Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mart 2014 13 dk.

Bir önceki yazımızda, Hardy-Weinberg Dengesi'nin basit ama etkili matematiksel ifadesini görmüştük. Basitçe, herhangi bir gen frekansını, fenotip (fiziksel özellik) frekansını veya genotip (genetik özellik) frekansını bildiğimiz sürece, ideal ve evrimin süregelmediği bir popülasyonda diğer tüm genlerin (alellerin) frekansını bu dengenin matematiği sayesinde hesaplayabiliriz. 

Peki, bu analizi sadece evrimin süregelmediği popülasyonlarda mı yapabiliriz? Çünkü eğer öyleyse, bu Hardy-Weinberg Dengesi neredeyse tamamen işe yaramaz bir denge demektir. Biliyoruz ki var olan tüm popülasyonlar yavaş ya da hızlı bir şekilde evrimleşmektedir. Evrim mekanizmaları, ister istemez popülasyonların hepsine etki etmektedir. Dolayısıyla eğer ki sadece evrimin olmadığı popülasyonlarda işe yarıyorsa, Hardy-Weinberg'in işleyebileceği bir popülasyon bulmamız imkansız demektir. Çünkü doğada evrimleşmeyen veya evrim mekanizmalarından muaf hiçbir tür yoktur (insan bunu bir miktar kırabildiyse de, tamamen kırmaktan acizdir). 

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 9 saat önce 9 dk.

Pygmalion, Roma şairi Ovidius’un Metamorphōsēs (Dönüşümler) adlı eserinin onuncu kitabında yer alan mitolojik bir karakterdir. Sanatla ideal güzelliği birleştiren bu anlatı yalnızca Antik Çağ edebiyatında değil modern psikoloji kuramlarında da etkisini sürdürmüştür.

Pygmalion etkisi, bireylerin kendilerine yönelik beklentilere uygun biçimde davranışlarını şekillendirdiğini ifade eden psikolojik bir fenomendir. Başka bir deyişle, bir kişi hakkında beslenen olumlu (ya da olumsuz) beklentiler, o kişinin performansını ve öz-yeterlik algısını doğrudan etkileyebilir. Bu yazımızda Pygmalion mitinin anlatı düzeyindeki detaylarına değinilecek ve ardından bu mitin çağdaş psikolojide nasıl kavramsallaştırıldığı incelenecektir.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ağustos 2011 17 dk.

Homo sapiens, "Taksonomik Olarak İnsan" yazımızda da detaylarıyla ele aldığımız üzere, 275 milyon yıl kadar önce sürüngenlerden evrimleşmiş memeliler içerisinde, 47 milyon yıl kadar önce evrimleşmeye başlamış Primatlar takımı içerisinde bulunan ve son 6-7 milyon yıldır insansılar kolundan evrimleşerek günümüze gelmeyi başaran tek insan türüdür. Yani bu uzun yolculukta, ilk memelilerden günümüze kadar pek çok özellik değişmiş, bunların birikimi sayesinde önce primatlar dediğimiz iri beyinli memeliler evrimleşmeyi başarmış, bunların arasından bir kol da günümüz modern insanına doğru gitmiştir. Bu yoldaki değişimlerden başlıcaları morfolojik, anatomik, fizyolojik ve davranışsal değişimlerdir. Morfolojik değişimler insanın günümüzdeki dış görünümünün değişimini, anatomik değişimler organlarının yapısını, fizyolojik değişimler hücre, doku ve organları arasındaki ilişkileri, davranışsal değişimleri ise sosyal yapı içerisindeki etkileşimleri değiştirmiştir. Bu değişimlerin toplamı, günümüzde sadece insanı değil, her türü kendi atalarından farklılaştıran özelliklerdir. Örneğin bugün yaşayan bir tür, kendi atasından bu özelliklerin toplamı (ve hatta daha fazlası) çerçevesinde farklılaşmıştır, o ata tür ise kendisinden önceki atalardan... Bu böyle ilk canlılara kadar, cansızlıktan canlılığın evrimine kadar takip edilebilir.

İnsanın ve atalarının beslenme eğilimleri ve besinlere olan yaklaşımı da evrimsel süreçte değişmiştir. 6 milyon yıl kadar önce şempanzelerle ayrı yönlere doğru evrimleşmeye başladığımızdan beri, Thomas Hobbes'un tanımıyla "pis, zalim ve kısa" hayatlar yaşayan canlılar haline geldik (Hobbes, evrimleştiğimiz tarihi bilememiş olsa da, bu değişim tanımını Darwin'den bile 200 sene kadar önce yapabilmiş bir İngiliz filozofudur). Zekamızın evrimi pek çok şeyi iyileştirirken, bu iyileşmelerle kıyaslanmayacak miktarda fazla olan pek çok şeyi de kötüleştirdi. Ortalama ömrümüz bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve özellikle tıp alanında yaptığımız keşifler sayesinde bundan 50.000 sene öncesine göre 3 katına kadar çıkarken; iklim, belki de canlılık tarihinde siyanobakterilerin evrimleştiği milyarlarca yıl öncesinden beridir ilk defa, tek bir tür tarafından, bu kadar köklü bir biçimde değiştirilmektedir. Dünya'nın milyarlarca yıldır süregelen doğal dengesini denklemin kendi tarafımıza düşecek şekilde değiştmeye çalışmaktayız ve bu işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak tüm bu değişimlerden yine en çok etkilenen türlerden biri yine biziz.

127
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen10 19 saat önce
Bir önceki film bana biraz yorucu ve buruk gelince açıkçası herhalde durağanlık çizgisine geldi diye düşünüp beklentimi azaltmıştım. Bir de Ilsa'nın yerine Grace karakterini oturtamamış olmamın da etkisi var. Bu sefer temposu çok daha güzeldi ve yormadı. Biraz daha olsa izlettirirdi. Normalde nostaljik hatırlatma için kullanılan eski sahneleri direkt kesit olarak sunmayı hiç samimi bulmazdım ama aşırı olmamış ve göz ardı edebildim. Hikayenin bazı kısımlarına hiç gerçekçi değil ve sulandırılmış derdim ama çok göze batmıyor ve dramatizasyonda gerekli duruyor. Ve her şeyden önemlisi bu seri ve özellikle bu film için çok güzel bir şeye hizmet ediyor derim. Tam bir maskülenite şiiri olmuş. Derslerde okutulmalı.

Modernitede özellikle erkeklerin bu kadar kirlilik arasında rol model eksikliği yaşıyor olmasını da göz önünde tutarsak muazzam bir film olmuş. Ethan Hunt ve ekibi, tüm karakteristik özellikleri ve en önemlisi "seçimleriyle" bize doğru ve yararlı olmayı öğretiyor. Bir erkek davasına ve insanlığa sadık olmalı. Bir erkek içsel ve fiziksel tüm gücünü, tüm iradesini sevdikleri için kullanmalı ve fedakar olmalı. Bir erkek saygılı ama her şeyden önce tehlikeli olmalı. Bir erkek sevginin, dostluğun ve medeniyet inşa etmenin ne olduğunu bilir çünkü tam olarak kendi doğasını temsil eder. Bir erkek donanımlı, şartları sonuna kadar zorlayan ve aranılan adam olmalı. Aksi iddialar yaygınlaşan erkek düşmanlığı ve köleleştirmesi diskurudur. Ayrıca çok da entelektüel bir gerilim filmi olmuş. Füzelerin arasında yüzme sahnesini başka şekilde tarif edemem. Mission Impossible benim favori casus ve aksiyon serimdir. Utandırmadı.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 5 gün önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Çeviren 24 Kasım 2021 12 dk.

Süper emici polimerler, büyük hacimlerde su ve sulu çözeltileri emme ve tutma yeteneğine sahip malzemelerdir. Bu, onları bebek bezleri ve yetişkinler için inkontinans pedleri gibi su emici uygulamalarda, emici tıbbi pansumanlarda, menstrüasyon pedlerinde, tamponlarda ve kontrollü salım ortamında kullanım için ideal hale getirir.

İlk üretilen süper emiciler, kimyasal olarak modifiye edilmiş nişasta ve selüloz ile polivinil alkol (PVA), polietilen oksit (PEO) gibi tümü hidrofilik olan ve su için yüksek bir afiniteye sahip olan diğer polimerlerden yapılmıştır. Bu polimerler, kimyasal veya fiziksel olarak hafifçe çapraz bağlandıklarında suda şişebilir ama suda çözünmez hâle gelirler.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sude Akman
Sude Akman
213K UP
Aktaran 3 Eylül 2021 3 dk.

Gebeliğin 37. haftasından önce, yani prematüre doğan bir bebek, genellikle anne ve babasından ayrılarak yoğun bakımda bir küvöze yerleştirilir. Birkaç hafta boyunca; entübasyon, kan alma, beslenme tüpü gibi acı verebilen rutin tıbbi prosedürlere tabi tutulur. Nörolojik gelişimleri üzerindeki kısa ve uzun vadeli yan etkiler önemli olabileceğinden, farmasötik ağrı kesicilerle onları rahatlatmak her zaman mümkün olmaz. Dolayısıyla bu bebekler, bir miktar acı çekebilirler. Peki bebeğin daha iyi hissetmesi için ne yapmalı?

Psikoloji ve Eğitim Bilimleri Fakültesi'nin (FPSE) Psikoloji Bölümü'nde ve UNIGE'nin İsviçre Duyuşsal Bilimler Merkezi'nde (CISA) profesör olan Didier Grandjean'ın ekibi, İtalya'daki Parini Hastanesi ve Valle d'Aosta Üniversitesi ile işbirliği içinde, tıbbi müdahale sırasında annenin bebeğiyle konuştuğunda, bebeğin ağrı ile ilişkili belirtilerinin azaldığını ve bağlılıkta rol oynayan, stresle bağlantılı hormon olan oksitosin seviyesinin önemli ölçüde arttığını gözlemledi.[1] Oksitosin artışı, bebeğin ağrıyla daha iyi baş edebilmesine yardımcı olmaktadır.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
İnceleyen 2 gün önce
Evet benim de şu an izlediğim 2000'li yılların fenomen dizisi, ilk üç sezon oldukça tatmin edici, dördüncü sezonu, dizinin gidişatına yön veren ama dizinin "Lost" konusundan az da olsa uzaklaştığı ve gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığı sezon, sanırım ilk üç sezon olarak planlanmış ama genel yargıya, reytinglere karşı gelemediği için devam sezonları gelmiş gibi. Izlemeye değer, benim puanım 9/10.
Dizi
8.9/10
(18 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Serkan Yasin Dirice
Aktaran 10 Eylül 2021 4 dk.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre; hava kirliliği sebebiyle her sene yaklaşık olarak yedi milyon insan ölüyor.[1] Ölümlerin çoğuna, hava kirliliğinin doğrudan veya dolaylı olarak sebep olduğu solunum yolu ve kalp hastalıklarının yol açtığı bilinmektedir.

İnsan sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bir diğer unsur ise obezitedir. Yine Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine bakacak olursak; obezite nedeniyle her yıl yaklaşık olarak dört milyon insan hayatını kaybetmektedir.[2]

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 11 Şubat 2019 9 dk.

Özellikle son yıllarda kadınlara yönelik taciz olayları hem artış gösterdi hem de kadınların kendilerini cesurca ifade edebilmesi nedeniyle toplumun iliklerine işlemiş olan kadın şiddeti problemi daha görünür hale geldi. Doğal olarak da tacizci/tecavüzcü erkeklerin neden bu davranışları sergilediği daha sık araştırılmaya başlandı.

Bilindiği gibi insan; biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir varlıktır ve varlığın bu üç boyutu birbiriyle yoğun ve girift bir ilişki içindedir. Bu yüzden konuyla ilgili farklı disiplinleri bir araya getiren, geniş perspektiften çalışmalar yapılmaktadır. Bu üç alandan birden gelen veriler bir bütün olarak değerlendirilmediği müddetçe, eldeki sorunla ilgili tam bir çerçeve elde etmek mümkün değildir. Buna rağmen, bilgi yoğunluğu gözetilecek olursa, bu alanlardan sadece birinden gelen verilere odaklanmak, o alandaki bilgilerimizin sağlamlaşması ve diğer alanlardaki bilgilerimizi yorumlama başarımız açısından faydalıdır.

538
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
3 gün önce
Max Planck Enstitüsü araştırmacıları, 40 milyon çevrimiçi başlık üzerinde yaptıkları analizle son 20 yılda haber başlıklarının daha uzun, daha olumsuz ve tıklama odaklı hale geldiğini gösterdi. Başlıklar, aktif fiiller, zamirler ve soru kelimeleriyle dikkat çekmeye ve merak uyandırmaya yönelmiş durumda. Bu değişim, dijital ortamın dikkat çekme baskısı ve sosyal medya algoritmalarıyla güçleniyor. Çalışma, bu eğilimin medya güvenini zedeleyebileceğini ve ciddi içerik ile manipülatif anlatım arasındaki sınırları bulanıklaştırabileceğini vurguluyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 1 gün önce 26:07
Yeni programımız Hasbihal'de bu bölümde size iki haberimiz var. Biri iyi, diğeri de iyi... İki de şarkımız var, dinlemenizi istediğimiz... CRISPR Hayat...
0
İnceleme
Shemuel Bensusan
İnceleyen10 4 Şubat 2022
Bizim şu anda tartıştığımız konu evrimin kendisi değil; evrimde geriye götüren doğal seçilimin yerini sentetik seçilim almalı.
9.8/10
(312 Kişi)
Puan Ver
Evrimin Temelleri ve Nasıl İşlediği Üzerine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 13 Aralık 10:45
İnternette aralıklarla popüler olan bir görselde, çeşitli kimyasalların ölümcül oldukları dozlar yazılmış ve su için ölümcül doz 6 litre olarak belirtilmiş....
1
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Ekim 2014 54s

Güneş, 4.603 milyar yaşındadır. Ancak bu zaman, "Güneş" yılına göre belirlenmektedir.

Unutmayın, 1 yıl dediğimiz şey, Dünya'nın Güneş etrafında 1 tur atmasından ibarettir. Bu, bizim için epey uzun bir süredir. Ancak bizim 1 yılımız, Güneş'in kendi yolculuğunda Samanyolu Galaksisi etrafındaki dönüşüne kıyasla önemsenmeyecek kadar kısa bir süredir. 

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 16 saat önce
Özgürlük, insanın kendi kaderine mahkûm olmasıdır.
Kaynak: Jean-Paul Sartre – Varlık ve Hiçlik (1943) Bu söz, Sartre’ın insanın doğuştan bir özü olmadığını, kendini seçimleriyle var ettiğini savunduğu varoluşçu felsefesine dayanır. Özgürlük, kaçamayacağımız bir sorumluluktur: Seçmek zorundayız ve bu da bizi özgürlüğe mahkûm eder.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

''Singularity'' T-Shirt

Bu t-shirt, “Singularity” kavramını şık ve modern bir şekilde tasvir ediyor. %100 pamuklu yapısı sayesinde gün boyu konfor sağlarken, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sunar. Derin anlamlar taşıyan tasarımıyla hem bilim kurgu hem de teknoloji tutkunları için ideal bir seçenek. Tarzınıza yenilikçi bir dokunuş katacak!

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺600.00
''Singularity'' T-Shirt
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close