Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.
Eğer Kepler, Galileo ve Newton daha bebekken ölselerdi, şimdi içinde yaşadığımız dünyanın, XVI. yüzyıldaki dünyadan pek, ama pek az bir farkı olurdu. Bundan da, ilerlemenin hep sürüp gideceğinden emin olunamayacağı hissesi çıkarılabilir: Eğer seçkin insanlar yetiştirmekle devam edilemezse, ilerleme yeteneğini kaybetmiş Bizansla aynı duruma düşeceğimizden kuşku yoktur.
Kişinin duyguları, gerçekler hakkındaki bilgisiyle ters orantılıdır. Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunursunuz.
Düşüncelerim, inançlarım için ölmeyi göze alamam. Çünkü yanılıyor olabilirim.
Tatlı bir yalan söylersen 10 kişi seni alkışlar. Acı bir gerçek söylersen 8 kişi sana saldırır ama iki kişi sorgulamaya başlar. O iki kişiye selam olsun!
Test edilmemiş ve kanıtlarla desteklenmemiş içgörü, hakikatin güvencesi değildir.
Eğitimin amacının zihinsel özgürlük olduğu bir dünya isterdim. Gençlerin aklını, onları bütün hayatları boyunca nesnel kanıtların oklarından koruyacak olan bir zırhın içine sokmamalı. Dünyanın açık kalplere ve aydın insanlara ihtiyacı var ve bunu statik sistemlerle elde edemeyiz.