Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Nevzat Keskin
Seslendiren 1 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
2
Tüm Reklamları Kapat
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 11 Şubat 2019 9 dk.

Özellikle son yıllarda kadınlara yönelik taciz olayları hem artış gösterdi hem de kadınların kendilerini cesurca ifade edebilmesi nedeniyle toplumun iliklerine işlemiş olan kadın şiddeti problemi daha görünür hale geldi. Doğal olarak da tacizci/tecavüzcü erkeklerin neden bu davranışları sergilediği daha sık araştırılmaya başlandı.

Bilindiği gibi insan; biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir varlıktır ve varlığın bu üç boyutu birbiriyle yoğun ve girift bir ilişki içindedir. Bu yüzden konuyla ilgili farklı disiplinleri bir araya getiren, geniş perspektiften çalışmalar yapılmaktadır. Bu üç alandan birden gelen veriler bir bütün olarak değerlendirilmediği müddetçe, eldeki sorunla ilgili tam bir çerçeve elde etmek mümkün değildir. Buna rağmen, bilgi yoğunluğu gözetilecek olursa, bu alanlardan sadece birinden gelen verilere odaklanmak, o alandaki bilgilerimizin sağlamlaşması ve diğer alanlardaki bilgilerimizi yorumlama başarımız açısından faydalıdır.

543
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
580.3K UP
6 gün önce
Astronomlar, şimdiye kadar gözlemlenen en uzun süreli gama ışını patlaması olan GRB 250702B’yi inceleyerek, bu kozmik olayların kökenine dair yerleşik modelleri sorguluyor. Yaklaşık 7 saat süren patlama, tipik olarak saniyeler ya da dakikalar içinde sona eren gama ışını patlamalarından radikal biçimde ayrılıyor. Chapel Hill’deki Kuzey Carolina Üniversitesi öncülüğündeki uluslararası ekip, uzay ve yer teleskoplarından elde edilen verilerle patlamanın milyarlarca ışık yılı uzaklıkta, yoğun toz içeren büyük bir galaksiden geldiğini gösterdi.

Gözlemler, patlamanın ışık hızının en az %99’u hızında ilerleyen dar bir madde jeti oluşturduğunu ve kalın kozmik toz bulutlarını delerek tespit edilebildiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar; büyük bir yıldızın çöküşü, alışılmadık yıldız kalıntılarının çarpışması ya da bir yıldızın kara delik tarafından parçalanması gibi birden fazla olası senaryo üzerinde duruyor. Ancak mevcut veriler, bu seçeneklerden hangisinin doğru olduğunu kesinleştirmeye yetmiyor.

Çalışma, The Astrophysical Journal Letters’ta yayımlandı ve GRB 250702B’yi, gelecekte keşfedilecek benzer aşırı olayların karşılaştırılacağı temel bir referans noktası haline getiriyor. Bu tür patlamaların anlaşılması, evrendeki en uç koşulları, ağır elementlerin dağılımını ve yaşam için gerekli maddelerin kozmik kökenini anlamada kritik önem taşıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Civan
Çınar Civan
622.4K UP
Çeviren 29 Temmuz 2023
Güzelliğe hayran olun ama canavardan korkun. Buradaki güzellik, parlak Ay ve arka planda yıldızlar ile pitoresk bulutlar arasında görülen, büyük ve yeşil renkli sarmal şeklini alan tepedeki kutup ışığıdır. Canavar ise, kutup ışıklarını yaratan ama bir gün uygarlığı bozabilecek yüklü parçacık dalgasıdır. 1859'da, tüm Dünya'da görülen kayda değer auroraların ardından, Güneş patlaması ile bağlantılı bir koronal kütle fırlatmasından (CME) gelen yüklü parçacıkların darbesi, Dünya'nın manyetosferini o kadar güçlü bir şekilde etkiledi ki, Carrington Olayı'nı yarattı. Güneş'ten gelen bu atak, Dünya'nın manyetik alanını o kadar güçlü bir şekilde sıkıştırdı ki, telgraf telleri boyunca yüksek akımlar ve kıvılcımlar yaratarak birçok telgraf operatörünün çarpılmasına sebep oldu. Şimdi Carrington sınıfı bir olay Dünya'yı etkileyecek olsaydı, spekülasyonlar, küresel elektrik şebekelerinde ve elektronik cihazlarda şimdiye kadar görülmemiş bir ölçekte hasar meydana gelebileceği tahmin ediliyor. Görselde gözüken kutup ışığı, 2016 yılında, Dünya'nın büyük Avrasya ve Kuzey Amerika tektonik plakalarını ayıran bir fayı kısmen dolduran İzlanda'daki Thingvallavatn Gölü üzerinde görüntülendi.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Umut Karip
Umut Karip
184.7K UP
Yazar 23 Aralık 29 dk.

LSD literatürde LSD-25 olarak da anılan, halk arasında asit (İng: "acid") olarak bilinen kimyasal bir bileşiktir. Güçlü bir psikoaktif madde ve halüsinojen olan LSD'nin kimyasal yapısı C20H25N3'dür. Ergot mantarları tarafından üretilen liserjik asidin bir türevidir ve serotonin reseptörleri aracılığıyla etki gösterir. İlk olarak 1937 yılında Albert Hoffman tarafından sentezlenmiştir, LSD'nin psikoaktif özellikleri 1943 yılında yine Albert Hoffman tarafından keşfedilmiştir. LSD keşfedildiğinden beri hakkında binlerce rapor ve akademik makale yayımlanmıştır. Bu çalışmalarda LSD'nin psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği fikri ortaya atılmıştır.

Çavdar mahmuzu (Claviceps purpurea) adlı mantarın çavdar gibi tahıllarda oluşturduğu ve tahıl tanesinin yerini alan sert, koyu renkli bir yapıdır. Bu yapı, mantarın üreme evresinde oluşur ve içerdiği maddeler zehirli olabilirken tıbbi açıdan önemlidir. Bu mantar tarih boyunca ergotizm (çavdar mahmuzu zehirlenmesi) salgınlarına sebep olmuştur. Ergot salgınlarından biri, M.S. 944 yılında 40.000 kadar insanın ölümüne neden olmuştur. Ancak bahsedildiği gibi ergotun tıbbi açıdan faydaları da mevcuttur. Örneğin on altıncı yüzyılda ergotun rahim kasılmalarını tetiklediği kaydedilmiştir. Bu sayede ergot doğumlarda suni sancı gibi bir işlevle kullanılmıştır.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 2 Eylül 2019 20:04
Uyarı: Metin içinde Game of Thrones (Taht Oyunları) dizisinin son sezonuna yönelik birtakım bilgiler ("spoiler") bulunmaktadır. Bu yazıda belirtilen görüşler...
16
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Yaşam Ağacı Türü
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Psathyrella microrrhiza, Tiny Psathyrella olarak da bilinen, higrofan şapkalı küçük, narin bir agarik mantardır. Başlangıçta, şapkanın dış kısmında dağınık beyaz fibriller veya fibrilloza pullar bulunur ve bunlar kenarlarda kalıcıdır. Bu mantar, ormanlardaki yol kenarlarında veya ruderal alanlarda, genellikle odun kalıntıları veya yaprak örtüsü üzerinde yetişir.

Şapka başlangıçta küt konik olup, olgunlaştıkça çan şeklinde veya dışbükey-umbonat hale gelir. Şapka başlangıçta dış kısmında dağınık beyaz lifler veya fibrillo pullarla süslenmiştir ve bunlar kenarlarda kalır. Kururken, şapka kenarlarında pembemsi bir renk alabilir ve bazen solungaç kenarları pembemsi ve flokülöz görünebilir. Higrofan, orta kahverengi, soluk bej kahverengiye dönüşür. Lameller ekli, orta genişlikte, sıkışık, soluk kirli bej, yaşlandıkça kahverengimsi griye dönüşür. Sap ince, narin, kırılgan, olgunlaştığında dolgunlaşır, aşağı yukarı eşit uzunluktadır ve sapın alt kısmında peçe kalıntıları bulunabilir. Spor izi koyu kahverengi ila mor kahverenginde olur.

Şapka (cap) çapı: Genellikle 1 – 3 cm arası. Kimi kaynaklar “yaklaşık 1 ila 3 cm” diyor.

Sap (stipe) + dip özelliği: Sap — oldukça ince — ve bazen dipte küçük, kökümsü bir uzantı (rootlet / micro-rhiza) olduğu bilinir.

Görünüş ve hygrophanous özellik: Şapka ıslakken nemli, koyu kahverengi/ kızıl kahverengimsi; kuruyunca açıla-solar (farklı tonlara geçer). Bu “nemle renk değişimi (hygrophany)” bu tür için bildirilmiştir.

Çıkış biçimi: Genelde “tek tek veya çok küçük gruplar (ikili, üçlü vb.)” hâlindedir

Sporları 11-14 x 6-7 μm boyutlarında ve pürüzsüz şekillidir, bir germ gözenekleri vardır.

Türün ilk tanımlandığı ve yaygın olarak gözlemlendiği yer Avrupa'dır.

Psathyrella türlerinin çoğunu yenmez, düşük değerli veya riskli olarak sınıflandırır.
4
Işın Altınkaya
Yazar 7 Nisan 2016 18 dk.

Bu yazıyı okuyan her 2 erkekten birinin saçları 20'li yaşlarından itibaren dökülmeye başlayacak ve 50'li yaşlarında saçları büyük oranda veya tamamen dökülecek. Tabii erkeklerde saç kaybına aşinayız, dolayısıyla bu belki de pek şaşırtıcı değil. Ama aynı zamanda bu yazıyı okuyan her 5 kadından 1'inin saçları yaşa bağlı olarak zamanla dökülecek, her 2 kadından 1'inin saçları 50 yaşından sonra kafa derisi görülebilecek düzeyde azalacak. Yani hangi cinsiyetten ve hangi ülkeden olursanız olun, az ya da çok miktarda saçlarımızı yitireceğiz. Tabii ki bunun en ileri formu, erkeklerde görülen tam kellik. İyi ama neden? Neden kıllarımızı kaybediyoruz?

Mısır’dan elde edilen verilere göre, yaklaşık 5000 yıldır insanların kelliğe çare aradığı tahmin ediliyor. Yaşlanma nedeni ile erkeklerin yaklaşık %50'sinde, kadınların ise yaklaşık %20'sinde saç dökülmesi gözleniyor. Öte yandan saçımızın dökülüp dökülmeyeceğinin sırrı, atalarımızın genlerinde saklı.

96
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 28 Ağustos 2013 6 dk.

Eminiz ki okurlarımız arasında hatırı sayılır bir çoğunluk merakla Breaking Bad'i izlemiştir ve sonlandığı için derin ve tedavi edilemez bir üzüntü duyuyordur. Biz de onlara yönelik olarak, anılarını tazelemek ve hayranlıklarını geliştirmek amacıyla ufak bir çeviri derlemesi yapmak istedik. Hikayeyi bilmeyenler için çok ufak bir özet geçelim: 

İlerleyen yaşlarında olan Walter White isimli bir kimya öğretmenine, tedavi edilemez düzeyde akciğer kanseri teşhisi konur ve bu, öğretmenin hayatını değiştirir. Çünkü ömrünün sonlarına yaklaşırken, o güne kadar sıradan ve normal bir öğretmen hayatı sürmüştür, ancak hem ailesinin onun ölümünden sonra rahat yaşayabilmesi, hem de ömrünün son yıllarında biraz "aksiyon" yaşayabilmek adına, çılgınca bir işe kalkışır ve diziye de adını veren olay gerçekleşir: yoldan çıkar. Eski bir öğrencisiyle, Dünya'nın en etkili ve tehlikeli uyuşturucusu olarak bilinen metamfetamin üretimine ("meth pişirmek" olarak bilinir) girer ve kimya bilgilerini kullanarak, neredeyse %100 saf metamfetamin üretir. Bu derecede saf meth piyasada bulunmadığından, çok hızlı şekilde para kazanmaya başlar, ancak tabii bu süreçte başına binbir türlü iş açılır ve dizi bunun üzerinden ilerleyen bir "kara drama"dır. 

87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sude Akman
Sude Akman
213.3K UP
Aktaran 21 Haziran 2021 5 dk.

Tamagawa Üniversitesi Beyin Bilimleri Enstitüsü'nden Profesör Matsuda Tetsuya ve Kobe Üniversitesi İnsan Gelişimi ve Çevre Enstitüsü'nden Yardımcı Doçent Ishihara Toru'nun da aralarında bulunduğu bir araştırma grubu, çocuklukta yapılan egzersiz ile sonraki yaşamda bilişsel işlevin sürdürülmesi ve desteklenmesi arasındaki pozitif ilişkinin altında yatan, beynin sinir ağları ve korteks yapısıyla ilişkili değişiklikleri aydınlattı. Sonuçlar, 23 Mayıs 2021'de NeuroImage dergisinde yayınlandı.[1]

Önceki on yılda yapılan araştırmalar, çocukluk döneminde egzersizin bilişsel işlevlerin gelişimini etkilediğini zaten göstermekteydi. Son bulgularsa, çocuklukta yapılan egzersizin bu faydalarının, orta yaş ve sonraki yaşamda bilişsel işlevlerin korunmasına ve desteklenmesine kadar uzandığını göstermiştir. Ne var ki bu pozitif ilişkiye ilişkin beyin işlevselliği ve yapısındaki değişiklikler henüz aydınlatılamamıştır. Yeni araştırma, beyindeki bu ilişkinin arkasındaki yapısal ve işlevsel değişiklikleri aydınlatmak için MRI (manyetik rezonans görüntüleme) kullanarak çocuklukta fiziksel aktivite ile sonraki yaşamda bilişsel işlev arasındaki ilişkiyi araştırdı.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evren Cemil Çayırlı
5 gün önce
Saygı ısmarlanmaz, saygı kazanılır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Güven Soner
Güven Soner
40.1K UP
Yazar 3 gün önce 4 dk.

Hastanede muayene olurken sağlık çalışanının iki dakika sessizce ekrana bakması size belki sıradan gelir. Peki ya görme engelli olsaydınız?

Seslerden başka hiçbir ipucunuz yokken o sessizlik sizde nasıl bir his yaratırdı?

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Serdar Çakmak
Serdar Çakmak
115.2K UP
İnceleyen10 18 Mart
Sean Carroll'un kitapları ve anlatım tarzının katkı sağlayıcı olduğunu düşünüyorum. Bu kitap da anlaşılır ve gayet akıcı idi. İlgilenenler ve bu alana dair bilgi edinmek isteyenler için kapsamlı bir kitap. Mutlaka tavsiye ederim.
9.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Büyük Patlamadan Bebek Evrenlere, Zamanın Peşinde
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🧬 Bilimle eğlenceyi birleştiren “Evrim: Bilimsel Kutulu Masa Oyunu” ile evrimsel biyolojiyi keşfe çıkın! 🎲

👨‍👩‍👧 7 yaş ve üzeri için uygun bu oyun, çocuklar ve yetişkinler için hem öğretici hem keyifli bir deneyim sunuyor.

📚 Panama Yayıncılık iş birliğiyle hazırlanan Türkiye’nin ilk evrim oyunu, yüksek puanlı yorumlarıyla dikkat çekiyor: 45 incelemeye göre 5 üzerinden 4,8 puan almış!

🛒 Bilimsel öğrenmeye destek olmak ve ailecek oynayacağınız kaliteli bir oyun edinmek için Agora Bilim Pazarı’ndan şimdi satın alın.
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mart 2014 13 dk.

Bir önceki yazımızda, Hardy-Weinberg Dengesi'nin basit ama etkili matematiksel ifadesini görmüştük. Basitçe, herhangi bir gen frekansını, fenotip (fiziksel özellik) frekansını veya genotip (genetik özellik) frekansını bildiğimiz sürece, ideal ve evrimin süregelmediği bir popülasyonda diğer tüm genlerin (alellerin) frekansını bu dengenin matematiği sayesinde hesaplayabiliriz. 

Peki, bu analizi sadece evrimin süregelmediği popülasyonlarda mı yapabiliriz? Çünkü eğer öyleyse, bu Hardy-Weinberg Dengesi neredeyse tamamen işe yaramaz bir denge demektir. Biliyoruz ki var olan tüm popülasyonlar yavaş ya da hızlı bir şekilde evrimleşmektedir. Evrim mekanizmaları, ister istemez popülasyonların hepsine etki etmektedir. Dolayısıyla eğer ki sadece evrimin olmadığı popülasyonlarda işe yarıyorsa, Hardy-Weinberg'in işleyebileceği bir popülasyon bulmamız imkansız demektir. Çünkü doğada evrimleşmeyen veya evrim mekanizmalarından muaf hiçbir tür yoktur (insan bunu bir miktar kırabildiyse de, tamamen kırmaktan acizdir). 

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close