulsuz ait hissettim ve bu vesileyle hüznün/acının tatlı tebessümünün bu olduğunu fark ettim, neyse fazla uzatmadan.  İyi ki sizinleyim iyi ki bilimleyim. Tüm hepinize teşekkür eder ve iyi geceler dilerim. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Hiçbir yönetim şekli iyi değildir!

Her yönetenin olduğu yerde mutlaka bir yönetilen vardır. Her yönetim eninde sonunda kurumsallaşır ve her kurumsallaşma eninde sonunda sınıflar yaratır.

Bu nedenle hiçbir yönetim mutlak iyi değildir. İşte bu yüzden yaşamı emek üzerinden var edenler sınıfsız bir toplumun inşası için çabalar.

Tüm Reklamları Kapat

Yönetensiz, yönetilensiz, devletsiz, egemensiz ve sınırsız… Bunun adı komünizmdir…

Kaynağı ve ilksel pratiği ilkel komünal dönemdir. Anaerkildir, sınıfsız ve sömürüsüzdür. İlkel de olsa bu ilk basamak ilk düzlemsel zeminin kendisidir. En üst basamağı ise , yine bilim ve teknolojinin yaşam ürettiği , doğa ile barışık bir düzleme tekabül eder. Ve yine sınıfsız ve sömürüsüz…

Öyle bir düzlem ki, burada demokrasi bile bir ihtiyaç değil. Tıpkı herkese istediği kadar pişkin, doyurucu ve erişilebilir ekmek pişiren nice fırının olduğu bir dünyada ekmeğin bir ihtiyaç olmayışı gibi. Adaletin de öyle….

İlkel halimizle bile bunu yaratabilen bir türüz. Bunca bilim ve teknoloji bu çağda bunu üretemiyorsa, sorun üretememenin kendisinde değil istenmemesindedir. İşte burada bize düşen yegane şey bu muazzam öze dönüşün önündeki taşları ayıklamaktır, bedelini de göze alarak velev ki terleme olsa bile… Yapanlar var… Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. K. Marx, F. Engels, et al. (1993). Komünist Manifesto Ve Komünizmin İlkeleri. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 207.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 31 Ocak 2019
Diğer maymunları yalnızca anlarsak, umursarız. Yalnızca umursarsak, yardım ederiz. Yalnızca yardım edersek, kurtulabilirler.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Zehra Nur Bayram
İlanı Ekleyen 25 Eylül 2023 İzmir & Çevrimiçi₺1.000,0010 Mayıs
Psk. Zehra Nur Bayram - Psikoterapi Hizmeti
10 Mayıs 2025 16:11 tarihinden 01 Aralık 2025 17:46 tarihine kadar.

Psikoloji lisans eğitimimin ardından, özellikle bağımlılık psikolojisi alanında uzmanlaşmak amacıyla "Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyonu" tezli yüksek lisans programını tamamlamak üzereyim.

Terapi sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Motivasyonel Görüşme (MI) başta olmak üzere kanıta dayalı yöntemler kullanıyorum. Her danışan için bireyselleştirilmiş değerlendirme yaparak, hedef odaklı ve yapılandırılmış bir müdahale planı hazırlayarak çalışıyorum.

İlgilenebileceğim konular: depresyon, anksiyete bozuklukları, madde kullanım bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluklar, travma ve stresörle ilişkili bozukluklar. 

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2018 15 dk.

Beynimizi çok kapsamlı ve gelişmiş bir bilgisayar olarak düşünmeye meyilliyizdir. Çünkü tıpkı bir bilgisayar gibi, etraftan gelen verileri toplar, belli bir merkezde işler ve genler ile çevrenin belirlediği bir altyapı çerçevesinde bu uyaranlara uygun bir cevap üretir. Örneğin ateşe dokunmaktan uzak durur, yemek arar, üremeye çalışır, su peşinde gideriz. Bu yaklaşım öyle yaygındır ki, New Scientist dergisinin 18 Ekim 2018 tarihli bir yazısının başlığı şöyle der: "Beyniniz, 100 milyar mini-bilgisayarın bir arada çalışması gibidir!"

Buna karşılık bazı psikolog ve sinirbilimciler (ve kimi zaman bilgisayar bilimciler de), beynimizin bir bilgisayar olamayacağını, bunun aşırı basite indirgenmiş ve düpedüz yanıltıcı bir metafor olduğunu söylemekte. Bu yazının okurlarının, beynin bilgisayar metaforuna alışık olduğunu tahmin ettiğimizden, tersten başlayalım ve beynin neden bir bilgisayar olmadığı iddiasını anlamak için, Kaliforniya'daki Amerikan Davranışsal Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü'nden psikolog Dr. Robert Epstein'in şu sözlerine kulak verelim (makalesinin tamamına Türkçe olarak buradan erişebilirsiniz):

154
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf İğın
Yazar 1 Mayıs 2021 6 dk.

Henüz öte gezegenler keşfedilmemişken bile bilim insanları, Evren'de milyarlarca farklı gezegen olduğunu öngörebilmişlerdi. Ve bu öngörüleri çerçevesindeki beklenti, çok az bir kısmı olsa bile bu öte gezegenlerden bir kısmının Dünya’mıza benzer olacağı yönündeydi. Gerçekten tam da bilim insanlarının öngördüğü gibi, gelişen teleskoplar ve yeni gözlem metotları sayesinde öte gezegenler yavaş yavaş keşfedilirken; yıldızına uzaklığı, atmosferi, kayaç yapısı vb. faktörleri ile Dünya’mıza çok benzeyen gezegenler de ortaya çıkmaya başladı. İşte bu gezegenlerden bazıları bilim insanlarının tahminlerine göre, bizden 39 ışık yılı uzaklıkta bulunan TRAPPIST-1 yıldız sistemine ait gezegenler olabilir. Öncelikle bu yıldız sistemini tanıyalım.

TRAPPIST-1, bizden 39 ışık yılı uzaklıkta Kova takımyıldızında bulunan ve 1999 yılında John Gizis ve meslektaşları tarafından keşfedilen bir ultra-soğuk cüce yıldızdır.[1] Yıldızın resmi kodu, 2MASS J23062928-0502285'tir. Bu yıldız, 1999’da keşfedilmesine rağmen, sistemindeki gezegenler, yıllar sonra (önce 2015'te, sonra 2017’de) keşfedilmiştir.[1]

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
500K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Sizden Gelenler
İlhan Taşlı
Üye
Yangında su taşıyan karıncaya sormuşlar "senin taşıdığın su ile bu yangın söner mi?" . Karınca cevap vermiş "Sönmez, ama en azından tarafım belli olsun". Netice, hiç bir çaba boşuna değildir.
İnceleme
Ekrem Koç
İnceleyen 21 Ocak
film nerde atarmısın
8.1/10
(13 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Bir sürü insan türemiş ve coğrafya,bunların hangi ırka veya hangi türe mensup olacağını tayin etme görevini üstlenmiştir.
Kaynak: Cehaletten Kurtulma Sanatı Ne Nedir?
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
IXPE Bir Karadelik Jetini Keşfediyor

Karadelikler nasıl X-ışınları üretir? NASA'nın IXPE uydusundan elde edilen veriler sayesinde uzun zamandır sorulan bu sorunun cevabına giden yolda önemli bir ilerleme kaydedildi. X-ışınları doğrudan bir karadelikten çıkamaz. Ancak yakınlarda bulunan enerjik ortamda, özellikle de dışarı doğru hareket eden bir parçacık jeti tarafından üretilebilirler. BL Lac galaksisinin merkezinde bulunan süper kütleli karadeliğin oluşturduğu blazarın yakınlarından gelen X-ışını incelendiğinde, bu X-ışınlarının kayda değer bir polarizasyona sahip olmadığı keşfedildi. Bu durum, X-ışınlarının protonlardan daha yüksek enerjili elektronlar tarafından üretildiğini gösteriyor. Öne çıkan bu sanatsal illüstrasyon, karadeliğin etrafını saran turuncu renkli bir yığılma diskinden yayılan güçlü bir jeti tasvir ediyor. Evrenin dört bir yanında meydana gelen yüksek enerjili süreçleri anlamak, insanlığın Dünya'da ya da yakın çevremizde meydana gelen benzer süreçleri de kavramasına yardımcı olur.

9 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görselleştirme Kaynağı: NASA, Pablo Garcia
Çeviren: Simay Aladağ

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

351
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Faruk Memiş
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Bir video da fazla et tüketiminin insanı yaşlandırdığını söylediklerini gördüm bu videonun transkripti şu şekilde "İşte bu protein takıntısı yüzünden yaşlanan bir nesil ürettik. İnsanın ete ihtiyacı haftada bir kere iki keredir. Bedeni yıpratır, böbreği yıpratır. Damar yapılarına endoteni yıpratır. Bu gaytın fizyolojisinin ana cümlesidir."
123 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen9 4 gün önce
Stanley Kubrick’in muhteşem bir eseri.Filmde oldukça rahatsız edici sahneler olsada aşılamak istediği suç-ceza düşüncesi oldukça iyi aktarılmış.Çok beğensemde ikinci defa izlemem.
9.8/10
(32 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close