Psikolojik Savunma Mekanizması Nedir? İnsanlar Zihinsel Sağlıklarını Korumak Adına Ne Tür Psikolojik Savunma Mekanizmaları Kullanır?
Psikolojik savunma mekanizmaları (İng: "psychological defence mechanisms", Alm: "Abwehrmechanismen"), zihinsel olarak başa çıkılamayacak durumlarda, iç çatışmalara karşı gösterilen bilinçaltı psikolojik tepkilerdir. Genellikle kabul edilemez duygu ve düşüncelerin varlığında ortaya çıkan içsel kaygının bastırılması için farkında olmadan kullanılan stratejilerdir. Genellikle manipülasyon veya reddetme yoluyla bireyin kendini gerçeklerden ve o gerçeklerle birlikte gelen kaygı, korku ve endişelerden uzaklaştırmayı hedefler.
Savunma mekanizmaları, doğaları gereği kötü değildir. Bu mekanizmalar, insanların zorluklarla başa çıkmasında ve rahatsız edici duygulardan korunmasında önemli bir rol oynarlar. Ancak kullanım koşullarına ve sıklığına bağlı olarak olumsuz sonuçlara da sebep olabilirler.
Savunma Mekanizmaları Fikrinin Ortaya Çıkışı
Savunma mekanizmaları fikrinin ortaya çıkışı Sigmund Freud'un kişilik kuramına dayanmaktadır. Bilindiği üzere Freud kişiliğin id, ego ve süperego olarak bilinen üç unsurdan oluştuğunu savunmuştur:
- İd; temel ihtiyaçları, dürtüleri, arzuları barındırır ve haz ilkesi tarafından yönlendirilir.
- Ego, kişiliğin gerçeklikle başa çıkmasını sağlar. İd'in taleplerini kontrol ederek gerçekçi yollarla tatmin etmeye çalışır.
- Süperego ise hayatımız boyunca toplumdan ve özellikle ebeveynlerimizden öğrendiğimiz kuralları (ahlaki standartlar) barındırır.
Freud'un teorisine göre id ve süperego arasında çıkan çatışma kaygıya sebep olmaktadır. Ego, ortaya çıkan bu kaygıyı azaltmak için çeşitli stratejiler uygulamaktadır.
Freud, başlangıçta savunma mekanizmalarının ortaya çıkmasına sebep olan tehditlerin, ego ile çelişen arzular olduğunu savundu (örneğin ahlaki olarak uygun olmayacak birine karşı cinsel ilgi duymak gibi). Daha sonra odağını benliğin savunmasına kaydırarak, teorisini geliştirdi. Özellikle benlik saygısını tehdit eden durumlar karşısında insanların zihinsel stratejiler geliştireceğini öne sürdü.
Freud'un teorileri, kızı Anna Freud tarafından geliştirildi. Anna Freud'un tanımına göre savunma mekanizmaları, ego tarafından içsel stresi azaltmak için kullanılan bilinçsiz stratejilerdir. Anna Freud, babasının çalışmalarında gördüğü savunma mekanizmalarını analiz ederek bu konudaki ilk tanımlayıcı kitap olan Ego ve Savunma Mekanizmaları'nda (The Ego and the Mechanisms of Defence) yer verdi.
Freud'un teorilerinin birçoğu ampirik olarak doğrulanmasa da psikolojinin gelişimine büyük ölçüde katkı sağlamış ve savunma mekanizmaları bugün hala keşfedilmeye devam eden kalıcı bir kavram olmuştur. Freud’un ardından birçok teorisyen ve araştırma bu konu üzerinde yeni fikirler geliştirmiştir. Leon Festinger'in bilişsel uyumsuzluk kuramı (İng: "cognitive dissonance") ve Carl Rogers'ın savunma mekanizması olarak tanımladığı yadsıma (İng: "denial") ve algısal çarpıtma (İng: "perceptual distortion") örnek olarak verilebilir.
Savunma Mekanizmalarını Neden Kullanırız?
Tüm canlılar gibi insanlar da karşılan tehlikelere karşı korunmak ve en önemlisi hayatta kalmak için belirli stratejiler geliştirmiştir. Bunun en basit örneği bağışıklık sistemidir. İnsanlar da dahil tüm hayvan türleri hayatta kalmayı tehdit edebilecek tehlikelerle karşılaştığında "kaç veya savaş tepkisi" gibi otomatik olarak gösterilen psikolojik tepkiler verebilir. Bu bakımdan savunma mekanizmalarının benlik ve kimlik kavramlarını korumak, diğer canlılarla uyum yakalayarak hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz stratejiler olduğunu söyleyebiliriz.
Günlük hayatın içerisinde birçok beklenmedik ve zorlu durumla karşılaşabiliriz. İd veya süperegodan kaynaklanan çok fazla talep endişe veya suçluluk gibi duygular oluşturabilir. Savunma mekanizmaları sayesinde bu olumsuz duyguları en aza indirgeyerek daha iyi hissedebilir ve yaşamaya devam edebiliriz. Özellikle travmatik durumlar ve olası sonuçları düşünüldüğünde bilinçli olsun veya olmasın aslında savunma mekanizmalarının bizi hayatta tutan stratejiler olduğunu fark edebiliriz. Cinsel istismara uğrayan, anksiyete veya depresyon gibi sorunlarla mücadele eden kişiler genellikle bu sürecin üstesinden gelmek için savunma mekanizmalarını kullanırlar.
Savunma mekanizmaları geliştirmek oldukça doğal ve normaldir. Bu mekanizmalar kişinin yaşadığı olumsuz durumları potansiyel olarak hafifletebilir. Ancak orantısız ya da sık kullanımın da kişilerin hayatına oldukça zarar verebileceğini hatırlatmak gerekir.
Savunma Mekanizması Türleri
Savunma mekanizmaları ilk olarak Anna Freud tarafından tanımlanmıştır. Fakat daha sonra farklı teorisyenler tarafından çeşitli savunma türleri eklenerek oldukça genişletilmiştir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Savunma mekanizmaları bazen ne denli faydalı oldukları dikkate alınarak ilkel (en az etkili) ve olgun savunmalar (en etkili) olarak sınıflandırılabilir. İlkel savunma mekanizmaları, gelişimin ilk aşamalarında ortaya çıkan bilinçsiz ve kasıtsız tepkilerdir. Genellikle çocukluk dönemlerinde kaygıyı bastırmanın ideal yöntemi olarak kullanılır. Ancak yaşamın ilerleyen dönemlerinde etkileri oldukça az olabilir, hatta olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Olgun savunma mekanizmaları ise yapıcı ve bilinçli kararlardır. Kabullenilmesi zor duygu ve düşüncelerin reddetmek yerine daha az tehdit edici biçimlerde ele alınarak kabul edilmesini içerir. Fedakarlık gibi daha yapıcı davranışların zor veya stresli durumlarda bir savunma mekanizması olarak gerçekleştirildiği görülebilir.
Şimdi gelin bu savunma mekanizmalarını daha yakından tanıyalım.
Vaillant'ın Savunma Mekanizması Kategorizasyonu
Psikiyatrist George Eman Vaillant savunma mekanizmalarını ani streslerin etkilerini azaltan bilinçsiz homeostatik mekanizmalar olarak tanımlamıştır. Ayrıca savunma mekanizmalarını patolojik, olgunlaşmamış, nevrotik ve olgun savunmalar olmak üzere 4 sınıfa ayırmıştır:
- Seviye I: Psikotik inkar ve sanrısal yansıtmayı kapsayan patolojik savunmalardır.
- Seviye II: Fantezi, yansıtma, pasif saldırganlık ve dışavurmayı içeren olgunlaşmamış savunmalardır.
- Seviye III: Entelektüelleşme, tepki oluşumu, ayrışma, yer değiştirme ve bastırmayı içeren nevrotik savunmalardır.
- Seviye IV: Mizah, yüceltme, bastırma, fedakarlık ve beklentiyi içeren olgun savunmalardır.
Aşağıda yer vereceğimiz savunma mekanizmaları, Anna Freud tarafından tanımlanmıştır ve diğer savunma mekanizmalarına göre insanlar tarafından en yaygın kullanılan savunma mekanizmalarıdır. Bu mekanizmalar, Vaillant'ın kategorizasyonuna göre düzenlenmiştir. Her bir kategori içinde burada verilenden fazlası olduğu unutulmamalıdır.
Seviye 1: Patolojik Savunmalar
İnkar (Denial)
İnkar veya yadsıma, en çok kullanılan savunma mekanizmalarından biridir. Herkes tarafından kabul edilen bariz bir gerçeğin kişi tarafından kabul edilemediği durumlar için kullanılır. Genellikle bu savunma mekanizmasını kullanan kişiler olumsuz olay ve düşüncelerin varlığını reddederek yokmuş gibi davranabilir. Bu üzücü veya stresli durumlarla baş etmektense onlar hakkında konuşmayı reddedebilir.
Örneğin, eşinin kendisine karşı sadakatsiz olduğunu bilen bir kişi, bunun vereceği acı duygulardan kaçınmak için eşiyle yüzleşmek yerine bilmiyormuş gibi davranabilir. Çok sık görülen başka bir örnek ise alkol veya uyuşturucu bağımlılarının davranışlarının yıkıcı etkilerini reddetmesidir. Hatta bu olumsuzlukları görmemek için başka alanlardaki başarılarından bahsedebilirler.
İnkar mekanizması hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Çarpıtma (Distortion)
Çarpıtma (veya modern terimiyle "bilişsel çarpıtma"), depresyon ve anksiyete gibi psikopatolojik durumların başlamasında veya devam etmesinde rol oynayan abartılı veya irrasyonel bir düşünce kalıbıdır.
Bilişsel çarpıtmalar, bireylerin gerçeği yanlış algılamalarına neden olan düşüncelerdir. Aaron Beck'in bilişsel modeline göre, bazen olumsuz şemalar (veya şemalar) olarak adlandırılan ve gerçekliğe olumsuz bir bakışla karakterize edilen duygudurum, duygusal işlev bozukluğu ve öznel iyi oluş belirtilerinde olumsuz bir faktör olarak da görülür. Daha spesifik olaraksa, olumsuz düşünme kalıpları, daha da olumsuz duygu ve düşünceleri pekiştirir. Zor koşullar altında, bu çarpık düşünceler, dünyaya genel olarak olumsuz bir bakış açısına ve depresif veya endişeli bir zihinsel duruma katkıda bulunabilir. Umutsuzluk teorisine ve Beck'in teorisine göre, insanların deneyimlerine yükledikleri anlam veya yorum, depresyona girip girmeyeceklerini ve şiddetli, tekrarlayan veya uzun süreli depresyon atakları yaşayıp yaşamayacaklarını önemli ölçüde etkiler.
Bilişsel çarpıtmalara meydan okumak ve değiştirmek, bilişsel davranışçı terapinin (CBT) önemli bir unsurudur.
Bölme (Splitting)
Bölme, “siyah-beyaz düşünme” olarak da bilinen algılanan bir şeyin olumlu ve olumsuz yönlerinin bir arada bir bütün olarak algılanması yerine tamamen iyi ya da tamamen kötü olarak algılanmasıdır. Bilineceği gibi her deneyim, davranış veya düşünce bütünüyle iyi veya kötü değildir. Ama insanlar için karşılaşılan her şeyin tüm ayrıntılarıyla ele alınması stresli olacağından bunun yerine gruplandırarak algılama eğiliminde olabilirler.
Genellikle bu savunma mekanizması çocuklarda daha sık gözlemlenir. Çocuk tarafından kişilerin olumlu ve olumsuz davranışları tek bir bireyde birleştirilmek yerine iki ayrı birey tarafından yapıldığı düşünülebilir. Açıklamak gerekirse, bebekler doğduğundan itibaren annesiyle oldukça yoğun bir bağ kurar. Fakat bebek yemeğini yemediğinde ya da altını pislettiğinde annesinin ona kızmasını izah edemez. Bu yüzden annesini iki ayrı kişiye bölebilir. İyi anne ile bir araya geldiğinde kendini iyi ve önemli hissederken, kötü anne geldiğinde kendini değersiz hissedebilir.
Seviye 2: Olgunlaşmamış Savunmalar
Dışavurma (Acting out)
Kişinin, bilinçsiz olarak sahip olduğu bir arzunun ya da dürtünün, eylemlerinde doğrudan kendini göstermesidir. Kişi, söz konusu arzu ya da dürtünün sebep olduğu duygulardan bihaberdir ve dolayısıyla ekspresif davranışlarını yönlendirdiğini fark etmez.
Savunma mekanizmaları ve öz kontrol psikolojisinde "eyleme dökme" olarak da bilinen "dışavurma", kötü veya anti-sosyal olarak kabul edilen bir eylemin sergilenmesidir. Genel olarak bu davranış, kişinin kendine veya başkalarına zarar verir. Bu kavram; cinsel bağımlılık tedavisi, psikoterapi, kriminoloji ve ebeveynlik alanlarında kullanılmaktadır.
Gerçekleştirilen eylem, bir bağımlılığın dürtülerini takip edebilir (örneğin içki içmek, uyuşturucu almak veya hırsızlık yapmak). Ayrıca dikkat çekmek için (genellikle bilinçsizce veya yarı bilinçli olarak) tasarlanmış bir araç olabilir (örneğin, öfke nöbeti geçirmek veya rastgele davranışlar sergilemek gibi). Dışavurma, söz konusu duygulara daha yapıcı tepkilerin gelişmesini engelleyebilir.
Hipokondriyazis (Hypochondriasis)
Hipokondriyazis, tıbbi olarak geçerli herhangi bir semptom olmamasına rağmen, ciddi bir hastalığa sahip olma konusunda irrasyonel bir korku veya inanç beslemektir. Herhangi bir semptom gösterseler bile hipokondriyak hastalar, semptomların işaret ettiği patolojiyle uyumsuz ve orantısız bir endişe ve korku sergilerler.
Hipokondriyazis, bireylerin kendi vücutlarına yönelik algılarını bozan, zayıflatıcı bir durumdur. Sağlık kaygısı çeken insanlar genellikle gereksiz tıbbi testler talep ederler ve tıbbi hizmetleri aşırı kullanırlar. Bu tür hastaları yönetmek de oldukça zordur. Çok yakın zamana kadar, hipokondriyazis veya hastalık fobisi için yararlı olan, ampirik olarak desteklenen bir tedavi yoktu; ancak modern tıp sayesinde bu hastalıkla da başa çıkılabilmeye başlandı.
Nosofobi ve hipokondriyazis hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Pasif-Agresif Davranış (Passive-Aggressive Behavior)
Pasif-agresif davranış, bir başka kişiyle direkt olarak iletişim kurmak yerine, ona karşı pasif bir düşmanlık modeli sergilemeyle karakterize edilir. Gelenek ve kültürün belli bir davranışı sergilemeyi gerektirdiği durumlarda herhangi bir eyleme geçmemek, örneğin romantik partnerin sorusuna kasten cevap vermemek veya belli bir buluşmaya bilerek geç kalmak, tipik birer pasif-agresif stratejileridir. Bu tür davranışlara maruz kalanlar, öfke veya kafa karışıklığı deneyimleyebilirler ve kendilerinin algıladığı ile pasif-agresif davranışı sergileyen tarafın söyledikleri arasındaki uyumsuzluk nedeniyle kaygı yaşayabilirler.
Yansıtma (Projection)
Yansıtma (projeksiyon), kişinin sahip olduğu kabul edilemez duygu ve düşünceleri başka birine atfetmesidir. Dışa doğru yer değiştirme olarak da bilinir. Yansıtılanlar genellikle cinsel fanteziler ya da saldırgan olabilecek tutumlardır.
Örneğin, kişi mantıklı sebepleri olmamasına rağmen biri hakkında olumsuz düşüncelere sahip olabilir. Süperego tarafından bu düşünceler kabul edilemez olarak algılandığında kişi bu düşünceleri karşısındaki yansıtır ve onun kendisinden hoşlanmadığına inanabilir.
Şizoid Fantezi (Schizoid Fantasy)
Psikolojide fantezi, insanın hayal gücü yetisinin aracılık ettiği ve canlı zihinsel imgeler aracılığıyla belirli arzuların ifade edilmesiyle karakterize edilen, geniş bir zihinsel deneyimler dizisidir. Fanteziler, kesinlikle imkansız olan senaryolarla ilişkilidir. Örneğin gün boyunca kendisinin başarılı, zengin ve popüler olduğunu hayal edip de bu yönde hiçbir çaba sarf etmeyen kişilerin fantezi kurduğu söylenebilir.
Fantezi miktarı, karmaşıklığı ve fantezi dünyasında geçirilen zamanın artması, psikolojik problemlere işaret edebilir. Örneğin şizoid kişiliğe sahip kişiler, kendilerine gerçeklikten kopuk, bireysel bir dünya inşa ederler. Bu kişiler, gerçek dünyada karşılaştıkları zorluklar ve güçlüklerle mücadele etmek yerine, fantezilere gömülmeyi tercih edebilirler.
Seviye 3: Nevrotik Savunmalar
Yer Değiştirme (Displacement)
Bu savunma mekanizması, kişinin dürtülerini istediği şekilde yansıtmadığında ortaya çıkar. Saldırgan dürtü yedek bir hedefe -genellikle daha güçsüz bir hedefe- yönlendirilmesini ifade eder.
Örneğin, iş yerinde patronunun kendisine olan yaklaşımından dolayı öfkelenen biri bu öfkesini eşine, çocuğuna veya köpeğine yansıtabilir. Burada olan şey, bilinçaltının bu öfkeyi patronuna yansıtmasının olumsuz sonuçlara sebep olacağına, fakat daha az tehdit oluşturabilecek birine veya nesneye yansıtmanın daha az sorun yaratacağına inanmasıdır.
Entelektüelleştirme (Intellectualization)
Kişinin kaygı oluşturacak olaylar karşısında rahatsız edici duygulardan kaçınmasını ve olayın yalnızca akıl ve mantık yönünden ele alınmasını sağlayan savunma mekanizmasıdır.
Örneğin, ölümcül bir hastalığa yakalanan biri kaygıdan uzaklaşmak için duygularını göstermek yerine dikkatini hastalık hakkında bilgi edinmeye çevirebilir. Benzer şekilde sevdiği birinin vefat haberini alan biri yoğun keder duygularını engellemek için cenaze töreni gibi işleri düzenlemeye odaklanabilir.
Ters Tepki Oluşturma (Reaction Formation)
Ters tepki oluşturma, adından da anlaşılacağı üzere kabul edilemez duygu veya düşüncelerin tam tersi şekilde yansıtılarak kaygının azaltılmasını sağlayan bir savunma mekanizmasıdır. Anna Freud tarafından “tersine inanmak” şeklinde de adlandırılmıştır.
Örneğin aslında çocuk sahibi olmayı çok istememiş bir kadın, çevresindekileri çok iyi bir anne olduğuna ikna etmek için aşırı istekli davranabilir. Burada dikkat edilmesi gereken yansıtılan tutumun aşırı olumlu olmasıdır. Genellikle gösterişçilik ya da takıntı olarak görülebilecek abartılı davranışlar gösterilerek gerçek duygu ve düşüncelerin gizlenmesi sağlanır.
Bastırma (Repression)
Bastırma, rahatsız edici veya acı verici olayların bilinçli farkındalığın dışına itilmesidir. Ancak bu, anıların tümüyle kaybolduğu anlamına gelmez. Hatta bastırılan anılar kişinin davranışlarını veya ilişkilerini etkileyebilir.
Örneğin geçmişte ebeveynleri tarafından istismar edilen bir kişi, bu anılarını bastırabilir. Bu olay gelecekti davranışlarını doğrudan etkilese bile yetişkinliğinde bu anıdan habersiz olabilir. Ebeveynlerinin onun için her zaman olumlu duygular beslediği konusunda ısrar edebilir.
Anna Freud bu savunma mekanizmasını “güdümlü unutma” olarak da adlandırmıştır. Bastırılmış anılar bilinçaltı yollarla, rüya veya bilinçaltını dışa vuran dil sürçmeleri (“Freud sürçmeleri” veya “parapraksis”) vasıtasıyla açığa çıkabilir.
Regresyon (Regression)
Regresyon (Gerileme), kaygılı durumlarda veya kendini tehdit altında hisseden bir kişinin daha erken bir gelişim aşamasına döndüğü savunma mekanizmasıdır. Regresyon yetişkinlerde de görülse de genellikle küçük çocuklarda gözlemlenmektedir.
Örneğin travmatik durumlar karşısında çocukların parmak emme gibi daha erken gelişim aşamalarındaki davranışları sergileyebilir, hatta tekrar yatağını ıslatmaya başlayabilir. Benzer şekilde yetişkinlerde de yüksek stres altında olunan dönemlerde daha çocuksu davranışlar görülebilir. Sorumluluklarına rağmen güne başlamayı veya yataktan çıkmayı reddederek daha güvenli bir alana yönelebilirler.
Rasyonalizasyon (Rationalization)
Rasyonalizasyon veya Aklileştirme, kişinin kabul edilmesi güç duygu veya düşüncelerin daha kabul edilebilir bir hale getirmek için durumun gerçek nedenlerinden kaçınarak açıklanmasıdır. Rasyonalizasyon yalnızca içsel kaygıyı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda benlik kavramını da koruyabilir.
Örneğin, işyerinde terfi almayı düşünen bir kişi, bu durum gerçekleşmediğinde terfi için zaten büyük bir arzusu olmadığını söyleyebilir. “Kedi uzanamadığı ciğere mundar der” sözü bu durumu oldukça iyi özetler.
Seviye 4: Olgun Savunmalar
Süblimasyon (Sublimation)
Süblimasyon veya Yüceltme, kabul edilemez duygu ve düşüncelerin sosyal olarak daha kabul edilebilir formlara dönüştürülmesini sağlayan bir savunma mekanizmasıdır. Genellikle saldırgan veya sorunlu dürtüler bu mekanizma ile olumlu alternatiflere saptırılarak dürtülerin harekete geçirilmesi sağlanır.
Örneğin, bastırılmış öfke veya hayal kırıklığı hisseden bir kişi futbol, boks gibi sporlar yaparak duygularını duşa vurabilir.
Freud’a göre süblimasyon, insanların sosyal olarak kabul edilebilir olmalarını sağlayan bir olgunluk işaretiydi ve uygar yaşamın temel taşıydı. Ona göre sanat ve bilim yüceltilmiş cinselliği ifade ediyordu. Pek çok sanatçı veya müzisyen aslında mutsuz bir hayat yaşıyordu ve kendilerini bu yolla ifade ediyordu.
Bu yüzden süblimasyon genellikle olgun savunma mekanizmalarından biri sayılır.
Ödünleme (Compensation)
Kişinin bir alandaki başarısızlığını telafi etmek için başka alanlarda başarılı olmak için odaklanmasıdır. Herkesin her alanda başarılı veya yetenekli olamayacağı gerçeğini kabullenmek gerçekçi olduğu gibi zayıflıkların farkındalığı sebebiyle belirli durumlarda özgüvenin korunmasına da yardımcı olabilir.
Ödünlemeye örnek vermek gerekirse, futbolda basketboldan daha fazla başarı gösteren birinin vaktinin çok daha fazlasını futbol oynamak için ayırması söylenebilir. Benzer bir başka örnek, derslerinde başarısız olan bir öğrencinin spor faaliyetlerini daha fazla önemsemesidir.
Mizah (Humor)
Savunma mekanizması olarak kullanılan mizah, kaygının azaltılması için durumun ironik yönlerine dikkat çekilmesini ifade eder. Mizah, genellikle en üst düzey savunma mekanizmalarından biri olarak kabul edilir.
Cenaze törenlerinde kişinin hayatında yaşanmış komik bir olayı anlatması verilebilecek örneklerden biridir.
Dikkat Dağıtma (Distraction)
Kişinin kaygı oluşturabilecek duygu, düşünce veya deneyimlerin üstesinden gelmeye hazır olana kadar dikkatini daha az stresli şeylere yöneltmesidir. Kötü bir gün geçiren birinin evine döndüğünde komedi filmi izlemesi bu konuda verilebilecek örneklerden biridir.
Fedakarlık (Altruism)
Fedakarlık, başka insanlara yardımcı olarak kişisel tatmin geliştiren davranışlardır. Örneğin madde bağımlılığından yeni kurtulan bir kişi, ortaya çıkan uyuşturucu isteğini bastırmak için kendisiyle aynı süreçte olan diğer insanlara yardım etmeye yönelebilir.
Sonuç
Savunma mekanizmaları oldukça yaygın ve doğaldır. Günlük yaşamın içinde genellikle farkına varmasak da dikkat edilirse basit olaylarda dahi kullanıldığı görülebilir. Belirli olaylar karşısında karşımızdaki kişinin "inkar" ettiğini söylediğimizde ya da daha depresif durumlarda kişinin eski alışkanlıklarına döndüğünü gördüğümüzde bizzat “gerileme”den bahsetmesek dahi aslında bunların hepsi savunma mekanizmalarına ait tepkilerdir.
Savunma mekanizmalarının nihai amaçları anlık kaygıyı azaltmak ve insanın devam etmesini sağlamaktır. İnsanlar olarak travmatik veya şok etkisi yaratacak olaylar karşısında bu mekanizmaları geliştirmiyor olsaydık var oluşumuz için çok daha kötü senaryolar oluşabilirdi.
Elbette her savunma mekanizmasının tümüyle iyi olduğunu da söylemeyiz. Özellikle birçok psikolojik tepki kısa vadede işe yarıyor olsa da sonradan kişinin gerçeklerden uzaklaşmasına ve ikili ilişkilerinin zarar görmesine sebep olabilir.
Daha fazla soruna sebep olmadıkları için olgun savunma mekanizmaları uzun vadede daha etkilidir. Özellikle ilkel savunma mekanizmalarının sık kullanımı ileride bir ruh sağlığı uzmanına danışmayı gerektirebilir. Bu yüzden savunma mekanizmalarını anlamak ve günlük hayattaki duygusal tepkilerinizin kontrolünü sağlamak uzun vadede hayatınıza büyük faydalar sağlayacaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 33
- 16
- 13
- 10
- 8
- 6
- 5
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- P. Cramer, et al. (2016). Defense Mechanisms. Academic Press, sf: 13-17. doi: 10.1016/B978-0-12-397045-9.00020-3. | Arşiv Bağlantısı
- PositivePsychology. Defense Mechanisms In Psychology Explained (+ Examples). (12 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: PositivePsychology | Arşiv Bağlantısı
- Encyclopedia Britannica. Anna Freud | Austrian-British Psychoanalyst. Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- R. Bailey, et al. (2022). Defense Mechanisms. StatPearls Publishing. | Arşiv Bağlantısı
- Psychology Today. Defense Mechanisms. Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- S. Mcleod. Defense Mechanisms. (5 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Simply Psychology | Arşiv Bağlantısı
- P. D. J. M. Grohol. Common Defense Mechanisms And Why They Work. (28 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Psych Central | Arşiv Bağlantısı
- T. Ohwovoriole. An Overview Of Defense Mechanisms. (31 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Verywell Mind | Arşiv Bağlantısı
- K. Holland. 10 Defense Mechanisms: What Are They And How They Help Us Cope. (21 Haziran 2022). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı
- K. Cherry. 20 Common Defense Mechanisms Used For Anxiety. (29 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Verywell Mind | Arşiv Bağlantısı
- D. Grande. Defense Mechanisms: Definition, Types, & Examples. (29 Haziran 2022). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Choosing Therapy | Arşiv Bağlantısı
- J. Fletcher. What Are The Stages Of Grief?. (13 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Medical News Today | Arşiv Bağlantısı
- J. W. Drake. What Is Splitting Psychology? | Betterhelp. (20 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2022. Alındığı Yer: BetterHelp | Arşiv Bağlantısı
- G. E. Vaillant. (2012). Defense Mechanisms. Academic Press, sf: 659-666. doi: 10.1016/B978-0-12-375000-6.00124-5. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 20:59:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12151
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.