Türlerin Kökeni: Yaşamış Yüz Milyonlarca Türün Kökenini Nasıl Açıklarız?
Evrim Teorisi sıklıkla Türlerin Kökeni kavramıyla ilişkilendirilir. Bu kavram, sadece Charles Darwin'in bilim tarihinde çığır açan kitabının ismi değildir, aynı zamanda Evrim Teorisi'nin nihai olarak açıklamayı hedeflediği konudur. Günümüzde 8.7 milyon ökaryotik, yüz milyonlarca prokaryotik canlı türü olduğu düşünülüyor. Bu türler, bugüne kadar var olmuş tüm türlerin %1'inden azını temsil ediyor; yani 4 milyar yıllık canlılık tarihinde, tüm canlılığın %99'undan fazlasına denk gelen sayıda, yüz milyonlarca canlı var oldu ve yok oldu. Haliyle, bu kadar çok sayıda türün nereden geldiğini bilimsel olarak izah etmemiz gerekiyor.
Bugüne kadar türlerin kökeni birçok farklı şekilde açıklanmaya çalışıldı. Tüm canlıların bugün var oldukları son halleriyle, birdenbire var edildiklerine yönelik yaratılış görüşü, genellikle evrimle en çok bir arada tartışılan yöntemdir. Ancak bu, bugüne kadar yapılmış tek açıklama değildir. İnsanlar, yeni türlerin kütük veya kirli bez gibi cansız maddelerin farklılaşması yoluyla da oluşabileceğini düşünmüşlerdir. Bir başka görüş, yeryüzündeki canlıların, matematiksel olarak kusursuz canlı özlerinin çarpık formları, yeryüzündeki yansımaları olarak hayal etmiştir.
Ancak günümüzde kabul gören türlerin kökeni modeli, bütün canlıların tek hücreli ve çok basit yapılı atasal canlıların milyarlarca yıl boyunca, farklı seçilim baskıları altında, farklı yönlere doğru, farklı ortamlara uyum sağlayacak biçimde değişmesinin sonucunda var oldukları yönündedir.
Bu süreçte önce prokaryotik, yani zarlı organeli olmayan basit yapılı canlılardan ökaryotlar, yani zarlı organelleri olan daha karmaşık yapılı canlılar evrimleşmiştir. Tek hücreli ökaryotlardan, çok hücreli ökaryotlar evrimleşmiştir. Bu çok hücreliler zamanla daha da irileşmiş ve hücre öbeklerinin farklı kısımları, farklı görevleri yapacak biçimde özelleşmiştir. Böylece daha karmaşık canlılar evrimleşmeye başlamıştır. Süreç boyunca birçok dallanma yaşanmış, bitkiler, hayvanlar, protistalar ve mantarlar birbirlerinden ayrılmıştır. Her bir canlı grubu, kendi içinde yüz binlerce yeni türe evrimleşmiş, böylece canlılık, giderek karmaşıklaşan, dallı budaklı bir çalı gibi büyümeyi sürdürmüştür.
Günümüzdeki tüm türler, bu çalının en uç noktalarında var olan, çağdaş türlerdir. Atalardan bugünlere kadar uzanan evrimsel süreçte, sayısız tür bulunduğu ortama uyum sağlayamayarak yok olmuştur. İşte bunlar, başta sözünü ettiğimiz "yok olan %99'u" temsil etmektedir ve bu türleri genler yardımıyla ve fosiller aracılığıyla bugün teşhis edebilmekteyiz.
4 milyar yıllık evrim, canlı popülasyonları içerisindeki çeşitliliğin, çevre şartlarına göre durmaksızın seçilip ayıklanması sonucunda, en uyumlu gen kombinasyonlarının gelecek nesle daha çok, en uyumsuz gen kombinasyonlarının ise en seyrek aktarılması yoluyla yaşanmıştır. Bu "genetik kalıtım önyargısı", benzer olan ama geniş bir çeşitliliğe sahip tür popülasyonlarının ortamlarına sürekli daha fazla uyacak biçimde farklılaşmalarına neden olmuştur. Çok sayıda hücre, doku, organ ve sistemden oluşan canlıların bu yapılarından birisi değiştikçe, diğeri eski haline dönmemektedir. Yani yeni bir değişim, önceki değişimlerin sürekli üzerine eklenmektedir; geriye dönüş neredeyse hiç yaşanmamaktadır. İşte bu, birikimli seçilim denen olgudur. Seçilim birikimli olmasaydı, bugüne kadar gördüğümüz envai çeşit canlı hiçbir zaman evrimleşemeyebilirdi.
Tüm bunların teorik temeli, Charles Darwin'in 24 Kasım 1859 günü yayınladığı "Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Evrimi veya Yaşam Mücadelesinde Avantajlı Irkların Korunumu" başlıklı eseriyle atılmıştır. Ama siz onu, kısaca Türlerin Kökeni olarak biliyor olabilirsiniz.
Birçok konuda olduğu gibi, türlerin zamanla değişebildiği konusunda da ilk fikirler Antik Yunan filozoflarına aittir; hatta İslam'ın Altın Çağı'nda çok sayıda Müslüman filozof da bu konuyu ele almış, Darwin'den önce, dedesi Erasmus Darwin veya Jean Baptiste Lamarck gibi birçok bilim insanı da bu ihtimali detaylıca tartışmıştır. Ancak tartışmaya yer bırakmayacak netlikte ve çok sayıda bilimsel veriyle bunu sağlam bir temele oturtan, evrimin birçok mekanizmasını keşfederek süreci bilimsel olarak izah etmeyi başaran ilk kişi Charles Darwin olmuştur.
Darwin, kendi zamanındaki bilgilerle türlerin kökenini tamamen açıklamayı başaramamıştır. Öyle ki Darwin zamanında kalıtımın kurallarını bile Mendel tarafından daha yeni keşfedilmişti ama Almanca yayınlandığı için Darwin tarafından bu kurallar okunmamıştı. Darwin, hatalı bir kalıtım modeli inşa etti.
Ama Darwin'in Evrim Teorisi'nin gücü de zaten burada yatıyor. Teorinin kalbinde yer alan seçilim ve evrim yasaları kesinlikle doğru olduğu için, sonradan yapılan keşiflerin de Darwin'in teorisi ile %100 uyumlu olduğunu görüyoruz. Örneğin Mendel'in genetik yasaları 1900'lerin başında yeniden keşfedildiğinde, evrimin öngörüleriyle tamamen uyumlu olduğu anlaşıldı ve matematiksel evrim ile popülasyon genetiği sahası müthiş bir hızla gelişerek, bugün Modern Sentez olarak bildiğimiz bir paradigma değişimine sebep oldu. Benzer şekilde, Darwin zamanında tam olarak bilinmeyen evrimsel detayların birçoğu bugün net bir şekilde aydınlatıldı ve hepsi Evrim Teorisi'ni daha da güçlü bir temele oturtmamızı sağladı.
Günümüzde evrimsel biyoloji, bilimin en aktif çalışılan sahalarından birisi konumunda ve her gün onlarca yeni makale yayınlanıyor. Bu sayede Evrim Teorisi hatalarından ayıklanıp, doğru tarafları yeni verilerle desteklenip, daha da güçlü bir konuma erişiyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 9
- 6
- 3
- 3
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 06:02:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9100
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.