Plasebo Etkisi Nedir, Ne Değildir? Bilimsel Araştırmalarda Plasebo Nasıl Kullanılır?
Plasebo Etkisi, İnsan Zihninde Nasıl Değişime Oluyor da Kısmi Bir Tedaviye Neden Olabiliyor?

Özgün İçerik Nedir?
Bu yazı, Evrim Ağacı'na ait, özgün bir içeriktir. Konu akışı, anlatım ve detaylar, Evrim Ağacı yazarı/yazarları tarafından hazırlanmış ve/veya derlenmiştir. Bu içerik için kullanılan kaynaklar, yazının sonunda gösterilmiştir. Bu içerik, diğer tüm içeriklerimiz gibi, İçerik Kullanım İzinleri'ne tabidir.



İkinci Dünya Savaşı sırasında yaralı Amerikan askerlerini tedavi eden ve elindeki ağrı kesici morfin tükenen Henry Beecher, umutsuzca, askerlere morfin verdiğini söyleyip salin (tuzlu su) solüsyonu vermeye başladı. Askerlerin %40’ı bu tedavinin ağrılarını dindirdiğini belirtti. Bilim insanları, bugün askerlerin neden daha iyi hissettiğini daha iyi anlayabiliyorlar.
Plasebo, Latincede "I shall please", Türkçede "Tatmin edeceğim", "Hoşnut ederim" anlamına gelir ve gerçek ilaca benzeyen, fakat gerçek bir ilaç olmayan maddelere denir. İlaç olmayıp da ilaca benzeyen işlevsiz tedavi; şeker, distile su ya da salin solüsyonu gibi bir maddedir. Bunların hastalığı tedavi etme etkisi olmadığı için, plasebo da bir ilaç değildir.
Genelde plasebo alan kişiler, aldıkları tedavinin gerçek olup olmadığını bilmezler. Plasebo "şeker hapı", iğne, sıvı, hatta bir prosedürün tamamı olabilir. Gerçek bir tedavi gibi gözükmesi için tasarlanmıştır; fakat hastalığa doğrudan hiçbir etkisi bulunmaz. Plasebo, insanların ilacın pozitif etki edeceğini düşünmesi sebebiyle durumlarını iyileştirir. Kişiler plasebodan ne kadar pozitif etki alacaklarını düşünürlerse, o kadar büyük olasılıkla bundan pozitif yararlanacaklardır.
Beklenti Etkisi: Plasebo ve Nosebo
Plasebo, hastalığa etki etmese de, insanların nasıl hissettiğini etkiler. Her 3 insandan birisinde bu durum yaşanır. İnsanın plasebo sebebiyle semptomlarındaki değişimine plasebo etkisi denir. Plasebo etkisi genelde plasebonun pozitif etkilerine verilen isimdir. Etkisi genelde kısa süreli olur. Vücudun kimyasal yeteneği, acıyı dindirme ve bazı diğer semptomlar ile ilgisi olduğu düşünülmektedir.
Fakat bazen de plasebo etkisi tam ters etki yapar ve nahoş/sevimsiz semptomlara sebep olur. Bunlar; baş ağrıları, sinirlilik, mide bulantısı ya da kabızlık gibi bazı yan etkilerdir. Plasebonun yarattığı bu sevimsiz etkilere bazen “nosebo” etkisi de denir. Beraber bu iki etkiye “beklenti etkisi” adı verilir.
Bu; plasebo alan bir bireyin olmasını beklediği semptomlara yakın semptomlar yaşamasıdır; insan iyi hissetmeyi bekliyorsa, bu gerçekleşebilir. Eğer kişi güçlü bir ilaç aldığına inanıyorsa plasebo yan etki oluşturabilir. Plasebo, bu etkilerin hiçbirisini direkt olarak oluşturmaz.
Bunun yerine kişinin plaseboya inancı ya da deneyimi semptomların değişmesine ya da kişinin semptomları farklı algılamasına sebep olur. Plaseboyu alan kişinin beklentisi doğrultusunda sonuç yaşayacağı demektir.
Bazı kişiler plasebo etkisini ilaç, iğne ya da prosedür olmadan alabilirler. Bazı kişiler sadece doktora gittiklerinde ya da yardım edeceğini düşündükleri bir şey yaptıklarında da iyi hissedebilirler. Bu tip plasebo etkisi kişinin tedaviye ya da doktora duyduğu güvenle alakalıdır.
Bu pozitif düşünce etkilerini ve diğer bazı değişkenleri ilacın gerçek etkilerinden ayırt edebilmek adına bazı ilaç firmaları devletin onayını alabilmek için plasebo-kontrollü ilaç araştırmaları yapmaktadırlar. Eğer bu yeni ilacı alan bireyler, plaseboyu alanlardan önemli ölçüde farklı sonuçlar gösteriyorsa bu, ilacın etkili olduğunu göstermektedir.
Plaseboların ölçülebilir psikolojik etkileri bulunmaktadır. Kişiye uyarıcı verildiği söylendiğinde kalp atışında artış, tansiyonda artış ve tepki sürelerinde artış gibi etkileri olur. Kişi uyku verici bir ilaç aldığında ise, tam tersi psikolojik etkileri bulunmaktadır.
Plasebo Nasıl Çalışıyor?
Plasebonun nasıl acıyı azalttığı ve diğer semptomlara sebep olduğu hala bilinmese de nörobilimciler bazı önemli ipuçlarına ulaştılar. Nörobilimciler plaseboların beyinde bazı kimyasallar salgılattığı ve gerçek ilaçları mimikleyerek beyin aktivitesini değiştirdiğini buldular.
Plasebo üzerine olan araştırmaların çoğu ağrı ile ilgilenir. Bilim insanları plaseboların beyne kendi ağrı dindirici kimyasalları salgılatabileceğini bulmuşlardır. Hatta bu araştırmalar, bu kimyasalların salınımının engellenmesinin plasebo etkisini de engellediğini bulmuşlardır. Ayrıca plasebo tedavisinde, ağrıyı gösteren bölgelerin aktivitesinde düşüş olduğu gösterilmiştir.
Bazı araştırmalar plaseboların beyni ilgilendiren hastalıklarda da etkili olabileceğini gösterdi. Parkinson hastalığı, beyindeki dopamin kimyasalının az olması ile bilinen nörolojik bir hastalıktır, çoğunlukla levodopa denilen dopamin ilacı ile tedavi edilir. Araştırmalar plasebo ilacın beyindeki dopamin seviyesini arttırdığını ve daha kolay hareket etmelerini sağladığını gösteriyor, tıpkı levodopa gibi.
Plasebo etkisi sözel öneriler, gözlemsel işaretler ve koşullanmaya bağlıdır. Bu faktörler beklenti oluşturur ve bunlar beynin ödül mekanizmasını aktive ederek plasebo etkisini ortaya çıkarır. Kişiler plasebonun gerçek ilaç olduğunu düşündüğünde; ya gerçek olduğu söylendiği için ya da gerçeğe benzediği için beyin dopamin, ödül ve zevk ile yakından ilgili bir kimyasal salgılamaya başlar. Dolayısıyla plasebonun bu biyolojik etkileri zevk veren etkilere benzerdir; açken yemek yemek ya da susuzken su içmek gibi.
Koşullandırma, yani bir olayın başka bir olayın sonucu olarak oluştuğu konusunda eğitilme, plasebo etkisinde rol oynar. Eğer kişiler belli bir tedavinin semptomlarına iyi geldiğini düşünüyorlarsa, tedaviyi tekrar aldıklarına inanıyorlarsa, plasebo verilse bile, rahatlama hissederler.
Plasebo Etkisinin Evrimsel Kökenleri
Bendensky ve Sonabend, 2005 yılında yayınladıkları makalede "insan evriminin bir noktasında, hasta insanların bir şekilde kendilerini iyileştirebileceklerini düşünmeleri" görüşü temel alınmaktadır; temel alır; ancak bu akıl yürütme şekli yeterli değildir.[1] Çünkü hasta insanların bağışıklık sistemlerinin aktive olabilmesi için, bireylerin nasıl ve ne şekilde harekete geçtikleri açık değildir.
Beklenti Teorisi, bilinçaltı ve psikoimmünolojik etkiler gibi, plasebo etkisine dair birçok tartışmalı model öne sürülmüştür.[2] Bu tartışmalı modeller ilk olarak biribirlerini dışlıyor gibi gözükse de, Stewart-Williams ve Podd, 2004 yılında yayınladıkları makaleyle aslında öne sürülen bu modellerin birbirlerini desteklediklerini göstermiştir.[3]
Ancak tüm bunların aksine Humphrey, evrimsel biyoloji perspektifinden plasebo etkisine dair sözlü bir argüman ortaya çıkarmıştır:[4]
Plaseboda Nicholas Humphrey Konsepti
Doğal seçilim, kaynaklarını etkin bir şekilde yönetebilen organizmaları tercih etme eğiliminde olacaktır. McNamara ve Buchanan'ın 2005'te varsaydığı gibi, "fizyolojik kaynakların yeniden dağıtımına izin veren süreçler, uygunluğu en üst düzeye çıkarmak için kaynakları en iyi şekilde dağıtmalıdır."[5]
Humphrey, bir organizmanın iç işleyişi ile ulusal bir sağlık hizmetindeki kaynakların yönetimi arasında bir paralellik kurarak, bütçe, triyaj sistemleri vb. nedeniyle kaynakların kullanımında bazen sınırlamalara işaret etmektedir. Tıpkı bir hastane yöneticisinin kaynakları daha sonra olabilecek risklere göre yönetmesi gerektiği gibi, bağışıklık sisteminin kaynakları yönetirken gelecekteki potansiyel enfeksiyonları hesaba katmasını bekleyebiliriz.
Humphrey, resmi bir model sunmuyor; ancak optimal değiş tokuşların bir organizmanın kaynakları savunma ve onarıma nasıl tahsis etmesi gerektiğini tahmin edeceğini öne sürüyor. Mevcut sağlık için ne kadar çaba sarf edileceği ve bu çabanın diğer ihtiyaçlarla (gelecekteki potansiyel gereksinimler dahil) nasıl değiş tokuş edildiği bu makale için esastır.
Bazen hastalığı veya acıyı görmezden gelmenin faydaları, acil bir müdahalenin faydalarından daha ağır basabilir. Örneğin, ateşi veya bacağı kırılmış bir birey, yırtıcı bir hayvan yaklaştığında, kaynaklarını güvenliğe doğru hareket etmeye harcamalıdır. Bir bağışıklık sistemini çalıştırmak enerji açısından maliyetli olabilir ve bir kişi zaten fiziksel olarak stres altındayken bir hastalıkla mücadele etmeye çalışırsa, otoimmün bir hastalık geliştirme riski artar.[6], [7] Bu etkiler, zamanın belirli bir noktasında bir hastalıkla savaşmak için harcanan optimum çaba düzeyini azaltabilir.
Ayrıca Houston ve arkadaşları, bireylerin bağışıklık savunmasına enerji yatırımı ile açlığı önlemek için onu rezerv olarak saklamak arasında bir değiş tokuş yapması gerektiğini belirtmektedir.[8] Benzer şekilde, savunma ve onarım için kaynakların zamanlaması ve tahsisi ile ilgili olarak değiş-tokuşlar yapılabilir.[9], [10] Bu nedenle, dış ipuçları bazen bir organizmanın bir problemle başa çıkmaya (bir hastalıkla mücadele veya bir yaralanmayı iyileştirme) kaynak ayırıp ayırmayacağını, ne zaman ve ne dereceye kadar ayıracağını etkilemelidir ve bu nedenle davranışı etkileyen öznel önlemleri (ağrı gibi) da etkileyebilir.
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2Fe727d2731a8456c164fdcb6145ec2dcb.jpg)
London School of Economics'ten emekli bir psikolog olan Nicholas Humphrey, bu fikri ilk olarak on yıl önce ortaya attı, ancak şu anda Trimmer ve meslektaşları tarafından tasarlanan bir bilgisayar modelinden ortaya çıktığını destekleyecek kanıtlara sahip.
Trimmer'ın Simülasyonu
Trimmer'ın simülasyonu, hayvanların düşük seviyeli enfeksiyonlarla savaşmak için hayati kaynakları harcamaları gerektiği varsayımı üzerine inşa edilmiştir. Model, zorlu ortamlarda hayvanların daha uzun yaşadıklarını ve bir bağışıklık tepkisi oluşturmadan enfeksiyonlara katlandıklarında daha fazla yavru doğurduklarını ortaya çıkardı. Daha elverişli ortamlarda, hayvanların bir bağışıklık tepkisi oluşturması ve mümkün olan en kısa sürede sağlığına dönmesi en iyisiydi. Sonuçlar, çevresel koşullara bağlı olarak bağışıklık sistemini açıp kapatmanın net bir evrimsel faydasını göstermektedir. Trimmer, şöyle diyor:
Çevresel faktörlere bağlı olarak bağışıklık sisteminin daha fazla kaynak harcamamak adına kendini açıp kapama anahtarı var.
Humphrey ise şöyle diyor:
Teorimin hesaplamalı modellemeye dayandığını görmekten memnunum.
Fikir doğruysa, bu, plaseboların doğasını yanlış anladığımız anlamına gelir. Son 10.000 yıldaki çiftçilik ve diğer yenilikler, birçok insanın istikrarlı bir gıda kaynağına sahip olduğu ve herhangi bir zamanda güvenli bir şekilde tam bir bağışıklık tepkisi sağlayabileceği anlamına geliyor - ancak bilinçaltı anahtarımız henüz buna uyum sağlamadı. Humphrey, bir plasebo, zihni bir bağışıklık tepkisini açmak için ideal bir zaman olduğunu düşünmek için kandırdığını söylüyor.
Bilimde Plasebo: Plasebo Etkisi Nasıl Kullanılır?
Plasebo klinik çalışmalarda kullanılabilir. Klinik çalışmalar; yeni ilaçların ya da diğer tedavilerin gönüllüler üzerinde araştırılması çalışmalarıdır. Yeni bir tedavi insanlar üzerinde kullanılmadan önce laboratuvarda çalışılır. Eğer laboratuvar çalışmaları ilacın çalıştığını gösteriyorsa sonraki adım hayvanlar üzerinde deney yapmaktır. Bu da umut vaat eden sonuçlar gösterirse, klinik çalışmalarla insanlar üzerinde denenebilir. Bu araştırmada araştırmacıların yanıtlamaya çalıştığı sorular aşağıdaki gibidir:
- Bu tedavi işe yarıyor mu?
- Bu tedavi yöntemi şu an kullandığımız yöntemden daha mı iyi?
- Ne tarz yan etkileri bulunuyor?
- Tedavinin yararları zararlarından daha fazla mı?
- Hangi hastalar bu tedaviyi en yararlı buluyor?
Eğer standart tedavi yöntemleri zaten biliniyorsa yeni tedavi yöntemi genelde bunlarla karşılaştırılır. Bu karşılaştırma araştırmacılara yeni tedavi yönteminin piyasada olandan daha iyi ya da eş değer olup olmadığı bilgisini verir. Eğer bir hastalık için kabul edilmiş bir tedavi yöntemi yoksa, araştırmadaki bazı kişilere plasebo verilirken diğerlerine deneyi yapılan ilaç verilir. Plasebo verilmesinin esas nedeni, verilen yan etkilerin gerçekten ilaç yüzünden olduğunu bilmek, yani başka bir faktör nedeniyle olmadığını göstermek içindir. Plasebonun görünüşü, tadı ve hissi, gerçek ilaç gibidir; bu sayede hasta ve doktorun beklentileri; sonuçları etkilemez. Plasebo kontrolü hastaları ve doktorları hangi tedaviyi aldıklarına karşılık “köreltme”ye yarar. Buna “çifte-körlü kontrollü çalışma” denir. Burada; ne doktor ne de hasta hangi tedavinin uygulandığını bilmez. Bu deney düzeneği araştırmacı veya hastanın tedaviden beklentilerinden kaynaklanacak önyargıların oluşmasını engeller.
Kanser tedavisi gibi genellikle objektif sonuçların kullanıldığı çalışmalarda bu o kadar büyük bir sorun değildir; ancak genelde hastalarca bildirilen depresyon, uykusuzluk ya da ağrı gibi semptomlarla olan çalışmalarda önemlidir.
1996 yılında bir grup bilim insanı, bir grup öğrenciyi topladı ve onlara yeni bir ağrı kesici ilaç olan “trivaricaine”in çalışmalarında rol alacaklarını belirtti. Trivaricaine cilde sürülen, ilaç gibi kokan kahverengi bir losyondu. Öğrencilerin hiçbirisine bu ilacın su, iyot ve kekik yağından oluştuğu yani içerisinde herhangi bir ağrı kesici madde olmadığı, plasebo olduğu söylenmedi. Her öğrencinin işaret parmağına trivaricaine sürüldü ve diğer işaret parmağa bir şey sürülmedi. Her iki parmak da mengenede sıkıştırıldı. Öğrenciler trivaricaine sahte bir ilaç olmasına rağmen, krem sürülmeyen parmakta önemli ölçüde daha fazla acı hissettiklerini belirttiler. Bu deneyde beklenti ve inanç, gerçek sonuçlar doğurdu. Öğrenciler “ilacın” ağrıyı geçirmesini bekledi ve beklenildiği gibi daha az acı hissettiklerini belirttiler.
Plasebo ilaçların, aksi durumda iyileşmeyen ülseri bile son derece hızlı tedavi ettiği görülmüştür. Bu gibi örnekler plasebo etkisinin ne derece güçlü ve gerçek olduğunu gösteriyor. Sahte (plasebo) ilaçların bile sağlık koşullarında iyileştirme yapabileceğini gösteriyor.
İlginç bir örnek olarak Alzheimer hastalığını gösterebiliriz. Plasebo etkisinin orta ve üst düzey Alzheimer hastalarında fiziksel acıyı dindirmede daha az etkili olduğu görüldü. Alzheimer hastaları muhtemelen ilacı aldıklarını unuttukları için daha yüksek dozlarda ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda hiçbir beklentileri olmadığı için, plasebo ve hatta gerçek ilaç daha az etki eder.
Plasebo etkisi kandırılmak ya da akılsız olmakla alakalı değildir. Bu etki herkesin başına gelebilir, ne kadar zeki olduğundan ya da plasebo etkisini bilip bilmemesinden bağımsız olarak.
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Sorular
- Her şeyi algoritmik bir düzen ile yapan bilgisayarlar rastgele sayıları da aslında rastgele üretmiyor mu?
- Ortam asit denkleştirerek 2 mol fe den kaç gr h2o elde edilir?
- Eş zamanlı yörünge nedir?
- 12
- 10
- 9
- 7
- 4
- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 2
- 2
- ^ A. Bendesky, et al. (2005). On Schleppfuss’ Path: The Placebo Response In Human Evolution. Medical Hypotheses, sf: 414-416. doi: 10.1016/j.mehy.2004.08.018. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. E. Lawler. (1973). Expectancy Theory And Job Behavior. Organizational Behavior and Human Performance, sf: 482-503. doi: 10.1016/0030-5073(73)90066-4. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Stewart-Williams, et al. (2004). The Placebo Effect: Dissolving The Expectancy Versus Conditioning Debate.. American Psychological Association (APA), sf: 324-340. doi: 10.1037/0033-2909.130.2.324. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Backman, et al. (2015). Psychology At The Turn Of The Millennium, Volume 2: Social, Developmental And Clinical Perspectives. ISBN: 9781138883147. Yayınevi: Psychology Press.
- ^ A. I. Houston. (1999). Models Of Adaptive Behaviour: An Approach Based On State. ISBN: 9780521655392. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ I. P. F. Owens, et al. (1999). Immunocompetence: A Neglected Life History Trait Or Conspicuous Red Herring?. Trends in Ecology & Evolution, sf: 170-172. doi: 10.1016/S0169-5347(98)01580-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Rberg, et al. (1998). On The Adaptive Significance Of Stress-Induced Immunosuppression. Proceedings of the Royal Society of London. Series B: Biological Sciences, sf: 1637-1641. doi: 10.1098/rspb.1998.0482. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. I. Houston, et al. (2007). The Effect Of Energy Reserves And Food Availability On Optimal Immune Defence. Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences, sf: 2835-2842. doi: 10.1098/rspb.2007.0934. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. E. Wampold, et al. (2005). The Placebo Is Powerful: Estimating Placebo Effects In Medicine And Psychotherapy From Randomized Clinical Trials. Journal of Clinical Psychology, sf: 835-854. doi: 10.1002/jclp.20129. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. E. Kemeny, et al. (2007). Placebo Response In Asthma: A Robust And Objective Phenomenon. Journal of Allergy and Clinical Immunology, sf: 1375-1381. doi: 10.1016/j.jaci.2007.03.016. | Arşiv Bağlantısı
- Medicine. Medical Definition Of Placebo Effect. (21 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 30 Aralık 2018. Alındığı Yer: Medicine | Arşiv Bağlantısı
- Brain Facts. Thinking Sensing And Behaving. (30 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 30 Aralık 2018. Alındığı Yer: Brain Facts | Arşiv Bağlantısı
- NHS. Complementary And Alternative Medicine. (02 Nisan 2016). Alındığı Tarih: 30 Aralık 2018. Alındığı Yer: National Health Services | Arşiv Bağlantısı
- Nursing School Hub. The Placebo Effect. (30 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 30 Aralık 2018. Alındığı Yer: Nursing School Hub | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/01/2021 20:33:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4325
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.