Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Salih Emre Kuvan
Yazar 10 Mart 2019 20 dk.

Genel Görelilik Teorisi (veya kısaca Genel Görelilik), Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen geometrik bir kütleçekimi teorisidir ve modern fizik çerçevesinde kütleçekiminin nasıl çalıştığını açıkladığı kabul edilen teoridir. Bu hâliyle, okullardan aşina olunan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin gücünü ve kapsamını geliştirerek, bu eski teorinin yerini aldığı söylenebilir.

Genel Görelilik Teorisi, daha önceden izah ettiğimiz Özel Görelilik Teorisi'nin detaylarını genelleştirdiği için bu isme sahiptir. Teorinin özünde gösterdiği şey, uzay-zaman dokusunun kıvrımlarının, Evren'i oluşturan bu dokunun herhangi bir bölgesinde bulunan kütle ve enerji miktarıyla doğrudan ilişkili olduğudur. Bu ilişki, bir grup kısmî diferansiyel denklemden oluşan Einstein'ın Alan Denklemleri ile tarif edilir.

476
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
391K UP
Aktaran 2 gün önce 4 dk.

Milyonlarca insanın bizzat tecrübe ettiği gibi, COVID-19 aşısı gibi mRNA aşılarının en yaygın yan etkisi; aşı yerinde ağrı, kızarıklık ve bir iki gün süren genel bir halsizlik halidir. Araştırmacılar şimdi, mRNA aşılarının bu tepkiyi tamamen ortadan kaldıracak şekilde yeniden tasarlanabilmesi durumunda ne olacağını inceliyor.

Pennsylvania Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Nature Biomedical Engineering dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışmada, mRNA'yı hücrelere taşıyan lipit nanoparçacıkların (LNP) kilit bir bileşeni olan iyonize edilebilir lipidin yapısını hafifçe değiştirmenin, sadece iltihaplanmayı azaltmakla kalmayıp aynı zamanda COVID-19'dan kansere kadar çeşitli hastalıkların önlenmesinde veya tedavisinde aşının etkinliğini de artırdığını gösteriyor.[1]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 24 Haziran 2020 34 dk.

İnsanların refahı, ekonomik gelişimi ve fakirliğin azalması için, enerjiye erişim kritik öneme sahiptir. Herkesin enerjiye yeterince erişim sağlayabilmesini mümkün kılmak, küresel gelişim çabalarının önünde süregelen ve giderek daha önemli hale gelen bir zorluktur.

Ne var ki, aynı zamanda enerji sistemlerimizin çevresel etkileri de büyük öneme sahiptir. Tarihsel olarak ve günümüzdeki enerji sistemleri fosil yakıtlara (kömür, petrol ve gaz) dayanmaktadır. Bunlar, karbondioksit ve diğer sera gazlarını üretmektedir - ki bunlar da, küresel iklim değişikliğinin ana itici gücüdür. Eğer küresel iklim hedeflerini tutturmak ve iklim değişiminin tehlikelerinden kaçınmak istiyorsak, dünyanın enerji kaynaklarını köklü ve küresel olarak gözden geçirmesi gerekmektedir.

114
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 2 gün önce 11 dk.

Madde genellikle katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç halde bulunur. Maddelerin ısının etkisiyle bir halden başka bir hale geçmesine hal değişimi denir. Hal değişimleri, geri dönüşü mümkün olan fiziksel değişimlerdir. Maddenin kimyasal yapısında bir değişim olmaz, yani maddenin kimliği değişmez.

Hal değişimi, faz değişimi olarak da isimlendirilir. Hal değişimleri erime, donma, süblimleşme, kırağılaşma, yoğuşma ve buharlaşmadır. Bu değişimleri aşağıda verilen görselden inceleyebilirsiniz.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fizzə Rəsul
Fizzə Rəsul
79K UP
Ekleyen 30 Temmuz 2020 3 dk.

Takotsubo kardiyomiyopatisi, nadir görülen, sol ventrikülün hasarı ile gelişen iskemik dilate kardiyomiyopatidir. Majör faktör olarak aşırı duygusal yüklenme veya stres karşısında gelişebilen bu hastalık "kırık kalp sendromu" veya "stres kardiyomiyopatisi" olarak da bilinir. 1990 yılında Japonya'da keşfedilmiştir. İyi huylu bir hastalıktır ve %95 oranında tam iyileşme gösterir. Aniden ortaya çıkan göğüs ağrısı, iskemik EKG değişiklikleri, kardiyak enzimlerdeki hafif değişiklikler adeta kalp krizini taklit eder, ancak bunlar birbirinden tamamen farklılardır. Tam olarak etiyolojisi nedeni belli değildir.

Sendrom yaşandığı sırada hasta, kalp krizi geçiriyormuş gibi hisseder, bu yüzden bazen bu ikisi karıştırılabilir. Ancak "kırık kalp sendromu" benign bir çıkış sergiler ve miyokard infarktüsü nedenleri gibi temelleri yoktur. Tipik semptomlar şu şekilde belirtilebilir:

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Çeviren 14 Şubat
NGC 2237 olarak da bilinen Rozet Bulutsusu, bir çiçek görünümünü anımsatan tek kozmik gaz ve toz bulutu değildir, ancak muhtemelen en ünlüsüdür. Tekboynuzlu (Lat. "Monoceros") takımyıldızındaki büyük bir moleküler bulutun kenarında, yaklaşık 5000 ışık yılı uzaklıkta yer alan bu kozmik gülün yaprakları aslında bir yıldız doğumevidir. Bu sevimli, simetrik şekil; bulutsunun merkezindeki sıcak ve genç O-tipi yıldızlardan oluşan kümeden gelen rüzgarlar ve radyasyonlar sonucu oluşmuştur. NGC 2244 olarak kataloglanmış bu enerjik kümedeki yıldızlar yalnızca birkaç milyon yıl yaşındayken, Rozet Bulutsusu'nun merkezi boşluğu yaklaşık 50 ışık yılı çapındadır. Bulutsu, küçük bir teleskop yardımıyla Tekboynuzlu takımyıldızına doğru bakıldığında gözlemlenebilir. Bu doğal görünümlü teleskopik portre, geniş bantlı renk filtreleri kullanılarak oluşturulmuştur, ancak bazen güller kırmızı olmayabilir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Mustafa İğraç
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Gerçek, insanın korkularıyla yüzleştiği yerde başlar. Kaçtığı her şey, sonunda onun peşine düşer.
Kaynak: Goodreads'te kitap: Man and His Symbols - Carl Jung
9
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Canberk Çolak
Canberk Çolak
297K UP
Yazar 10 Kasım 2020 3 dk.

Besin maddelerinin paketlenmesindeki temel prensip, besinlerin dışarıdan herhangi bir fiziksel, kimyasal veya biyolojik bir etkene maruz kalmaması ve bu sayede raf ömrünün uzayıp herhangi bir bozulmaya uğramadan son kullanıcıya ulaşmasını sağlamaktır.

Besinlerin kimyasal olarak değişikliğe uğramasının ve bozulmasının ana nedenlerinden birisi, hava ile temastır. Havadaki oksijen ve azot maddeleri besinlerdeki kimyasallar ile tepkimeye girerek kimyasal değişikliklere neden olur. Bu yüzden gıda paketlerinin havayı geçirmeyecek yapıda olması önemlidir.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Aralık 2019 5 dk.

Balık, insan diyetinin en önemli parçalarından birisi olarak görülmektedir. İnsanların hayvanlardan aldıkları proteinlerin %17'si, toplam protein alımının ise %6'sı balıklardan karşılanmaktadır. Her ne kadar balık tüketiminin sağlıklı olduğunu gösteren çok sayıda araştırma olsa da, denizlerde giderek artan kirliliği insan vücuduna taşıyan en önemli araçlardan birisi de balıklardır. Hele ki insan vücudundaki kimyasal kirlenmenin %90'ının beslenme-kaynaklı olduğu düşünülecek olursa, Dünya denizlerinin ve okyanuslarının hızla kirlenmesinden ötürü balık-kaynaklı kimyasal madde aktarımının artması kaçınılmaz olacaktır.

İşte Akdeniz'in kuzeydoğusundan avlanan ve çoğunlukla Türkiye'de tüketilen balıklardaki zehirli kimyasalların miktarını ölçmek isteyen Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Cengiz Korkmaz, Özcan Ay, Yakup Ersoysal, Mehmet Ali Köroğlu ve Çukurova Üniversitesi'nden Cahit Erdem, başta Mersin ve Adana sahilleri olmak üzere toplamda 6 farklı istasyondan balık örnekleri alarak; hepsi ağır metaller olan krom, manganez, demir, nikel, bakır, çinko, arsenik, kadmiyum, kalay ve kurşun açısından bu balıkları analiz ettiler.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Asel Şenol
Asel Şenol
102K UP
2 gün önce
Gelme artık ölsem dahi istemem ki seni
Kalbim üşüyor düşündükçe her zerreni
Kabusumun rüya olduğuna inandırdın beni
Unutuyorum nefesini topluyorum kendimi
Sen de çek artık uykularımdan elini eteğini

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Yucekent
Uzaman degilim ama bu konulara ilgiliyim. 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ayb Balyimez tarafından sorulmuştur.
Insanların modern zamanda gezegenlere inme kabiliyetleri var mı?
Insanların modern zamanda gezegenlere inme kabiliyetleri var mı?

Merhaba,

Evet insanların başka gezegenlere inecek teknolojisi ve kabiliyeti var ama hangi gezegenlere. Dediğiniz gibi aya nerdeyse 60 yıl önce indik ve o zamanın teknolojisi günümüzdeki ile karşılaştırılamaz bile. Şu an çok daha iyi bir durumdayız doğal olarak ama neden gitmiyoruz. Burda işin içine devlet politikaları giriyor. Tahmin edeceğiniz gibi bu işler para ve devletler ülkelerde bu kadar sorunlar varken parayı başka gezegenlere gitmek için harcayamıyorlar. Soğuk savaş döneminde işin içinde askeri üstünlük sergilemek gibi bir amaç vardı ve gidildi. Yani istense yapılabilir ama bunun için kendi çıkarlarını değil tüm insanlığın çıkarlarını öne koyacak liderler lazım.

Tabi bunun dışında teknolojik kısıtlarımız hala var. Şu an marsa gidecek teknolojimiz var yeter ki bunun için para ve emek harcansın ama mesela Venüs için aynı şeyi söyleyemem. Venüse gidip oraya inip ve oradan kalkabilecek teknolojimiz henüz yok. Gezegenin koşulları tabi ki çok önem arz ediyor ya da mars'dan sonraki gezegenlere de gitmemiz çok zor henüz. En azından insanlı olarak gitmek zor. Bu yüzden AY'dan sonraki ikinci hedef Mars olarak belirlendi. Oraya bir adım atalım hele, ondan sonra da belki 100 yıl sonra diğer gezegenlere gideriz. Bu işler yavaş ilerliyor maalesef. Ölmezsek Mars'a gidileceğini göreceğiz gibi ama başka gezegenlere gidildiğini büyük ihtimalle göremeyiz.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

395
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Mehmet Emre Demir
Eseri Ekleyen 9 Mart 2024 Youtube Kanalı
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
ENERJİ AYT KİMYA 20 DENEME SINAVI

(12.SINIF 1.DÖNEM KONULARINI İÇERİR.)

Devamını Göster
₺330.00
ENERJİ AYT KİMYA 20 DENEME SINAVI
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Kitap okumak mı video izlemek mi? 📚🖥️
Hasibe Nur Demir
Seslendiren 12 Kasım 23:22
Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar....
25
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
71K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde, dere kenarında gözlemlenmiştir. Latince tür adı "Argynnis aglaja", Türkçe adı "Güzel İnci" imiş.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close