Nasıl Karar Verilir? Kararsız Kaldığınız, Seçim Yapamadığınız Zamanlar İçin ve Daha İyi Kararlar Vermek İsteyenler İçin Bir Rehber!
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Karar vermek hayatın kritik bir parçasıdır, ancak çoğu insan öyle ya da böyle karar vermekte zorlanır. Örneğin bazı insanlar doğuştan kararsızlardır, dolayısıyla akşam yemeğinde ne yiyeceklerini seçmek gibi basit konulara gelindiğinde bile kısa sürede karar vermekte zorluk yaşarlar. Öte yandan bazı insanlarsa çok aceleyle karar verir ve sonuç olarak da kendileri için kötü olacak seçimler yapabilirler, özellikle de finans veya ilişkiler konusunda. Bazı insanlar ise çoğu durumda karar verirken gayet rahattırlar, ancak kariyer seçmek gibi hayati konulara gelince sıkışıp kalırlar.
Karar vermek hayatın çok önemli bir parçası olduğu ve genelde doğru karar vermekte zorlanıldığı için, karar vermeyi öğrenmek son derece faydalıdır. Makalenin ilerleyen bölümlerinde, karar verirken izlemeniz gereken süreci öğrenip, daha hızlı ve daha iyi karar vermenizi sağlayacak yönergeler, ipuçları ve taktikler göreceksiniz. Hem günlük kararlarınızı alırken hem de incelikli kararlarla boğuşuyorken bu, size yardımcı olacaktır.
Neden (Doğru) Karar Vermek Zordur?
İyi ve hızlı kararlar vermenin zor olmasının birçok sebebi vardır. En önemlilerinden birkaçı:
- Karar verme süreci, bilgi toplamak ve hedef belirlemek gibi uygulaması zor olan birkaç adım içerir ve bu adımların herhangi birinde zorluk çekmek ya tüm karar verme sürecini durdurur ya da başka bir şekilde müdahalede bulunur.
- Karar verme eylemi, doğası gereği kendimizi kontrol etmek için kullandığımız bilişsel kaynakları tüketebildiği için genelde yorucudur.[1] "Karar verme tükenmişliği" olarak bilinen bir fenomene yol açarak zihnimizi tekrar şarj edene kadar yeni kararlar vermemizi zorlaştırır.[1], [2]
- Belirsizlik ve müsait seçeneklerin çokluğu; fırsatı kaçırma korkusu (FOMO) gibi problemler doğurarak seçim yapmamızı zorlaştırabilir.
- Bilişsel önyargılar gibi sorunlar da karar verme sürecine müdahale edebilir ve genelde insanları kötü kararlar vermeye yöneltir.
- Mükemmeliyetçilik gibi belli kişilik özellikleri kararsızlıkla ilişkilidir ve bazı insanlar ise genel olarak doğuştan kararsızdır.[3], [4], [5], [6]
Toparlamak gerekirse, karar verme sürecinin karmaşık yapısı, karar vermek için gereken bilişsel efor ve belirsizlik gibi buna bağlı sorunlar, kaçırma korusu ve bilişsel önyargılar gibi (iyi) karar vermeyi zorlaştıran çokça sebep vardır. Bu konseptler ve ilgili diğer konseptler buradaki makalemizde daha detaylıca açıklanmıştır.
Nasıl Karar Verilir?
Karar Verme Süreci
İdeal bir tavırda karar verebilmek için, genelde aşağıda belirtilen tüm adımlara karar verme sürecinde yer vermeniz gerekir.
- Kararı tespit edin. Karar vermeniz gerektiğini belirleyin ve kararın sonuçlarını (kabaca) kestirin.
- Hedeflerinizi belirleyin. Kararınızla neyi başarmak istediğinizi ve her bir hedefin sizin için ne kadar önemli olduğunu bulun.
- Bilgi toplayın. Karar vermeniz için gereken bilgileri toplayın.
- Seçeneklerinizi saptayın. Hangi opsiyonların sizin için müsait olduğunu tespit edin.
- Seçeneklerinizi tartın. Müsait olan seçeneklerin, özellikle de hedeflerinizle ilgili olanların olumlu ve olumsuz taraflarını tespit edin.
- Tercih ettiğiniz opsiyonu seçin. Farklı seçenekleri olumlu ve olumsuz taraflarına göre sıralayın ve sizin için en iyi olanı seçin.
Gerekli olduğu durumlarda bu adımlar arasında gidip gelerek değişiklikler yapmanız size fayda sağlayabilir. Örneğin var olan seçeneklerinizden hiçbirinin sizi ana hedefinize götürmediğini fark ederseniz, geri dönerek hedeflerinizi gözden geçirip, buna uygun olarak bilgi toplayabilirsiniz.
Ek olarak isteğe bağlı aşağıdaki seçeneklerden istediklerinizi ekleyerek, karar verme becerinizi geliştirebilirsiniz.
- Karar vermeniz için ideal bir ortam oluşturun. Bunu karar verme sürecinin herhangi bir noktasında çeşitli yollarla yapabilirsiniz. Örneğin etrafınızdaki insanların sizin seçeneklerinizi değerlendirme becerinizi engellediğini düşünüyorsanız, bu adımı yalnız kalana kadar erteleyebilirsiniz.
- Karar verme sürecinizdeki olası engelleri tespit edin ve hesaba katın. Bunu karar verme sürecinin başlarında yapmanız en iyi seçenek olmasının yanı sıra istediğiniz adımda da yapabilirsiniz. Örneğin bilgi toplamanızın zor olacağını biliyorsanız ve bu durum sizi hızlı ve kötü bir karar vermeye itebilirse, güvendiğiniz bir kişiyle bu sorunu konuşarak, sizin tüm bilgileri toplamadan bir karar vermenizi engellemesini sağlayabilirsiniz.
- Uygulanabilir bir plan tasarlayın. Bazen kararınızı tam olarak nasıl uygulayacağınızı planlamak son derece faydalıdır. Bu sizin kararı verme ihtimalinizi arttırır, bazı durumlarda ise uygulanabilir bir plan yapmak doğrudan karar verme seçiminizin sonuçlarını içselleştirmek veya seçtiğiniz aksiyon planının ne kadar kullanışlı olduğunu tespit etmenize gibi şekillerde sürecine yardımcı olabilir.
- Kararınızı gözden geçirin. Bazen en iyi olası seçimi yaptığınıza emin olmak için, eyleme geçirmeden önce kararınızı ve ona yol açan karar verme sürecini gözden geçirmek son derece yararlı olabilir. Ayrıca, karar verme sürecinizi geliştirmek için sonuçlarını gördükten sonra kararlarınızı tekrar değerlendirmek de faydalı olabilir.
Karar vermeyi bitirdiğinizde verdiğiniz karar göre harekete geçebilirsiniz.
Şunu aklınızda bulundurun ki bu sürecin devamında da karar vermenizi geliştirebilecek farklı şeyler de var. İlerleyen alt başlıklarda karar vermenizi geliştirmeye yardımcı olacak yeni ipuçlarını ve teknikleri göreceksiniz.
İyi kararlar, hızlı kararlar ve zor kararlar olmak üzere her alt başlık farklı bir karar türüne odaklı ve genellikle farklı yaklaşımlar arasındaki ortak tavsiyeler aşağıda belirtilmiştir. Örneğin iyi kararları vermek için uzun süre gerekebilirken, hızlı verilmesi gereken kararlar da o kadar iyi olmayabilir.
Sizin için en uygun seçeneğe karar vermek size kalmıştır ve muhtemelen farklı durumlar için farklı şeylere öncelik verilmesi gerekecektir. İş restoranda ne sipariş edeceğiniz gibi önemsiz kararlara geldiğinde, genellikle hızı öncelik yapmak istersiniz; ancak söz konusu, kariyerinizle ilgili alacağınız kararlar gibi hayat değiştiren türden kararlar olduğunda, genellikle yapabildiğiniz en iyi seçimi yapmak isteyeceksinizdir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İyi Kararlar Nasıl Verilir?
İyi kararlar verebilmek için genellikle karar verme sürecine dikkat etmeniz ve her adımı düzgünce gerçekleştirdiğinizden emin olmanız gerekir. Bunu yaptığınıza emin olmak için, sesli bir şekilde söylemek veya yazmak gibi size düşünce sürecinizi açıkça gösterecek adımları uygulayabilirsiniz.
Bunu yaparken, bilişsel önyargılar gibi karar verme sürecinize müdahale edecek sorunlardan, önyargı azaltma tekniklerinin düzgün kullanımıyla kaçınmalısınız. Örneğin benmerkezci önyargılarınızın başka bir perspektiften bakmayı zorlaştırdığı bir durumdaysanız, kendi kendine mesafelendirme adı verilen yöntemi kullanarak, kendinize siz bu durumda olan bir arkadaşınıza nasıl bir tavsiye verirdiniz diye sorun. Bu teknik, bu konu üzerine bir kitabın belirttiği üzere geniş çaplı durumlarda işe yarayabilir. Decisive: How To Make Better Choices in Life and Work (Doğru Karar: Hayatınızı Değiştirecek En İyi Kararları Vermek) başlıklı eserde şöyle deniyor:[7]
Başkalarına verdiğimiz tavsiyenin iki büyük avantajı vardır; doğal olarak karardaki en önemli faktörleri öncelik haline getirir ve kısa-dönem duygularını bastırır. Bu sebeple bir kararsızlığı yenmemizdeki tek ve en efektif yöntem şu soruyu sormak olabilir: "En iyi arkadaşım bu durumda olsaydı ona ne yapmasını söylerdim?"
Tüm bunlara ek olarak tercih ettiğiniz opsiyonu seçtikten hemen sonra ve eyleme geçirmeden önce şeytanın avukatını oynayarak, ya seçtiğiniz opsiyona karşı tartışır veya seçmediğiniz opsiyonları savunmaya çalışabilirsiniz. Bu karar verme sürecinizdeki potansiyel kusurları tespit etmenizi sağlayarak seçiminizin sizin için en iyisi olduğuna emin olmanızı sağlar.
Son olarak da içgüdünüz bazen size görece iyi kararlar vermenize yardım edebilir, özellikle de herhangi bir sebepten ötürü kapsamlı bir karar verme sürecini yürütemediğiniz zamanlarda. Fakat içgüdülerinize güvenmenin riski de tamamen öznel olmasıdır; yani bu karara neden vardığınızı tam olarak anlayamazsınız, bu yüzden de en iyi kararı verip vermediğinize emin olamazsınız. Bu şekilde içgüdüler güçlü bir araç olabilmenin yanı sıra, sadece en iyi seçeneğin içgüdülerinize güvenmek olduğunu düşündüğünüz durumlarda kullanmalı, kullanırken de dikkatli olmanız gerekir.
Hızlı Kararlar Nasıl Verilir?
Bazen hedefiniz en iyi kararı vermektense iyi bir karara hızlı varmak olmalıdır. Bu özellikle önemsiz kararları alışkanlık olarak ertelediğinizde veya karar vermeyi çok geciktirdiğinizde sizin için kötü sonuçlar doğuran bazı durumlarda önemlidir.
Neyse ki daha hızlı karar vermenize yardımcı olacak birçok teknik bulunuyor.
- İçgüdünüzü kullanın. En hızlı kararlar genelde bilinçli mantıksal süreçlerden çok içgüdünüzle verdiğiniz kararlardır, dolayısıyla çabuk karar vermek için mümkün olduğunca içgüdülerinizi kullanın.
- Kestirme yöntemini kullanın. Bulgusal yöntem (Heuristics) (Eng.) hızlı karar vermekte kullanabileceğiniz zihinsel kısa yollardandır. Örneğin birkaç muhtemel çözüm arasından seçim yapmanız gerekiyorsa “Basitlik ilkesi” denen şeyi kullanabilirsiniz, yani basitçe mevcut seçeneklerin en basit olanını seçebilirsiniz.
- Karar vermenizi kolaylaştıracak rutinler oluşturun. Örneğin ne giyeceğiniz veya yiyeceğiniz konusunda sürekli bir rutin oluşturarak kendinizi bu seçimleri tekrar tekrar yapmaktan kurtarabilirsiniz. Bu sadece rutinlerin parçası olan seçimlerinizde değil, ayrıca diğer kararlarınız konusunda da vermeniz gereken karar sayısını azaltarak ve bilişsel kaynaklarınızı boşa çıkararak size yardımcı olur, bu sayede daha önemli kararlarla uğraşabilirsiniz.
- Karar vermek için eğer-ise planları oluşturun. Örneğin belirli bir durumda size güvendiğiniz biri tarafından hazır bir biçimde iyi bir seçenek verileceğini biliyorsanız, alternatif aramaktansa basitçe o seçeneğe bağlı kalmayı seçebilirsiniz.
- Edindiğiniz bilginin miktarına sınırlama getirin. Tüm bilgileri toplayıp özümsemek yerine, sadece sizin ihtiyacınız olan en önemlilere odaklanın. Kullanabileceğiniz işlevsel bir kural 80/20 kuralıdır ve şunu ima eder: Mevcut olan az miktarda bilgi bile, bilmeniz gerekenin çoğunu karşılayacaktır.
- Aktif bir biçimde kendinize karar verme aşamasının bir sonraki adımına geçmeniz gerekip gerekmediğini sorun. Sözgelimi eğer bilgi toplama aşamasını sürekli erteliyorsanız, kendinize hala bilmeniz gereken yeni veya anlamlı bilgiler olup olmadığını sorun, eğer yoksa sonraki adıma geçin.
- Kendinize seçiminizin mükemmel olmasına gerek olmadığını hatırlatın. Bunu içselleştirmek için kendinize bu seçimin sonuçlarının ne olacağını ne kadar fark yaratacağını ve daha sonra bu seçimi değiştirip değiştiremeyeceğinizi sorun.
- "Yeterince iyi" konseptini benimseyin. Kendinize seçiminiz hedeflerinize ulaşmanızda yeterliyse ekstra bir efor veya zaman harcamaya gerek olmadığını hatırlatın.
- Ertelemenin bedelini tespit edin. Örneğin genellikle bir kararı ertelemeniz sonucunda fırsat kaybına uğrayacağınızı hatırlatarak, karar alma sürecinizi hızlandırabilirsiniz.
- Kararsızlığın kusurlu bir karardan daha kötü olabileceğini unutmayın. Mesela vaktinde karar verememek, yanlış bir karar vermekten daha kötü sonuçlar doğurabileceği gibi, sonrasında kendinizi daha kötü hissetmenize de sebep olabilir.
- Kendinize karar vermemenin de başlı başına bir karar olduğunu hatırlatın. Karar vermeyi erteleyerek bir şey yapmamayı tercih etmiş olursunuz, bunu isteyerek veya istemeyerek yapsanız bile.
- Geri sayımlar kullanın. Geri sayım sayesinde 0’a geldiğinizde karar vermeye kendinizi şartlayabilirsiniz. Kısa (sadece birkaç saniyelik) geri sayımlar, özellikle de karar verme sürecinizi hızlandırmak konusunda sizi içgüdünüzü kullanmaya teşvik etmeleri bakımından etkilidir. Bu yeteneğinizi tekniği kullanarak zaman içinde geliştirebileceğinizi unutmayın. Daha kolay kararlarda kullanmaya başlayarak ilerleyen zamanlarda daha zor kararlarda da kolaylıkla kullanabilirsiniz.
- Sayaç kurun. Eğer hızlı bir karar vermek istiyorsanız ancak birkaç saniyeden fazla zamana ihtiyacınız varsa, belirli bir süreye ayarlı (örneğin 2 dakika) sayaçlar kurarak, sayım bittiğinde karar vermeyi sonlandırabilirsiniz.
- Parkinson’un yasasını hatırlayın. Parkinson yasası kısaca “bir işe ayrılan süre ne kadar uzunsa o işin bitmesi de o kadar uzun sürer” sözüne dayanır ve bir şeye ayırdığımız süre uzadıkça, daha kısa sürede tamamlanabilecekse bile, o şeyin bitmesinin de uzun süreceğini söyler. Buna dayanarak kendinize bir seçim için ne kadar az zaman verirseniz o kadar hızlı karar verirsiniz.
- Çoktan karar verip vermediğinize emin olun. Bazen, özellikle de spesifik bir eylemden çekiniyorsak ve bu konuda gerginsek, ne yapmamızı bildiğimiz halde harekete geçmeyi erteleriz. Bu durumları tespit etmek önemlidir, ardından uygun bir aksiyon planı yaparak veya ihtiyacınız olan motivasyonu alarak kendinizi harekete geçirmeniz veya harekete geçmek için zorlamanız gerekir.
Bütün bu teknikleri kullanmanıza gerek yok, bunun yerine size en çok yardımcı olabileceğini düşündüklerinizi seçip hızlı karar verirken bunları sürece dahil etmeniz gerekiyor. Gelişme gösterdikçe, listedeki diğer teknikleri deneyerek hangilerinin sizin işine yarayıp hangilerinin yaramadığını tespit edebilirsiniz.
Zor Kararlar Nasıl Verilir?
İş zor kararlara geldiğinde, diğer kararlarda da uyguladığınız gibi düzgün bir karar verme süreci kullanmalısınız. Ancak eğer kendinizi hala seçim yapamadığınız bir durumda bulursanız kullanabileceğiniz çeşitli teknikler de mevcut.
- Somut gerçeklere odaklanın. Eğer ulaşabildiğiniz bilgi denizinde ve olası senaryolarda kaybolmuş hissediyorsanız, çoğunu görmezden gelerek sadece en basit ve tartışılamaz gerçeklere odaklanın.
- Karar verme yardımını kullanın. Kullanabileceğiniz yaygın tekniklerden biri, tüm seçeneklerin avantaj ve dezavantajlarını iyi-kötü başlıkları altında sıralayabileceğiniz avantaj-dezavantaj listeleridir. Sistematik olarak analiz edebileceğiniz, mümkün seçeneklerin özellik ve sonuçlarını sıralayabileceğiniz karar verme matrisi seçeneğini kullanabilirsiniz. Karar ağacı olarak bilinen diğer bir seçenek sayesinde ise haritalandırma yöntemiyle her kararın sonucunu ve yol açacağı olası etkileri yazabilirsiniz.
- Zayıf seçenekleri eleyin. Mevcut seçeneklerden hangisinin en iyisi olduğunu bilmiyorsanız bile, hangi seçeneklerin daha kötü olduğunu seçip onları eleyerek kararı bir bütün olarak değerlendirmenizi kolaylaştırabilirsiniz. Bunu yaparken “Oyun Teorisi”ndeki (Eng: Game Theory) dominant ve domine edilmiş konseptlerini anlamanız işinize yarayabilir.
- Karar çiftleri yaratın. Eğer çoklu seçenekleri kıyaslamakta zorlanıyorsanız, çiftler halde seçenekleri gruplandırıp her ikiliden birini seçerek seçeneklerinizi daraltabilirsiniz.
- İkincil faktörlere dikkat edin. Eğer asıl umursadığınız temel faktörlere dayanarak birkaç seçenekten birini seçemiyorsanız, bunun yerine ikincil faktörlere bakmaya çalışın. Örneğin maaş ve işin ilgi çekiciliği bakımından iki iş arasında seçim yapamıyorsanız, ulaşım imkanları gibi daha önceden düşünmediğiniz ikincil faktörlere göz atın.
- Bazı seçeneklerin eşit düzeyde olduğunun farkına varın. Farklı seçenekler eşit gibiyse, bu demek olur ki birbirlerinde ciddi ölçüde farklı gözükseler de önem bakımından benzer özellikler barındırıyorlardır. Bunun bilincinde olmak size her seçimin farklı olduğunu ve dolayısıyla aynı dar ölçülerle kıyaslanamayacaklarını içselleştirmenizi sağlar.
- Önceliklerini ve hedeflerinizi sorgulayın. Örneğin bir iş diğerinden daha prestijliyken diğeri ise tutkulu olduğunuz bir konuda çalışma imkânı sunarken seçim yapmakta zorlanıyorsanız, kendinize prestije niçin önem verdiğinizi sorun.
- "Memento mori" ilkesini uygulayın. Memento mori, "geçici olduğunuzu (ölümlülüğünüzü) hatırlayın" anlamına gelen Latince bir ifadedir. Siz ölümlülüğünüzü, insan hayatının kırılganlığını ve kısalığını hatırlatır. Bu ilke özellikle hayatınızı değiştirecek türden kararlar vermeye geldiğinde hedeflerinizi tanımanızda faydalı olur.
- Farklı seçeneklerin sonuçlarını gözünüzde canlandırın. Bu sizin her potansiyel sonuca ne kadar değer verdiğinizi ve ona ulaşınca nasıl hissedeceğinizi anlamınıza yardımcı olur. Gözünüzde ne kadar canlandırabilirseniz, teknik o kadar iyi çalışır.
- Kendinize seçiminizi neyin zorlaştırdığını sorun ve bu sorunu çözmeye çalışın. Örneğin probleminiz yanlış seçimi yapmaktan korkmaksa, seçiminizin geri dönülebilir olduğunu kendinize hatırlatmak daha rahat hissetmenizi sağlayabilir.
- Neyi kaybedeceğinize değil neyi kazanacağınıza odaklanın. Bu size neleri kaçırdığınız hakkında endişelenmeniz gibi problemler konusunda yardımcı olabilir.
- Mümkün olduğunca seçeneklerinizi deneyin. Örneğin hangi kariyeri seçeceğinizi düşünüyorsanız, her olası seçimi denemenin bir yolunu bulmaya çalışın. Eğer önceden bir tecrübeniz varsa, onun üzerine düşünün.
- Biraz problemden uzak zaman geçirin. Bazen önemli bir karara bir adım geriden bakmak bakış açınızı yenilemeyi ve daha kolay seçim yapmanızı sağlayabilir. Problemden uzakta ne kadar zaman geçireceğiniz duruma göre değişebilir, ancak çoğu durumda kısa bir ara veya iyi bir uyku çekmek bile çok yardımcı olur.
- Dışarıdan görüş alın. Güvendiğiniz birinden tavsiye almak seçim yapamadığınız durumlarda çoğunlukla faydalı olur, özellikle de onların bu konuda bir tecrübesi varsa.
- Güvendiğiniz birinin sizin yerinize seçmesine izin verin. Bu tavsiye istemenin biraz ileri bir boyutu olsa da bazı asla seçim yapamadığınız ve sizin için en iyi seçimi yapabilecek, güvendiğiniz birinin olduğu durumlarda faydalı olabilir.
- Yazı tura atın. Yazı tura atmak veya başka bir rastlantısal süreç kullanmak, özellikle mevcut seçeneklerden hiçbirinin diğerlerine üstünlüğü olmadığı durumlarda size yardımcı olabilir.[8] Üstelik bazı durumlarda yazı tura atmak en iyi seçimi tespit etmenizi sağlayabilir. Örneğin iki şey arasında seçim yapacakken yazı tura attığınızda paranın belirli bir tarafa düşmesini istediğinizi fark edebilirsiniz.
Karar Vermekle İlgili Sık Sorulan Sorular
Duygularımın kararlarımı etkilemesine izin vermeli miyim?
Duygularınızı karar verme sürecine dahil etmelisiniz, ancak duygularınızın kararlarınızı kötü etkileyebilecek bir biçimde seçimlerinize müdahale etmesine izin vermemelisiniz. Örneğin romantik bir ilişkiyi bitirip bitirmemek konusunda karar vermeniz gerektiğinde partnerinizle ilgili neler hissettiğiniz gibi önemli duygusal faktörleri işin içine katmalısınız. Ancak partnerinizle ilgili hislerinizin, onun size yaptığı negatif şeyleri göz ardı etmesini engelleyerek, kusurlu bir karar verme sürecine yol açmasına engel olmalısınız.
Doğru kararı verdiğime nasıl emin olabilirim?
Tüm adımları içeren, mevcut tüm seçenekleri değerlendiren ve bilişsel önyargılar gibi yaygın hataların önüne geçen doğru bir karar verme süreci yürüterek doğru kararı verdiğinize emin olabilirsiniz. Bunun haricinde karar verdikten sonra alakalı kişilerden geri dönüş ve tavsiye isteyip sürecinizi gözden geçirerek de seçiminizin güvenilirliğini arttırabilirsiniz.
Fakat bununla birlikte doğru kararı verip vermediğinize emin olamayacağınız bir sürü durum olacaktır. Pişmanlık ve kararsızlıktan sakınmak için, kendinize bildiklerinize dayanarak yapabildiğiniz en iyi seçimi yaptığınızı söyleyin.
Ya yanlış karar verirsem?
Karar verme sürecinde ne kadar dikkatli olursanız olun, neredeyse her zaman sizi bazı alternatiflerinden daha kötü bir sonuca götürecek “yanlış” bir karar verme ihtimaliniz vardır. Genellikle kaçınılması imkânsız olduğundan, yapabileceğiniz tek şey olma ihtimalini kabullenmek ve düzgün bir karar verme süreciyle verebileceğiniz en iyi kararı vermeye çalışmaktır. Bu konuyla ilgili belirtildiği gibi:[7]
Seçimimizin ne zaman başarılı veya başarısız olacağını bilemeyiz. Başarı seçimlerimizin kalitesine ve şans miktarımıza bağlıdır. Şansı kontrol edemeyiz. Ama nasıl seçim yaptığımızı kontrol edebiliriz.
Bunun yanı sıra çoğu durumda, yanlış seçimi yapsanız bile sonucun beklediğiniz kadar kötü olmadığını görürsünüz, örneğin seçiminizin kısmen de olsa geri dönülebilir olduğu durumlarda. Eğer kendinizi yanlış bir karar vermiş durumda bulursanız, yapmanız gereken temel şey buna takılıp kendinizi bu yüzden cezalandırmaya çalışmamak olmalıdır. Bunun yerine tecrübenizden ne öğrenebileceğinize bakmalı, gelecekte nasıl daha iyi kararlar alacağınızı düşünmeli ve sonra da bu kararı aşmak için ne yapabileceğinize bakmalısınız.
Kararlarımdan pişman olmaya nasıl engel olabilirim?
Kararlarınızdan pişmanlık duymayı minimuma indirmenin iki temel yolu vardır. Birincisi gelecekteki pişmanlığınızı azaltacak kararlar vermek, diğeri ise kararı verdikten sonra ona karşı bakışını değiştirmektir.
İş pişmanlığı en aza indirecek kararlara geldiğinde, elinizden geldiğince düzgün bir karar verme sürecinin tüm gerekli adımlarını uygulayarak daha mantıklı ve iyi kararlara ulaşmaya çalışmalısınız. Bu sizin daha sonra pişmanlık duyacağınız kötü kararlar verme ihtimalinizi azaltarak sonrasındaysa mevcut durumlar içinde iyi bir karar verdiğinizi bilmenizi sağlar.
The Paradox of Choice (Seçim Paradoksu) adlı kitap, her zaman en iyi seçimi yapmaya çalışmaktansa, mevcut durum içindeki "yeteri kadar iyi" seçimi yapmaya çalışmayı benimsemeniz gerektiğini ifade eder.[9] Kitap, ayrıca ilerideki pişmanlıklarınızı azaltmak için seçim yapmadan önceki seçeneklerinizin sayısını azaltmayı tavsiye eder. Bu durum, pişmanlığın genelde seçtiğiniz ve alternatifler arasındaki kıyastan doğduğunu gösteren bir araştırma sonucuyla da benzerlik gösterir.
Son olarak iş uzun vadede pişmanlığı minimize edecek seçimler yapmaya geldiğinde şunu hatırlayın ki insanlar genelde yapmadıkları ve seçmedikleri durumlarda, seçim yaptıklarına kıyasla daha pişman olurlar. "Paradox of Choice"ta da belirtildiği gibi:[9]
Son altı ayda nelerden pişman oldukları sorulduğunda, insanlar beklentilerini karşılamayan seçimlerden bahsetme eğilimindelerdir. Ancak hayatlarında pişman oldukları şeyler sorulduğundaysa, yapmadıkları şeylerden bahsederler.
Bu ayrıca diğer kaynaklarda da değinilmiş bir konudur.[10] Örneğin:[7]
Yaşlılar üzerine bir çalışma, yaşlıların yaptıkları değil yapmadıkları şeylerden pişmanlık duyduklarını gösteriyor.
Ancak pişmanlığın başka birçok kişisel veya durumsal faktörlerden de etkilendiğini unutmayın. Örneğin eylemsiz kalmak, daha önceki negatif sonuçlara cevap olarak bir karar verilmesi durumlarında daha çok pişmanlığa yol açarken (durgunluk fenomeni), önceki pozitif bir sonuca cevap olarak herhangi bir eylemde bulunmak, veya tek başınayken karar vermek eylemsiz kalmaktan daha çok pişmanlığa yol açar (buna "aksiyon fenomeni" denir).[11], [12] Bunları pişmanlığı en aza indirmek istediğiniz kararları verirken aklınızda tutmak önemlidir, çünkü vereceğiniz kararın genel yönergelere bağlı kalmaktansa size ve sizin spesifik durumunuza özel çizgilerle belirlenmesi gerekir.
Karar verdikten sonra pişmanlığı minimize etmek için, hayal kırıklıklarına veya negatif yanlarına odaklanmaktansa, pozitif yanlarına odaklanıp bu karardan neler öğrendiğinizi değerlendirerek gelecek kararlarınızı nasıl etkileyeceğini düşünmelisiniz. Eğer mümkünse de verdiğiniz kararın muhtemelen bu durumda verilebilecek en iyi kararlardan biri olduğunu da göz önünde bulundurun.
Buna ek olarak, kendinize, kararınızdan pişmanlık duysanız bile, farklı bir karar verdiğinizde de duyma ihtimaliniz olduğunu hatırlatın. Örneğin eylemde bulunmak kısa vadede daha çok pişmanlığa yol açsa da bu pişmanlık zamanla azalma eğilimindedir. Öte yandan eylemde bulunmamak zaman geçtikçe artan bir pişmanlığa yol açarak uzun vadeli bir pişmanlık hissi oluşturur. Dolayısıyla eğer bir eylemde bulunup istediğiniz sonucu vermediği için pişmanlık duyuyorsanız, kendinize hiçbir şey yapmasaydınız uzun vadede daha çok pişman olacağınızı hatırlatın.[10]
Son olarak da pişmanlığınızı azaltmak için hayatın ne kadar karmaşık olduğunu ve tek bir kararın neredeyse hiçbir zaman geri dönülemez olmadığını veya düşündüğünüz kadar hayatınızı kökünden değiştiremeyeceğini aklınızda bulundurmalısınız. "Seçim Pardoksu"nda da belirtildiği gibi:[9]
Belirli bir Ivy League kolejine gitme şansını reddettiği pişmanlığı ile otuz yıldır hayatından sayısız saatler harcamış olan bir arkadaşım var. "Her şey çok farklı olabilirdi..." der sıklıkla. "eğer oraya gitseydim."
Tüm Reklamları Kapatİşin aslı şu ki okula gitmeye karar verseydi ona otobüs çarpabilirdi. Okulu bırakabilir veya sinir krizi geçirip nefret de edebilirdi.
Ama ona her zaman bu seçimini gençken olduğu kişiden doğan karmaşık gerekçelerle bu kararı verdiğini söylemek istedim. O kararı değiştirmek -daha prestijli üniversiteye gitmek- temel karakterini değiştirmez veya hayattaki diğer sorunlarını silmezdi, yani kariyerinin daha iyi olacağıyla ilgili kesin söylenebilecek pek bir şey yok. Ama bildiğim şey şu ki bu pişmanlıktan vazgeçebilseydi onun için bu deneyim kesinlikle olumlu olurdu.”
Karar verdikten sonra o karara nasıl sadık kalabilirim?
Kararınıza bağlı kalıp onu sürekli değiştirmemenizin birkaç yolu vardır:
- Alternatifleri düşünmeyi bırakıp seçtiğiniz karara odaklanın
- İnsanlara seçiminizi söylemek gibi şeyler yaparak verdiğiniz karara olan bağlılığınızı arttırın.
- Kararınızı, daha sonra fikrinizi değiştirebileceğiniz şeylerle köprüleri yakarak geri dönülemez yapın.
Ancak aklınızda bulunsun ki bu teknikler faydalı olabilmekle birlikte onları dikkatli kullanıp üzerlerine düşünmelisiniz. Eğer net bir şekilde daha iyi bir alternatif mevcutsa bir eyleme sırf ilk seçiminizdi diye bağlı kalmayın, tabii zorunlu değilseniz.
Kararlarımla hareket edeceğime nasıl emin olabilirim?
Kararlarınızı takip edeceğinize emin olmanın yolu, kararlarınızı zamanlı bir biçimde takip etmenizi sağlama ihtimalini arttıracağından formüle etmek ve sağlam bir zeminde oluşturmaktır.[13] Örneğin sadece "egzersiz yapmaya başlayacağınıza", gelecek hafta pazartesi çarşamba ve cuma saat 6’da en az 1 saat spor salonuna gideceğinize karar verin.
Diğer teknikler de verdiğiniz kararları uygulama doğrultusunda size yardımcı olabilir. En önemlilerinden biri harekete geçmenizi engelleyecek faktörleri tespit ederek, bunlarla ilgili olası çözümler üretmektir. Örneğin biriyle ayrıldıktan sonra onunla konuşmamaya karar verirseniz ve onlara zayıf bir anında mesaj göndereceğinizi biliyorsanız, telefonunuzdan numaralarını silerek “gelecekteki siz”e ana kararınıza bağlı kalmasını hatırlatabilirsiniz.
Özet ve Sonuçlar
- Karar verirken en iyi karara varmadan önce karara olan ihtiyacı tespit etmeli, hedeflerinizi belirlemeli, bilgi toplamalı, seçeneklerinizi tespit etmeli ve değerlendirmelisiniz.
- Karar verme sürecinizin parçası olarak en uygun ortamı yaratıp olası engelleri tespit etmeli, uygulanabilir bir plan tasarlamalı ve eyleme geçmeden önce kararınızı gözden geçirmelisiniz.
- İş, "iyi" kararlar vermeye geldiğinde, bilişsel önyargılar gibi düşüncelerinizi etkileyebilecek sorunlardan, mesela bir arkadaşınıza tavsiye veriyormuşçasına davranmak gibi teknikleri kullanarak, kurtulmalısınız.
- İş, "hızlı" kararlar almaya geldiğinde, içgüdünüze ve zihinsel kestirmelere güvenmek, özümseyeceğiniz bilgiyi kısıtlamak, yeterince iyi konseptini içselleştirmek ve ertelemenin bedelini göz önünde bulundurmak gibi teknikleri kullanabilirsiniz.
- İş, "zor" kararlar vermeye geldiğinde ise, sarsılamaz gerçeklere odaklanmak, zayıf seçenekleri elemek, ikincil faktörlere de bakmak ve çeşitli seçimlerin sonuçları görselleştirmek gibi teknikleri kullanabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 12
- 11
- 6
- 4
- 4
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- ^ a b K. D. Vohs, et al. (2014). Making Choices Impairs Subsequent Self-Control: A Limited-Resource Account Of Decision Making, Self-Regulation, And Active Initiative.. American Psychological Association, sf: 19-42. doi: 10.1037/2333-8113.1.s.19. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Polman, et al. (2016). Decision Fatigue, Choosing For Others, And Self-Construal:. Social Psychological and Personality Science, sf: 471-478. doi: 10.1177/1948550616639648. | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. Germeijs, et al. (2011). Indecisiveness And Big Five Personality Factors: Relationship And Specificity. Personality and Individual Differences, sf: 1023-1028. doi: 10.1016/j.paid.2011.01.017. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. F. Gayton, et al. (2016). Further Validation Of The Indecisiveness Scale:. Psychological Reports, sf: 1631-1634. doi: 10.2466/pr0.1994.75.3f.1631. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Rassin, et al. (2007). Measuring General Indecisiveness. Journal of Psychopathology and Behavioral Assessment, sf: 60-67. doi: 10.1007/s10862-006-9023-z. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. O. Frost, et al. (1993). The Nature And Measurement Of Compulsive Indecisiveness. Behaviour Research and Therapy, sf: 683-IN2. doi: 10.1016/0005-7967(93)90121-A. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c C. Heath, et al. (2013). Decisive: How To Make Better Choices In Life And Work. ISBN: 9780307956392. Yayınevi: Crown Business.
- ^ S. D. Levitt. (2021). Heads Or Tails: The Impact Of A Coin Toss On Major Life Decisions And Subsequent Happiness. The Review of Economic Studies, sf: 378-405. doi: 10.1093/restud/rdaa016. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c B. Schwartz. (2005). The Paradox Of Choice: Why More Is Less. ISBN: 9780060005696. Yayınevi: Harper Perennial.
- ^ a b T. Gilovich, et al. (2005). The Experience Of Regret: What, When, And Why.. American Psychological Association, sf: 379-395. doi: 10.1037/0033-295x.102.2.379. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Zeelenberg, et al. (2005). The Inaction Effect In The Psychology Of Regret.. American Psychological Association, sf: 314-327. doi: 10.1037/0022-3514.82.3.314. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Feldman, et al. (2018). When Action-Inaction Framing Leads To Higher Escalation Of Commitment: A New Inaction-Effect Perspective On The Sunk-Cost Fallacy:. Psychological Science, sf: 537-548. doi: 10.1177/0956797617739368. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. M. McCrea, et al. (2008). Construal Level And Procrastination:. Psychological Science, sf: 1308-1314. doi: 10.1111/j.1467-9280.2008.02240.x. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 12:02:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11138
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.