Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
51K UP
İnceleyen 3 gün önce
John Gribbin kalemine aşina olduğum ve takip ettiğim bir bilim insanı. Astrofizikçi olan Gribbin ayrıca hatırı sayılır bir bilim yazarı. Bilim Tarihi gibi bir alanı okumak için ondan daha iyi bir alternatif bulamayacağım içim bu çetin yolculuğa onunla çıkmaya karar verdim. Epey uzun bu yolculukta birbirinden önemli bilim insanları hakkında onlarca yeni şey öğrenme fırsatı buldum. Rönesanstan Newton Devrimine, Kimya dan Darwin Devrimine, Klasik bilimden iç ve dış uzay a, birçok başlığın altında birbirinden önemli bilim insanlarıyla tanıştım. Hem çok zevkli hem de eğlenceli bir şeyler yaparken bir yandan da bilimle ilgili yeni ufuklar açmak isteyenlere şiddetle öneriyorum.
Kitap
Puan Ver
Rönesanstan Günümüze Modern Bilimin Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Raqif Bagirov
İnceleyen 21 saat önce
Bana göre bu eser çok iyi bir şekilde hazırlanmışdır.Kendim bilim-kurgu filmlerini ve kitaplarını seven biriyim.Bu kitapda tam bana göre bir kitap.Okumanızı tavsiye ederim
9.1/10
(45 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Dune: Part One
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 5 Aralık 2020 8 dk.

Güneş sistemimizdeki en küçük gezegeni ve Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür, Dünya'nın Ay'ından sadece birazcık daha büyüktür. Merkür yüzeyinden Güneş, Dünya'dan bakıldığında göründüğünün üç katından daha büyük görünür ve Güneş ışığı Merkür'de yedi kat daha parlaktır. Güneş'e olan yakınlığına rağmen, Merkür güneş sistemimizdeki en sıcak gezegen değildir - yoğun atmosferi nedeniyle bu unvan, komşusu ve 2. sıradaki gezegen olan Venüs'e aittir.

Peki bir gezegenin yörüngede dönmesi ne demek? Bu dönüş neden oluyor ve "yörüngede dönmek" derken neyi kast ediyoruz? Öncelikle işe, yörüngenin ne olduğu tanımıyla başlayalım:

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Halime Samsa
Halime Samsa
34K UP
Yazar 19 Ekim 2020 16 dk.

Bir önceki yazımızda, insanların kendi kendilerine zarar verme davranışlarını incelemiş, bunu önlemek için neler yapabileceğimize bakmıştık. Bu yazıda ise intihar kavramına odaklanacağız. Çünkü insanın ruhsallığı yaşam dürtüsüne yaklaştıkça kurucu, uzaklaştıkça ise yıkıcı bir hal alabilir. Hangisine daha yakın olacağımızı ise erken çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkiler, mizacımız, genetik yatkınlarımız ve travmatik deneyimlere verdiğimiz ruhsal tepkilerin tümü belirler. Akılda tutulmalıdır ki, yaşam ve ölüm dürtüsü sadece bir ucunda durabileceğimiz, katı ve değişmez ruh halleri değildir. Hayatımız bu iki dürtü arasında salınarak geçer. Ancak, intihar (özkıyım) kişinin benliğine yönelmiş olan ölüm dürtüsünün serbest kalarak, maskelerinden arınarak bütün şiddetiyle karşımızda durduğu zorlu bir ruh halidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yapmış olduğu açıklamalara göre, her yıl intihar nedeniyle 800 bin insan hayatını kaybediyor. Dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son veriyor ve her 20 intihar teşebbüsünden biri ölümle sonuçlanıyor.

262
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Nurgül Karataş
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Bu sükut çiğnenen bir muhabbetin yasıdır.
Bu suküt bir kömürün içerde yanmasıdır.
Bu sükut beynimdeki cinnetin potasıdır;
Görüp aldanmayınız sessizce durduğumu...
Kaynak: Bütün şiirleri
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
9 saat önce
"Evrim Ağacı AI" Neden Çözüm Değil?

Son videomuza gösterdiğiniz müthiş ilgiden ötürü çok teşekkür ederiz, ne kadar sevildiğimizi ve Evrim Ağacı ailesinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha iliklerimize kadar hissettik. :)

Bu konuda gelen en yaygın çözüm önerisi, Evrim Ağacı'nın kendi yapay zekasını yapması olduğu için, bunun neden bir çözüm olamayacağını kısaca anlatmak istedim.

Her şeyden önce, bizim gibi küçük oluşumların (hatta milyon dolarlara sahip oluşumların bile) kendi yapay zekalarını eğitmeleri ve büyük yapay zeka şirketleriyle rekabet edebilmesi, maliyet dolayısıyla pratik olarak imkansız. OpenAI GPT-4'e ulaşabilmek için toplam 1-1.5 milyar dolar harcadı. Sadece GPT-4'ün eğitimi 100+ milyon dolar tuttu, modelin ayakta tutulabilmesi için OpenAI her gün 700.000$ civarı para harcıyor.

Tabii ki "Evrim Ağacı AI yapsın." derken kastedilenin bu olmadığını biliyorum. Maliyet probleminin etrafından dolaşmak için firmalar 2 şey yapıyorlar:

1. "Wrapper": Bunlar, sanki kendileri yapay zekaymış gibi gözüken ama sorguları arka planda GPT veya Gemini gibi diğer yapay zekalara göndertip, cevaplatıp, bazı ara işlemlerden geçirip, kullanıcıya sunan araçlar. Mesela Dünya'nın en meşhur yapay zekalarından biri olan Perplexity'nin kendi yapay zekası yok, tamamen diğer yapay zekalar üzerine inşa edilmiş bir wrapper.

2. "Fine-tuning": Bu yöntemde de yine oturmuş yapay zeka araçlarına kendi verilerinizi yükleyerek onları "sizin gibi" davranacak şekilde ekstradan eğitiyorsunuz. Bu da oldukça maliyetli bir süreç ve maalesef yapay zekalar Türkçede o kadar iyi eğitilmedikleri için (çünkü Türkçe corpus miktarı çok kısıtlı), bugüne kadar gördüğüm tüm sonuçlar da vasat seviyede oluyor.

Ama sorun bu değil. Sorun, bu 2 yöntemin de yapay zekanın bizim gibi olgusal siteleri sektörel olarak yok ettiği gerçeğini değiştirmiyor olması. Çünkü zaten onların kullanıcılarına sundukları yapay zekayı kullanmış oluyoruz - ki Evrim Ağacı trafiğini katleden de onlar. Onlar videodaki çözümleri sunmadığı sürece, sorun çözülmüyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berat Mutluhan Seferoğlu
Yazar 24 Ağustos 2019 1 sa.

Çağdaş felsefede ön planda olan iki felsefe geleneği olduğunu görüyoruz. Bu gelenekler analitik felsefe ve kıta felsefesi olarak adlandırılıyor. Bu yazıda iki gelenek hakkında bilgi vermek, bu gelenekleri karşılaştırmak ve analitik felsefe/kıta felsefesi ayrımına dair bazı noktaları açıklığa kavuşturmak istiyorum.

Başlamadan önce bir uyarı yapmam gerekiyor: Ben, analitik felsefe ve kıta felsefesi ekolleri arasından analitik felsefeye yakınım. Dolayısıyla söz konusu ekoller arasında yaptığım karşılaştırmanın ve yaptığım çıkarımların taraflı görünebileceğinin farkındayım. Bu ayrım, kişilerin felsefeye nasıl baktığıyla öyle yakından ilişkili ki, kamplardan herhangi birine yakınsanız, analitik felsefe ve kıta felsefesi karşılaştırmasını taraflardan birini ‘kayırmadan’ yapmanız pek mümkün değil. Bu nedenle konu hakkındaki taraflılığımla ilgili olarak okuyucuyu uyarma ihtiyacı hissediyorum.

166
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Deniz Akkuş
Araştırmayı yapmayı seven bir insanım. 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Sagittarius A hiçbir zaman Güneşi içine çekmeyecek. Bizim Güneş Sistemimizde nasıl ki Dünya Güneşin etrafında dönüyor. Güneşimizde kara deliğin etrafında dönüyor. Her ne kadar kara deliğin kütlesi büyük olsa da galaksilerin sistemi böyle çalışmaz. Zaten galaksileri bir arada tutan güç kara deliğin çekim kuvveti değil karanlık maddedir.

113 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Sudenaz Tural
Sudenaz Tural
52K UP
Üye
Öncelikle bu işi bu kadar önemseyerek ve kaliteli bir biçimde yaptığınız için sizi tebrik ederim. Gencinden yaşlısına herkese bilim öğretebilecek bir platformda bulunmaktan çok hoşnutum. Her gün 1-2 saatimi burada geçiriyorum, YKS'den sonra daha fazla araştırmak istiyorum. Karanlığı bilimle fethetmek ümidiyle..!
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 19 Temmuz 2021
Bu kare, bir süredir fotoğrafçının kafasında vardı. Tepedeki cisimlerin en parlak olduğunu biliyordu. Bunun nedeni, onlardan ulaşan ışığın atmosfer tarafından az dağıtılmasıdır. Ayrıca, Güney Avustralya‘da yılın bu zamanlarında gece yarısına yakın bir saatte, galaksimiz Samanyolu’nun merkezinin yukarıda olduğunu da biliyordu. Zihnindeki resmi kovalayarak Kuipto Ormanı’nın derinliklerine daldı. Uzun monteri çamlarının gökyüzünün çoğunluğunu kapattığı ancak bir açıklıktan galaksiyi görmeye imkan veren yere ulaştı. İşte burada, ağaçlarla çevrili bir pencereden, yerel ve uzaklardaki doğanın hayalindeki kombinasyonunu yakaladı. Hem ağaçların hem de Samanyolu galaksisinin on altı pozu kaydedildi. Antares, galaksinin merkez düzleminin solundaki parlak turuncu yıldızdır. Alpha Centauri ise görüntü merkezinin hemen sağındaki parlak yıldızdır. Galaksimizin merkezi Antares’in altındadır. Birkaç saat içinde Dünya’nın dönüşü nedeniyle, galaktik düzlem yukarı ve sola doğru hareket etti. Çok geçmeden çerçeveden görünmez oldu ancak fotoğrafçının zihnindeki resim sonsuza kadar güvendeydi.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

247
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Uluru’nun Ötesinde Şimşek ve Avcı

Uluru’nun ötesinde neler oluyor? Uluru, Birleşmiş Milletler Dünya Miras Alanı’dır. Avustralya‘nın merkezinde 350 metre yüksekliğe sahip olağanüstü bir dağdır ve neredeyse dümdüz olan çevresinden keskin bir şekilde yükselir. Kum taşından oluşan Uluru, son 300 milyon yılda yumuşak kayaların yavaş yavaş aşınmasıyla oluşmuştur. Mayıs ayının ortalarında çekilen görselin arka planında şiddetli bir fırtına görülülüyor. Hem Uluru‘nun hem de fırtınanın çok daha ötesinde, Avcı takımyıldızı ile dikkati çeken yıldızlarla dolu bir gökyüzü var. Uluru bölgesi, 22.000 yıldan fazla bir süredir insanların evi olmuştur. Yerli halk, Avcı takımyıldızı geceleyin gökyüzünde ilk kez göründüğünde, şimşekli fırtınalarla dolu sıcak bir mevsimin yaklaşmakta olduğunu belirtmişlerdir.

11 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Park Liu
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Bilimsever 21 Temmuz 2022 Sen de Cevap Ver

Işık yılı ışığın bir yılda aldığı mesafedir. Işık saniyede 299.792.458(yaklaşık üç yüz milyon) metre hızla ilerler. Bir yılda 60×60×24×365,25 (365,25 çünkü altı saat 24 saatin dörtte biridir) saniye vardır. Bu işlem yapıldığında sonuç 31.557.600 çıkar. Bu iki sonuç çarpıldığında 9.460.730.472.580,8(yaklaşık 9,5 trilyon) kilometre çıkar, yani bir ışık yılı 9.460.730.472.580,8 kilometre, 9.460.730.472.580.800(yaklaşık 9,5 katrilyon) metredir.

Bize Güneş'ten sonra en yakın yıldız olan proxima centauri, 4,24 ışık yılı uzaktadır. Yani biz, onun 4,24 yıl önceki halini görüyoruz. Güneş ise yaklaşık 8 ışık dakikası uzaktadır.(yani ışığı bize 8 dakika sonra varmaktadır.) Yani Güneş bir anda yok olsaydı, yok olmadan son 8 dakika boyunca saçtığı ışık bize ancak o yok olduktan sonra gelebilirdi. Biz de 8 dakika boyunca Güneş'i görmeye devam ederdik.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
5 gün önce

MIT araştırmacıları şizofreni hastalarının günlük ilaç alma zorluğunu aşmak için haftada bir kez alınan yıldız şeklinde kapsül geliştirdi. Lancet Psychiatry'de yayımlanan 3. faz çalışmada 83 hastaya uygulanan risperidon yüklü kapsül, midede yavaşça eriyerek tutarlı ilaç seviyeleri sağladı. Beş haftalık deneme süresince hastaların semptomları stabil kaldı ve günlük ilaç kadar etkili olduğu PANSS değerlendirmesiyle kanıtlandı. Bu teknoloji FDA onayı için daha geniş çalışmalara hazırlanırken doğum kontrol ilaçları için de test edilecek.


Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Yusuf Meşe
Gözlemi Yapan 1 gün önce
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nagihan Sıla Akkurt
İnceleyen10 16 Aralık 2022
Muhtemelen sinemaya 2-3 kere gideceğim bunun için. IMAX'e gitmenizi tavsiye ederim.
9.1/10
(45 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Avatar: The Way of Water
Yönetmen: James Cameron
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hibrit İnsanlar

Afganistan’da el yapımı bir patlayıcı nedeniyle bacaklarını kaybetmesiyle hayatı bir anda değişen Harry Parker, rehabilitasyon sırasında insanların bu durumun üstesinden nasıl geldiklerini görüp kendi kendine şu soruyu sordu: Tüm insanlar hibritleşiyor mu?

Parker Hibrit İnsanlar’da edindiği yeni kimliğinden ve fiziksel engeliyle nasıl mücadele ettiğinden bahsederken okuru bir bedenin sahip olabileceği en güçlü ve özgürleştirici buluşlarla, en yeni robotlarla ve teknolojilerle tanıştırıyor.

Teknolojinin, insan olmanın ne anlama geldiğine dair anlayışınızı nasıl değiştireceğine inanamayacaksınız!

“Bilimsel icatlarla ilgili olsa da aslında kitabın odak noktası insan kalbi ve zihni.” –Observer

“Hibrit İnsanlar yeni bir dünyaya dair büyüleyici bir seyahat rehberi.” –Gavin Francis

“Mütevazı bir üslupla kaleme alınmış. Geçmişe özlem duymadan geleceğe bakmanın yolunu okura gösteriyor.” –Jeanette Winterson

Devamını Göster
₺147.00
Hibrit İnsanlar
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close