Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ronahi Yalçin
Üye 2 gün önce 2 Cevap
Reels tiktok shorts derken odak sürem 3 saniye falan oldu. Kitap okumak istiyorum sayfanın yarısında bırakıyorum, resimci olarak resim çizmeyi deniyorum taslaktan öteye gidemiyor cizimlerim, yemek yerken önce izleyecek video arıyorum, biriyle mesajlaşırken 3 saniye beklemek yerine video izliyorum. Anlayacağınız beynim ambale olmuş ve klasik çözümler bir işe yaramıyor.
198 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
2 gün önce
Bilim insanları, Güney Amerika’nın tropik bölgelerinde yaşayan hoatzin (Opisthocomus hoazin) adlı sıra dışı kuşun evrimsel soy ağacında benzersiz bir yer tuttuğunu belirledi.

🔬 Yeni genetik analizlere göre hoatzin, diğer kuş türlerinden yaklaşık 64 milyon yıl önce ayrılmış olabilir. Yani dinozorların yok oluşuyla aynı zamanlara denk geliyor.

🧬 Hoatzin’in DNA’sı, diğer kuşlarla beklenen düzeyde benzerlik göstermiyor. Araştırmacılar bu durumu, “evrimsel bir yetim” olarak tanımlıyor.

👶 Bu kuşun yavruları, tıpkı tarih öncesi kuşlarda olduğu gibi pençeli kanatlara sahip olarak doğuyor, böylece dallar arasında tırmanabiliyorlar.

🌿 Ayrıca hoatzin, tıpkı geviş getiren memeliler gibi, bitkileri fermante eden özel bir mideye sahip – bu da kuşlar arasında oldukça ender bir özellik.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Haziran 2013 16 dk.

Ay bin yıllardır insanlığa ilham veren, görüntüsü sebebiyle şiirlere ve masallara konu olan, gezegenimizin ufak tefek meteor uyduları haricindeki tek doğal uydusudur. Peki ya Ay, bir gün birdenbire yok olsaydı ne olurdu? Gezegenimiz var olmayı sürdürebilir miydi? Dünya'da yaşam devam edebilir miydi?

Başlangıçta, kaos vardı. Güneş Sistemi'nin erken oluşum dönemlerinde sadece 8 gezegen yoktu, çok sayıda öngezegen oluşmuştu ve bunlar, bugünkü gibi düzenli yörüngelere de sahip değillerdi. Durmadan birbirleriyle çarpışıyorlar, Güneş Sistemi'ne devasa kaya parçaları saçıyorlardı.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Haziran 2011 26 dk.

Evrim, çok uzun bir tarihe sahiptir. Her şey, erken oluşum evreleri sonrasında soğumaya başlayan gezegen üzerinde yavaş yavaş birikmeye başlayan sığ su birikintileri ve okyanus sularında başladı. Gerek kuyruklu yıldızlarla taşınan malzemeler, gerek gezegenin ilkin atmosferinde oluşan kimyasallar, gerekse de çoğunluğu sığ sularda ve çamurlu su birikintilerinde oluşan moleküllerin birbiriyle etkileşimi, ortalamada 600 milyon yıllık bir kimyasal evrim süreci sonucunda, çok erken hücre benzeri yapıların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tüm canlıların atası olacak bu cansız-canlı geçişindeki yapılara bugün “koaservatlar” ya da “ön hücreler” adını veriyoruz.

Bunların büyük bir kısmı süreç içerisinde elenerek yok olmuş olsa da, bazıları çok daha uzun süreler varlıklarını koruyabilecek yapıdaydı. Kendilerini kopyalamayı başarabilen bu ilkin başlangıç, canlılığın temellerini oluşturdu. Bu basit yapılı varlıklar, öncelikle bakteriler ve arkeler gibi bugün hala varlıklarını sürdüren, bildiğimiz prokaryotlara (basit hücre yapılarına sahip canlılara) evrimleştiler.

128
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğçem Müge Gür
Çeviren 13 Nisan 2021 16 dk.

Biyolojik antropolog David Carrier ve ekibi; yürüttükleri deneyde bir kadavranın kesilmiş kolunu aldı ve kol kaslarını büyük bir dikkatle keserek tendonlarına kadar ayırdı. Sonra da açığa çıkarmış oldukları tendonları misinalara, misinaları da bir gitarın ayar topuzuna bağladılar. Bu sayede el ile parmakları istedikleri gibi hareket ettirebilmelerine olanak veren ürkütücü, etten bir düzenek kurmuş oldular. Deneyde eli hem farklı pozisyonlara sokup hem de üzerine bir keçe parçası yapıştırdıkları ağırlıklara çarptırarak el kemiklerinin bu durumlardaki farklı gerilmelerini inceleyebildiler. Utah Üniversitesinde Evrimsel Biyomekanik Laboratuvarı'nın başı olan Carrier, bu önemli araştırmayı doğru yapmak istediğinden, acele etmedi ve dolayısıyla, her uzvun hazırlanması 1 hafta aldı. Carrier'ın bu deneydeki amacı ise hipotezini kanıtlamaktı: Ona göre insanlık, şiddet için evrimleşmişti.

Bu araştırmaya dayanarak 2015'te yazılan teze göre birine güçlü bir yumruk atmanın en güvenli yolu, baş parmağın işaret ve orta parmaklara karşı kapanmasıyla ekstra desteklenmiş bir yumruk kullanmaktı.[1] Bu tarz bir yumruk yapabilme yeteneğinin primat kuzenlerimizin hiçbirinde bulunmadığını da göz önüne alınca Carrier ve yardımcı yazarları, el ölçülerimizin ellerimizi daha etkili silahlara dönüştürmek için özel olarak evrimleşmiş olabileceğini ileri sürdü. Aslında bu araştırma, amacı "biz insanların, bazı bakımlardan saldırganlık için özelleştiği fikriyle tutarlı olacak, ayırt edici niteliklerin tanımlaması" olan, hepsi Carrier tarafından yürütülen bir dizi araştırmanın son kısmı. Araştırmalar sırasında Carrier ve ekip arkadaşları; kadavra kollarının yanı sıra canlı dövüşçülerle de çalışarak, yüz ve el yapılarımız ile dik duruşumuzu birbirimizle dövüşmek için evrimleşen özellikler olarak yeniden tasavvur ettiler.[1][2]

50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır.
Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin.
Saksı mutlaka çatlamıştır...
Kaynak: Sevme Sanatı
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 2 Mart 2012 2 dk.

Özellikle Türkiye'de yoğun bir şekilde tüketilen midyeler ve benzeri su ürünleri, kimi zaman ölümcül hastalıklara, daha doğrusu zehirlenmelere yol açabiliyor. Özellikle midye içerisine bulaşmış olabilecek dinoflagellalar ve bakteriler, midye içerisinde çeşitli kimyasallar üreterek, midyenin insan için ölümcül bir hale gelmesine sebep olabiliyorlar. Hatta 2009 yılında yapılan bir araştırma, spesifik olarak Azadinium spinosum isimli ufak alglerin yaygın olarak görülen midye zehirlenmesinden sorumlu olduğunu tespit etmiştir.

Buna rağmen, bugüne kadar tanımlanan çok çeşitli midye (ve su ürünü) zehirlenmesi mevcut. Ancak hemen hepsinde karşılaşılan kimyasallar, "nörotoksin" dediğimiz sinir dokusunu harap eden kimyasallar şeklindedir. Dolayısıyla çok ciddi tehlikeleri bulunabilmektedir.

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Haziran 2014 7 dk.

Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan sorulardır. Ancak kendimizi tanımak, her şeyimizi tanımaktan geçer. Hoşumuza giden şeylerimizi tanıyıp diğerlerini reddedemeyiz. Bu sebeple, sokaktaki Ahmet amcadan sevgilinize, Angelina Jolie'den padişahlara kadar herkesin yaptığı bu konuyu ele alma vakti geldi diye düşünüyoruz. Yellenmeyle ilgili 10 ilginç konuya değinerek bu işin üstesinden geleceğimizi düşünüyoruz, umarız başarılı olabiliriz. Başlayalım:

Yellenme, bağırsaklarımızda biriken her türlü gazın, buldukları her türlü delikten dışarı kaçma çabalarının bir ürünüdür diyebiliriz. Bu delik, genellikle anüsümüz olmaktadır. Ağzımızdan başlayan sindirim kanalımızın her basamağında gazlar birikir; hatta yutkunurken yuttuğumuz hava bile en nihayetinde bir çıkış noktası bulacaktır. Ancak çıkardığımız gazın önemli bir kısmı bağırsaklarımızdaki bakterilerin gerçekleştirdikleri kimyasal faaliyetlerin bir yan ürünü olarak üretilir. Tipik bir yellenme sırasında insanlar %59 azot, %21 hidrojen, %9 karbondioksit, %7 metan ve %4 oksijen dışarı çıkarırlar. Kimi zaman çıkarılan gazın %1 kadar kısmı hidrojen sülfat ve merkaptanlardan oluşur. Bunlar içerisinde sülfür bulunur ki işte bu gaz, o meşhur kokunun nedenidir. Bağırsaklarımızda sıkışan ve dışarı itilen gaz, boğucu kaslarımızın (bağırsakların kasılmasını sağlayan kaslar) kasılma miktarına ve sıkışmış gazın basıncına bağlı olarak çıkış sırasında bağırsak duvarlarını titretebilirler. Bu titreşimler, "pırt" sesinin nedenidir. Yoksa gazın kendisi elbette sese sahip değildir; organlarımızla etkileşimi sese neden olur. Tıpkı hava veren bir borunun ağzına parmağınızı kısmen bastırdığınızda çıkan ses gibi...

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

100
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. Tansu Daylan
Dr. Tansu Daylan Seslendiren 14 Ekim 2021 54:50
Güneş sisteminin gizemli geçmişi yakında aydınlatılabilir! Lucy adlı uzay aracı ile Trojan asteroitlerine yapılacak seferde gezegenlerin oluşumu hakkında...
23
Avc1 _
Avc1 _
78K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, tarık tonguç tarafından sorulmuştur.

Tümör nedir, neden olur?

Tümör, hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan kitlelerdir. Tümörler ikiye ayrılır: iyi huylu (benign) ve kötü huylu (malign).

İyi huylu tümörler, çevre dokulara yayılmaz ve metastaz yapmazlar. Genellikle yavaş büyürler ve ciddi sağlık sorunlarına yol açma olasılıkları düşüktür.

Tüm Reklamları Kapat

Kötü huylu tümörler ise kanser olarak da adlandırılır. Bu tümörlerdeki hücreler kontrolsüzce büyür, çevre dokulara zarar verir ve vücudun diğer bölgelerine sıçrayabilir. Bu yayılma sürecine metastaz denir. Malign tümörlerin başlıca nedenleri arasında genetik mutasyonlar, sigara gibi tütün ürünleri ve güneşten gelen UV ışınları yer alır.[1]

Özetle, tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Kötü huylu olanlar hayati risk taşır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunur.

Dilerseniz verdiğim kaynaktan tümör çeşitlerine, kanser çeşitlerine ve bunların farklarına ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar

  1. HCG. What Is The Difference Between Tumor And Cancer - Hcg. Alındığı Tarih: 7 Mayıs 2025. Alındığı Yer: HCG | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
15K UP
İnceleyen 3 gün önce
Kar topu gibi ilerleyen bir insan topluluğunun nasıl kolaylıkla kontrol edilebileceğini, bir profesörün bile yanındaki insan sayısıyla doğru orantılı olarak garipleşen davranışlarından bahsediyor. Hoş kitap ama bu tarz konuların daha uzun şekilde kaleme alınması gerektiğini düşünüyorum. Çevremize baktığımızda kolaylıkla tanık olabileceğimiz tonlarca olay. Evrimsel yönüne bakınca bir o kadar mantıklı gelen davranışlar.
10.0/10
(7 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : La Psychologie des Foules
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Eren Dönmez
Eren Dönmez
51K UP
Üye
Evrim Ağacı cidden ilim irfan ile ilgilenen insanlar için 1. yerdir. Bu mecra kadar mecralar çok olsa keşke ülkemizde ama elimizde de Evrim Ağacı gibi bir cevher var bize de bu güzel platformda bulunmak düşer, başarılarınızın devamını dilemekteyim.
Galaksi Savaşları: M81 ve M82

Sol üst köşede mavi kollarla çevrilip kırmızı bulutsularla bezenmiş M81 sarmal galaksisi yer alıyor. Sağ alt köşede ise ortasından geçen parlak bir çizgiyle belirginleşmiş ve kırmızımsı parlayan gazlarla çevrili bir düzensiz galaksi olan M82 bulunuyor. Bu nefes kesici manzara, iki dev galaksinin yaklaşık bir milyar yıldır süregelen kütleçekimi savaşını gözler önüne seriyor. Her yüz milyon yılda bir gerçekleşen yakın geçişler esnasında her bir galaksinin kütleçekimi, diğerini dramatik biçimde etkiliyor. Bu yakın geçişlerden sonuncusu sırasında M81'in etrafında büyük ihtimalle M82'nin kütleçekiminin sebep olduğu düşünülen yoğunluk dalgaları meydana geldi ve bu dalgalar da M81'in sarmal kollarının bugünkü zengin yapısının temellerini atmış oldu. Öte yandan, M81'in M82’de bıraktığı şiddetli yıldız oluşum bölgelerinin ve çarpışan gaz bulutlarının enerjik ortamı da galakside X ışınları parlamalarına yol açmış durumda. Bu büyük savaş, Dünya'dan bakıldığında yuvamız Samanyolu Galaksisi'nde yer alan ve hakkında henüz çok az şey bilinen, yayılmış gaz ve toz bulutlarından oluşmuş bir Bütünleşmiş Değişen Bulutsu'nun (İng: “Integrated Flux Nebula”) soluk parıltısı içerisinden görülmekte. Gelecek birkaç milyar yıl içerisinde ise bu iki galaksiden geriye yalnızca bir galaksi kalacak.

7 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Collaborative Astrophotography Team (CAT)
Çeviren: M. Azad Ülmez
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 1 gün önce
Plexippini, Salticinae alt familyasına bağlı bir oymaktır. 2 alt oymağı bulunur.
2
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 1 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
4
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Discord
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close