Erken Dönemde Gelişen Artrit, Erkeklerin Üreme Yeteneğini Azaltıyor Olabilir!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Annals of the Rheumatic Diseases'de yayınlanan bir araştırmanın bulduğuna göre romatoid artrit veya diğer enflamatuvar artrit türlerinden biri, üremenin en yoğun olduğu yıllardan önce veya bu yıllarda gelişecek olursa, erkeklerin üreme verimliliğini azaltabilir.[1]
Bulgular, inflamatuar artritin daha az çocuk sahibi olma, daha yüksek kısırlık oranları, istemsiz çocuksuzluk ve düşük sperm kalitesi gibi doğurganlık sorunları ile ilişkili olduğunu gösteriyor.
Romatoid artrit, psoriatik artrit, jüvenil idiyopatik artrit ve ankilozan spondilit (omurga, eklemler ve tendon-kemik eklemlerinin iltihabı) gibi hastalıkları içeren inflamatuar artrit; daha önceden yapılan araştırmalar sonucunda erkek kısırlığı, erektil disfonksiyon ve yetersiz testosteron ve/veya sperm üretimi (hipogonadizm) ile ilişkilendirilmiştir.
Ancak inflamatuar artritin erkeklerin çocuk sahibi olma yeteneği üzerindeki etkisi büyük ölçüde bilinmemekteydi.
Bunu daha fazla araştırmak için araştırmacılar, inflamatuar artrit teşhisi konan erkekler arasında doğurganlık oranını veya erkek başına düşen çocuk sayısını tanı anındaki yaşlarına göre karşılaştırdı. Bu karşılaştırma için 3 grup kullanıldı: 30 veya daha genç; 31 ile 40 arası (en yüksek üreme yılları olarak kabul edilir) ve 41 yaş ve üstü. Katılımcılar, Eylül 2019 ile Ocak 2021 arasında Hollanda genelinde 8 farklı hastaneden seçildi.
40 yaşından büyük ve daha fazla çocuk yapmayacağını belirten 628 kişi, inflamatuar artrit teşhisi konmadan önce ve sonra sahip oldukları tıbbi ve doğurganlık sorunları hakkında bir anket doldurdu.
Araştırmacılar ayrıca, her erkek için; toplam gebelik sayısını, istenen aile büyüklüğünü, çocuksuz erkeklerin oranını ve doğurganlık sorunlarına yönelik tıbbi değerlendirmelerin sonuçlarını karşılaştırdı.
Mevcut yaş, eğitim durumu, kardiyovasküler hastalık öyküsü, bir eşin kısırlığı gibi potansiyel olarak etkili faktörlere göre ayarlandıktan sonra, 30 yaşından önce herhangi bir türde inflamatuar artrit teşhisi konan erkeklerin, diğer iki yaş grubundaki erkeklere göre önemli ölçüde daha az çocuğu olduğu ortaya çıktı.
Bu erkeklerin ortalama 1.32 çocuğu vardı ve bu oran 31 ile 40 yaşları arasında teşhis edilenler için 1.56 ve 41 ya da daha büyük olduklarında teşhis edilenler için 1.88 idi. 30 yaşından önce veya 30 yaşında teşhis konan erkeklerin de, 31 ve 40 yaşları arasında (1,73) veya daha yaşlı erkeklere (1,98) göre daha az gebelik oranı (1,45) vardı.
Hollanda'da her 4-5 erkekten 1'i çocuksuzdur. Katılımcılar arasından 143 kişinin (%22'nin biraz üzerinde) çocuğu yoktu ve yaklaşık üçte ikisinin (99 kişi veya %69) çocuksuz olma nedeni, çocuk istemiyor olmalarıydı. Bir kez daha, çocuksuz erkeklerin yüzdesi, 30 yaşından önce veya 30 yaşında teşhis edilenlerde (34 erkek veya %45), 31-40 yaşları arasında teşhis edilenlere (27 erkek veya %39) ve 40'lı yaşlarında teşhis edilenlere göre önemli derecede daha yüksekti (59 erkek veya %17).
Dahası, çocuk istemesine rağmen çocuğu olmayan erkeklerin oranı 3 grup arasında önemli ölçüde farklıydı: 30 yaş altı grupta 16 kişi (%12), 31-40 yaş arası grupta 15 kişi (%10) 40'lu yaşlarındaki grupta 13 kişi (%4). Çocuk istemediği için çocuğu olmayanlar da farklı orandaydı: 30 yaş altı grupta 29 kişi (%25), 31-40 yaş grubunda 24 kişi (%18) ve 40'lı yaş grubunda 46 kişi (%15).
Ancak gönüllü olarak çocuk sahibi olmayanlar arasında, "Hastalığım, çocuk sahibi olma isteğimi azalttı." ifadesi, en genç yaşta teşhis konan erkekler tarafından diğer iki yaş grubundakilere göre daha yüksek derecelendirildi.
30 yaşlarında veya 30 yaşından önce (%17) ve 31-40 yaşlarında (%10) teşhis konulan erkeklerin sayısı, daha büyükken teşhis edilen erkeklere göre (%5.5) son çocuk sayılarından memnun olmadıklarını söylediler. Bu erkeklerin yaklaşık üçte biri, daha az çocuk sahibi olmalarının birincil neden(ler)i olarak teşhislerini ve/veya bununla ilişkili tıbbi tedaviyi gösterdi.
Daha büyük yaş grubuyla karşılaştırıldığında, doğurganlığın en yüksek olduğu yıllardan önce veya bu yıllarda teşhis konanların önemli ölçüde daha fazlası, doğurganlık sorunları için tıbbi olarak değerlendirildiğini ve bunun sonucunda sperm kalitesinin düşük olduğunu bildirdi.
Arzu edilen çocuk sayısı, teşhis konan erkeklerde en yüksek üreme yıllarından önce ve sırasında daha düşük olsa da, bu, genel olarak 3 grup arasında önemli ölçüde farklılık göstermedi ve Hollanda'nın genel nüfusu için erkek başına bildirilen rakama benzedi. Ancak, araştırmacılar şöyle diyor:
İstenen ve nihai çocuk sayısı arasındaki fark, üreme yılları öncesinde ve sırasında teşhis edilen erkeklerde önemli ölçüde daha büyüktü; bu, düşük doğurganlık oranlarının öncelikle azalan doğurganlık potansiyelinden etkilendiğini ve ebeveynlik arzusunun azalmasından etkilendiğini gösteriyor.
Bu gözlemsel bir çalışmadır ve bu nedenle kesin bir sebep oluşturamaz. Ve araştırmacılar, ankete düşük yanıt oranı (1841 erkekten 628'i) dahil olmak üzere çeşitli uyarılara dikkat çekerken, üreme verimliliği sorunları olan erkeklerin bu tür araştırmalara katılmaya daha istekli olabileceğini, dolayısıyla örneklemin yanlı olabileceğini de vurguluyorlar.
Kısırlık oranları, 30 yaşından önce veya 30 yaşında teşhis edilen erkeklerin partnerleri arasında da daha yüksekti.
Yine de araştırmacılara göre, bulunan bulgular için bazı makul biyolojik açıklamalar var. Tümör nekroz faktörü (TNF) gibi inflamatuar artrit ile ilişkili immün yanıtta yer alan birkaç inflamatuar protein, testis stabilitesini ve sperm üretimini düzenlemede anahtar rollere sahiptir.
Artriti tedavi etmek için kullanılan ilaçların da bir rolü olabileceğini öne sürüyorlar. Hipogonadizm ve düşük sperm kalitesi gibi yan etkiler sıklıkla kullanılan immünosupresif maddelerle ilişkilendirilmiştir.
Kısırlık kliniklerine giden, istemeden çocuğu olmayan erkekler arasında, 4'te 1'inin cinsel işlevi etkileyebilecek ilaçlar, 10'da 1'inin ise doğurganlığın bozulmasıyla ilişkili ilaçlar aldığı tahmin edilmektedir.
Araştırmacılara göre, tanılarıyla ilişkili birkaç psikososyal faktör de düşük doğurganlık oranına katkıda bulunmuş olabilir. Şöyle diyorlar:
Teşhis ve tedavisi ile ilgili sorunlar veya endişeler nedeniyle ve tıbbi tavsiyeye (veya eksikliğine) dayanarak, inflamatuar artritli erkekler ve eşleri gönüllü olarak çocuksuz kalmaya veya ebeveyn olma planlarını ertelemeye karar verdiler. Bu psikososyal faktörler, üreme çağının zirvesinden önce teşhis edilen erkekler için özel bir öneme sahipti.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ L. F. Perez-Garcia, et al. (2021). Impaired Fertility In Men Diagnosed With Inflammatory Arthritis: Results Of A Large Multicentre Study (Ifame-Fertility). Annals of the Rheumatic Diseases, sf: annrheumdis-2021-220709. doi: 10.1136/annrheumdis-2021-220709. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 10:21:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10820
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.