Çocuklara Ölümden Nasıl Bahsedilmeli? Farklı Yaşlar İçin Kılavuz...
Çocuk sahibi olmak hayatımız boyunca karşılaşabileceğimiz en büyük sorumluluklardan birisi. Çocuk büyütmek, hayatta tutmak ve belki de en önemlisi, o çocuğu hayata hazırlamak… Elbette mükemmel olmamız mümkün değil ama elimizden gelenin en iyisini yaptığımızdan da emin olmalıyız.
Bu süreçte kimi konuları çocuğumuzla konuşmak çok kolay ve eğlenceliyken, kimi konuları konuşmak ise bizler için daha zor ve kaygı verici olabilir. Daha önceden çocuklara cinselliği nasıl anlatmanız gerektiğinden söz etmiştik; bu yazıda, bu zor ve kaygılı konulardan birisi olan ölümden söz edeceğiz.
Pek çok ebeveyn, ölüm konusunda çocuğuna karşı sessiz kalmayı tercih edebiliyor. Bunu belki konunun kendilerini zorlayan kısımlarından kaçmak için yapıyorlar, belki de çocuklarının üzülmesini, korkmasını engellemek için... Ancak ölüm, hayatın kaçınılmaz bir parçası ve ne kadar kaçarsak kaçalım, bir gün yüzleşmemiz gereken bir gerçek. Bu yüzden çocukları hayata hazırlama sorumluluğunu üstlenmiş yetişkinler için mutlaka değinilmesi gereken bir konu.
Peki ölüm gibi hassas bir konuyu çocuklarla nasıl konuşmalıyız? Bu soruya verilebilecek cevapların çocuğun gelişim dönemine göre gösterebileceği nüanslardan bahsetmeden önce bazı genel kuralların altını çizebiliriz:
Ölümü Beklemeyin!
Gündelik hayat, ölüm üzerine konuşmak için çocuğu duygusal anlamda sarsmayacak pek çok fırsat içeriyor. Saksıda solan bir çiçek, evde bulunan ölü bir böcek ya da patlayan bir balon… Bunların hepsi doğadaki döngünün işaretleri olarak gündeme getirilebilir. Bİr örnek verelim:
Solan bir çiçek artık büyüyemez, su tüketemez, meyve veremez ve bunun geri dönüşü yoktur. Soldu, yani öldü. Doğadaki her canlı bu döngüye dahil, evet, bizler de!
Bu konuşma, çocuğun ölüm hakkında fikir edinmesi için yeterli ortamı sağlıyor. Böylece çocuğa sevdiği bir kişinin ölümüyle yaşayacağı duygusal sarsıntının etkisindeyken değil, bundan çok önce ölümü anlamak için gerekli zamanı veriyor.
Ölümü Saklamayın!
Yazının girişinde bahsettiğimiz gibi, çocuğu ölümün yarattığı olumsuz duygulardan korumak için ölüm haberini gizlemek bir işe yaramaz. Çocuk, çoğu zaman bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder. Etrafındaki yetişkinlerden edindiği duygusal ipuçlarını okur ve ölümün üzerine konuşulmaması gereken bir tabu oluğunu düşünebilir. Ölümü doğal bir süreç olarak değil de bir tabu olarak öğrenen çocuk, ölümle karşılaştığında bu durumu yönetmekte zorlanır. Kaçınılmaz olan ölüm-çocuk yüzleşmesini ertelemek, ölümün yaratacağı duygusal sarsıntının etkisini artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Basit ve Net İfadeler Kullanın!
Yetişkinler bazen olayların duygusal etkisini azaltmak için dolambaçlı ifadeler tercih edebilir. Örneğin, "öldü" demek yerine, "aramızdan ayrıldı" gibi bir metafor kullanmak daha kolay gelebilir. Ancak bu durum, çocuklar söz konusu olduğunda, kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramaz: Çocuklara ölen kişinin "uykuya daldığını" söylerseniz, uyumaktan korkmaya başlayabilirler. Ölen kişinin uzaklara gittiğini söylerseniz, o kişinin geri dönüşünü umutla bekleyebilirler.
Bu yüzden en iyi yol olan biteni olabildiğince doğrudan ifade etmek. "Evet, o öldü." demekten çekinmeyin ve ölümün ne anlama geldiğini olabildiğince açıklayın. İnsanlar öldüklerinde bedenleri çalışmayı durdurur. Artık nefes alamazlar, yemek yiyemezler, konuşamazlar, düşünemezler veya hissedemezler. Bunları netleştirmek, çocuğun yas sürecini atlatmasını kolaylaştıracaktır.
Bu konuyla ilgili en iyi örneklerden birisi, bir zamanlar çocukların hayranlıkla izlediği Susam Sokağı dizisinde karşımıza çıkıyor. Dizideki sevilen karakterlerden Mr. Hooper'ı canlandıran aktör Will Lee'nin gerçek yaşamdaki ölümü senaryo ekibini zor bir soruyla karşı karşıya bıraktı. Bu durumu çocuklara nasıl anlatacaklardı? Senaryo ekibi gerekli uzman desteğini alarak bu konuda yapılabilecek en iyi şeyin dürüst olmak olduğuna karar verdi ve ortaya Susam Sokağı'nın en unutulmaz bölümlerimden birisi çıktı:
Yas Süreci
Ölüm haberini alan herkes gibi çocuklar da kendilerine has tepkiler verir. Kimisi ağlar, kimisi yalnız kalmak ister, kimisi de çokça soru sorar. Bunların hepsini olağan kabul edebiliriz. Hiçbir duygusal tepkiyi zayıflıkla ilişkilendirmemek ve engellememek önemli.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu süreçte ipleri çocuğunuza bırakabilir ve o nasıl bir tepki veriyorsa ona eşlik ederek kendisini ifade etmesini kolaylaştırabilirsiniz. Sarılmak istiyorsa sarılın, güvende hissetmek istiyorsa yanında olun, ağlıyorsa bunun normal olduğunu ifade edin, sorular soruyorsa olabildiğince net şekilde cevaplayın ve ihtiyaç halinde "Bilmiyorum." demekten çekinmeyin. Ayrıca bir soruyu bir kez cevaplamanın yeterli olmayacağı konusunda da hazırlıklı olun. Çocuk aynı soruları tekrar tekrar sorabilir ve sizden sabırla aynı cevapları vermenizi bekleyebilir.
Çocuğun yas ritüellerine katılmasına izin verin. Bu ritüeller ölüm algısının tamamlanması ve kabul edilmesi için önemlidir. Çocuğu ritüeller esnasında görecekleri konusunda önceden bilgilendirebilirsiniz. Çocuk isterse bu ritüellerde rol almasını sağlayabilirsiniz. Eğer çocuk bu ritüellere katılmak istemiyorsa yargılamadan saygı duymanız gerekir.
Ölümden Sonra
Çocuğun günlük rutininde rol alan birisinin kaybı, çocukta geleceğe ilişkin belirsizlik ve kaygı hislerine yol açacaktır. Dolayısıyla bu konularda çocuğa gerekli açıklamaları yapmak ve güven vermek yetişkinlerin görevi. Eğer ölen kişinin kaybı çocuğun günlük rutinini değiştirecekse, bunu net bir şekilde ifade etmenizde fayda var. "Şimdi beni okuldan kim alacak? Akşam yemeklerini kim hazırlayacak? Tatillerde kimi ziyarete gideceğim?" Bunlar gibi pek çok soruya kendinizi hazırlamalısınız.
Bu aşamada cevaplamanız gereken diğer bir soru ise, ölen kişi ile çocuğun ilişkisinin bundan sonra ne olacağıdır. Çocuğunuza sevdiğimiz birisi ölse bile, onu hatırlamaya devam edebileceğimizi anlatabilirsiniz. Çocuğunuzu ölen kişiyle ilgili resimler çizmesi, hikayeler anlatması için teşvik edebilir, varsa kendi anılarınızı da paylaşabilirsiniz. Özlem duydukça bakılacak bir fotoğraf albümünü de birlikte oluşturabilirsiniz. Tüm bunlar, yas sürecinin acısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Farklı Yaş Gruplarına Göre Çocuklarda Ölüm Algısı
Çocukların ölümü algılama biçimleri arasında çeşitli yaş gruplarına göre kimi farklılıklar tespit etmek mümkün. Çocukla ölüm hakkında konuşurken bu farklılıkları bilmenizde fayda var. Yine de tüm çocukların farklı gelişim çizgilerini takip ettiğini ve çocukların hayatı benzersiz bir şekilde deneyimlediklerini unutmamanız önemlidir. Her çocuğun duygularını ifade etmek için kendi kişisel yolları vardır ve yetişkinlerin tüm bunlar karşısında hassas ve yargılayıcı olmayan tepkiler vermesi gerekir.
Yaş gruplarına ilişkin farklılıklara geçerken çocuğun ihtiyaçlarına en uygun yanıtı bulmak için dinlemenin ve gözlemin vazgeçilmez olduğunun altını çizmemizde fayda var.
0-3 Yaş Arası Bebeklerde Ölüm Algısı
Bu yaş aralığında çocuklar ölümü kavrayamasa da sevdikleri bir kişinin ortamdan ayrıldığını ya da sevdiklerinin duygu durumundaki değişimi fark ederler. Bu dönemde ölümün ardından özellikle çocuğun günlük rutinini ve ihtiyaçlarını aksatmamak önemlidir. Ayrıca ayrılma kaygısını azaltmak için sarılmak gibi fiziksel temas olanaklarını artırmak da çocuğun gelişimine olumlu katkıda bulunacaktır.
3-5 Yaş Arası Çocuklarda Ölüm Algısı
Bu dönemde çocuklar ölümü çoğunlukla geçici, geri döndürülebilir olarak algılarlar. Sık sık dinledikleri ya da izledikleri hikayelerde karakterlerin ölüp tekrar dirilişine şahit oldukları için böyle düşünmeleri de gayet doğaldır. Ancak bu durum ölümün ciddiyetini kavramalarını zorlaştırabilir. Ayrıca soyut düşünme becerileri henüz bu dönemde kazanılmağı için ölümle ilgili "uykuya daldı" gibi soyut ifadeleri de yanlış anlarlar ve kafa karıştırıcı bulurlar. Bunun yerine açık ve net ifadelere ihtiyaç duyarlar ve aynı soruları sık sık sorup aynı cevapları almak isterler.
6-9 Yaş Arası Çocuklarda Ölüm Algısı
Ölümün kalıcı ve geri döndürülemez olduğunun kavrandığı yaşlardır. Çocuklar artık ölümün tüm canlıların ortak sonu olduğunun farkındadır. Bu durum sevdiklerinin sağlığı ve güvenliği konusunda endişelenmelerine ve ölümle ilgili kabuslar görmelerine yol açabilir. Bu yaş aralığı çocukların ölümün doğası ve işleyişi ile ilgili daha çok bilgiye ihtiyaç duyduğu bir dönem olarak kabul edilebilir.
10 Yaş ve Üstü Çocuklarda Ölüm Algısı
Ergenlik etkilerinin görülmeye başlandığı bu önemde çocuklar artık ölümle ilgili pek çok bilgiye sahiptir. Ölümün ne oluğunu ve nasıl işlediğini bilir ancak sevdiği bir kişinin ölümüyle nasıl başa çıkabileceği konusunda yardıma ihtiyaç duyacaktır. Bu yaş grubu yardıma ihtiyacı olduğuna artık ailesinden çok arkadaşlarına ve sosyal medyaya başvurabilir. Ölümü engelleyemediği için kendisini suçlu hissedebilir ve bunun sonucunda zarar görebileceği riskli davranışlarla kendisini cezalandırmak isteyebilir. Bu noktada suçluluk hissini gidermeye ve tepkileri kabul edilebilir sınırlar içinde tutmaya çalışın.
Çocuklara Ölüm Üzerine Okuma Önerileri
Kitaplar çocuklarınızla ölüm üzerine konuşmak için eşsiz fırsatlar yaratmanın yanı sıra, çocuklarınıza ölümle ilgili daha önce düşünmedikleri kısımların kapılarını da açar. Ayrıca doğru zamanda okunmuş iyi bir kitap, çocuğun ölümün yarattığı acıyı kabul etmesini de kolaylaştırabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 68
- 13
- 12
- 6
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:37:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11726
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.