Kendimiz dışındaki herhangi bir insanla iletişim kurmak, yani sosyal temaslarda bulunmak için karşıdaki bireye hissettiklerimizi ifade edebilmek ve onun hissettiklerini anlayabilmek gibi bazı duygusal yeteneklere ihtiyacımız vardır. Bu karşılıklı duygusal aktarım üretilen sesler, kelimeler, yüz ifadeleri ya da beden dili yoluyla gerçekleşir.
Bahsedilen aktarım yolları arasında güvenilirlik açısından bazı niteliksel ve niceliksel farklar vardır. Bir birey duygularını çevreye yansıtmak istemediği zaman konuşmasını ve bedensel hareketlerini kolaylıkla kontrol edebilir çünkü bu iki araç bilinç yoluyla kullanılır ve günlük hayatta bunun pratiğini sürekli yaparız. Dolayısıyla bu araçlar yoluyla bize yansıtılan verileri yorumlarken yeterince güvenilir sonuçlar alamayız. Fakat konu yüz olunca işler biraz daha netleşmektedir çünkü yüzdeki kaslar bir duygu hissedildiği anda istemsiz olarak harekete geçer ve kontrol edilmeleri çok daha zordur. Hatta ustalıkla kontrol edilseler bile hissedilen duyguya dair bazı ipuçları bırakırlar.