Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 gün önce 6 dk.

Adeta bir "Neolitik çağ laboratuvarı" gibi olan Çatalhöyük, duvar resimleri ve kadın figürinleri kadar, hanelerinin örgütleniş biçimi ve tarımsal bilginin çevre bölgelere nasıl yayıldığı konularıyla da bilim insanlarını büyülemeyi sürdürüyor. Science dergisinde aynı gün yayımlanan ve ODTÜ ile Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacıların da yazarları arasında yer aldığı iki kapsamlı çalışma, antik DNA, izotop kimyası ve kantitatif arkeoloji verilerini bir araya getirerek bu yerleşimin toplumsal evrimini daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı biçimde ortaya koydu. Bulgular yalnızca Anadolu'nun değil, tüm Eski Dünya'nın yerleşik yaşama geçiş sürecini yeniden düşünmemize zemin hazırlıyor.

Kazı ekibi, 400 bireyin genomunu analiz ettiğinde yerleşimin ilk evresinde (MÖ ~7100) mezarların neredeyse bütünüyle biyolojik aile üyelerini barındırdığını, ancak birkaç yüzyıl sonra aynı evlerin içinde genetik bağı bulunmayan bireylerin de birlikte gömüldüğünü belirledi. ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü'nden Eren Yüncü şöyle diyor:

106
6
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Şule Ölez
Çeviren 23 Mart 2020 5 dk.

SARS-CoV-2 ve ilişkili virüslerin halka açık genom dizilimleri üzerinde yapılan analiz, virüsün bir laboratuvarda üretildiğine veya başka bir şekilde tasarlandığına dair hiçbir kanıt bulamadı. Scripps Research’te immünoloji ve mikrobiyoloji alanında doçent doktor ve makalenin yazarı olan Kristian Andersen’in sözleri şöyle:

"The proximal origin of SARS-CoV-2 (SARS-CoV-2’nin en olası kökeni)" başlıklı makalenin diğer yazarları arasında Tulane Üniversitesi’nden Robert F. Garry, Sydney Üniversitesi’nden Edward Holmes, Edinburgh Üniversitesi’nden Andrew Rambaut ve Columbia Üniversitesi’nden W. Ian Lipkin bulunuyor.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emircan Direbol
İnceleyen8 4 gün önce
Türkiye'de değer verilmesi gereken nadide kitaplardan biri benim için. Genç bir okur olarak iddia ediyorum okuyacak olanlar içinde listenin yüksek sıralarına yerleşebilir olan bir kitaptır. Şöyle ki Anadolu'da yani Ülkemizde görmezden gelinen oldukça ciddi problemler var. Eğitimden başlayarak her alana her konuya her şeye sıçrayan bir cehalet, liyakatsizlik, verimsiz eğitim, üretken olmayan bir nesil ve nesiller var, var olmaya da devam ediyor. Bu ilahiyat fakültesi okumuş ilim sahibi, üretken, milli bilincini ve en önemlisi "işini ibadet aşkıyla yapan bir öğretmen (Mehmet Yazıcı)" olarak akademisyenlerin hatta eğitimin içinde yer alan kişilerlerin bile göremediği, gözünden kaçırdığı noktaları kendi deneyimleri ve yaşanmışlıklarından yola çıkarak kendi görüşleri ile yerinde tespitler yapmış. Özelikle eğitim sisteminin gelişimi için bu kitap bugün her yerde abartısız okunmalı. Tavsiyemdir. Yeni öğretmen adayları da okumalılar bence. Gününüz üretkenlik ile geçmesi dileğiyle... Not: kitap gözükmüyorsa kitabın ismi "Silinmeyen İzler" yayınevide "Tılsım Yayınevi"
7.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
325K UP
Yazar 25 Nisan 2013 12 dk.

Rosalind Elsie Franklin, 25 Temmuz 1920 tarihinde Londra’nın Notting Hill adlı kasabasında Ellis ve Muriel Franklin çiftinin beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi. Annesi ve babası son derece eğitimli ve sosyal bilinci yüksek Yahudi ailelerinden geliyordu ve gerek dinlerine, gerekse Nazi Almanyası’ndan eziyet görmüş halklarına yardım etme içgüdülerine oldukça bağlılardı. Babası Ellis Arthur Franklin, azımsanamayacak boyuttaki aile servetini korumaya devam ederken, bir yandan da bankacılık yapmayı sürdürüyordu.

Rosalind sıra dışı bir çocuktu. Sürekli üç erkek kardeşiyle birlikte vakit geçirmesinden dolayı erkek çocukların ilgilendiği her türlü oyunla ilgileniyor, rekabeti her şeyden çok seviyordu. Yaşıtları gibi oyuncak bebeklerle oynamıyor, sürekli resim çiziyor, aletler icat ediyor ve yazı yazıyordu. Rosalind bu yeteneklerini, gelecekte moleküler modellerini ve ekipmanlarını yapmakta kullanacaktı. 

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Haziran 2014 3 dk.

Bu fotoğraf, Yüzey Gerilimi başlığıyla paylaşılmaktadır. Bu, oldukça hoş bir göndermedir. Çünkü fotoğrafta gerçekten de su "yüzeyinde" bir "gerilim kaynağı" olduğu sonuna kadar doğru olsa da, aslında kastedilen (veya en azından gönderme yapılan), gerçekten fiziksel bir kavram olan yüzey gerilimidir.

Fotoğrafa tekrar baktığınızda, suyun tıpkı bir kağıda alttan bastırdığınızda olacağı gibi kıvrıldığını görürsünüz. Halbuki bizler su gibi akışkanların bu şekilde eğilip bükülmesine alışık değilizdir. Sıvılar, içlerinden geçen katının önünden "çekilirler", hele ki su gibi akışkan bir sıvı ise!

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Canlılar fotoğrafları anlayabilir mi?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sude Akman
Sude Akman
213K UP
Aktaran 1 Temmuz 2021 3 dk.

İklimi hızla değişen Kuzey Kutbu'nda, yakın bölgelerdeki koşullar elverişsiz hale geldiğinde, Grönland'ın kuzeyindeki bölge ve Kanada Arktik Takımadaları buza bağımlı türleri barındırmaya devam edebilecek bir sığınak olarak hizmet edebilir. Bu bölge, Son Buz Bölgesi olarak adlandırılmıştır; ancak Washington Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmalar, bu bölgenin bazı kısımlarında bulunan yaz deniz buzunda bir düşüş olduğunu gösteriyor.

Communications Earth & Environment dergisinde yayınlanan araştırmada, 2020'nin Ağustos ayında Grönland'ın kuzeyindeki deniz buzunun iklim değişikliğinin uzun dönem etkilerine karşı savunmasızlığı gösterildi.[1] UW Uygulamalı Fizik Laboratuvarı'nda kutup bilimcisi ve baş yazar Axel Schweiger şöyle dedi:

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
126K UP
Yazar 6 Şubat 2021 3 dk.

Çinko elementinin kimyasal semblü "Zn"dir. Periyodik cetvelin 4'üncü periyodunun 2B grubundan bir geçiş metalidir. Atom numarası 30 ve atom ağırlığı ise 65.38'dir. Kaynama noktası 1180K (907°C veya 1665°F), erime noktası ise 692.68K (419.53°C veya 787.15°F) olarak belirlenmiştir. Yoğunluğu ise 7.134 gram/cm3'tür. Oda koşullarında katı fazda bulunmaktadır.[1]

Çinko, parlak mavimsi beyaz bir metaldir. Sıradan sıcaklıklarda kırılgan ve kristal haldedir ancak 110°C ile 150°C arasında ısıtıldığında sünek ve yumuşak hale gelir. Oksijen ve diğer metal olmayanlarla birleşecek ve hidrojeni serbest bırakmak için seyreltik asitlerle reaksiyona girecek kadar oldukça reaktif bir metaldir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
45K UP
Gözlemi Yapan 17 saat önce Türkiye, Çankırı
Çankırı Kalesi bölgesinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
517K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Smok Diplodok, Diplodocus
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 10 Mayıs 2024 37 dk.

16 Ocak 2003 tarihinde Doğu Standart Saati ile 10:39'da Columbia uzay mekiği Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ndeki 39A pistinden havalandı. Kalkıştan bir buçuk dakika sonra, 81.7'inci saniyede, turuncu dış tanktan bir parça yalıtım köpüğü koptu ve saatte en az 640 km/saat hızla yörünge aracının sol kanadının ön kenarına çarptı. Columbia, sorunsuz bir şekilde yörüngeye doğru tırmanmaya devam etti.

Köpük çarpması canlı olarak gözlemlenmedi. Ancak mekik Dünya yörüngesine girdikten sonra NASA'nın fırlatma görüntülerini rutin olarak incelemesi sırasında kanadın isabet aldığı ortaya çıktı. Fırlatma sırasında köpük çarpması o kadar da nadir görülen bir olay değildi ve bu nedenle, mekik programı yöneticileri, Columbia'nın yörüngedeki fotoğraflarını çekip de olası bir hasarı görsel olarak değerlendirmeyi gerekli görmedi. Bunun yerine NASA'nın Enkaz Değerlendirme Ekibi köpük çarpmasını matematiksel olarak modelledi, ancak mekiğin kanadının durumu hakkında kesin bir sonuca ulaşamadı. Bunlar ışığında, göreve devam edildi.

37
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 3 Aralık 2018 10 dk.

Sabah gün daha tam ağarmadan uyanmışsınız. Yağan yağmuru görüp hayıflanıyor, ne giymeniz gerektiğine karar vermeye çalışıyorsunuz. Geçici bir süreliğine girdiğinizi düşündüğünüz işte 5. yılınızı doldurmuşsunuz. Evden çıkmaya hazır hale geldiğiniz on beş dakika içinde aynı rutinler, aynı beğenmediğiniz sistem, aynı sıkıcı ve boş günlük yaşam meşgaleleri zihninize boca oluyor. Zaten kahvaltı yapmıyorsunuz. Giderken bir simit alır, iş yerinde de bir hazır kahve içersiniz olur biter. Esasında kahvaltıyı seviyorsunuz ama bu şekilde değil. Hafta sonundaki geç ve uzun kahvaltılara bayılıyorsunuz. Zaten düşündüğünüzde, yapmaktan zevk aldığınız hemen her şeyi hafta sonu yapıyorsunuz. O bile tam değil, çünkü pazar günü öğleden sonra başlayan pazartesi sendromu, o gününüzün de yarısını götürüyor.

“Bir buçuk gün” diye düşünüyorsunuz, “tüm hafta yaptığım her şey, katlandığım her şey, her sıkıntı bir buçuk günümü kazanmak için.”

179
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Biyoloji, Termodinamik ve Görelilikte Dönüşen Paradigmalar
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum süperpozisyon ve dolaşıklık gibi olgular üzerindeki kontrol gücümüzün artması, kuantum bilimi ve teknolojilerinde ikinci bir devrim için yeni bir düşünsel zemin oluşturdu. Bu etkinlikte, bu kuramsal enformasyon kavramlarının moleküler biyoloji, enformasyon termodinamiği ve nedensel görelilik gibi farklı alanlarda tetikleyebileceği derin değişimleri ve bu süreçte bu kavramların kendilerinin geçirebileceği dönüşümleri tartışacağız. Ayrıca, oda sıcaklığında ve makro ölçekte çalışan kuantum teknolojilerinin geliştirilmesine giden alternatif yolları hayal ederek, üçüncü kuantum devrimine nasıl ulaşabileceğimize dair varsayımlarda bulunacağız.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Küçükoğlu
Fizik öğrencisiyim 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Güldiyar Arslan tarafından sorulmuştur.

Etik değerlerin oluşumu, türlerarası etkileşimler ile çok uzun zaman öncesine dayanabilir. İlk insanların ticareti, kabile topluluklarda törelerin etkisi altında (töreler ile birlikte) ortaya çıkmış olabilir.

İnsanlığın ilk topluluk olmaya başladığı dönemlerde kendilerini idare edebilmek maksadı ile bir takım kanun ve yasalar çıkartmışlardır bu durum ise adalet etiğini ortaya çıkartmıştır.

Etik değerleri bir bütün olarak incelenmesi yanlış olacaktır çünkü her etik belli sonuçlar altında doğmuştur örneğin; atalarımızın kendini beğenmiş avcı erkekleri dışlaması[1] veyahutta az önce bahsettiğim adalet etiği...

Tüm Reklamları Kapat

Kısacası ETİK dediğimiz kavram insanlığın birbirleri ile etkileşimleri sonucu hep vardı.

Kaynaklar

  1. A. Druyan. (2023). Cosmos: Possible Worlds. ISBN: 9781426219085.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Tugay Kara
Tugay Kara
177K UP
Türü Ekleyen 6 Kasım 2022
İçinde evcil domuz ve yaban domuzunu bulunduran cinstir. Bu cinsteki canlılara genel olarak domuz denir. En fazla bulunan memeli canlı cinslerinden biridir. Evcilleştirilmelerinin tarihi M.Ö 13.000 yıllarına kadar dayanmaktadır.
2
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 22 Eylül 2019 12:52
Özellikle son yıllarda kadınlara yönelik taciz olayları hem artış gösterdi hem de kadınların kendilerini cesurca ifade edebilmesi nedeniyle toplumun iliklerine...
42
Tunç Kayıkçıoğlu
Yazar 28 Mart 2018 9 dk.

Kol ve bacak kaslarınızda benzer proteinlerin olduğunu söylemem pek şaşırtıcı bir bilgi olmasa gerek. Komşunuzda da benzerlerinden var. Herhangi bir hayvanat bahçesindeki filde ve su aygırında da benzerlerinden vardı, belki bağırsağınızdaki bakterilerde de var!

Peki konu evrim olduğunda sıkça duyduğumuz -ama okul kitaplarında ya da Wikipedia’da pek okuyamadığımız- bu proteinlerin benzerliği mefhumu neyin nesi? Bu amaçla önce yeni bir proteinin şeklini deneysel olarak çözmeyi özetleyecek, sonra da proteinler arası benzerlikleri arama problemine bakacağız. Bunları kullanarak da protein veri tabanındaki türler arası protein benzerliklerine bakarak kendi evrim ağacımızı kendimiz çizeceğiz.

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Okur 6 Şubat 2023 Sen de Cevap Ver

Negatif enerji, fizikte bir ölçü birimidir ve enerjinin miktarını tanımlamak için kullanılır. Negatif enerji, sistemdeki toplam enerjinin negatif değer alması anlamına gelir ve sistemdeki maddeler arasındaki enerji dengesinin bozulmasını gösterir.

Negatif enerji, kuantum fiziğinde ve genel görelilikte ortaya çıkmıştır. Kuantum fiziğinde, negatif enerji, kuantum mekaniğinin çok parçacıklı sistemler üzerindeki uygulanması sonucu ortaya çıkan bir konsepttir. Genel görelilikte ise, negatif enerji, göreliliğin çok parçacıklı sistemler üzerindeki uygulanması sonucu ortaya çıkan bir konsepttir.

Negatif enerji, deneysel olarak kanıtlanmıştır. Örneğin, kuantum mekaniğinde negatif enerjili parçacıkların varlığı, çok parçacıklı sistemler üzerinde yapılan deneylerle gösterilmiştir. Aynı şekilde, genel görelilikte negatif enerji, göreliliğin çok parçacıklı sistemler üzerindeki uygulanması sonucu ortaya çıkan fenomenlerin açıklamasında kullanılmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Negatif enerji, fizikte çok önemli bir konsepttir ve evrenin yapısı ve işleyişi hakkında önemli bilgiler sağlar. Ancak, negatif enerjinin tam olarak anlaşılması ve tam olarak nasıl çalıştığı hâlâ tam olarak açıklanamamıştır ve araştırma konusu olmaya devam etmektedir.

102 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 4 gün önce 9:06
Şişe burunlu yunuslar, yüksek zekaları nedeniyle karmaşık numaraları öğrenebilen ilginç deniz memelileridir. Bu kıvrak canlılar doğada saatte 30 kilometreye...
20
Celebi .H
Celebi .H
50K UP
1 gün önce
Merhaba Evrim Ağacı Ekibi,

Ben piyano besteleri yapan amatör bir müzisyenim. "Varoş Valse" adlı eserim hakkında fikirlerinizi almak isterim. Kısa ama duygusal bir parça olduğunu düşünüyorum. Geri bildiriminiz ve önerileriniz benim için çok değerli olacaktır.
Şimdiden teşekkürler,Celebi

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close