Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 28 Mart 2019 17 dk.

Kendimiz dışındaki herhangi bir insanla iletişim kurmak, yani sosyal temaslarda bulunmak için karşıdaki bireye hissettiklerimizi ifade edebilmek ve onun hissettiklerini anlayabilmek gibi bazı duygusal yeteneklere ihtiyacımız vardır. Bu karşılıklı duygusal aktarım üretilen sesler, kelimeler, yüz ifadeleri ya da beden dili yoluyla gerçekleşir.

Bahsedilen aktarım yolları arasında güvenilirlik açısından bazı niteliksel ve niceliksel farklar vardır. Bir birey duygularını çevreye yansıtmak istemediği zaman konuşmasını ve bedensel hareketlerini kolaylıkla kontrol edebilir çünkü bu iki araç bilinç yoluyla kullanılır ve günlük hayatta bunun pratiğini sürekli yaparız. Dolayısıyla bu araçlar yoluyla bize yansıtılan verileri yorumlarken yeterince güvenilir sonuçlar alamayız. Fakat konu yüz olunca işler biraz daha netleşmektedir çünkü yüzdeki kaslar bir duygu hissedildiği anda istemsiz olarak harekete geçer ve kontrol edilmeleri çok daha zordur. Hatta ustalıkla kontrol edilseler bile hissedilen duyguya dair bazı ipuçları bırakırlar.

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

2021, vücut geliştirme dünyası için trajik bir yıl oldu. Sadece 12 ayda iki düzineden fazla profesyonel sporcu aniden öldü. Bu olaylar, dünya çapında manşetlere de yansıdı. Hayatını kaybedenlerden en genci ise 27 yaşındaydı.

Günümüzde çok sayıda araştırma, elit sporcuların hepimizden daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu gösterse de son yıllarda birçok vücut geliştiricisinin erken yaşta ölmesi, bu spor dalının güvenliğine ilişkin soruları gündeme getirdi.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 11 Aralık 3 dk.

İsrail'in Celile bölgesindeki bir mağarada Asya kıtasındaki en eski ritüel buluşmasına dair kanıtlar bulundu. 35.000 yıl öncesine ait olan bulgular, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.[1] Çalışmayı üç İsrailli araştırmacıdan oluşan bir ekip yönetti. 10 yılı aşkın devam eden mağaranın gizemlerini keşfetme çabalarına yardımcı olan ekibin arasında Case Western Reserve Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden araştırmacılar da yer alıyor.

Manot Mağarasını binlerce yıl boyunca hem Neandertaller ve modern insanlar yaşam alanı olarak kullandı. 2015 yılında Case Western Reserve Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından 55.000 yıllık bir kafatası keşfedilmişti. Bu kafatası, her iki türün de özelliklerini taşıdığı için Neandertaller ile Homo sapiens arasındaki genetik etkileşimlere dair somut kanıt niteliği taşıyor. Bu, kafatasının evrimsel tarihimizi anlamakta önemli bir yere sahip olduğu anlamına geliyor.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Eylül 2020 54 dk.

Kelime anlamı olarak olarak sünnet (İng: "circumcision"), sadece erkekler için tanımlanmaktadır ve penisin ucunda bulunan prepucium (ön deri) olarak adlandırılan deri parçasının cerrahi olarak kesilerek alınması anlamına gelmektedir.[1] Penis ucundaki ön deri açıldıktan sonra, penis başına (glans) bağlanan bağlantıları kesilir ve böylece vücuttan alınmış olur. Erkekler için tanımlanan bu uygulama, yazı içinde değineceğimiz ve daha önceden de anlattığımız gibi kadınlara da uygulanabilmektedir; fakat bu uygulama kimi zaman "kadın sünneti" veya "klitoridektomi" olarak anılsa da, tıbbi olarak "kadınların genital sakatlanması" (İng: "female genital mutilation") olarak isimlendirilmektedir.[2] Biz bu yazıda aslen erkek sünnetine odaklanacağız.

Makalemizde de anlatacağımız gibi, İslamiyet'ten (ve hatta büyük dinlerden) çok daha eski bir tarihi olan "sünnet" uygulamasının etimolojik olarak Arapçadaki asıl kelime anlamı "âdet, yol, davranış"tır. Bu sözcük, dilimize İslami literatür aracılığıyla kazandırılmıştır. Aslında "sünnet" sözcüğü, sadece penis ucu derisinin kesilmesiyle ilgili değildir. Sözcük, daha genel olarak, İslam'ın peygamberi "Hz. Muhammed'in söz, fiil ve onaylarının ortak adı"[3] veya "farz yahut vâcip derecesinde olmaksızın yapılması dinen istenen fiil"[4] gibi dini bağlamlarda kullanılmaktadır. Penisteki deri parçasının alınması, İngilizcede (yukarıda da verdiğimiz gibi) "sirkumsizyon" olarak anılmaktadır ve Türkçe tıp literatüründe de bu şekilde anılabilmektedir.[5] Biz, yazı boyunca bu penis derisi kesme uygulamasını "sünnet" olarak adlandıracağız ve bu yazıda, erkek sünnetinin fizyolojik, psikolojik ve genel sağlık açısından etkilerini değerlendireceğiz.

440
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Ağustos 2014 18 dk.

Bilimsel yöntem, en azından 17. yüzyıldan bu yana bilimin gelişimini karakterize eden, Evren'e dair bilgi edinmeye yönelik, sistematik bir yaklaşımdır. Bilimsel yöntemin basamakları; genel olarak gözlem yapmayı, bir hipotez oluşturmayı, deneyler yapmayı ve bu deneyler yoluyla toplanan kanıtlara dayanarak sonuçlar çıkarmayı içermektedir. Bilimsel yöntemin basamakları şunlardır:

Elbette, bilimsel yöntemin bütün aşamaları boyunca eleştirel düşünme, şüphecilik ve etik hususlar esastır. Bilim insanları, bilimsel yöntemin her bir basamağında, kanıtlarla çelişen hipotezleri bir kenara atmaya veya revize etmeye istekli olmalı ve çalışmalarını sorumlu ve etik bir şekilde yürütmelidir.

218
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 30 Mayıs 2020 11:58
En son ne zaman aşık oldunuz ya da ne zaman aşık olduğunuzu hissettiniz? Aşk sandığımız kadar zor ve hoş bir duygu mu? Aşk acısını dindirmek için neden...
20
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Biyoloji ve Toplum (İngilizce)
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Who can participate?

Everyone, provided that the participants are able to read and discuss fluently in English.

Scientific areas covered by the activity: History and philosophy of science, Biology, genetics, ecology, philosophy of cognitive science

Day 1: Introduction. Biology and ideology. Hereditarianism and modern genomics: the misuse of genetics for political purposes with historical examples from eugenics, and IQ testing movement.

Day 2: The conceptual underpinnings of behavioral genetics, its shortcomings, and how these shortcomings have carried over into modern behavioral genomics. Ecology and conservation biology.

Day 3: Aristotle, Darwin, and the Modern Synthesis: The nature of the Darwinian revolution from the perspective of Kuhn’s theory of science the concept of incommensurability, whether and when empirical evidence is useful in evaluating which paradigm is better.

The problems which, from Darwin onward, led to the so-called modern synthesis of evolutionary theory. Accepting the most basic claims of a paradigm does not mean that the normal science governed by that paradigm is free from disagreements and lively discussions. Disagreements and discussions about how heredity functions and how natural selection operates. Normal science is not a simple detour or a temporary state on the way to more exciting revolutionary science.

Day 5: Epistemic Anthropocentrism

Philosophical analysis of anthropocentrism as part of an effort to understand the biological origins of cognition. The epistemic dimension of anthropocentrism manifesting as a bias that frames nonhuman cognition through a human lens, disregarding the evolutionary contingency that gives rise to diverse cognitive functions and structures. Cognition as a multidimensional phenomenon emerging across the vast phylogenetic diversity of species through various forms of behavioral individuality. The case of Physarum exemplifies an organizational approach that challenges the homunculus view of cognition.

Day 6: Diachronic Emergence through Shifting Localities of Control

The problem of emergence has long divided philosophers of science. Jaegwon Kim’s influential critique argues that strong emergence is incompatible with the causal closure of the physical world, thereby pushing towards reductionism or epiphenomenalism. However, biological processes such as embryonic development and gene regulation demonstrate diachronic emergence through contextual dynamism. Unlike a fully deterministic system, where the microstate at t1 rigidly determines the macrostate at t2, biological systems exhibit shifting localities, where regulatory nodes dynamically hand off control across changing phases, with coarse-grained transitions between these phases.

Graduate students who would like to present and discuss their research questions with the facilitators will get an opportunity to do so on the afternoon sessions of the 3rd, 4th and 5th days. Graduate students who are interested in thus sharing their work and getting feedback should indicate this in their applications.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Hakan Yaman
Yazar 2 gün önce 7 dk.

Yüzyıllardır Anadolu’nun dağlık coğrafyasında varlıklarını sürdüren Yörük toplulukları, yaşam biçimlerinin merkezine keçiyi yerleştirmiştir. Bu makale, keçi ile insan arasında yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik, kültürel ve sembolik boyutlara uzanan çok katmanlı bir ilişkinin izini sürmektedir. Keçinin Yörük yaşamındaki anlamı yalnızca bir geçim aracına indirgenemez; o aynı zamanda dost, yol arkadaşı, kültürel simge ve kimlik belirleyicisi olarak öne çıkar.

Göçebe toplumların binlerce yıl süren tarihinde keçi, en dayanıklı evcil hayvan türlerinden biri olarak öne çıkmıştır. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu kültürel süreklilikte, keçi hem bir besin kaynağı hem de topluluğun "hareket kabiliyetini" mümkün kılan stratejik bir canlıdır. Keçinin kıt kaynaklara adaptasyonu, Yörüklerin yaşam biçimini doğrudan şekillendirmiştir. Keçinin diğer hayvanlara tercih edilme sebebi, yalnızca coğrafi uyumluluğu değil, aynı zamanda düşük bakım ihtiyacı ve verimliliğidir. Bu da göçebeliğin değişken doğasına uygun bir hayvan olmasını sağlamıştır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Haziran 2011 17 dk.

Endosimbiyotik Teori (veya Simbiyogenez Teorisi), biz insanların da dahil olduğu, daha karmaşık yapılı hücrelere, çekirdeklere ve zarlı organellere sahip olan ökaryotların; daha basit yapılı, çekirdeksiz ve zarlı organelleri bulunmayan bakteriler ve arkeler gibi prokaryotlardan nasıl evrimleştiğini anlamamızı sağlayan bilimsel bir teoridir.

Endosimbiyotik Teori'ye ökaryotik zarlı organeller, aslen bağımsız prokaryotlar olarak yaşamını sürdüren varlıklardı; ancak evrimsel süreçte bir noktada daha iri prokaryotlar tarafından endositoz (ya da daha spesifik olarak, fagositoz) yoluyla hücre içine alındıklarında, tam olarak sindirilemediler; bunun yerine, o hücreyle "kaynaştılar" ve bir "ağ kurdular". Böylece zarlı organellere sahip olmayan prokaryotlardan, zarlı organellere sahip ökaryotlar evrimleşmiş oldu.

145
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Biohybrid Swarm Systems
Summer School
Tarih: 4 - 6 Temmuz 2026
Yer: ODTÜ Araşırma Parkı Seminer Salonu
Yaz okulu lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılımına açıktır, katılım ücretsizdir.
Kayıt ve bilgi için: https://romer.metu.edu.tr/BHSS2025/
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Aralık 2014 1 dk.

Fotoğrafta, en yakın komşumuz Andromeda Galaksisi, gökyüzünde kapladığı gerçek alanda, sadece daha parlak şekilde gösterilmiştir.

Ay, gökyüzünde yarım derece kadar bir alan kaplar. 1 derece, kolunuzu tamamen ileri uzattığınızda, başparmağınızın gökte kapladığı alana yaklaşık olarak eşittir. Andromeda Galaksisi, eğer fotoğraftaki kadar parlak olsaydı, gökyüzünde 2.8 ila 3 derece kadar alan kaplardı.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
27K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi Karacaözü Köyü yolu üzerinde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Endı Sıkul
Endı Sıkul
7K UP
İnceleyen6 13 Nisan 2024
Bu kanalı daha yeni keşfettim. Oldukça faydalı kişisel gelişim kitapları öneriyorlar, ama bildiğimiz: "Evrene enerji gönderin sizin bir şey yapmanıza gerek yok, yatın aşağı!" tarzında değil. Bu konuda emin olabilirsiniz. Bunun yerine gayet faydalı videolar çekiyorlar.

Kanal sahipleri oldukça birikimli ve faydalı videolar yapıyorlar. Bir göz atmanız gerektiğini düşünüyorum. Zaten yalnızca kişisel gelişim videoları yapmıyorlar bunun haricinde oldukça bilgilendirici videoları var, shorts videoları var.

Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Youtube Kanalı
9.7/10
(28 Kişi)
Puan Ver
@karavandakiadam
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
515K UP
4 gün önce
NASA ile Hindistan Uzay Araştırma Örgütü (ISRO), Dünya yüzeyindeki değişimleri santimetre düzeyinde ve neredeyse gerçek zamanlı olarak izleyebilecek türünün ilk örneği olan 1,5 milyar dolarlık NISAR uydusunu fırlatmak üzere tarihi bir iş birliğine imza atıyor.

Yaklaşık 3 ton ağırlığında ve 12 metrelik radar antenine sahip olan NISAR (NASA-ISRO Synthetic Aperture Radar) uydusu, 18 Haziran 2025'te Hindistan’ın Chennai kenti yakınındaki Satish Dhawan Uzay Merkezi'nden uzaya gönderilecek.

Bu yeni nesil uydu, gündüz-gece fark etmeksizin ve her türlü hava koşulunda Dünya yüzeyindeki hareketleri tespit edebilecek. NISAR, tarım arazilerinden ormanlara, buzullardan şehir altyapılarına kadar geniş bir yelpazede veri toplayacak ve özellikle çiftçiler, iklim bilimciler ve afet yönetimi ekipleri için son derece kritik bilgiler sağlayacak.

SAR Teknolojisiyle Geceleri ve Bulutların Ardında Görüntüleme
NISAR’ın başarısının temelinde, 1951’de askeri amaçlarla geliştirilen SAR (Sentetik Açıklıklı Radar) teknolojisi yatıyor. Bu teknoloji, geleneksel uyduların aksine, yansıyan güneş ışığını değil, aktif radar sinyalleri göndererek yüzey görüntüsü oluşturuyor. Böylece gece, bulut, duman ya da kül gibi engeller görüntüleme kapasitesini sınırlamıyor.

Bu yetenek, sel, yangın, volkan patlaması gibi afetlerde büyük avantaj sağlayacak. Radar sinyallerinin bitki örtüsünün altına nüfuz edebilme yetisi sayesinde, orman biyokütlesi ölçümleri ve karbon stoku analizleri de yüksek doğrulukla yapılabilecek.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ümit Aytekin
İnceleyen8 5 gün önce
tarihin en dramatik star trek dizisi. başrol sürekli küçük emrah modunda ve 3. sezon itibari ile o kadar fazlalaşıyorki ileri sarmak istiyorsunuz . önceki serilerle hiç alakası yok.
8.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Star Trek: Discovery
Yönetmen: David Semel
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close