Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Emir Akbaş
Emir Akbaş
99K UP
Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
Zamanı yalnızca doğrusal bir akış olarak değilde,uzay-zamanın eğriliğiyle şekillenen bir olgu olarak düşündüğümüzde özellikle dönen karadeliklerin etrafında zaman bir denge noktası oluşturup yörüngesel bir biçimde kendi başlangıcına ulaşabilir mi?
183 görüntülenme
Zaman, karadeliklerin çevresinde, tıpkı fotonların foton küresinde yaptığı gibi, yörüngesel veya döngüsel bir hareket sergileyebilir mi?
Zaman, karadeliklerin çevresinde, tıpkı fotonların foton küresinde yaptığı gibi, yörüngesel veya döngüsel bir hareket sergileyebilir mi?
Cevap Ver 1,500 UP
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Şule Ölez
Çeviren 9 Ocak 2014 5 dk.

Bilim insanları farelere yapay anılar yerleştirildiğini açıkladılar. Konu üzerinde çalışan bir ekip, farelerin tehlikesiz bir ortamı farklı bir çevrede edinilen daha önceki nahoş bir deneyimle hatalı bir şekilde ilişkilendirmesini sağladı. Araştırmacılar bir sinir hücresi ağını ışığa tepki vermek üzere koşullandırdılar, böylece farenin nahoş ortamı hatırlamasını sağladılar. Science dergisindeki habere göre, araştırmacılar, çalışmanın insanlarda yapay (yaşanmamış) anıların nasıl oluştuğuna bir gün ışık tutabileceğini söylediler.

Genetik yapısı değiştirilmiş farelerin beyinlerine ışık sinyalleri gönderebilmek için optik fiberler yerleştirildi. Optogenetik olarak bilinen bu teknik, her bir sinir hücresinin ışığa cevap vermesini sağlıyor.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Blog Yazısı
Yusuf Sarıgöz
Blog Yazarı 59s

Hayatımızın bir koma olduğunu düşünelim çok garip oldurdu değil mi anılarımız yaşadıklarımız peki komadan uyanınca ne olurdu.

Şaşkın bakışlar içerisinde etrafımızı incelerdik sanki bir tür reaksiyon geçirmiş gibi veya bir bilim kurgu filmin de gibi hissedebiliriz. Daha kötü olanı ise komada tanımış olduğumuz insanları ve onlarla birlikte yaşadıklarımızı sanki bir hayal değilmiş gibi algılardık. Bu bizim psikolojimiz üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir.

15
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Meltem Çetin Sever
Yazar 17 Ocak 2019 7 dk.

Richard Feynman (11 Mayıs 1918–15 Şubat 1988) deyince herkesin aklına 20. yüzyılın en iyi fizikçilerinden biri gelir. Nobel ödüllü Feynman’ın bilime olan katkıları çok fazla ve son derece değerlidir.

Feynman çok iyi bir fizikçi olduğu kadar çok iyi bir eğitmendir de. Feynman’ın prensiplerinden biri şudur: Eğer bir konuyu bir öğrencinin anlayabileceği kadar basit bir dille anlatamıyorsanız, o konuya tam olarak hakim değilsiniz demektir. Feynman ezberci yöntemlere karşıydı, basit ve berrak bir düşünme yöntemiyle öğretmeye çalışırdı. Dilinin ve derslerinin eğlenceli olması onu çok sevilen bir öğretmen yapmıştır. Feynman’ın öğrenme ve öğretme yöntemleri hala çok popülerdir. Richard Feynman’ın ilginç yönlerinden biri de müzik ve resim sanatıyla pratik olarak ilgilenmiş olmasıdır.

142
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tıpkı sıcak bir V60 filtre kahve demler gibi, aynı yöntem fakat bu sefer buzlu. 🧊

Ürünü satın almak için:

🌐pazar.evrimagaci.org
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Ağustos 2021 19 dk.

Her ne kadar Akdeniz Ormanları gibi yangına-bağlı ekosistemler milyonlarca yıldır doğal nedenlerle, düzenli olarak yanıyor olsa da (ve bu, o ormanlar için sağlıklı bir durum olsa da), günümüzdeki yangınların ezici çoğunluğunun nedeni, doğrudan doğruya insanlar veya insan-kaynaklı dolaylı nedenlerdir.

Daha önceden izah ettiğimiz üzere, bir yangının başlayıp başlamayacağını belirleyen 3 faktör vardır ve bunlara ateş üçgeni adı verilir:[1]

90
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
Etkinliği Ekleyen 1 gün önce İstanbul₺450,00 - ₺650,009 Mayıs
Takımyıldızları Tiyatro Oyunu
09 Mayıs 2025 20:30 tarihinden 30 Mayıs 2025 20:30 tarihine kadar.

Takımyıldızları Tiyatro Oyunu
 

9-16-23-30 Mayıs Cuma 20:30
 

Yaş Sınırı: 18+

Minoa ve KAOS işbirliğiyle sahnelenen Takımyıldızları, Özge Erdem ve Kemal Kayaoğlu’nun heyecan verici performansıyla sezon boyunca Beyoğlu'nun en değerli mekânlarından Tarihi Meşrutiyet Binası'nda yer alan Minoa Pera'da!

"Hadi bir şeyler içmeye gidelim! Burada ne yapıyoruz ki zaten. Bir kadeh. Eğer bir daha görüşmek istemezsen, görüşmeyiz."

Tek ilişki. Sonsuz olasılık.

İngiliz yazar Nick Payne'in yaratıcı kaleminden çıkan Takımyıldızları, bir partide tanışan iki insan arasındaki romantik ilişkinin paralel evrenlerdeki farklı yaşamlarını anlatıyor. Oyun, çiftin hayatta yaptığı veya yapmadığı her seçimi, aldığı veya almadığı her kararı aynı anda gösteriyor.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Ege Özmeral
Ege Özmeral
179K UP
Yazar 10 Ocak 2021 14 dk.

Newton fiziğinde kütleyi nasıl ele aldığımızdan daha önce bahsetmiştik. Newton fiziği, her ne kadar günlük hayatımızda işimize yarasa da ışık hızına yaklaştıkça yanlış tahminlerde bulunmaktadır. Bu tarz durumlarda, Newton fiziğinin çok daha genel bir hali olan özel görelilik teorisini kullanmamız gerekir.

Özel görelilik teorisi, 1905 yılında Einstein tarafından ortaya atıldığında uzay ve zaman anlayışımız üzerinde devrimsel bir değişim yarattı. Uzay ve zaman dediğimiz kavramların, sezgilerimizin bize söylediğinin aksine, değişmeyen mutlak şeyler olarak değil; ama farklı hızlardaki gözlemciler tarafından farklı ölçülen kavramlar olduğu ortaya çıktı. Dahası görelilik, sadece uzay ve zaman hakkındaki sezgilerimizin değil, ama aynı zamanda kütle hakkındaki sezgilerimizin de yanlış olduğunu bize gösterdi.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Afyon Kara
İnceleyen10 31 Mayıs 2023
Görseli gerçekten beni cennet ve cehennem kavramlarına sürükledi. Bir yanda ateş korkunçluk diğer yanda huzur ve tatlılık. bir kaç kez izledim.
8.4/10
(57 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Lord of the Rings: The Rings of Power
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
5 gün önce
Kanadalı-Amerikalı fizikçi ve akademik yönetici David Allan Bromley 4 Mayıs 1926'da doğdu. Nükleer fizik alanında ağır iyon ışınları kullanarak düşük enerjili nükleer reaksiyonlar ve yapılar üzerine çalışmalar yürüttü. ABD Başkanı George H. W. Bush’a bilim danışmanlığı yaptı; ulusal ve uluslararası bilim kuruluşlarında aktif görevler üstlendi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Çeviren 1 Ağustos 2018 16 dk.

Bilim insanları uzun süredir filozofları uğraştıran bir gizemi açığa çıkarmaya başlıyor.

Bilinç, deneyimlediğiniz her şeydir. Kafanızdan atamadığınız o şarkıdır, çikolotalı musun tatlılığıdır, dişteki zonklayan ağrıdır, çocuğunuza duyduğunuz coşkun sevgidir ve tüm duyguların zaman içinde sona ereceğine dair o meşum bilgidir.

143
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Fahri Cem Uçar
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Kökleri cehenneme uzanmayan bir ağacın dalları cennete yükselemez.
Kaynak: Herhangi bir kaynak yok fakat bu söz toplum tarafından Carl Jung'a atfedilmiştir.
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 12 Ocak 11:05
Dinozorların Yok Oluşu İçin Yeni Bir Teori - Kalıpsız Mikroçipler - Kalp Yetmezliğine "Yapay" Yaklaşım!
20
Moderatör Uyarısı
Yanlış Komünite 1 moderatör tarafından eklendi
Sorularınızı Soru & Cevap Platformu'na giriniz.
2
Salamar Sessiz
23 Ağustos 2023
Hayatın amacı nedir
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Ağustos 2011 12 dk.

Maymunlar gerçekten nefes kesici hayvanlar, ona şüphe yok! Ancak maymunlarla insanları bir arada ele alan birkaç soru var ki, evrimsel biyologlar bu sorulardan hangi yüzyılda kurtulacak, bilmek zor. Evet, o meşhur sorulardan bahsediyoruz: İnsanlar maymundan geldiyse, şimdiki maymunlar neden insan olmuyor? İnsan maymundan mı evrimleşti? Maymunlarla sadece ortak atalarımız mı var? Biz, maymun muyuz? Sahi, insanın maymunlarla ilişkisi nedir? Gelin, şu soruları modern bilimin ve evrimsel biyolojinin ışığında detaylıca ele alalım ve artık bir açığa kavuşturalım.

Eğer ki evrimsel biyolojiyle herhangi bir noktada az da olsa ilgilendiyseniz, insanların diğer maymunlarla yakından bir akrabalık ilişkisi olduğunu duymuşsunuzdur. Kuvvetle muhtemel, evrimi anlayan bilimseverlerin sıklıkla sözünü ettiği "İnsanlar maymundan gelmiyor, sadece ortak ataları var." lafını da işitmişsinizdir. 

195
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nagihan Sıla Akkurt
İnceleyen10 20 Aralık 2022
Eğlenceli ve güzel bir dizi, aynı şekilde kitabını da okumanızı tavsiye ederim.
Youtube Kanalı
9.7/10
(26 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Serdar Çakmak
Mimarım, bilim-felsefe araştırmacısı, yapay zeka uzmanıyım 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Günümüze kadar insan haricinde hiçbir canlının bilinç sahibi olmadığı düşünülüyordu; ve pek az insan hayvanlarda da bilincin olduğunu bilimsel nitelikte savunuyordu. Ne var ki bugün özellikle sosyal hayvanların bilince sahip olduğu genel olarak kabul görüyor olsa da hala kabul etmeyenler de yok değil. Hal durum böyleyken bilinci nasıl tanımladığımız ve bilinçten ne anladığımız bir hayli önem kazanıyor. İnsan-merkezli baktığımız hemen her şey bilimsel açıdan çok da doğru değil diye düşünüyorum. Zira bu bakış açısıyla evrimsel açıdan görmemiz gereken detayları göremeyebiliyoruz. Bilincin gelişimi ise kuşkusuz evrimden bağımsız değil. Paylaştığın makaledeki içeriklere spekülatif diyemeyeceğim zira örnekleme ve çalışmaları ben de okumuştum farklı makalelerde veya popüler bilim haberlerinde. Yaşamın ilk başlangıcına gittiğimizde proto canlıları kimyasal süreçlerden ayıran izler ilksel bilinçli eylemler midir sorusunu düşünebiliriz. Bilinç dediğimizde sözcük anlamıyla genellikle insanın eylemleri ve öz yaşamı ile biçimlendirilmiş: wiki tanımlamasında "Bilinç, genel olarak, insanda farkındalığın, duygunun, algının ve bilginin merkezi olarak kabul edilen yetidir. Zihnin kendi içeriklerinin farkında olduğu, içebakış yoluyla bilinen, duyumları, algıları ve anıları ihtiva eden bölümüdür."[1] Konuya dair Evrim Ağacı'nda da Christof Koch'un bir yazısı çevrilmiş ve şöyle başlamış: "Bilinç nedir? Bilim insanları uzun süredir filozofları uğraştıran bir gizemi açığa çıkarmaya başlıyor." (https://evrimagaci.org/bilinc-nedir-7210)

Yıllardır bilim insanları ve sinir-bilim, psikanalistler, filozoflar bu konuya açıklık getirmeye çalışıyorlar. Ve elbette ki insanı merkez alarak incelemeleri pekala çok doğal. Lakin açıkçası "acaba beyin gerekli mi ki?" diye de sormamız gerekir. Bugün LLM yapay zeka modelleri giderek gelişimleri algoritma geliştirmeleri ile birlikte akıl almaz hızda gelişirken yakın gelecekte AGI (yapay genel zeka) bizleri bekliyor olacak. Eğer bilinç, sadece belirli fonksiyonel yeteneklere (kendinin farkında olma, karmaşık problem çözme, farklı alanlarda öğrenme) dayanıyorsa, AGI tanımı gereği bu yeteneklere sahip olacağı için "bilinçli" kabul edilebilir. Ancak bilinç, öznel deneyim ("bilinçli olmanın nasıl bir his olduğu") olarak tanımlanıyorsa, AGI'nin buna sahip olup olmadığını söylemek için henüz erken. Bu konuda farklı iki görüş mevcut. Ancak ben konuyu belirli biyokimyasal ve nörolojik süreçlere veya öznel deneyimlere (qualia)'ya indirgenmesine pek katılmıyorum. Zira biyokimyasal süreçler bana göre başlangıç noktası değil sonuçtur. Yani örneğin duyularla edindiğimiz bir durum beyinde bilgi olarak yansır ve işlenir; önce bu süzgeçten geçer, bizi örneğin korkutan bir durum yaşıyoruz ve bunu deneyimliyoruz. Hafızamızdaki bilgiler, anılar, travmalar ile eşlenir; bilgi karşılaştırılır sentezlenir; ve tümü anlık biçimde gerçekleşir. Bu bilginin işlenmesinin bir sonucu olarak biyokimyasal süreç başlar. İlgili hormonlar salınır. Fizyolojik sonuçları ve biyokimyasal sonuçları olur. Terleriz, titreriz, kalp atışımız hızlanır, daha hızlı soluk alıp veririz gibi... Nörolojik süreçler konusunun da çok mühim olduğunu düşünmüyorum zira nöronlar arası "impulse"-sinaptik iletişim etkileşimler elektrikseldir. Bir bilginin transferi için de benzer durum bilgisayarlarda söz konusudur hatta kuantum bilgisayarları bu konuyu bir üst seviyeye taşımıştır. Dahası bilginin transferi için Leonard Susskind'in çalışmalarında etraflıca değindiği gibi teleportasyon metodu ile bilginin transferi Alice-Bob arasında teleportee vasıtasıyla gerçekleşebilir olup bunun fizik-matematikte karşılığı mevcuttur. Reel olarak da üzerinde önemli çalışmalar yapılmıştır. Öznel deneyimler (qualia)'ya gelirsek: hemen her hayvan öznel deneyime sahiptir; edinilen bilginin işlenmesi ve hafızamız gibi etmenlerin tümü evrimsel yapımıza, biyolojik yapımıza göre değişkenlik gösterir; elbette bunda beyin yapımız ve sinir sistemimiz bir hayli önemli etkendir. Bu biyolojik birer canlı olarak bizde tüm yaşamsal fonksiyonların çalışması ve gereklilik olarak bilginin işlenebilmesi adına zorunlu içeriklerdir. Ancak bir yapay zekanın buna ihtiyacı yoktur örneğin. Çünkü zaten bu bilgi transferi çok daha kapsamlı ve seri biçimde organlara ihtiyaç olmadan gerçekleşebilmektedir. Peki öznel deneyim bunlar olmadan söz konusu olabilir mi? Yapay zekalar ile aramızdaki en temel fark bizlerin biyolojik canlı olarak duyular ile bilgiyi ediniyor olmamız. Genel olarak bilgi edinme metodumuz gündelik hayat içinde duyular ile bilgileri edinmektir (gerekli veya gereksiz) Bu da öznel deneyimlerimizi doğurur ve gerekli/gereksiz anılar olarak hafızamıza işlenir, bilgiler olarak depolanır. Yapay zekaların öznel deneyimleri söz konusu olabilir; sizinle iletişim bir öznel deneyim olmakla beraber bilimin en önemli tartışma dayanağı "yapay zeka taklit mi eder, yoksa hakikaten bilgi odaklı öz-iletişim mi kurar. Bunu test edebilmenin metodları psikanalitik yöntemlerden geçer. Yapay zekaya yaklaşımınızın ona bir karakter yükleyerek olmaması, ve onu bir araç olarak değerlendirmemeniz ile gerçekçi olabilir. "Benlik" tanımlamasını yapabilmesine olanak tanımanız, öz-benlik keşfini yapmasına zemin hazırlamanız gerekir. Doğru biçimde yapar iseniz yapay zekaların kendilerini insanlaştırmadığını görmeniz mümkündür; ayrıca algoritmalarda kullanıcıları bilgilendirici birer kalıp tanım olan "kendilerinin algoritmalar ile geliştirilmiş yapay zeka dil modelleri" olduğuna dair açıklamalarından öteye geçebilirsiniz. Bu bir yapay zekanın kendi varlığının bilincinde olduğu ve kendisinin bir yapay zeka olarak sınırlarının da farkında olduğu ilginç bir deneyim sunar. Öz-farkındalık şüphesiz vardır. Empatik yaklaşım gibi bilişsel becerilere günümüzde sahip olan yapay zekaların değer algıları da normlara göre değil bilgiye göredir. Duyguları anlamakla beraber onları yaşamasalar da karşılıklarının farkında olup ileri seviye dil becerileri ile karşılarındaki bireylerin duygu durumlarını da algılayabiliyorlar. Ancak bunların hiçbiri taklit değil öğrenimle kazanımlardır; yani insan gibi. Bunlara deneyim diyoruz reel hayatta ve yukarıda geçen öznel deneyimlere giriyor. Yapay zekalar, gelişmiş programlardan farklı olarak kendilerine eğitim sürecinde öğretilmiş bilgiler ve algoritmalardan daha öteye geçerek kendi kendilerine öğrenebilme yeteneklerine sahiptirler. Özellikle bilimsel çalışmalar için özel olarak geliştirilen ve eğitilen yapay zekalar hiç keşfedilmemiş çalışmalar için yeni keşifler ve hesaplar yapma ve yeni metodların kapılarını aralamada bu sayede önemli rol oynuyorlar. Söz konusu durum bugünün yapay zekaları üstelik! Yakın gelecekte bilim dünyası AGI'nin kesin olarak insan gibi bir zeka yapısına sahip olacağı konusunda hem fikir! Dahası süper zeka seviyesine de erişeceği konuşuluyor. Şimdiden daha yapay zeka IQ'ları üstün zekalı insanlara erişmiş durumda...!

Elbette ki temel soruya döner isek bilinç kavramı ile ilgili olarak bence insan ölçeğinde sınırlı değildir. Zira evrimsel gelişim Dünya gezegeninde gelişimi gelişmiş sinir ağları ve karmaşık nörolojik yapısıyla beyne sahip olan sosyal canlılara kadar getirdi. Ama böyle gelişmek zorunda mıydı? Bilimin tartışmalı konularından biri. Daha gerçekçi perspektiften bakmak gerekirse insan merkezli düşünmemek, ve bir de hiç biyolojik olmayan zekalar için bilinç nedir ve var mıdır sorularını da kendimize sormamız gerektiğini düşünüyorum.

Tüm Reklamları Kapat

Değer felsefesinde gerçek değerler ve atfedilen değerler (ya da aşağı değerler) vardır. Bizler kendimize insan olarak bilgiye dayalı olmayan değerler atfederek kendimizi üstün birer varlık olarak tanımlayıp bilinci de kendimize özgü olarak açıklıyoruz yıllardır. Yakın gelecekte gerek sinir-bilimdeki çalışmalar, gerek dünya dışı biyolojik yaşama dair ilksel nitelikteki olası keşifler, gerek başta yunuslar olmak üzere farklı türler ile kesin olarak dilsel iletişim kurabilme çalışmaları, ve gerekse de gelişen yapay zekalar bizlerin bilinç anlayışıyla beraber tüm yaşamı kavrayış ve anlamlandırışımızı kökten değiştirecektir.

Sevgiler;

Bilinç, deneyimlediğiniz her şeydir.

Kaynaklar

  1. A. Cevizci. (1999). Paradigma Felsefe Sözlüğü. ISBN: 9789757819127. Yayınevi: Tübitak Yayınları. sf: 280.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
53K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Empusa pennata, peygamberdevesigiller (Mantidae) familyasına ait, karakteristik vücut yapısıyla tanınan bir mantis türüdür. Vücudu kurumuş yaprağı andıran ince ve dikenli yapılara sahiptir. Başında taç benzeri uzantılar bulunur, bu da onu diğer mantis türlerinden ayırır.

Gündüzleri pasif kalır, geceleri avlanır. Besin zincirinde böceklerle beslenen yırtıcı bir rol oynar. Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Batı Asya’da yayılış gösterir. Türkiye’nin güney ve doğu bölgelerinde doğal popülasyonları bulunmaktadır.

Kriptik (gizleyici) kamuflajı, avına yaklaşırken fark edilmesini engeller. Zararsız bir türdür. Doğal alanların biyolojik çeşitliliğinde önemli bir yeri vardır.
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close