Çocuklara Cinsellikten Nasıl Bahsedilmeli? Farklı Yaşlar İçin Kılavuz...
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Cinsellik, ebeveynlerin çocuklarıyla konuşmakta en çok zorlandıkları meselelerden birisidir. Çocuklar, cinsel organlarına dair hangi yaşta, ne kadar şey bilmelidir? Bebeklerin nereden geldiğini soran çocuklarımıza konuyu nasıl açıklarız? Cinsel organlara isimler takmalı, "Seni leylekler getirdi." gibi masallara başvurmalı mıyız? Çocuklarımız ergenliğe girmeden önce onları bu konuda bilgilendirmek gerekir mi? Peki ya hangi yaşta çocuklarımıza o meşhur "seks ile ilgili konuşma"yı yapmalıyız? Çocuklarınız durduk yere cinsellikle ilgili sorular sorduğu zaman, bu sorulara nasıl yaklaşmalıyız: geçiştirmeli miyiz, hikayelere mi başvurmalıyız, gerçekleri mi söylemeliyiz?
Hele ki internetin ve teknolojinin durdurulamaz bir kaynak, vazgeçilmez birer araç olduğu bu dönemde, çocuklarınızın cinsellikle çok daha erken yaşlarda tanışması ve size beklenmedik, "erken sorular" sormaları olası...
Bu konuda en başından, genel iki tavsiye ile başlamakta fayda var:
- Önce kendinizi cinselliğe alıştırın! Ebeveynler olarak kendinizi cinsellik konusuna ve bu konulardan bahsetmeye ne kadar erken alıştırırsanız, çocuklarınızın ileride hayat görüşünü ve davranış kalıplarını etkileyebilecek kadar önemli olan cinsellikle ilgili sorularını olumlu ve faydalı şekilde yanıtlamanız, dolayısıyla onları doğru bir cinsellik algısına sahip şekilde yetiştirmeniz o kadar kolay olur.
- Bilimle iç içe olun ve ailenizde bilim kültürünü yerleştirin! Bilimle iç içe olmak sadece cinsellik gibi bilimsel gerçekler ile doğrudan ilişkili konuların temellerini izah etmenizi kolaylaştırmakla kalmaz; aynı zamanda bu tip konularda konuşmak konusunda kendinize ve ailenize güven duymanızı sağlar. Cinsellik gibi bir konu, bu yazıda da göreceğiniz gibi biyoloji, psikoloji, pediyatri, sosyoloji gibi çok sayıda bilim dalının bir arada çalıştığı bir konudur. Bu alanlardaki çalışmalardan en azından popüler düzeyde haberdar olmak, konulara ve evladınıza nasıl daha sağlıklı yaklaşabileceğinizi doğrudan etkileyecektir. Tabii bilimle iç içe olmanın diğer sayısız faydasından bahsetmeye gerek bile yok.
Ama bu iki öneriyi hayata geçirmek hiç de söylendiği kadar basit değil, onu da biliyoruz. Hele ki tutuculuk oranları yüksek, cinselliğin tabu olarak görüldüğü, toplumsal ayrışmanın ve bilim karşıtlığının yaygın olduğu; ebeveynlerin bile cinsel konu ve kavramlar konusunda yetersiz, utangaç ve sıkıntılı olduğu ülkelerde... Ne var ki, Dünya'nın en tutucu ülkesinde de olsalar, en özgürlükçü ülkesinde de olsalar, çocuklar hep aynıdır. Öyle ya da böyle, er ya da geç, utanarak sıkılarak da olsa cinsellik ve seks ile ilgili sorular soracaklardır. Eğer bu sorularına ebeveynleri olarak sizden yanıt alamazlarsa, arkadaşlarına, internet ortamına ve yabancılara başvuracaklar. İşte bu nedenle sizin cinsellik ve seks konusunda konuşabilmek ve sorulara yanıt verebilmek için hazır olmanız, çocuğunuzun geleceği açısından müthiş öneme sahip!
Onları cinselliğin detaylarıyla travmatize etmeden ve yaşıtlarıyla sorun yaşamalarına sebebiyet vermeden hayatın kaçınılmaz gerçeği olan cinselliğe ve sekse hazırlamak istiyorsanız, yaş aralıklarına göre hazırlanmış bu kılavuz size yardımcı olabilir.
Üstelik bu kılavuz, sadece ebeveynler olarak sizlerin çocuklarınıza nasıl yaklaşmanız gerektiğini değil; aynı zamanda çocuklarınızın belli yaş aralıklarında yaptıkları davranışlardan yola çıkarak neyin normal, neyin anormal olduğunu da anlamanıza yardım edecek. Zira bu sinyaller, çocuğunuzun okulda veya başka bir yerde cinsel tacize uğrayıp uğramadığını tespit etmek açısından size önemli bilgiler verebilir.
Hazırsanız, başlayalım:
0-3 Yaş Arası: Vücudu Keşfetme ve Terimleri Öğrenme
Ufaklıklar, daha doğumdan kısa bir süre sonra vücutlarını ve uzuvlarını keşfetmeye başlarlar. Yaşları birazcık ilerlediğinde, toplumsal cinsiyet (İng: "gender") kavramından haberdar olmaya ve erkekler ile dişiler (kızlar, kadınlar) arasındaki farkları merak etmeye başlarlar. Bu süre zarfında:
- Yalın ama bir o kadar da ciddi bir tutum takının ve cinsel konulara olumlu yaklaşın. Yani cinsel organlar gibi konularda çocuğunuzda bir gelişme yaşandığında korkmayın, telaşlanmayın, olumsuz olasılıklara kilitlenip kalmayın. Örneğin, bebeğinizin ve ufak çocuklarınızın bez değiştirme veya banyo sırasında cinsel organlarına dokunmaları normaldir. Bunu bir sorun ya da anormallik olarak görmeyin.
- Dahası, erkek çocukların daha bu yaşlarda bile sık sık erekte olması (penislerinin sertleşmesi) normaldir! Penis sertleşmesi, genellikle ergenlik ile ilişkilendirilse de, her yaştan bebek ve çocuk da erekte olabilmektedir. Öyle ki, henüz doğmamış, ana rahminde olan erkeklerde bile penis sertleşmesi görülmektedir.
- Eğer çocuğunuz cinsel organlarıyla etkileşiyorsa, normal davranmaya çalışın. Asla gülmeyin, tuhaf suratlar yapmayın veya çocuğunuza sinirlenmeyin. Asla ve asla onlara vurmayın veya ellerini cinsel organlarından zorla uzaklaştırmayın!
- Çocuğunuzun daha en erken yaşlarından itibaren vücut organlarının gerçek isimlerini öğrenmesini sağlayın. Bunu yaparken sırıtmayın, gülmeyin ve çocuğunuzla asla alay edip, onları cinsel organları ile etkileşmeye zorlamayın ("Göster pipini amcalara." tarzı şakalaşmalardan mutlak olarak sakının).
- Bazı temel isimlendirmeler şöyledir: Erkek cinsel organının adı penistir. Penisin arkasında kalan ve erkeklerde normalde 2 adet bulunan keselerin adı testistir. Dişi cinsel organının dışarıda kalan yumuşak kısmı vulva, içeride kalan kanal kısmı vajinadır. Dişilerin göğüs bölgesinde ergenlikle birlikte dolgunlaşıp büyüyecek olan, erkeklerde ise sadece evrimsel olarak körelmiş halde uçları bulunan organın adı "göğüs" değil, "meme"dir. Bunlara takma isimler koyarsanız ("pipi", "çük", "taşak", "kuku" gibi), ileride er ya da geç gerçek isimlere dönme sürecinden geçmeniz gerekecektir. Bu hem sizin için, hem de çocuğunuz için anlamsız bir yüktür. Amerikan Pediyatri Derneği (APD) bu konuda şöyle diyor: "Organlara takma isimler vermek, o organların gerçek adında bir kötülük olduğunun düşünülmesine neden olur." Eğer çocuğunuza cinsel organların adını olduğu gibi öğretirseniz, tıbbi sorunlar yaşadığında bunlardan açıkça bahsedebilir. Daha da önemlisi, cinsel taciz gibi konuların bir tabu değil, raporlanması ve hakkında şikayetçi olunması gereken bir suç olduğunu daha kolay öğrenir.
- Dr. Laura Berman'ın Çocuklarınıza Seksten Bahsetmek isimli kitabında, çocuklara cinsel organlardan bahsetmeye başlamanızın faydalı olacağı yaşın 2 civarında olduğu belirtilmektedir. Bunu yaparken ilk etapta konuya sadece organ isimlerini öğretmek şeklinde yaklaşabilirsiniz; konunun teknik detaylarından bahsetmenizin bir faydası yoktur.
- Çocuklarınızın ev ortamında cinsel organlarını örtmeden dolaşmasına izin verin. Özellikle de küçük çocuklar çıplak dolaşmaya bayılırlar. Ancak onlara net bir şekilde hangi bölgelerinin "özel" olduğunu da öğretin. Bu özel bölgelerin, yani "banyodan çıkınca havluyla örttüğü" kısımların, ev ortamı dışında, özellikle de halka açık alanlarda asla gösterilmemesi gerektiğini anlatın.
4-5 Yaş Arası: "Doktorculuk Oynamak" ve Bebeklerin Nereden Geldiğini Merak Etmek
Okul öncesi çağda çocuklar toplumsal cinsiyet konusunda giderek gelişirler. Özellikle de toplumda karşılaştıkları zıt cinsiyetin neden farklı göründüğünü, giyindiğini davrandığını sorgulamaya başlarlar. Daha önemlisi, cinsellikle ilgili ilk önemli sorularını sormaya bu yaşlarda başlarlar. Bu sorular genellikle çok temel düzeydedir: Bebekler nereden geldi? Annenin karnından bir bebek nasıl çıkıyor? Bu ve bunun gibi sorular... Peki bunlarla nasıl başa çıkmalı? Birkaç tavsiyemiz şöyle:
- Okul öncesi çağdaki çocuklarınızın cinsel organlarıyla ilgilenmesine kafayı takmanıza gerek yok. APD'nin bildirdiğine göre 4-5 yaşındaki çocuklar kendi cinsel organlarına dokunabilirler ve "bu, yetişkinlerin yaptığı gibi cinsel dokunuşlar değildir, sağlıklı bir ilginin göstergesidir". Okul öncesi çağdaki çocuklar için akranları ile sarılmak, onları öpmek, "doktorculuk oynamak" veya "seninkini gösterirsen ben de benimkini gösteririm" tarzı oyunlar, çocuğunuza veya karşıdaki çocuğa rahatsızlık verdiğini tespit etmediğiniz sürece normal olsa da; çocuklarınıza diğerlerinin özel bölgelerine dokunmalarının doğru olmadığını sakin ve arkadaş canlısı bir şekilde anlatın.
- Çocuklar doğuştan meraklıdırlar - bu merak, bu yaşlarda özellikle kendi vücutlarına ve diğerlerinin vücutlarına yöneliktir. Sınırları aşmadıklarından emin olarak, oynamalarına ve keşfetmelerine izin verin. Oyun sırasında cinsel organların ön plana çıkmaya başladığını görürseniz, çocukların ilgisini başka alanlara yönlendirecek oyuncaklar ve kitaplar bulmaya çalışın. Bunu asla sert ve bariz bir şekilde yapmayın. Amaç, onları cinsel organlar konusunda korkutmak değil!
- Eğer çocuğunuzun belirli bir davranışından hoşlanmıyorsanız, öfkelenmeyin. Neden yapmaması gerektiğini mantıklı ve sakin bir şekilde çocuğunuza izah edin. Örneğin: "Penisine dokunmanın hoşuna gittiğini biliyorum; ancak halka açık alanlarda bunu yapmamalısın. Bu tip şeyler, sadece kişinin kendi özel alanında yapması gereken davranışlar." gibi bir açıklama getirebilirsiniz. Alternatifler sunmak, her zaman etkili bir yöntemdir.
- Eğer çocuğunuz, çizdiği resimlerde cinsel ilişki, büyük bir bireyin küçük bir bireyi uygunsuz şekilde elliyor gibi gözüktüğü, taciz veya oral seks gibi içerikler çiziyorsa veya genel olarak yaşına göre uygunsuz davranışlar sergiliyorsa, bunlar cinsel tacizin bir göstergesi olabilir. Bu tip uyarı sinyallerine dikkat edin.
- Bu yaşlarda, en yakın arkadaşları ve hatta yakın akrabalarının bile çocuğunuzun cinsel organlarına asla dokunamayacağını anlatın. Çocuğunuzun cinsel organlarına yalnızca iki grubun, o da sadece ve sadece belli şartlar altında olmak kaydıyla dokunabileceğini anlatın: doktorlar ve hemşireler ile, ebeveynler olarak siz. Doktor ve hemşirelerin sadece ve sadece tıbbi kontroller sırasında bunu yapabileceğini izah edin. Ebeveyn olarak sizin ise sadece gerekli olduğunda (acı ve ağrı gibi durumlarda yer tespiti yapmak amacıyla) bunu yapabileceğini anlatın. Bunu yapmak, çocuğunuzun bu konularda sağlıklı bir savunma ve algı geliştirmesine katkı sağlayacaktır.
- APD'ye göre bu yaşlarda onlara cinselliği anlatmak için "doğal anlar" oluşacaktır, bu fırsatlardan faydalanın. Örneğin banyo sırasında yeri geldiğinde cinsel organlardan bahsedilebilir veya hamile bir tanıdığınız varsa yüzeysel olarak hamileliğin ne olduğunu ("Bebekler annelerin karnında oluşurlar." şeklinde) izah edebilirsiniz. Ancak işin detaylarına girmenize gerek yok.
- Okul öncesi çağdaki çocuklar cinsel birleşmenin detaylarını bilmek zorunda değillerdir; sadece sordukları sorulara, dürüst bir şekilde yanıt verin. Örneğin, hamilelik ile ilgili bir soruya: "Annelerin içinde ufacık bir yumurta vardır. Babalarda ise sperm denen bir hücre vardır ve bu sperm, yumurtayla birleşerek bebeği oluşturur. Bebek, annenin vajinasından çıkar. Diğer tüm hayvanlar da, tıpkı insanlar gibi doğurur." diyebilirsiniz.
6-7 Yaş Arası: İpuçlarını Toplamak ve Sınırları Belirlemek
İlkokulun erken evrelerindeki çocuğunuz, bu çağlarda artık her şeyle ilgili ipuçları toplamaya başlar: Bir erkek ile dişinin tam olarak ne tip vücut farklılıkları olduğunu, bebeklerin tam olarak nasıl yapıldığını, yetişkinler arasındaki cinselliğin tam olarak nasıl çalıştığını öğrenmeye çalışırlar. Ayrıca kendi vücutlarıyla ilgili sınırları belirlemeye başlarlar. Bu evredeki bir çocuğa giderek daha dürüst ama eşit derecede profesyonel yaklaşmak en sağlıklı tavır olacaktır. Birkaç fikir verelim:
- Çocuğunuzun sorularını basit ve dürüst bir şekilde yanıtlamaya devam edin. Yine, aşırı detaya girmemeye çalışın. Bu yaşlara yönelik olarak hazırlanmış, insan vücudunun diğer özellikleriyle birlikte üreme sistemini anlatan çocuk kitapları bulmanız mümkündür. Bu tip kitaplar sayesinde, dişi ve erkek vücudu arasındaki farkları öğrenmeleri de mümkün olacaktır. Bu kitapları önce siz okuyun veya dikkatlice gözden geçirin; çocuğunuza uygunluğundan emin olun.
- Eğer ki erkek ve dişi arasındaki fiziksel farklarla ilgili soru soracak olurlarsa, şu şekilde bir yanıt verebilirsiniz: "Bir erkek ile bir dişiyi ayıran bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin bazıları dışarıdan görülebilen özelliklerdir, bazıları ise vücudumuzun içindedir. Bu farklı vücut parçalarından bazıları, kişi yeterince büyüyünce, bebek yapabilecek özellik kazanır."
- Çocuğunuzu bu evrede cinsel tacizden koruyacak şekilde yetiştirmeniz çok önemli. Özellikle de muhtemelen ataerkil (erkek egemen) bir topluma doğacak kız çocuklarının vücutlarıyla ilgili sınırları belirleyebilmelerini sağlayın. Eğer ki çocuğunuz gıdıklanmaktan ya da çıplak dolaşmaktan hoşlanmıyorsa, kuralları kendisinin koymasına ve söz konusu çocuğunuzun vücuduyla ilgili bir mesele ise, kızınız "hayır" dedi mi olayın bitmesine izin verin. Aynı kurallar erkekler için de geçerlidir; ancak geleneksel olarak erkekler bu konuda daha az sıkıntı çekerler. Buna rağmen Dünya çapında tacize uğrayan her 2 kız çocuğu için 1 erkek çocuğunun da tacize uğradığını hatırlayın. "Benim oğlum aslandır, öyle bir şey asla olmaz." diye düşünmeyin. Sizin "aslan parçası" gördüğünüz evladınız, kendi iç dünyasında sıkıntılar yaşıyor olabilir. Onları anlamaya çalışın.
- Çocuğunuz büyüdükçe özel vücut parçalarıyla ilgili daha "tutucu" hale gelmesi normaldir. İşte bu noktada, vücutlarıyla ilgili hiçbir şeyin "utandırıcı" olmadığını öğretmeye çalışın. Penisleri, vajinaları, memeleri, utanılacak organlar değildir; biyolojik olarak tıpkı diğer hayvan türleri gibi olan insanın, sıradan ve normal özellikleridir. Çocuğunuza kendi başına banyo yapmayı öğretmek, vücutları konusunda utanıp sıkılmalarını önlemek konusunda avantaj sağlayacaktır. Vücutları konusunda rahat olmayan çocuklarınızı bu konuda konuşmak için zorlamayın, kademeli ve yavaş bir şekilde alıştırmaya çalışın.
- Bu çağlarda çocukların halen birbirlerine eşek şakaları yapması, sarılması, birbirini omuzlarında taşıması normaldir. Özellikle cinsel bölgeleri hedef alan dokunuşlar olmadığı veya oyunlar oynanmadığı sürece bunlar sakıncalı değildir.
- Çocuklarınızla romantik ilişkilerin güzelliğinden bahsetmeye bu çağlarda başlayabilirsiniz. Aşkın ne kadar özel bir duygu olduğundan, insanların şempanzeler ve diğer memeliler gibi birçok yakın kuzeni olan tür ve hayvandan çok daha güçlü sevgi bağlarına sahip olduğundan bahsedebilirsiniz. Hatta aşkın, evrimsel süreçte cinsellikle ilişkili olduğunu da bu yaşlarda anlatmaya başlamanızda sakınca yoktur. Mesela şu şekilde bahsedebilirsiniz: "Aşk, çok özel ve güçlü bir duygudur. Aşık oluruz, çünkü nihayetinde tek bir kişiyle ömrümüzü geçirmek ve onlarla bebek yapmak isteriz, tıpkı babanla/annenle benim yaptığım gibi. Aşk, sağlıklı bir birlikteliğin de temelinde yatar."
- Buna paralel olarak çocuklarınıza ileride edinecekleri partnerlerine her zaman sevgi ve saygı sınırlarında davranmayı öğretmelisiniz. Aşkta zorlamanın asla olmadığından, birisi size "Hayır!" diyorsa üstelememeniz ve zorlamamanız gerektiğinden bahsetmelisiniz. Çünkü unutmayın: Çocuğunuz her şeyi gözlüyor, her gördüğü bilgiyi sünger gibi emiyor. Bu noktada onları doğru yönlendirmek, ileri çağlarda aile içi şiddeti, cinsel taciz ve tecavüzleri yok etmek veya en aza indirmek için çok ama çok önemlidir. APD şöyle yazıyor: "Bu çağlarda öğrenilen dersler ve değerler çocuğunuza yetişkinlikte de eşlik edecektir. Doğru değerleri öğretmek, çocuklarınızın yetişkinlikte sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlar." Dahası çocuklarınız, kendilerinin istemediği bir konuda kendilerini zorlayan kişileri de daha kolay tespit edip, şikayet edebilecektir. Böylece kendilerinin de taciz veya tecavüz kurbanı olmalarının önüne geçmiş olursunuz.
8-12 Yaş Arası: Ergenliğe Hazırlık ve Seks Hakkında Düşünceler
Bu yaşlar, ergenliğe giden yolun en önemli evreleri olduğu için, çocuğunuz "fırtına öncesi sessizlik" evresine girecektir. Çocuğunuz cinsellikle ilgili sorular konusunda daha utangaç ve sessiz olabilir. Buna karşılık, daha önceden utangaç ve çekingen oldukları bazı diğer konularda birdenbire daha korkusuz ve açık olmaya başlayabilirler. Her ne olursa olsun, bilin ki çocuğunuzun vücudundaki "dişliler dönmeye başlamıştır" ve sizin açıklığınız ve dürüstlüğünüz bundan sonra çok daha önemli olacak!
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
- Çocuğunuzun cinsellik konusundaki liderliğini takip edin ve seks ile ilgili sorularına cevaplar verin. Uzmanların belirttiğine göre, birçok çocuk 8-9 yaşına geldiğinde, seksin mekanik detaylarını çoktan biliyor olacaktır. APD, çocuğunuzun halihazırda ne bildiğini öğrenmeye çalışmanızı tavsiye ediyor. Çünkü birçok konuda hatalı bilgilere sahip olabilirler ve bunları olabildiğince erken düzeltmek önemlidir. Bu yaşlarda çocuğunuza seks ile ilgili konuşmak isteyip istemediğini açıkça sorabilirsiniz. Bir sorusuna yanıt verdiğinizde, "Soruna tam olarak cevap verebildim mi?" diye sormayı unutmayın. Soru işaretlerinin kalması, o işaretlerin başkaları tarafından giderilmesi anlamına gelecektir. Bunu istemezsiniz.
- Televizyon veya diğer medya araçlarını kullanan çocuklarınızın tepkilerini takip edin. Gördükleri bir şeye "Iyy, iğrenç." dediklerinde, aslında gerçekten iğrendiklerini ifade etmiyor olabilirler; tam tersine, tepkileri, o konuya olan ilgilerinin dışavurumu olabilir. Dolayısıyla o konuya özel soruları olabilir. Bunları kendilerine sorun. Medyada cinsiyet ve toplumsal cinsiyet gibi konuların nasıl gösterildiğini çocuğunuza izah etmeye çalışın. Medya araçlarında gördükleri her şeyin, gerçek ilişkileri yansıtmıyor olabileceğini onlara öğretin.
- Çocuğunuzu ergenliğe hazırlayın. Bunu öğretmenlerine bırakmayın. Birçok öğretmenin bu konudaki bilgisi çok kısıtlı olabilir veya bildiklerini çocuklarınıza çok geç aktarabilirler. Ergenlik, kızlarda genellikle 8-13 yaşlarında, erkeklerde ise 9-15 yaşlarında başlar. Ergenliğe girme yaşı giderek düşmektedir. Dolayısıyla bu çağdaki çocuğunuza ufukta olan hormonal ve fiziksel değişimleri anlatmaya başlayabilirsiniz. Zira yakın arkadaşları bu değişimlerden geçmeye başlayabilir ve çocuğunuz bunları fark edecektir.
- Ergenlikten bahsederken, cinsel ilişkilerin bazı temel bilgilerinden söz açmanız gerekebilir. Ancak çocuğunuzun spesifik soruları yoksa, çok derin meselelere girmeyi 10'lu yaşların başlarına bırakmanızı tavsiye ederiz. Ancak eğer ki çocuğunuz, seksin mekanikleriyle ilgili sorular soruyorsa, duymazdan gelmeyin, dürüst yanıtlar verin. Örneğin: "Erkeğin cinsel organı, kadının cinsel organıyla birleştiğinde spermler yumurtaya ulaşabiliyor ve bebekler de bu sayede var oluyor." şeklinde bir anlatımı tercih edebilirsiniz. Birçok çocuk, bu birleşmenin tüm detaylarını merak etmeyecektir; akıllarındaki asıl soru olan "Nasıl oluyor da erkeğin vücudundaki bir şey, kadının vücuduna geçer?" sorusunun yanıtıdır.
- Unutmayın: Seksten bahsetmek, cinsel birleşmeden pornografik bir içerik olarak bahsetmeyi gerektirmez. Sıradan biyolojik bir olay olarak yaklaşmak, anlatımı ve iletişimi kolaylaştıracaktır. Bu anlatımı yaparken, seks yapan kişilerin birbirini çok seven, birbirine sıkı sıkıya bağlanan, sevgi duygusunun çok güçlü olduğu kişiler arasında olduğundan bahsedin. Çocuğunuzun seksi sevginin bir ürünü olarak görmesini sağlamaya çalışın.
- Ergenlik ile seks konularını tek bir başlık altında konuşmamanız da faydalı olacaktır; her birini ayrı ayrı konuşun. Aksi takdirde çocuğunuz utanabilir ve bu onu size yabancılaştırabilir. Tek bir meseleyi sindirmesi için ona zaman tanıyın.
- Cinsel duyguların ne kadar normal hisler olduğundan bahsetmeyi unutmayın. Çocuğunuzun bu yaşlarda "ıslak rüya" diye tabir edilen erotik rüyalar görmeye başlayabileceğinden haberdar olun ve onlara bunun normal olduğunu söyleyin. Dahası, siz isteseniz de, istemeseniz de, çocuğunuz bu yaşlarda masturbasyon yapmaya başlayacaktır. Onlara, özel alanlarında yapıldığı ve sıklığı abartılmadığı sürece, bunun normal olduğunu anlatın.
- Unutmayın: Eğer ki bir davranışın neden yapılmaması gerektiğini sakin ve mantıklı bir şekilde kendinize izah edemiyorsanız, çocuğunuzu da ikna etmeniz çok güç olacaktır. Bağırıp çağırmak veya öfkelenmek, çocuğunuzun davranıştan uzaklaşmasından ziyade, onun suçluluk hissetmesine ve daha gizlice yapmasına neden olabilir.
- Çocuğunuzu porno hakkında uyarın. Cinsel sağlık eğitimcisi olan Amy Lang şöyle söylüyor: "Bir çocuğun porno ile tanışma yaşı ortalamada 10'dur. Porno, her yerde! Sizin çocuğunuzun porno izlemediğini veya görmediğini düşünmek saflık olur. Çocuğunuz porno ile birdenbire karşılaşmadan önce, ona gerekli bilgileri verin. İnsanların diğer insanların seks yaparken çekilmiş fotoğraf ve videolarına bakabildiğinden söz edin. Buna, porno veya pornografi dendiğini öğretin. Bunun çocuklar için uygun olmadığını, bu yaşta porno izlemenin zihin gelişimi ve duygusal ilişkiler açısından sağlıklı olmadığını izah edin." Hepsinden önemlisi, pornoda gösterilen davranışların neredeyse hiçbirinin tipik bir cinsel ilişkide olanları yansıtmadığını, pornonun aktörler tarafından çekildiğini, birbirini gerçekten seven kişilerin genellikle çok daha farklı davranacağını anlatın. Pornografide cinsel organ büyüklükleri, seks süreleri, erkek/dişi ilişkileri, tarafların sekse verdikleri tepkiler gibi konuların neredeyse hepsinin gerçek hayatta olandan tamamen farklı olduğunu izah edin. Medya araçlarındaki anlatımın gerçek hayat ile uyumsuzluğunu erken yaşlarda öğretmeniz bu nedenle önemlidir. Aksi takdirde çocuğunuz sınırları öğrenemeyebilir ve bu, uzun vadede çok ciddi ilişki problemlerini doğurabilir. Çocuklarınızın birilerine aşık olduğunu duyarsanız, onlarla alay etmeyin veya bu konuda şakalaşmaya çalışmayın. Benzer şekilde, vücutlarıyla ilgili konularda da şaka yolunu seçmeyin. Bunlar, onların kırılgan oldukları konulardır. Ancak örneğin birileriyle çıkma konusunda belli kurallar koymanızda da sakınca yok. Bu kuralların gerekçelerini çocuklarınıza izah etmeye çalışın.
- Kapınız çocuğunuza her daim sonuna kadar açık olsun. Bugüne kadar cinsellikten bahsetmeye utanmış olabilirsiniz; bunu yenin! Yeni bir şeyler öğrenmek ve kendinizi geliştirmek için asla geç değil. Çocuğunuz, eğer ki ergenlik, cinsellik, seks veya internet veya TV'de gördüğü, arkadaşlarından duyduğu şeylerle ilgili kafasına takılan şeyler olursa, size gelip sorabileceğini ve dürüst cevaplar alabileceğini bilmelidir. Çocuğunuzun ana bilgi kaynağı muhtemelen siz olacaksınız; dolayısıyla ona, soruları için hazır olduğunuzu hissettirmeniz çok önemli.
- Eğer ki çocuğunuz konuşmaya çok utanıyorsa, okuyabileceği ve yaşına uygun kitaplar seçmeye çalışın. Kitapları önce kendiniz okumayı veya dikkatlice gözden geçirmeyi unutmayın.
13+ Yaşlar: Sevgiliyle "Çıkma", İlk Korkular ve "Büyük Seks Konuşması"
Bu yaştaki çocuklarınız seksin tüm detaylarını biliyor olacaklar. Artık işin "leyleklerin getirmesi" gibi çocuk hikayeleriyle alakası olmadığını da gayet iyi biliyorlar. Dolayısıyla konuyu yumuşatmaya çalışmanızın pek bir anlamı yok. Ne var ki, çocuklarınız muhtemelen Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH), erken hamilelik, sevgili tecavüzleri ve birçok diğer zorlu konudan bihaber olacak. ABD gibi ülkelerde çocukların %33'ü 16 yaşından önce seks yapmaktadır. Türkiye'de ise, 2010 yılı itibariyle, 15-24 yaş arası kişilerin cinsel ilişki yaşama oranı %42.8'dir. Tüm Dünya'da olduğu gibi, Türkiye'de de cinsel ilişkiye girme yaşı yıldan yıla düşmektedir. Neyse ki, çocuk yaşta hamilelik oranları da eğitim düzeylerinin artması ve teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmanın kolaylaşması gibi nedenlerle hem Dünya'da, hem de Türkiye'de düşmektedir. Tüm Dünya'da ergenlik çağında (15-19 yaş arasında) hamilelik oranı 1960'ta %8.7 oranından, 2015 yılı itibariyle %0.44'e düşmüştür. 2008 yılında Türkiye'deki ergen kızların %6'sı hamile kalmış, %4'ü doğurmuştur.
- Seks ile ilgili kendi çekincelerinizi çocuklarınızla paylaşın. Bu, sizin de onlar kadar endişeli olduğunuzu göstererek, aradaki buzların erimesini sağlayabilir. Sonuçta siz, bu konuyu "çözüp bitirmiş bir ilah" değilsiniz (çocuklarınız sizin kendinizi öyle gördüğünüzü düşünmeye meyillidir). Sizin de eksikleriniz var ve bunları itiraf etmek, konuyu konuşmayı kolaylaştıracaktır. Yine, TV gibi araçlarda çıkan sahneler üzerinden giderek konuyu açmak mümkün olabilir. Örneğin çocuğunuza, beğenerek izlediğiniz bir dizideki genç çiftin seks yapıp yapmadığını düşündüğünü sorun. Sonra da bunun onun fikrine göre uygun olup olmadığını sorun.
- Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesine göre 15 yaşın altındaki çocuklar rıza gösterseler bile onlarla cinsel ilişkiye girmek suçtur. Bu, katı ve soğuk bir gerçek; ancak özellikle çocukların art niyetli kişilerden yasal olarak korunması için çok önemli. Bu durumu, belki çocuğunuza yasayla korkutarak anlatmak yerine, ülkemizde cinsel ilişkinin en az 15, mümkünse daha ileri yaşlarda yaşanması gereken bir deneyim olduğunu söyleyerek anlatmayı tercih edebilirsiniz.
- Bu yaşlardaki çocuğunuza mutlaka karşılıklı izin konusunu anlatın. Seks yapmak için, yasal olgunluğa eriştikten bile, iki tarafın da hiçbir muğlaklığa yer bırakmayacak ve iki tarafın da karşı tarafın anladığından emin olacağı şekilde, sözlü olarak verilmiş izninin olması gerektiğini, aksi takdirde cinsel istismar ve tecavüz gibi suçların baş gösterebileceğini ve bunların kabul edilemez olduğunu izah edin.
- Çocuklarınıza "hayırın hayır demek olduğunu" öğretin. Karşı tarafa güçlü cinsel istek duyan kişiler, karşılarındaki kişinin hareket ve sözlerine gerçekle bağdaşmayan anlamlar yükleyebilmektedirler. "Hayır diyor ama aslında gizliden gizliye istiyor gibi." gibi izahlar, ne yazık ki tamamen hatalı olmalarına rağmen, fazlasıyla yaygındır. Bu yaştaki çocuklarınıza karşılarındaki kişi dokunmaya, öpmeye veya herhangi bir diğer romantik ve cinsel davranışa karşı, bunları istemediğini açıkça belirttiği takdirde, çocuğunuzun o noktada kat'i suretle durması gerektiğini anlatın. Bu hem karşı tarafı cinsel olarak taciz (hatta tecavüz) etmelerinin önüne geçecektir; hem de yine, kendileri "Hayır." dediğinde durmayan birine karşı tepki göstermeyi öğreneceklerdir.
- Kendilerini CYBH'a karşı koruma konusunda nasıl önlem alabileceklerini izah edin. Kondom gibi araçlardan ve hamilelikten bahsedin. Özellikle kız çocuklarının 18 yaş veya öncesinde cinsel olarak aktif hale geçmeden önce bir jinokoloğa gözükmesi çok önemlidir.
- Birçok kişi AIDS gibi tehlikeli CYBH'ın detaylarından haberdar değildir. Kendinizi eğitin. Çocuklarınıza bu hastalıkların ne kadar tehlikeli olduğunu ama akıllı tercihlerle önlenebileceklerini anlatın.
- Birçok çalışma, çocukların kendi cinsiyetinden olan ebeveynlerle birazcık daha rahat konuşabildiğini göstermektedir (elbette ki aile dinamikleriniz bu durumu etkileyebilir). Çocuğunuzun anneye mi, yoksa babaya mı daha rahat açıldığını tespit etmeye çalışın.
- Çocuğunuzun romantik ilişkilerine ilgili olun. Eğer çocuğunuz bir sevgilisiyle ciddi bir ilişki içinde gibi gözüküyorsa, seks ve koruyuculardan söz etmeye başlamak çok önemlidir. Birçok kişinin ilk cinsel ilişkisi, sabit bir romantik ilişki sırasında yaşanmaktadır. Dr. Berman şöyle yazıyor: "Eğer ki çocuğunuzun seks yapmaya hazırlandığını öğrenirseniz, açık, doğrudan ve onu yargılamaksızın iletişim kurmanız çok önemlidir." Çocuğunuza cinsel isteğin anlaşılır ve doğal olduğunu; ancak "seks" denen davranışın çok büyük sorumluluklar ile birlikte geldiğini izah edin. Kendi ailenizin değerlerinden ve şahsi taleplerinizden bahsedebilirsiniz; böylece çocuğunuzun dikkatli tercihlerde bulunmasını sağlayabilirsiniz. Ancak buna rağmen sizin onay vermediğiniz bir cinsel ilişkiye girebileceğini unutmayın! İşte tam da bu nedenle koruyucu önlemlerden bahsetmek (kondom gibi) aşırı önemlidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 144
- 33
- 14
- 14
- 13
- 5
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- E. Dower. An Age-By-Age Guide To Teaching Kids About. (25 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2018. Alındığı Yer: Family Education | Arşiv Bağlantısı
- E. McIntosh. The Sex Talk: Here's How To Do It. (25 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2018. Alındığı Yer: Parent24 | Arşiv Bağlantısı
- School Days. Time To Talk About The Birds And Bees? How To Talk To Your Child About Sex - Ages 6 - 12 Years. (25 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2018. Alındığı Yer: School Days | Arşiv Bağlantısı
- C. Torun. Bir Çocuğa Cinsellik Nasıl Anlatılır? Çocuklara Cinsellik Eğitimi. (5 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 5 Mayıs 2019. Alındığı Yer: Pavlov's Partner | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 15:53:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5342
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.