Sanırım herkesin dikkatini çekmiştir; ister bir siyasal partinin mitingi olsun, ister bir dini cemaat olsun ya da bir futbol takımı taraftar grubu olsun farklı topluluklar birbirine benzer davranışlar sergiler. Kitle hareketlerinin benzerliği ve bunların nedenleri üzerine, daha 19. yy’da, Gustave Le Bon düşünmüş ve çok isabetli görüşler içeren bu kitabı yazmış. Kitap toplumsal psikoloji alanında oldukça ünlü bir eser. Öyle ki Mustafa Kemal Atatürk’ün
Sanırım herkesin dikkatini çekmiştir; ister bir siyasal partinin mitingi olsun, ister bir dini cemaat olsun ya da bir futbol takımı taraftar grubu olsun farklı topluluklar birbirine benzer davranışlar sergiler. Kitle hareketlerinin benzerliği ve bunların nedenleri üzerine, daha 19. yy’da, Gustave Le Bon düşünmüş ve çok isabetli görüşler içeren bu kitabı yazmış. Kitap toplumsal psikoloji alanında oldukça ünlü bir eser. Öyle ki Mustafa Kemal Atatürk’ün okuyup etkilendiği kitaplardan biri olduğu söyleniyor.
Le Bon, Kitlelerin Psikolojisi’nde toplulukların rasyonel düşüncelere göre değil bilinçaltı içgüdüleri ve duyguları doğrultusunda hareket ettiği argümanınından yola çıkıyor. İnsanların eğitim düzeylerinin kitle hareketi içinde önemli olmadığı ve her bir kişinin bireyselliğinin silinerek aynı duygularla hareket ettiğine vurgu yapıyor. Kitap çok etkili cümlelerle dolu. Tespitler oldukça güçlü. Bu kitabın yazılmasının üzerinden yaklaşık 130 yıl geçmiş olmasına rağmen, yazarın yorumları bugün yazılmışçasına güncel. Yazı dili bu kadar akıcı bir kitap az bulunur. Üstelik bir sosyal bilim kitabı olduğu halde nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz. Gustave Le Bon’u ilk defa okudum ve yazı üslubunu çok beğendim. Bu kitap Eric Hoffer’in Kesin inançlılar kitabı ile arka arkaya okunduğunda toplumsal psikoloji alanından iyi bir bakış açısı kazanmanızı sağlıyor. İyi okumalar.
Le Bon, Kitlelerin Psikolojisi’nde toplulukların rasyonel düşüncelere göre değil bilinçaltı içgüdüleri ve duyguları doğrultusunda hareket ettiği argümanınından yola çıkıyor. İnsanların eğitim düzeylerinin kitle hareketi içinde önemli olmadığı ve her bir kişinin bireyselliğinin silinerek aynı duygularla hareket ettiğine vurgu yapıyor. Kitap çok etkili cümlelerle dolu. Tespitler oldukça güçlü. Bu kitabın yazılmasının üzerinden yaklaşık 130 yıl geçmiş olmasına rağmen, yazarın yorumları bugün yazılmışçasına güncel. Yazı dili bu kadar akıcı bir kitap az bulunur. Üstelik bir sosyal bilim kitabı olduğu halde nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz. Gustave Le Bon’u ilk defa okudum ve yazı üslubunu çok beğendim. Bu kitap Eric Hoffer’in Kesin inançlılar kitabı ile arka arkaya okunduğunda toplumsal psikoloji alanından iyi bir bakış açısı kazanmanızı sağlıyor. İyi okumalar.
