Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair

Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair Wikipedia
7 dakika
16,688

Richard Feynman (11 Mayıs 1918–15 Şubat 1988) deyince herkesin aklına 20. yüzyılın en iyi fizikçilerinden biri gelir. Nobel ödüllü Feynman’ın bilime olan katkıları çok fazla ve son derece değerlidir.

Feynman çok iyi bir fizikçi olduğu kadar çok iyi bir eğitmendir de. Feynman’ın prensiplerinden biri şudur: Eğer bir konuyu bir öğrencinin anlayabileceği kadar basit bir dille anlatamıyorsanız, o konuya tam olarak hakim değilsiniz demektir. Feynman ezberci yöntemlere karşıydı, basit ve berrak bir düşünme yöntemiyle öğretmeye çalışırdı. Dilinin ve derslerinin eğlenceli olması onu çok sevilen bir öğretmen yapmıştır. Feynman’ın öğrenme ve öğretme yöntemleri hala çok popülerdir. Richard Feynman’ın ilginç yönlerinden biri de müzik ve resim sanatıyla pratik olarak ilgilenmiş olmasıdır.

Richard Feynman'a atfedilmiş, aslında ona ait olduğu ispatlanmamış bir söz. Sözün Feynman'a atfedildiği ilk kaynak, 2000 senesinde Robyn Williams tarafından yazılmış
Richard Feynman'a atfedilmiş, aslında ona ait olduğu ispatlanmamış bir söz. Sözün Feynman'a atfedildiği ilk kaynak, 2000 senesinde Robyn Williams tarafından yazılmış "Korkunç Canavarlar ve Parlak Fikirler" (Scary Monsters and Bright Ideas) isimli kitapta geçen hayali bir diyalogdur. Yazar, hayali olarak Einstein ile Feynman'ı konuşturur. Kitapta Einstein, "Eğer ki bir şeyi büyükannene anlatamıyorsan, onu anlamamışsın demektir." demiştir (ki Einstein asla böyle bir şey söylememiştir). Feynman ise Einstein'ın bu sözüne, yukarıdaki gibi cevap verir. Ancak bu hayali bir diyalogtur. Bu, hoş bir benzetme olmadığı anlamına gelmez tabii ki! Zira fizik de, gerçekten seks gibi oldukça pratik sonuçları olan bir olgudur: etrafımızda sahip olduğumuz her şey, bütün teknolojiler, bütün sistemler, bütün mekanizmalar öncelikle fiziğin eseridir. Fizik ve diğer temel bilim dalları doğa yasalarını keşfeder, inşa ettikleri teorilerle o yasaları izah eder, bunları alan uygulamalı bilimler (örneğin mühendislik) onlardan pratik ürünler üretir. Ancak fiziği aslen yapıyor olma nedenimiz, bize arabaları, uçakları, vs. versin diye değildir. Fiziği, Evren'i ve baş döndüren ihtişamını anlamak için yaparız. Pratik sonuçlarına ilk etapta bakmayız. Tıpkı seksin pratik sonucunun bebek üretmek olması; ancak onu sırf bu nedenle yapmıyor olmamız gibi... Feynman muhtemelen bu sözü hiç söylemedi; ancak biri söyleyecek olsaydı, muhtemelen bu muzip Bay Feynman olurdu!

Feynman’ın çizimlerini hiç görme şansınız oldu mu? Feynman çizme yeteneğini ilerleyen yaşlarında keşfetmişti; 1962 yılında yani 44 yaşındayken çizmeye başladı. Feynman’ın çizimlerine baktığımızda özellikle portre ve nü figürleri çizmekten keyif aldığını görürsünüz. Feynman fizik konusundaki kadar olmasa da resim konusunda da yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.  Eserlerini “Ofey” takma adı ile imzalamış ve eserlerini sergileme şansı olmuştur. Çalışmalarından bazılarını Brain Pickings sayfasından inceleyebilirsiniz. Feynman’ın kızı Michelle tarafından derlenen ve Feynman’ın eskiz ve resim çalışmalarının yer aldığı kitapta (The Art of Richard P. Feynman: Images by a Curious Character) Feynman’ın şu sözleri yer alır:

Tüm Reklamları Kapat

Kendime sakladığım bir sebepten dolayı çizmeyi öğrenmeyi çok istedim; dünyanın güzelliği hakkında hissettiğim bir duyguyu iletmek istedim. Tarif etmesi zor, çünkü bu bir duygu. İnsanın dinde hissettiği bir şeye benziyor; bunun evrendeki her şeyi kontrol eden bir tanrı ile ilgisi var. Her şeyin nasıl farklı olduğunu ve farklı davrandığını düşündüğünüzde hissettiğiniz genel bir görüş vardır, bunlar ''sahne arkası''nda aynı organizasyonun aynı fiziksel yasaları tarafından çalışır. Bu, doğanın matematiksel güzelliğinin ve nasıl çalıştığının takdir edilmesidir. Gördüğümüz doğa olaylarının, atomlar arasındaki içsel çalışmaların karmaşıklığından kaynaklandığının farkına varmadır; ne kadar etkileyici ve mükemmel olduğu duygusudur. Bu hayranlık duygusunu hisseden biri ile çizim vasıtasıyla iletişim kurabileceğimi hissettim. Bir an için evrenin ihtişamı hakkındaki bu duyguyu ona hatırlatabileceğimi hissettim.’
Feynman'ın kara kalem portre çalışmalarından biri.
Feynman'ın kara kalem portre çalışmalarından biri.
Open Culture

Richard Feynman'ın öğüt niteliğindeki sözlerinden biri ise şudur:

Bir aktiviteye aşık ol ve yap! Kimse hayatın anlamını çözemez ve bu önemli değildir. Dünya'yı keşfet. Neredeyse her şey, yeteri kadar detaylarına indiğinizde gerçekten ilginçtir. En çok yapmaktan hoşlandığın şeyler üzerinde istediğin kadar çok çalış. Ne olmak istediğini düşünme, ne yapmak istediğini düşün. Başka şeylerle de biraz ilgili ol ki, böylece toplum istediğin şeyi yapmana engel olmasın.
Feynman'ın bu eskizlerine bakarak, kafasının fizikle olduğu kadar sanatsal kavramalarla da meşgul olduğunu fark edersiniz.
Feynman'ın bu eskizlerine bakarak, kafasının fizikle olduğu kadar sanatsal kavramalarla da meşgul olduğunu fark edersiniz.
Open Culture

Richard Feynman'ın çocukluğunda başlayan merakı ve öğrenme isteği hayatı boyunca onu bırakmaz. Daha çocuk yaştayken bir şeyin sadece adını bilmekle o şeyi bilmek arasındaki ayrımı öğrenmiştir. Feynman doğaya olan hayranlığını her fırsatta dile getirir; ona göre bir var oluşu ya da olayı ayrıntıları ile biliyor olmak, o oluşu ya da olayı daha güzel kılar. Feynman, BBC’nin Imagine programındaki söyleşisi sırasında bir sanatçı dostunun bilim insanları için bir çiçeği analiz etmeye başladıklarında çiçeğin güzelliğinin bozulduğunu söylemesini şöyle eleştirir:

Bir çiçeğin güzelliğini takdir edebilirim. Aynı zamanda bir çiçekte onun gördüğünden çok daha fazlasını görebilirim. Çiçeğin hücrelerini, içindeki karmaşık tepkimeleri düşünebilirim; bunlar da güzelliklerdir. Demek istediğim güzellik sadece gözün gördüğü boyutta takdir edilen bir şey değildir; daha küçük boyutlarda, çiçeğin iç yapısında ve o yapıların işleyişinde de güzellik mevcuttur. Çiçekteki renklerin böcekleri çekebilmek için evrimleşmesi ilginçtir; bu böceklerin renkleri görebildiği anlamına gelir. Bu başka bir soruyu ortaya çıkarır: Çiçekler de görülen bu estetik olgu daha basit yapılarda da mevcut mudur? Neden bu estetik? Bunun gibi ilginç sorularla bilimsel anlayış çiçeğin güzelliğine ve gizemine sadece katkıda bulunur.
Büyük fizikçi Richard Feynman'ın dikkat çektiği nokta, bilim için fazlasıyla kritiktir. Dolayısıyla bilimle ilgilenen insanlar için temel ilkelerden biri olarak görülmelidir. İnsan beyni, merakını giderecek şekilde özelleşmiş bir veri işleme makinasıdır. Bu sayede zeki memeli türleri yeni alanlara yayılabilmiş, meraklarının peşinden gidebilmiş, hayatta kalabilmiş ve hatta memeli bir hayvan türü olan insan, akıl almaz miktarda karmaşık ürünler üretebilmiştir. Bunların tamamı, merakımız ve o merakı giderme güdüsünün bir sonucudur. Dinden doğan felsefe, felsefeden doğan bilim hep bu merak giderme çabasının zincirleme ürünleridir.  Tüm bu süreçte oldukça basit ve kritik bir ilke vardır: bir şeyin neden, nasıl, ne zaman o şekilde olduğunu bilmiyorsanız, cevap
Büyük fizikçi Richard Feynman'ın dikkat çektiği nokta, bilim için fazlasıyla kritiktir. Dolayısıyla bilimle ilgilenen insanlar için temel ilkelerden biri olarak görülmelidir. İnsan beyni, merakını giderecek şekilde özelleşmiş bir veri işleme makinasıdır. Bu sayede zeki memeli türleri yeni alanlara yayılabilmiş, meraklarının peşinden gidebilmiş, hayatta kalabilmiş ve hatta memeli bir hayvan türü olan insan, akıl almaz miktarda karmaşık ürünler üretebilmiştir. Bunların tamamı, merakımız ve o merakı giderme güdüsünün bir sonucudur. Dinden doğan felsefe, felsefeden doğan bilim hep bu merak giderme çabasının zincirleme ürünleridir. Tüm bu süreçte oldukça basit ve kritik bir ilke vardır: bir şeyin neden, nasıl, ne zaman o şekilde olduğunu bilmiyorsanız, cevap "Bilmiyorum."dur. Bir başka cevap yoktur. Ta ki o cevabı bilene kadar... Bilmediğiniz şeyler için "Bilmiyorum." diyebilmeyi öğrendiğiniz ve hayatınızın temel bir ilkesi haline getirdiğiniz zaman, Dünya'ya bakış açınızın değiştiğini ve gerçek bilgilerin beyninize adeta akmaya başladığını deneyimleyeceksiniz. Evrim Ağacı olarak bize kalırsa bu, yaşamın insanın gözünüzdeki anlamını ve değerini değiştirecek, dönüştürücü bir farkındalıktır!

Feynman hayatını eğlenceli hale getirmeye çalışan bir bilim insanıydı. Resim dışında keyifle yaptığı aktivitelerden biri de bongo çalmaktı. CalTech’teki bazı müzikallerde bongo çalarak yer almıştı ve hatta bir samba okulunun üyesi bile olmuştu. Feynman müzikle uğraşan tek fizikçi değildir tabii ki, bilim insanları genel olarak herhangi bir müzik aleti çalmaya meyillidir. Örneğin;  Albert Einstein viyola çalmaya bayılırdı, Johannes Kepler kilise orgu çalardı ve  Thomas Edison da piyano... YouTube kanalındaki bu videoda Richard Feynman’ın bongo çalmaktan ne kadar keyif aldığını göreceksiniz.

Feynman’ın da dediği gibi herhangi bir aktiviteye aşık olup uygulamaya geçmek gerekiyor galiba...

Tüm Reklamları Kapat

Feynman bongo çalarken... Feynman diyagramlarının görsele iliştirilmesiyle ilginç bir çalışma çıkmış ortaya.
Feynman bongo çalarken... Feynman diyagramlarının görsele iliştirilmesiyle ilginç bir çalışma çıkmış ortaya.
codepen

Feynman'ın Şair Tarafı

Fizikçi Richard Feynman, 1988 yılının Ocak ayında, ölümünden 1 ay önce verdiği "Bilimin Değeri" başlıklı derste bir şiir okumuştur. Kendisinin yazdığı şiirin tümü şu şekilde çevrilebilir:

Gürleyen dalgalar var

moleküllerden oluşan dağlar,

hepsi aptal bir şekilde kendi işine bakıyor

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

birbirinden ayrı trilyonlarcası

birlik içinde beyaz köpükler oluşturuyorlar

 

Çağlar, çağlar önce

herhangi bir gözün görebileceğinden çok önce

yıllar boyunca

Tüm Reklamları Kapat

tıpkı bugünkü gibi kıyıları dövdüler.

Ama kim için, ne için?

Ölü bir gezegen üzerinde

Tüm Reklamları Kapat

eğlendirecek tek bir canlı yokken...

 

Asla dinlenmediler

Güneş tarafından üretilen

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kolektif Bilim Seti (7 Kitap)

Darwin’in Kayıp Dünyası: Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi

Martin Brasier

Türlerin Kökeni’ni kaleme alırken Charles Darwin’in kafasını tek bir soru karıştırıyor ve evrim teorisini çıkmaza sokuyordu: “Neden Kambriyen dönemden önce yaşamış canlılara ait kalıntılar bulunamıyordu?” Literatürde “Darwin’in İkilemi” olarak bilinen bu problem yıllarca çözülemeyecekti, ta ki paleontoloji profesörü Martin Braiser evrimin “kutsal kâse”sinin peşine düşene kadar.

Darwin’in Kayıp Dünyası Braiser’ın Kambriyen patlaması öncesinde yaşamış canlı türlerine ait fosilleri arayışının öyküsünü anlatıyor. Karayip sahillerinden Sibirya steplerine uzanan bu zorlu bilimsel çaba, hayvan yaşamının evrimindeki kayıp halkaların izini sürüyor. Bilimin en büyük gizemlerinden birinin kapısını aralarken bizi günümüzün canlı çeşitliliğinden karmaşık hücrelerin ortak yaşama dayalı kökenine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.

“‘Kambriyen patlaması’ evrimsel bulmacaların en büyüğüdür ve son yıllarda büyük araştırmalara konu olmuştur. Braiser’ın merak uyandırıcı kitabı bize bu konuda tatminkâr bir yanıt veriyor. Konusunu geniş kitlelere bu kadar canlı ve kapsamlı bir şekilde sunma beceri ve iradesine sahip çok az yazar vardır.”

Anthony Hallam

“Organizmaların ve çevrenin birlikte yarattığı bu evrimsel hikâyede Darwin’in İkilemi’ne Braiser’ın bulduğu çözümü okumak büyük keyif.”

Lynn Margulis

Darwin’le Akşam Yemeği:

Evrim Yeme İçmeyi Nasıl Etkiler?

Jonathan Silvertown

“Her alışveriş listesi, her yemek tarifi, her menü ve yemek pişirmek için kullandığımız her malzeme evrimci anlayışın babası Charles Darwin’le akşam yemeğine üstü kapalı bir davettir.”

Jonathan Silvertown Darwin’le Akşam Yemeği’nde en eski hominin atalarımızla bizi büyük bir sofra etrafında bir araya getiriyor. Ekmek, et, süt ürünleri, deniz ürünleri, sebzeler, baharatlar, tatlılar gibi temel gıdalar ve değişen beslenme alışkanlıklarımız üzerinden yaşamın evrimine ışık tutuyor.

Tat ve koku alma duyularımızın nasıl evrimleştiğinden acının sofralarımıza nasıl girdiğine, karbonhidrat ve yağ düşkünlüğümüzden yemeklerimizi neden ve ne zaman paylaşmaya başladığımıza dek okuma iştahını kabartan sorularla şekillenen bu çalışma, gıda sorununun hayatımızı temelden etkilediği günümüzde, neyi nasıl yediğimizi farklı düşünmeye davet eden bir kılavuz.

“Yemek hakkında gereğinden fazla kitap olsa da, benim gibi biri olduğunuzu ve bu tür davetlerin size de hiçbir zaman fazla gelmeyeceğini umarak, şu an elinizde tuttuğunuz şeyin bir kitaptan ziyade bir akşam yemeği daveti olduğunu farz edelim istiyorum. Ancak baştan belirtmeliyim ki bu farklı bir akşam yemeği olacak​;​ zihinlerimizi beslemeye yönelik bir akşam yemeği.”

“Jonathan Silvertown yemeğin ne kadar eski olduğunu; tarihte ilk kimin neyi yediğini ve insanların neden yiyeceklerin peşine düştüğünü iyi biliyor.”

— Leslie Nemo, Scientific American

Kökenler: Yaratılışın Bilimsel Öyküsü

Jim Baggott

Evren nasıl oluştu? İlk madde ne zaman meydana geldi? Galaksiler, yıldızlar, güneş sistemleri hangi süreçlerle ortaya çıktı? Canlılığın kökeni nedir? İnsan olmak ne anlama gelir?

İnsanlık tarihi boyunca yaratılışla ilgili çok farklı hikâyeler anlatılagelmiştir. Jim Baggott Kökenler’de yaklaşık 14 milyarlık bu öyküyü günümüzün bilimsel anlayışı ve birikimi çerçevesinde ele alıyor. Uzamın, zamanın, kütlenin, enerjinin, ışığın, galaksilerin, Güneş’in, Dünya’nın, yaşamın ve en nihayetinde Homo sapiens’in oluşumuna uzanan büyüleyici bir yolculuğa çıkıyor. Kozmoloji, jeoloji, evrim, antropoloji ve nörobilimdeki çağdaş düşünceleri bir araya getirerek varlığımızın kökenlerine dair bildiklerimizi haritalandırıyor ve henüz bilemediğimiz karanlık noktalara işaret ediyor. Bir bakıma yıldız tozlarından yaratılan insanın yıldızları yaratan müthiş tekillikten bugüne olup bitenleri anlamak için gösterdiği destansı çabayı özetliyor.

“Kökenler gerçekten ‘bizim’ hakkımızda bir kitap. Üzerinde yaşadığımız dünyanın nasıl oluştuğunu, yaşamın nasıl başlayıp evrilerek bizi meydana getirdiğini, bizim hikâyemizi anlatıyor. Kökenler’de sorgulanmamış olguları çoğunluğun açıklamalarından, kuşku uyandıran yorumlardan, safi spekülasyonlardan ayırmaya çalıştım. Bu kitap, bildiğimizi ve açıklayabildiğimizi düşündüğümüz şeylere dair net, dengeli ve (umarım) önyargısız bir bakış açısı isteyen okurları hedefliyor. Yaratılışın bilimsel hikâyesinin ‘kabul edilmiş’ ya da ‘resmi’ bir versiyonu bulunmuyor; fakat olsaydı, muhtemelen elinizdeki kitaba benzeyen bir şey olurdu.”

Novasen – Yaklaşan Hiperzekâ Çağı

James Lovelock

Bryan Appleyard ile birlikte

Gaia teorisiyle yaşamlarımızı ve gezegenimizi anlama biçimimizi sonsuza dek değiştiren, çağımızın önemli çevreci düşünürlerinden Lovelock, Dünya’da yaşamın geleceği hakkında muazzam bir yeni teori atıyor ortaya. Lovelock, üç yüz yılın sonunda Antropesen’in bittiğini ve Novasen adını verdiği yeni bir çağın başlamak üzere olduğunu iddia ediyor. Bu yeni çağda, şu anki yapay zekâ sistemlerinden yeni bir elektronik yaşam biçimi ortaya çıkacak: bizden on bin kat daha hızlı düşünen, kendi kendisini iyileştirme ve kopyalama becerisine sahip siborglar. Lovelock’a göre bu hiperzeki varlıklar, kıyamet senaryolarının aksine, gezegenimize en az bizim kadar bağlı olacak ve Dünya’yı soğutma, Gaia’daki organik yaşamı koruma projesinde bizimle birlikte çalışacak. Bu yeni çağla evrende düşünen tek varlık, kozmosu anlayan tek varlık olma statümüzü kaybedeceğiz. Belki de Novasen, zekânın tüm evreni kaplayacak bir şey haline gelişinin başlangıcı olacak, yani kozmosun enformasyona dönüşmesinin.

“Antroposen’in başlamasından kısa süre sonra hızlanmanın gücüyle kendisinden geçen yarışçı çocuklara döndük. Üç yüz yıldır hız pedalına basıyoruz, şimdi de insan yapımı elektronik, mekanik ve biyolojik şeylerin Dünya sistemini kendi başlarına yönetebileceği çağa yaklaşıyoruz.”

KİTAP ÜZERİNE

“Hiperzekâyı anlamak istiyorsanız, Novasen iyi bir başlangıç.”

Tim Radford, Nature

“Novasen, kabilemizin bir büyüğünün, okumak için gereken kısa süreye fazlasıyla değen birikmiş bilgeliğinin bir ürünü.”

Stephen Cave, Financial Times

“Bilim alanında zamanımızın en büyük düşünürü.”

Sunday Times

“Dünya’ya bakışımızı değiştiren biliminsanı.”

Independent

Sayılar ve Türümüze Katkıları

Sayı Sayma ve Kültürlerin Gelişimi

Caleb Everett

İnsan kültürleri şaşırtıcı derecede kısa bir süre öncesine kadar sayı mefhumuna sahip değildi. Sayıların icadıyla gelen sözel ve sembolik temsiller, insan yaşantısında köklü bir dönüşüme yol açtı. Çocukluğunu Amazonlardaki yerli kabileler arasında geçiren dilbilimci antropolog Caleb Everett ödüllü çalışması Sayılar ve Türümüze Katkıları’nda bu dönüşümün kapsamını ortaya koyuyor, farklı kültürlerin sayılarla ilişkisini ve sayıların insan zihnini, davranış ve kültürleri nasıl şekillendirdiğini incelikle ele alıyor.

Bilişsel bilimler, dilbilim, antropoloji, nörobiyoloji ve fizyoloji gibi farklı alanlardan pek çok araştırmayla zenginleşen bu anlatıda arkaik sayı sistemleri, yerli kabilelerin farklı sayma uygulamaları, insanlarla diğer hayvanların sayısal becerileri ve bu becerilerin nörobiyolojik kökenleri de ufuk açıcı örneklerle açıklanıyor.

Sayılar, İspanyolca, İtalyanca ve Çinceye çevrilmiş. 2018’de dilbilim dalında Amerikan Yayıncılar Birliği Prose Ödülü’ne layık görülmüş. 2017’de ABD Smithsonian Enstitüsü tarafından yeryüzünün işleyişini daha iyi anlamamıza yardımcı olan on bilim kitabı arasında gösterilmiştir.

“Everett’in çok farklı alanlardan çarpıcı çalışmalarla desteklediği güçlü bir savı var: Sayılar ne doğaldır ne de insan doğasına içkindir; insan zihninin yarattığı bilişsel bir icattır ve nicelikleri anlayıp ayırt etme şeklimizi ebediyen değiştirmiştir. Sayıların tarım ve tarıma dayalı kalabalık toplumların gelişiminde hayati rol oynadığına ilişkin savı da bir o kadar ikna edici.”

Amir Alexander, Wall Street Journal

“Everett binlerce yıllık insan evrimini irdeleme serüveninde Amazon ormanlarından Avustralya çöllerine yolculuk ederken insan kültürlerinin çeşitliliğini daha derinden anlama çabasını asla elden bırakmıyor, soluk kesici bir anlatıyla türümüzün en önemli bilişsel ve dilsel başarısını ele alıyor: sayı saymak ve niceliksel kavramları kullanarak muazzam çeşitlilikteki kültürel faaliyetleri zenginleştirip geliştirmek.”

Bernd Heine, University of Cologne

“Bu disiplinlerarası incelemede antropolog Caleb Everett sayı sistemlerinin evrimiyle ortaya çıkan sayısız olanak ve yeniliğe ışık tutuyor.”

Rachel E. Gross, Smithsonian

“Harika… Cesur ve derinlikli… Everett ele aldığı araştırmaların çeşitliliğiyle evrensel ve ikna edici bir anlatı sunuyor. Bilişsel deneylerin inceliklerini anlatırken de kabilelerin ritüellerini ve dilbilgisine ilişkin teknik detayları anlatırken de konuya aynı şekilde hâkim. Çocukluk yıllarını misyoner eğitimci ebeveynleriyle Amazon ormanlarında geçirmesinin avantajıyla keskin kavrayışlar sunuyor (babası ünlü dilbilimci David Everett). Sayılar ufuk açan, yer yer de okuyucuyu şaşkına çeviren bir çalışma. Dilin kültürel bir icat olarak türümüzü şekillendirmekteki hayati işlevini ikna edici bir şekilde ortaya koyuyor.”

Vyvyan Evans, New Scientist

Sıradışı Beyinlerden Öğrenebileceklerimiz // Eric R. Kandel

Beynin fiziksel yapısı dünyayla ilişkilenmemizi nasıl etkiliyor? Beynimiz milyarlarca sinir hücresinin gönderdiği sinyallerle bilincimizi, duygularımızı, dili ve sanatı nasıl kodluyor? Olağanüstü karmaşıklıktaki bu ağ, biz olgunlaştıkça gelişen fakat yaşamımız boyunca sürekliliğini şaşırtıcı ölçüde koruyan benlik duygumuzu nasıl oluşturuyor?

Beyin biliminin öncülerinden Nobel ödüllü Eric R. Kandel bilinci ve benlik farkındalığını oluşturan karmaşık sinir ağlarında ortaya çıkan aksaklıkların otizm, depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, Alzheimer, Parkinson ve travma sonrası stres bozukluğuna nasıl dönüşebildiğini açıklıyor. Beyin biliminin bilişsel psikolojiyle, beynin de zihinle ilişkisini göstererek hem ortak insanlık deneyiminin sosyallik, benlik, hafıza, karar alma, yaratıcılık gibi pek çok yönünü var eden hem de kaygı, stres, bağımlılık gibi pek çok sorunun altında yatan mekanizmalara ve insan zihninin işleyişine ışık tutuyor.

Kandel, alanın meraklılarına psikiyatrik araştırma, tanı ve tedavi yaklaşımlarının tartışılacak pek çok yönüne de tanıklık etme fırsatı vererek beyin bilimini inşa eden keşif ve araştırmaların tarih boyunca kat ettikleri yolları, aksayan zihinsel süreçlerin biyolojik kökenlerini ve güncel tedavi yaklaşımlarını sistemli ve anlaşılır bir dille aktarıyor.

Tuhafı Aşma Zamanı

Kuantum Fiziğine Farklı Bir Bakış

Philip Ball

“Kuantum mekaniği ‘tuhaf’ görünebilir ama mantıksız değildir. Sadece yeni ve aşina olmadığımız bir mantık devrededir. Kavrayabilirseniz, yani kuantum mekaniğinin işte bu şekilde işlediğini kabul edebilirseniz, o zaman kuantum dünyası tuhaf görünmekten çıkıp farklı gelenek ve görenekleriyle, kendi güzel iç tutarlılığıyla bambaşka bir yer olur çıkar.”

Tuhafı Aşma Zamanı analojiler, metaforlar, imgelerle dolu kuantum anlatılarından farklı olarak, burada ve şimdi hakkındaki peşin hükümlerimizi sarsan, uzay ve zamanla dalaşan, dile dökemediğimiz, mantığımızı hiçe sayan kuantum dünyasının neden “tuhaf” olduğunu değil, neden bizim dünyamızın ona benzemediğini anlatıyor.

Kuantum kuramının nasıl işlediğini, hakkındaki klişeleri, yanlış yorumları, deneyimlediğimiz dünyanın sezgi karşıtı ilkelerini nasıl yarattığını, bizim gerçeklik, bilgi ve dille kurduğumuz ilişkilerin sınırlarını neden, nasıl zorladığını tartışarak bu kuramla birlikte bugüne kadar bildiğimiz bazı şeylerin artık neden geçerli olmadığını gösteriyor.

“Ball’un son derece kolay anlaşılır metni, günümüzde kuantum mekaniğinin temellerinin teoride nasıl ele alındığını tüm detaylarıyla gösteriyor. Tuhafı Aşma Zamanı’nın bu alanda okuduğum en iyi kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.”

Margaret Wertheim, Washington Post

“Kuantum fiziği hakkında yazılmış son yılların en özgün ve ilgi çekici kitabı.”

Brian Clegg, Physics World

Devamını Göster
₺1,200.00
Kolektif Bilim Seti (7 Kitap)
  • Dış Sitelerde Paylaş

ve uzaya savrulan

fevkalade enerji onlara işkence etti.

Bir pire, denizleri kükretiyor.

 

Denizin derinlerinde

tüm moleküller

ta ki karmaşık yeni moleküller oluşana kadar

birbirlerini tekrar eden desenler üretiyorlar.

Kendileri gibi başkalarını yapıyorlar

ve yeni bir dans başlıyor.

Tüm Reklamları Kapat

 

Boyut ve karmaşıklık arttıkça

yaşayan canlılar

atom kütleleri

Tüm Reklamları Kapat

DNA, protein

daha da karmaşık bir desen oluşturuyorlar.

 

Beşikten çıkıp,

Tüm Reklamları Kapat

kuru karaya ayak basıp

işte burada

duruyor:

bilince sahip atomlar;

Tüm Reklamları Kapat

meraka sahip madde.

 

Denizde duruyor

düşünmek üzerine düşünüyor: Ben,

Tüm Reklamları Kapat

atomlardan oluşan bir evrenim,

evren içerisinde bir atomum.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
138
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 18
  • Muhteşem! 10
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 6
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Bilim Budur! 3
  • Umut Verici! 3
  • Güldürdü 2
  • İnanılmaz 2
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • Maria Popova. The Art Of Richard Feynman: The Great Physicist’s Little-Known Sketches And Drawings, Collected By His Daughter. (17 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2019. Alındığı Yer: Brain Pickings | Arşiv Bağlantısı
  • Josh Jones. The Drawings & Paintings Of Richard Feynman: Art Expresses A Dramatic “Feeling Of Awe”. (10 Eylül 2015). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2019. Alındığı Yer: Open Culture | Arşiv Bağlantısı
  • Wikipedia, et al. Richard Feynman. (16 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2019. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
  • Maria Popova. Ode To A Flower: Richard Feynman’s Famous Monologue On Knowledge And Mystery, Animated. (1 Ocak 2013). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2019. Alındığı Yer: Brain Pickings | Arşiv Bağlantısı
  • R. Feynman. Bilimin Değeri. (1 Ocak 1988). Alındığı Tarih: 13 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Preposterous Universe | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2024 17:33:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7565

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Psikoloji
Aslan
Kuyruksuz Maymun
Yas
Evrimsel Tarih
Kırmızı
Kök Hücre
Önyargı
Tehdit
Lazer
Süt
Ufo
Dilbilim
Yapay Zeka
Ateş
Balıklar
Oyun
Sinir
Mikrobiyoloji
Sahtebilim
Elektrik
Koaservat
Şüphecilik
Pediatri
Periyodik Tablo
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
M. Ç. Sever, et al. Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair. (17 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 24 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/7565
Sever, M. Ç., Özdil, A. Ş., Bakırcı, ., Türkoğlu, . (2019, January 17). Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair. Evrim Ağacı. Retrieved April 24, 2024. from https://evrimagaci.org/s/7565
M. Ç. Sever, et al. “Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, 17 Jan. 2019, https://evrimagaci.org/s/7565.
Sever, Meltem Çetin. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. Bakırcı, . Türkoğlu, . “Ünlü Fizikçi Richard Feynman'ın Sanatsal Yönüne Bakış: Ressam ve Şair.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, January 17, 2019. https://evrimagaci.org/s/7565.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close