Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Topluluktan arkadaşlarımızla beraber Takımyıldızları oyununu izleme fırsatı bulduk. Gerçekten bizleri her anıyla çok etkileyen ve hayran bırakan bir oyundu. Böyle kıymetli bir performansı bizlere izleme fırsatı verdiği için @kaos.artco ya çok teşekkür ederiz. ❤️
Tek kelimeyle inanılmaz bir film. Çıktığından beri 3 kere izledim, kesinlikle en sevdiğim ilk 10 film listesinde yerini aldı.
Öncelikle, bu film özellikle kadınlara dayatılan güzellik algısının ne kadar yıpratıcı olabileceğini çarpıtıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Filmin rahatsız edici yapısı, izleyiciye gerçek hayatta çoğu kadının yaşamını etkileyen bazı yaptırım ve eleştirilerin ciddiliğini tokat atar gibi anlatıyor adeta. Oyunculuklar, efektler, müzikler, kostümler, çekim açıları, renk teorisinin kullanımı... Her şeyiyle mükemmel bir film.
Evet neden olmasın ki çünkü kendi kedimden örnek vereyim mama kabı her zaman yeterince dolu su kabı aynı şekilde gerektiğinde dışarı çıkmasını sağlıyoruz bütün ihtiyaçlarını o kafa yormadan biz hallediyoruz oysa insanlarda öyle mi tüm sıkıntılarını kendin bi şekilde ya birinden yardım alarak ya da tek başına halletmelisin şahsen ben kendi kedimin yerine geçmek isterdim
Akademik temeli ekonomi sahasında olan Meksikalı politikacı Josefina Eugenia Vázquez Mota, istatistiklerle ilgili şöyle söylüyor:
Gerçekten de istatistikler son derece tehlikeli oyuncaklardır. Birçok bilim insanı ve filozof buna dikkat çeken sözler söylemişlerdir. Örneğin Mark Twain, "Gerçekler inatçı olsa da, istatistikler daha fazla eğilip bükülebilir yapıdadır." diyerek tehlikeye işaret etmiştir. Kimi zaman Twain'e, kimi zamansa İngiliz başbakanı Benjamin Disraeli'ye atfedilen bir diğer meşhur söz ise şöyledir:
Doğadaki bu inanılmaz metamorfoz süreci, hem biyolojik açıdan büyüleyici hem de bana ilham verici geliyor. Evrimsel süreçte bu dönüşümün nasıl şekillendiğini araştırmak da ayrıca çok keyifliydi. Umarım siz de beğenirsiniz!
Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak
bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar
düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer
bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları
dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan
Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin
oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!
Dünya, insanlığın doğum yeri. Gerek Güneş'e olan mesafesiyle, gerekse barındırdığı sıvı halde olan sularıyla, bildiğimiz kadarıyla üzerinde yaşam bulunan tek yer burası. Akıllı insan yaşamını da üzerinde barındıran bu gezegen, bizim üzerinde yürüyemeye başladığımız evreden itibaren bizi besliyor ve barındırıyor. Vücudumuz için hayati öneme sahip sularını içebiliyoruz, ısınmak için kömür ve gazlarını kullanıyoruz, nefes almak içinse ağaçları... Ama bu güzel ve hayat dolu mavi gezegenimizin jeolojik sicili korkunç ve inanılmaz yok oluşlarla dolu. Dünya tarihinde, canlılığı neredeyse tamamen yok olmanın eşiğine getiren 5 büyük toplu yok oluş yaşandı. Bu yazımız da, bu kitlesel yok oluşlar ile ilgili olacak.
Jeologların elde ettiği "zirkon" kristalleri üzerinde yapılan radyometrik yaş tarihi ölçümlerine göre gezegenimiz 4.5 milyar yıl yaşında. Bu zaman zarfında çok şey yaşandı. Örneğin yaşam dediğimiz biyokimyasal olgu, 4 milyar yıl kadar önce koaservat adını verdiğimiz bakteri-benzeri varlıklarla başlamıştır. Daha sonra bu koaservatlar, bugünküne daha benzer olan tek hücreli organizmalara ve nihayetinde bakterilere evrimleşmiştir. Düşük oksijen düzeyleri, bakterilerin belirli boyutların üzerine çıkabilmesine ve koloniler kurmasına genel olarak engel olmuştur.
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı
görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Bir ormandaki bitkilerin birbiriyle konuşabildiği fikri romantik bir fikirdir; ancak ağaçların tıpkı insanlar gibi olduğunu iddia etmek, ağaçları koruma mücadelesine ve onları anlama çabamıza zarar verebilir.
Ağaçların haberleştiği, birbirini önemsediği ve iş birliği yaptığı fikri, özellikle de Suzanne Simard’ın fazlasıyla övgü görmüş Finding the Mother Tree isimli kitabı, James Cameron’ın Avatar’ı, Peter Wohlleben’in Ağaçların Gizli Yaşamı ve Richard Powers’ın Pulitzer ödüllü romanı Overstory nedeniyle popüler kültürün hayal gücünü ele geçirmiştir.
Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.
Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.
Hepimiz bir hayat yaşıyoruz bulunduğumuz bu Dünyayı hatta daha çok insanları anlamak için çok büyük faydası olan dünya görüşünüze katkılar sağlayabilecek ve bazı konularda aydınlığa kavuşturacak bir kitap daha bilinçli bir toplum için okumanızı öneririm.
Dizi, insanların ve hayvanların yan yana yaşadığı alternatif bir dünyada geçiyor ve çoğunlukla Hollywoo'da geçiyor (isim D tabelasından çalındıktan sonra değişiyor). BoJack Horseman dizisi ismini aldığı ana karakterimiz olan BoJack Horseman'ın, yetim kalmış üç insan çocuğu yetiştirmeye çalışan genç bir bekar atı merkez alan, 1990'larda yayınlanmış bir sitcom olan Horsin 'Around'un eski yıldızı'nın başarılı oyunculuk günlerini geride bırakmasının ardından girdiği varoluşsal krizle başlar. Ayrıca BoJack içki ve uyuşturucuya olan bağlılığı ve bunun doğurduğu umursamazlıkla hayatına devam eder. Aynı zamanda BoJack'in evindeki kanepesinde bir süredir onunla beraber kalan Todd'la tanışırız, kendisi pek başarılı değildir aynı zamanda hep birilerine yük olmuştur ve BoJackta tam bu sebepten dolayı Todd'a karşı sürekli ileri geri laf eder ama içten içede onsuz yapamaz. Elbette birde hem menajeri hemde sevgilisi aynı zamanda bir kedi olan Prenses Carolyn var, ki oda BoJack'e ne kadar aşık olsada bir yandan da asla BoJack ile bir geleceği olamayacağı gerçeğinin farkındadır, ki öyle ya da böyle bu karakterlerin BoJack'in bu dizide anlatılan hikayesinde çok ama çok büyük rolleri vardır. Hikaye bir gün BoJack'in kendi oto-biyografi kitabını yazma serüveniyle başlıyor. BoJack'in hayatında çok büyük role sahip olacak hayalet yazarı Diane Nguyen ilede bu oto-biyografi vesilesiyle tanışıyor. Zaten tanışıklığı olan aynı zamanda Diane'inde erkek arkadaşı olan Mr.Peanutbutter da var tabi sevimli sempatik bir köpek. Genel hatlarıyla dizi bu karakterler etrafında dönüyor, dolanıyor.
Hepsinden öte benim gibi sık sık hayatın anlamını sorgulayan ve genelde bir anlamı olmadığını ve eninde sonunda ölüm varsa uğraşmanın gereği olmadığını savunan birisine ilaç gibi gelmiş bir dizidir. Ne zaman BoJack'e baksam hep kendimden bir parçamı görürüm, hayattan ve kendinden vazgeçmiş, kendini salmış ve bu düzenden kurtulmayı denesede bir türlü kurtulamamış bir kişidir BoJack Horseman ve bu bana hep kendimi ve olası sonumu hatırlatıyor. Ayrıca bölümlerin başındaki İntro müziğiyle, bölümlerin sonundaki Outro müzikleri dizinin temasını ve tonunu adeta yaşatıyor, o boşluk hissini bölüm sonunda bir anda gelen siyah ekran ve o başlayan mistik outro müziğiyle izleyicilere hissettirebilen nadir eserlerdendir, arada açar dinlerim, hatta Mr.Peanutbutter'ın telefon müziğini kendim kullanmaya başladım diziyi bitirdiğim gün, bu güzel deneyimi asla unutmayayüm diye şahsen ben o derecede seven birisiyim ve sizinde sevebiliceğinize inanıyor ve izlemenizi sonuna kadar öneriyorum.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız bir ifade bu. Bu cümleyi sarf etmişsek demek istediğimiz şey, o anda çevremizdeki şeylerin bizi yeterince eğlendirmediği, zihnimizin veya bedenimizin daha fazla meşguliyete ihtiyaç duyduğudur. Öyle ya, kimse bir kuyrukta yarım saat beklemek istemez. Ya da randevulaştığınız birinin geciktiğini düşünün. Bunlar sıkıcı durumlar. Ancak bazı insanlar, bizim sıkıcı olarak gördüğümüz şartların çok daha şiddetlisini yaşadılar.
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
Üretim kavramı birçok konuda farklı anlamlarda kullanılmaya müsait bir kavramdır. Örneğin; temel anlamıyla üretim topraktan, hayvanlardan bitkilerden vb. ürün sağlama, mal ve hizmet olarak yeni şeyler ortaya koyma, üretme işi demektir. Toplumbilim alanında ise insanların, toplumun yaşaması ve gelişmesi için zorunlu olan nesneleri elde etmek ereğiyle doğal çevrelerini değiştirme etkinlikleri ve süreci anlamında kullanılır. Tanımlar farklılık gösterse bile üretime ortak bir tanım yapabiliriz. Bir amaç doğrultusunda yapılan her türlü “yeniliksel değişime” üretim denir. Değişimin “fayda” sağlaması ve amaca uygun olması gerekir. Bu biçimdeki bir tanım, üretimin temel mantığını anlamamıza yardımcı olur. Günümüzde en revaçta olan üretim şekli “fikir” üretimidir…
Bir iş kurmak için kabaca şu tarz iş modeli benimsenir; önce fabrika kurulur sonra yurt içi veya yurt dışında gördüğümüz belirli bir piyasası olan ürün üretilir. Ana amaç ucuza üretmek ve her şehirde becerikli bayiler bulup pazarlamayı onlara teslim etmek olur. Getiriye göre reklam harcamaları arttırılır ya da fiyat kırılır. Başarı sağlandığında piyasaya “yeni” ürünler sürülür ve aynı döngü devam eder. Genelde uzun vadeli planlar aracılığıyla kalıcı kazanç fırsatları düşünülmez, kısa vadede cebe giren önceliklidir. Bu klasik düşünce yapısının benimsenmesinin en önemli sebebi ise uzun vadeli planların “uzun” düşünce süreçlerinden geçme zorunluluğu olmasıdır. Başarılı olmak için daha fazla emek sarf etmek gerekir. Taşın altına elini koymaktan çekinmemek, yeri geldiğinde yaratılan markanın değeri için riskli kararlar vermek gerekir. Fuarlara gidip gelmek, markasız ve yatırımsız iş kurmak yerine temelinde özgünlük yatan, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve “marka felsefesine” önem veren “yapılar” kurmak gerekir. Bunu en iyi şekilde hayata geçiren şirketler ve ülkeler yavaş ancak istikrarlı büyümeyle ekonomilerini genişletir ve çeşitlendirirler.
Klasik iş modeline fiziksel sermaye denir. Fikir, patent, tescil vs. aracılığıyla kurulan şirketler ise soyut/fiziki olmayan sermayeye sahiptir. ABD, İngiltere, Fransa, İsviçre ve İsveç gibi gelişmiş ülkelerin ekonomisinin çoğunluğu fiziksel olmayan sermaye ile ayaktadır:
Tüm Reklamları Kapat
Bu tablodaki değerler Güven Borça'nın "Ballı Fındık" kitabından alınmıştır.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Reklamlar, internet sitemizin ayakta kalabilmesinin tek yolu. Ama daha iyi bir yol var: Evrim Ağacı Premium! Kreosus üzerinden, bütçenizi zorlamayacak bir miktarda bize destek olarak sitemizdeki bütün reklamları kapatabilir, Evrim Ağacı Premium kullanıcılarının her geçen gün artan ayrıcalıklarından faydalanabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“İnsanlar bana bilimin hayattaki büyük soruları asla yanıtlayamayacağını söylüyorlar. Saçmalık! Problem, sizin sorularınızın yeterince büyük olmaması!” Phil Plait
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).