Havana Sendromu: Beyinleri Hedef Alan Gizli Bir Silah, Diplomatları Hasta Ediyor Olabilir mi?
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
2016 yıllarında Küba'da başlayan ve günümüze kadar birçok farklı ülkeden en az 130 kişiyi etkileyen, 400'ün üzerinde kişinin taranması ve ileri tetkik edilmesine sebep olan "Havana Sendromu", hala büyük belirsizliklere sahiptir. Başlıca belirtileri arasında; kulak çınlaması, kafa içi basınç, baş ağrısı, mide bulantısı, sersemlik, unutkanlık, halsizlik, uykusuzluk bulunur. Yönlendirilmiş mikrodalgalar, ultrasonik veya infrasonik ses dalgaları, Zika virüsü, kimyasal nedenler, kitlesel psikojenik hastalık, abartılı kullanılan sivrisinek ilacı, nedeni tespit edilemeyen iç kulak hasarı veya beyin hasarının belirtilere neden olabileceği değerlendirilmiştir.
Nosebo etkisi veya olayların abartılması gibi iddialar da ortaya atılmıştır. CIA Direktörü William Burns, Aralık 2020'de ABD Ulusal Bilimler Akademisinin, "yönlendirilmiş enerji" ışınlarının sendroma neden olduğu yönünde iddialarını paylaşmıştır.[53], [55] ABD'li yetkililerin açıklamaları ve olayların yaşanması ardından yayınlanan ön raporlar "sonik saldırı/yönlendirilmiş silah" şüphesi üzerinde durmaktadır. Alanında uzman kişiler, mikrodalga veya farklı ses dalgaları ile kişilerin, görülmeyecek kadar küçük cihazlar ile veya oldukça uzak mesafeden etkilenmelerini sağlayacak herhangi bir kanıt bulunmadığını belirtmektedir. Etkilenen kişiler üzerinde beyin hasarları tespit edilmesine rağmen somut bir travmaya rastlanamaması durumun gizemini hala devam ettirmektedir.
Havana Sendromu Nedir?
Dünyanın farklı noktalarında çalışan, özellikle Amerikalı diplomat ve devlet yetkililerini etkileyen, bir dizi tıbbi bulgu ve semptomlara neden olan "Havana Sendromu", son yıllarda oldukça tartışılan konulardan birisi haline gelmiştir. Diplomatların beyinlerine gizli silahlar ile saldırı yapıldığı, bu saldırılar yüzünden kalıcı da olabilecek bir dizi belirtinin ortaya çıktığını söylenmiştir.[1], [2], [3] ABD Başkanı Joe Biden'ın göreve gelmesinden bu yana şüpheli vakaların artması, ABD'ye düşman grupların gizli teknolojiler ile diplomatlara saldırılar düzenleme ihtimalini tekrardan gündeme getirmiştir.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da ve yeri açıklanmayan birkaç elçilikte 100'ün üzerinde Amerikalı diplomat ve personelde "tanımlanamayan sağlık sorunlarının" rapor edilmesi, mikrodalga ışınlarını veya ultrasonik sesleri belirli kişilere yönelten gizli bir teknolojinin varlığından şüphelenilmesine yol açmıştır.[4], [5] CIA'de çalışan üst düzey yetkililer ve kıdemli görevliler yaşanılanlar sonrası soruşturmanın boyutunu genişletmiş ve olayın tıbbi altyapısını araştıran ekibin sayısı yükseltmiştir.[50], [52]
Yaşananlar sonrası, "Gerçekten beynimizi hedef alabilecek şekilde dizayn edilmiş silahlar mevcut mudur? Bu tür silahların çalışma mekanizması nedir? Saldırıların arkasındaki gizemli güçler kimlerdir?" gibi sıralanabilecek birçok soru, ilk vakanın gözüktüğü günden beri tartışılmaktadır.
Havana Sendromunun Tarihine Yolculuk
Amerika'nın Küba ile İlişkileri Düzeltme Süreci
ABD Küba Büyükelçiliği, 1953 yılında inşa edildi lakin Küba ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin askıya alındığı 50 yıl boyunca ihmal edildi. Barack Obama yönetimi ilişkileri iyileştirmek ve her iki ülkenin avantajına çevirmek için adımlar atılacağını duyuldu. Bu duyuru ardından diplomatik görüşmeler hız kazandı, hızlı bir iyileşme süreci başladı. Ülkeler arasında sürece zarar verebilecek çıkışlar yaşansa dahi çoğu başarılı bir şekilde atlatıldı. Uzun yıllar sonra gerçekleşen bu gelişmeler "Havana Sendromu" olarak adlandırılan durumun ortaya çıkması ile sarsıldı.[6]
Barack Obama, 17 Aralık 2014 Çarşamba günü ABD'nin Küba ile diplomatik ilişkileri yeniden kuracağını, uzun süredir devam eden ticari ambargoya değişiklikler getirileceğini söyledi. Eski Küba başkanı Raúl Castro ile 18 ay boyunca devam eden gizli müzakereler sonucu karar açıklandı. Ekonomi ve seyahat bakımından iyileştirmeler yapılacağı, bazı siyasi tutukluların serbest bırakılacağı, Küba'nın başkenti Havana'da ABD Büyükelçiliğinin açılması için çalışmalara başlanacağı, böylelikle yarım yüzyıldır devam eden düşmanlığın ve Soğuk Savaş'ın etkilerinin ortadan kalkacağı ümit edildi.[7]
20 Temmuz 2015 günü Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez, Amerika'ya büyükelçilik açılışına gitti. Rodríguez, böylelikle 1958'den beri ABD Dışişleri Bakanlığı'na ziyarete giden ilk Kübalı yetkili olarak tarihe geçti. Elçiliğin açılması, ziyaret ve görüşmeler, Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından "bariyerlerin yıkıldığı tarihi bir gün" olarak anıldı.[8] 14 Ağustos'ta ise Amerika Dışişleri Bakanı Küba'ya giderek Havana'daki ABD Büyükelçiliği'nin resmi açılışına katıldı.[9]
20 Mart 2016 tarihinde Barack Obama, Küba ile diplomatik görüşmeleri hızlandırdı. Bir asır sonra Küba'yı ziyaret eden ilk ABD başkanı olarak Havana'ya uçtu. Obama, burada Amerika Büyükelçiliği personeli ve Kübalı yetkililer ile görüştü, gazete manşetleri yaşanılanları "tarihi bir ziyaret" olarak yazdı.[10] Tüm yaşanılanlar sanki birilerinin "gözüne batmış" gibi, talihsiz olaylar bu süreçten sonra yaşanmaya başladı.
Diplomatik ilişkilerin oldukça iyi olduğu bu dönemler, çok geçmeden yerini kargaşa ve endişeye bırakacaktı. Uzun yıllar sonra iyileşmeye başlayan diplomatik ilişkileri tehdit eden bu durum, elbette ki herkesin dikkatini çekti. Herkes bir suçlu arıyor ve yaşanılanları anlamlandırmak ile uğraşıyordu. Bu olaylar karşısında büyük bir bilgi kirliliği de bizleri bekliyor olacaktı.
Donald Trump'ın seçilmesi sonrası eski ABD başkanlarının yakınlaştığı bazı ülkeler ile diplomatik ilişkiler bozulmaya başladı. Trump seçildikten sonra Küba ile ilişkilerin zaten gerileyeceği düşünülüyordu. Havana'da yaşanan olayların bu sıralarda gerçekleşmesi olayın bir süre boyunca Kübalılar tarafından ciddiye alınmasını engelledi.[11]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İlk Vakalar ve Olayların Gelişmesi
Barack Obama'nın Küba ile diplomatik ilişkileri yeniden kurmasının parçası olarak 2015'te açılan büyükelçiliğe atanan görevliler, kaynağı bilinmeyen birtakım belirtiler yaşamaya başladı.[12], [2] Bu çalışanlardan birisi olan kıdemli bir dış servis memuru, ailesi ile dönmüş olduğu tatilden geldiğinde evinde çürümüş yiyecek kokusu aldı. Dondurucularının fişi çekilmiş ve bazı yiyecekler, hâliyle bozulmuştu.[6] Bu durumda ya dondurucunun fişini kendileri çekip unuttular ya da evlerine birileri girdi. Bir diplomatın evine hırsızlık amacıyla da olsa girilmesi birçok şüpheyi akla getirecek cinstendir. Küba hükümeti, tüm diplomatların evini biliyor ve yeri geldiğinde gözetliyordu.
17 Mart akşamı, ismi açıklanmayan bu çalışan, mutfakta bulaşıkları yıkarken ani bir baskı hissetti, bu baskı o kadar kuvvetliydi ki kafasına bıçak saplanıyormuş gibiydi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken işyerinde meslektaşlarından duyduğu gizemli "sonik saldırılar" aklına geldi. Yoksa kendisi de mi benzer bir saldırı ile karşı karşıyaydı? Birkaç gün boyunca baş ağrısı geçmeyen çalışanın; denge kaybı, uykusuzluk, okuma zorluğu, baş dönmesi gibi yeni sorunları ortaya çıktı. Belirtiler haftalar geçtikçe daha da artıyor ve üzerine unutkanlık, konfüzyon gibi belirtiler ekleniyordu.[6], [2]
30 Aralık 2016 ve 9 Şubat 2017 arasında Küba'da ABD'li en az 3 CIA ajanı benzer belirtiler bildirdi. Etrafları "gizli bir silahın" ABD'li personeli hedef aldığına dair söylentileri ile çalkalanıyordu. Tüm çalışanlar; kafalarının içinde artan basınç, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi belirtilerden yakınıyordu. CIA memurları, ayrıca kaynağı belli olmayan yüksek kulak çınlamaları yaşadıklarını ekliyordu. Bu sesler evlerin farklı odalarında kendilerini izliyor, ancak dış kapıdan dışarı çıkıldığında kesiliyordu. Sanki bir şey onları takip ediyor gibiydi.[6]
Yaşanılan durum, basit bir enfeksiyon salgını olabilir miydi? Herhangi bir salgının sadece diplomatları ve ajanları etkilemesi mümkün müydü? Nasıl olsa Küba'da bu sıralar "zika virüsü" tehdidi mevcuttu. Tüm ihtimalleri değerlendirmek için doktorlar inceleme başlattı. Etkilenenlerin beyinlerini inceleyen uzmanlar, sanki infilak eden bir bombanın yarattığı sarsıntı gibi ciddi hasarlar tespit etti.[6] Yakın zamanda yaşanmış travma veya kaza mevcut muydu? Hiçbir çalışan böyle bir durum yaşamamıştı. Peki bu durumda, belirtiler neyin nesiydi?
Etkilenenlerin sayısı 5'e yükseldiğinde FBI ve diplomatik güvenlik servisi de olayları araştırmaya başladı. ABD, yaşanılanlar üzerine aylarca sürecek bir soruşturma başlattı. Ön raporda ABD, personelinin duyulabilir ses aralığının dışında çalışan ve konutlarının içine veya dışına özel olarak konuşlandırılmış gelişmiş bir cihaza maruz kaldıkları söylendi. Bu cihaz, her ne ise, çalışanları etkiliyordu.[12], [13]
ABD, yaşanılanlardan Küba'yı sorumlu tutuyor, personeline gizli silahlar ile saldırılar gerçekleştirdiğini iddia ediyordu.[14], [3] Yaşanılanlar üzerine Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, protesto amacıyla 23 Mayıs'ta Washington'daki Küba büyükelçiliğinden 2 Kübalı diplomatın sınır dışı edildiğini açıkladı. Küba, sınır dışı etme kararının haksız ve temelsiz olduğunu, diplomatik yetkililerin ve ailelerinin korunduğunu, kendilerinin de geniş çaplı bir soruşturma başlattığını, Küba'nın gerçekleşen olaylar ile alakası olmadığını savundu.[12] İlerleyen süreçlerde Trump yönetimi, 15 Kübalı diplomatı daha sınır dışı edecekti.[15], [3]
Mart ayında, Küba hükümeti gizemli olayı araştırmak için 2000 kişilik görev gücü kurdu.[3] 20 kişilik nörolog, akustik bilimci, fizikçi ve psikologdan oluşan uzman bir komite oluşturuldu. Kübalı uzmanlar, diplomatların yaşadığı çevrede incelemeler yaptı. Komşular ve ev hizmetçileri değerlendirildi. Eğer komşularına benzer ses frekansları ulaştıysa, onların da hasar alıp almadıkları anlaşılmaya çalışıldı. Komşulardan hiçbirisi sesin neden olduğu kötü etkilere maruz kalmamıştı. İncelemede tespit edilen 20 komşu, daha önceden geçirdiği kulak sorunları olduğundan kesin bir yorum yapılamazdı. Saldırıların yaşandığı ev ve otellerde işitme kaybına neden olabilecek kadar yüksek sesler tanımlanamadı.[11], [3]
Kübalı araştırmacılar aylar süren araştırmaları sonucu, Amerika'nın iddia ettiği tarzda sonik silah namına bir cihaz bulamadı. Yoksa bu silahlar oldukça gelişmiş bir teknolojiye mi sahipti? Tüm keşif cihazları ve araştırma yöntemlerinden kaçıyorlar mıydı? Saldırıları eğer Küba yapıyorsa, kendilerini suçlayacak halleri yoktu ve elbette böyle bir cihaz tespit edemediklerini söyleyeceklerdi.
Bahsi geçen belirtilerin gerçekleşmesi için ciddi beyin hasarı veya beyin tümörlerine sahip olunması gerektiği, lakin söz konusu kişilerde bu tür rahatsızlıkların bulunmadığı âşikardı. Bu durumda belirtilerin nedeninin stres altında yoğun çalışma temposu olabileceği iddia edildi.[11]
Diplomatların gerçekten stresten etkilendiği kabul etsek dahi aile bireyleri neden hastalanıyordu? Yıllarca eşlerinin çalışma programına alışmış bireyler, üstelik birbirinden bağımsız çok sayıda aile nasıl etkilenebilirdi?
Belirtilerin Aile İçinde ve Kanadalı Diplomatlarda da Gözükmesi
Gerçek bir saldırı olduğunu düşünen Amerikalı müfettişler, Küba'nın bilgisi dışında Rusya gibi üçüncü ülkelerin işin içine karışmış olabileceğini düşündü.[12] ABD'li diplomatların yanı sıra aile fertleri de belirtileri yaşamaya başladı. 10'dan fazla kişide gözüken belirtiler ciddileşmeye başlamıştı. ABD'de tedavi gören iki ABD'li diplomatın saldırılar sonucunda işitme kaybı da dahil olmak üzere uzun süreli yaralanmalar yaşadığı açıklandı. Küba'da çalışan bazı diplomatlar endişeleniyor, görevlerini erkenden bırakmak istiyordu. Tüm olanlara rağmen işine devam etmek isteyenler de mevcuttu.
Haziran ayında 5 Kanadalı diplomat ve ailesi, benzer belirtiler yaşadığını duyurdu.[13] Daha sonra bu sayı 10'a kadar yükselecekti.[16] Kanada sözcüsü Brianne Maxwell, ağustos ayında yaşanılanlar hakkında şöyle dedi:[13]
Kanadalı ve ABD'li diplomatik personel ve Havana'daki ailelerini etkileyen olağan dışı semptomların farkındayız. Hükümet, ABD ve Küba yetkilileri de dahil olmak üzere nedenini belirlemek için aktif olarak çalışıyor.
Ağustos 2017'ye kadar Havana'daki ABD Büyükelçiliği'ne bağlı 24 ABD çalışanı benzer belirtiler yaşadıklarını bildirdi.[6], [17] Uykusuzluk, sersemlik ve baş ağrısı; yaşam kalitelerini oldukça etkiliyordu. Belirtiler yaşanmaya başlamadan önce, ağustos böceğine benzer sesler, yüksek ve rahatsız edici uğultular, sanki metal bir demir yere sürtünüyormuş gibi sesler duydukları, camları çatlamış hareketli bir araçta hissedilen basınç gibi hisler yaşadıkları belirtildi.[6], [1], [13]
ABD Dışişleri Bakanlığı, yaşanılanları "sağlık saldırısı" olarak nitelendirdi.[1], [2] Diplomatlar, belirtilere bazen gece uykusunda yakalanıyordu.[13] Sanki birileri onları delirtmek istiyor ve ülkeden uzaklaştırmak istiyordu. Mide bulantısı, baş dönmesi, sağır edecek seviyede yüksek seslere ansızın maruz kalmak kötü bir his olmalı.
Olayı araştırmak üzere görevlendirilen müfettişler, diplomatların evlerinde detaylı aramalar yaptı. Tüm araştırmalara rağmen akustik saldırıları gerçekleştirebilecek herhangi bir cihaz bulanamadı. Saldırılar Amerika ve Kanada ile Küba'nın arasını açmak için üçüncü bir ülke/ülkeler tarafından yapılabilirdi. Kübalı muhalifler veya aşırı muhafazakarlar da bu saldırılardan sorumlu olabilirdi. Bu süreçte Küba dışında Rusya, Çin, Kuzey Kore, Venezüella, İran gibi birçok ülke itham edildi. Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ağustos ayında gazetecilere verdiği demeçte şöyle dedi:[13]
Sadece diplomatlarımıza değil, şimdi gördüğünüz gibi, diğer diplomatların dahil olduğu başka vakalar da var, bu sağlık saldırılarını kimin gerçekleştirdiğini bulmaktan Kübalı yetkilileri sorumlu tutuyoruz.
29 Eylül 2017 Cuma günü Amerika Birleşik Devletleri, ABD vatandaşlarının Küba'dan uzak durması gerektiğine dair tavsiyeler yayınladı.[18], [14] Somut bir travma olmadan gerçekleşen beyin hasarları, mikrodalga saldırıları ile uyumlu muydu? Küba'da bulunan diplomatik görevlilerin yarısı Amerika'ya geri çağrıldı ve zorunlu olmayan tüm personel geri çekildi. Trump yönetimi olanları "sağlık saldırısı" olarak yinelemeye devam etti. Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD işlerinden sorumlu şefi; ABD'nin aceleci davrandığını ve bu tür davranışların ikili ilişkilere zarar vereceğini söyledi.[18]
Kanadalı yetkililer personelini geri çekmek gibi bir planlarının olmadığını söyledi. Kanada, 16 Nisan 2018'de alınan bir karar ile bazı diplomatların ailelerini geri çekti. ABD'nin Nisan 2018 sonrası Küba'da yalnızca 10 adet personeli kaldı.[19]
Öncül Klinik Araştırmalar ve Makaleler
Bu süreçte Amerikalı ve Kanadalı en az 30 kişi etkilendi. Soruşturma kapsamında Kübalı bilim insanları sanıldığı gibi durumun "sağlık saldırısı" olmadığını, muhtemelen "kolektif bir psikojenik bozukluktan" başka bir şey olmadığını iddia etti. Hatta Amerika'nın sunduğu bazı belgelerin değerlendirildiği raporda olası bir "mikrodalga silahı" olarak tanımlanan yüksek frekanslı seslerin, cırcır böceklerinin cıvıltısı olabileceği söylendi.[11] Ekim 2017'de Associated Press tarafından kayıt, ilk kez kamuoyuna duyurulurdu.[20]
Böcek sesleri konusunda uzmanlaşan kişiler, ses kaydını inceledi. Seslerin Karayip cırcır böceğinin çiftleşme çağrıları ile benzer olduğu sonucuna ulaşıldı. Makalenin yazarlarından birisi, cırcır böceklerinin seslerinin gerçekten de diplomatların ifade ettiği seviyede rahatsız olabileceğini söyledi. Sesler, cırcır böcekleri ile benzer olmasına rağmen diplomatlarda ve ailelerinde gözüken belirtilerin nedeni açıklayamadı.[21], [14]
20 Mart 2018'de JAMA dergisinde konu hakkında bir makale yayınlandı. Şubat ve Nisan 2017 arasında 80 kadar elçilik görevlisi ve yakını muayeneden ve incelemelerden geçti. Ağustos ayına kadar tespit edilen 24 kişi detaylı bir şekilde incelendi. ABD Dışişleri Bakanlığı Tıbbi Hizmetler Bürosu, daha sonra Temmuz 2017'de uzmanlardan oluşan bir panel topladı. Triyaj bulgularının büyük olasılıkla doğal olmayan bir kaynaktan gelen nörotravma ile ilgili olduğu konusunda fikir birliğine varıldı.[17]
Makale yazarlarından birisi, yönlendirilmiş enerji-mikrodalga silahlarının bu olay için baş şüpheli olduğundan bahsetti. Pensilvanya Üniversitesi Beyin Hasarı ve Onarım Merkezi'nden vakaları inceleyen sağlık ekibinin başkanı olan Douglas Smith şöyle dedi:[6], [1]
Hiçbirimiz daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadık. Vakalar, tuhaf bir şeyler olduğunu hissettiler ve tuhaf hissettikleri yerlerden uzaklaştıklarında, belirtilerin bazılarının azaldığını söylediler.
JAMA dergisinde yayınlanan araştırma, ortalama yaşları 43 olan 21 kişi (11 kadın ve 10 erkek) üzerinde yapılan multidisipliner inceleme sonuçlarını paylaştı. 21 kişiden 18'i belirtilerin başlangıcında çok yönlü ve sürekli; uğultu, cıvıltı, metal seslerine benzer sesler duyduğunu söyledi. Bazı kişiler hafıza sorunları, konsantrasyon bozukluğu, konfüzyon, bilişsel yavaşlama, sinirlilik, duygusal hissetme, üzüntü dahil olmak üzere nörodavranışsal zorluklar bildirdi. Kalıcı semptomlara sahip 16 kişi görme bozukluğu, 13'ünde ışığa duyarlılık, 12'sinde okuma güçlüğü bildirildi. 18 kişi ciddi uyku bozukluğu yaşadığını, 16 kişi gündüz yorgunluğundan mustarip olduğunu, 16 kişi maruziyetten 3 ay sonra hatırlama güçlüğü çektiğini aktardı.[17]
20 Hz ile 20.000 Hz arası (işitilebilir dalga aralığı) sesin merkezi sinir sisteminde kalıcı hasara neden olduğu bilinmemektedir; bu yüzden açıklanan sesler başka bir maruz kalma biçimiyle ilişkilendirildi. Gerçekten de beynimize ve kulağımıza zarar verebilecek dalgalar gönderen LRAD gibi teknolojiler mevcuttur. Makalenin yazarları, Kübalı araştırmacılar tarafından ortaya atılan "kitlesel psikojenik hastalık" bulgusunun doğru olmadığı; kitlesel psikojenik hastalığın genellikle yaşlı bireylerde başlayan ve hızlı başlangıçlı, iyileşmeli, geçici ve iyi huylu semptomlarla ilişkili olduğu, oysaki Havana Sendromu'nun kalıcı hasarlara ulaştığının aşikar olduğu söylendi. Havana Sendromu, toplumsal bir histeri olmaktan uzaktı.
Makale yayınlandıktan sonra Amerika, Almanya ve İngiltere'den nöroloji, psikiyatri ve nöropsikoloji gibi alanlarda uzman birçok kişi, çalışmanın büyük kusurlar içerdiğini bildirdi. JAMA dergisine dört ayrı mektup yazıldı, belirtilerin yanlış yorumlandığı, yeteri kadar araştırma yapılmadığı, psikolojik ve psikiyatrik etkilerin nedensizce kabul edilmemesi eleştirildi. Kuzey Carolina'daki klinik nöropsikologlar, yapılan testlerin yanlış yorumlandığı belirtti. Louisiana Kulak ve Denge Enstitüsü uzmanları, belirtilerin beyin hasarından çok iç kulak hasarı olabileceğini lakin bu konuda yeteri kadar araştırma yapılmadığı eleştirdi. "Kitlesel psikolojik hastalık veya histeri" ihtimalinin elenmesinin oldukça yanlış olduğu ve hâlâ ana etken olarak sınıflandırılabileceği belirtildi.[22]
Şubat ayında American Association for the Advancement of Science'ın yıllık toplantısı ile düzenlenen bilimsel panel sırasında, çalışmaya daha da fazla eleştiri geldi. Paneldeki bilim insanları, tıbbi çalışmaların kritik bilgileri ihmal etmesinden dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi.[23] Edinburgh Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Della Sala, makaleyi şöyle eleştirdi:[14]
JAMA gibi harika bir derginin bu kadar kötü bir makaleyi yayınlaması oldukça şaşırtıcı. Yaptıkları, herkesin patolojik olması için bir yol bulmaya çalışmak. Şu anda, bu insanların herhangi bir beyin hasarından mustarip olduğuna dair hiçbir veri yok.
Küba Dışında Görülen Vakalar
Havana'da gözüken vakalar ve incelemeler, diğer ülkelerde de benzer ihbarlar geldiğinde çok başka bir boyuta evrimleşti. ABD'li bilim insanları ve ordu tarafından tespit edilemeyen bir teknoloji mi mevcuttu? Bu kulağa oldukça korkutucu geliyor, çünkü böyle bir durum gerçekse saldırıların arkası kesilmeyecek ve kritik öneme sahip görevlilerin yaşamı tehlikeye girecekti? Maalesef durum, Küba ile sınırlı kalmadı ve dünyanın birçok noktasına yayıldı. Diplomatları ve ailelerini hedef alan şey neydi? Bu tür saldırılara neden olan silah keşfedilmezse, daha üst düzey yetkililere saldırılar gerçekleşebilirdi.
Çin'de Görülen Vakalar ve Çin Şüphesi
Çin'in güneyindeki Guangzhou şehrinde Amerikan Konsolosluğu'nda çalışan bir görevli, 2017 sonundan Nisan 2018'e kadar bir dizi fiziksel semptomlar yaşadı. 18 Mayıs'ta Pekin'deki ABD Büyükelçiliği, belirtileri yaşayan çalışanın klinik bulgularının "hafif travmatik beyin hasarı" yönünde olduğunu açıkladı. Yaşananlar, Küba'daki zincirleme vakaların başlangıcına benziyordu, acilen önlem alınmalıydı.[24]
Çin'de çalışan yetkili, birden manşetlere oturdu. Durum kritik olabilir ve Küba'dakine benzer şekilde vakaların ardı arkası kesilmeyebilirdi. Etkilenen kişi ABD'ye ileri araştırma için gönderildi. ABD ve Çin, olayın araştırması için soruşturma başlattı; belirtilerin Havana'da görülenler ile benzer olup olmadığının soruşturulması istendi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, yaşanılanlar üzerine 23 Mayıs 2018'de ABD ile ortak basın toplantısında şunları aktardı:[24]
Çin olayı araştırıyor, ancak "sonik saldırı" için herhangi bir kanıt bulunamadı. Bu münferit davanın büyütüleceğini, karmaşıklaştırılacağını ve hatta siyasallaştırılacağını görmek istemiyoruz. İnsanların bu durumu diğer gereksiz meselelerle ilişkilendirmemesini umuyoruz.
ABD Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada Çin'deyken "olağandışı akut işitsel veya duyusal fenomenler" yaşayan kişilerin, bulundukları yerden uzaklaşması gerektiğine dair bir uyarı yayınladı. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, olaylar hakkında şunları söyledi:[24]
Hem Havana'da hem de şimdi Çin'de neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Her iki yerde de tıbbi ayrıntıları birbiriyle çok benzer ve tamamen tutarlı.
Çin'de dairesinden garip sesler duyduğunu söyleyen diplomatın durumu kötüleştiği için, annesi, yardım amacıyla yanına, Çin'e uçtu. Kızını ziyaret ettiğinde, evde tiz bir ses duyduğunu, mide bulantısı ve halsizlik yaşadığını aktardı. Sanki sadece diplomatın evini hedef alan bir durum söz konusuydu. Annesi, tüm olanların hava kirliliği yüzünden olabileceğini düşündüğünden, hava filtreleri ve ithal yiyecek gibi önlemler aldı. Seslerin bozuk bir klimadan çıkabileceği ihtimaline karşı, klima incelendi.[25]
Eve hırsız veya kötü niyetli kişilerin girmemesi için iki adet köpek edindiler, bir süre sonra köpekler evdeyken garip davranmaya, hatta kan kusmaya ve titremeye başladılar. Tabiri yerindeyse; eve adım atan herkes hastalanıyordu. Diplomatın annesi de gerçekten bir süre sonra benzer belirtiler yaşamaya başladı, midesi bulanıyor, her şeyin sisli ve yavaş olduğu bir dünyada yaşıyor gibi hissediyor, sersemlik ve baş dönmesi onu oldukça rahatsız ediyordu.[25]
6 Haziran 2018'de ABD Dışişleri Bakanlığı, Guangzhou'daki birkaç çalışanı daha araştırma amacıyla Amerika'ya gönderdiğini açıkladı. Bir diplomat ve ailesi, benzer belirtiler yaşıyordu. FBI ajanlarının tavsiye üzerine çift ve çocukları bir otele taşındı. Belirtiler otele taşınmalarına rağmen bitmemişti. Saldırılar, kişilerin evlerini değil, doğrudan kendilerini hedef alıyor ve takip ediyor gibiydi. Çin-ABD arasında ilişkilerin zayıfladığı bu dönemler, gerçekleşen olaylar yüzünden geniş bir diplomatik krize dönüşebilirdi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, etkilenenlerin "açıklanamayan sağlık olaylarını" araştırmak amacıyla ekip kurulduğunu açıkladı.[26], [27]
ABD, ilerleyen süreçlerde Şanghay'daki konsolosluktan 1, Pekin'deki büyükelçilikten 2 olmak üzere toplam 11 personelini daha geri çekti.[28] 5 Temmuz 2018 Perşembe günü ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, Çin'i ziyaret eden bir ABD vatandaşının diplomatlardakine benzer belirtiler yaşandığını açıkladı. İlk resmi olmayan vaka olarak görülen bu kişi, ABD Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçti. Çin hükümeti, yaşanılanların detaylı bir şekilde araştırılması ve açıklama yapmak için çaba gösterilmesine dair herhangi bir neden veya ipucu bulamadıklarını söyledi.[29]
ABD, her geçen gün daha fazla araştırma yapıyordu. 300 kadar şüpheli test edildi ve toplam 15 personel geri çekildi. Tüm testler ve incelemeler sonrası belirtilerin gözüktüğü ilk personel dışında hiçbirisi doğrulanmış vaka olarak kabul edilmedi. Etkilenen diplomat ve annesi; denge, görme ve bilişsel işlevlerini düzeltmek için yoğun rehabilitasyon gördü.[25] Diplomatın evini hedef alan bir durum olduğu kesindi; ancak durum, psikolojik bir sebepten kaynaklanamazdı - çünkü köpekler de eş zamanlı hastalanmıştı!
Rusya'da Görülen Vakalar ve Rusya Şüphesi
5 Aralık 2017 Salı günü Rusya'da görevli bir CIA ajanı ansızın mide bulantısı, aşırı terleme, baş dönmesi, yüksek kulak çınlaması, bayılma hissi ve sersemlik yaşadı.[27] Ajan, ilk başta besin zehirlenmesi olabileceğini düşündü; lakin ilerleyen haftalarda kafa içi basınç, hafız kaybı ve konfüzyon gibi belirtiler de eklendi. Sinüs enfeksiyonu olduğu düşünüldü ve antibiyotik tedavisi ile bir dizi tetkik yapıldı; ancak belirtiler kaybolmuyor, aksine artıyordu.
Yaşanılan süreç, Havana'da yaşanılanlara benziyordu. Birkaç ay sonra kulak çınlaması, sersemlik, bilinç bulanıklığı ve unutkanlık günlük yaşantısına engel olmaya başladı. İlk başlarda Rusya'nın telefon verilerini toplamak için kullandığı bir teknolojinin kendisine hasar verebileceğini düşündü. İlerleyen süreçlerde CIA ajanı ve arkadaşları, belirtilerin Havana Sendromu ile benzer olduğu konusunda fikir birliğine vardı.
Havana Sendromu iddiaları sonrası ABD, ajanın hastalığını anlamak için bir dizi test yaptırdı. Test sonuçlarının yapıldığı süreçte belirtiler azalmış ve Havana Sendromu'na yakalanmadığı düşünülmüştü. İlerleyen süreçlerde belirtiler tekrar artmaya başladı. Yoksa ajanı takip eden ve Amerika'nın olayları araştırdığından haberdar olan ve buna göre sinyalleri değiştiren birileri mi vardı? Ajan, kendisinin de Havana'dakiler gibi bir durumdan mustarip olduğunu düşünüyordu.
Farklı alanlardan onlarca doktor ve uzman tarafından incelenen ajanın; baş ağrısı, halsizlik ve kafa içi basıncı bir türlü geçmiyordu. Bu sıralar, Çin'de ilk şüpheli vakalar görüldüğü zamanlardı. 2018 yılında bir nörolog tarafından ajana "oksipital nevralji" teşhisi konuldu. Kafa travması, sinir sıkışması, artrit gibi durumlar da bu hastalığa neden olabilirdi; ama ajanda bunların hiçbirisi yoktu. Ajan, bu tür bir hasara sahip olmasına rağmen, Havana Sendromu şüphelisi 21 kişinin araştırıldığı Pensilvanya Üniversitesi'ne nakledilmedi.
ABD Topraklarında Gözüken İlk Vaka veya Olası Saldırı İhtimali
2019 yılının Kasım ayında, birisi Beyaz Saray topraklarına yakın olmak üzere en az iki yerde gizemli ve "Havana Sendromu" belirtilere benzer saldırıların gerçekleştiği bildirildi. Beyaz Saray'ın yakınlarında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı temsilcilerden birisi birdenbire rahatsızlandı.[30]
Belirtilerden etkilenen kişi, yanlarından bir adamın geçtiğini ve daha sonra kendisi ile birlikte köpeğin de garip belirtiler yaşadığını belirtti: Köpeği kusmaya başlamış, kendisi yoğun bir baş ağrısı ve kulak çınlaması yaşamıştı. Daha önce İngiltere'de otel odasındayken de benzer belirtiler yaşamıştı.[27] Çin'de gerçekleşen köpeklerin kan kusmasını hatırladınız mı? Anlaşılan yetkilileri etkileyen durum etrafındakileri de etkiliyordu.
CNN, ABD'li yetkililerin 2016'da başladığından beri bu saldırıların doğasını anlamakta zorluk çektiğini ve federal yetkililerin kamuoyu önünde konuşmaktan çekindiğini belirtti. Pentagon ve konuyu araştıran diğer kurumlar, mevcut durumun neden geliştiğine dahil net bir kanıt bulamadı.[30]
Avustralya'da Gözüken Şüpheli Vakalar
2019 sonbaharında üst düzey CIA yetkililerinin de aralarında olduğu en az 2 kişi Avustralya'daki otel odalarındayken, garip sesler duydu ve ardından kulak çınlaması, kafa içi basınç gibi belirtiler yaşadı. Daha sonra Tayvan'a giden yetkililer, belirtileri burada da yaşamaya devam etti. Saldırılar giderek daha tehditkar ve üst düzey yetkilileri etkileyici hale geliyordu. Rusya'da gerçekleşene benzer bir şekilde, buradaki yetkili de oksipital nevralji teşhisi aldı.[27]
Yaşanılanlar bir saldırı değil de doğal bir durum ise, neden kademeli olarak üst düzey yetkililere sıçrıyordu? ABD'li diplomat ve üst düzey yetkililer, birileri tarafından denek olarak mı kullanılıyordu? ABD yaşanılanları çözemediği için, bu kişiler/kurumlar fırsattan istifade ederek daha üst düzey kişileri hedef mi alıyordu? Bu kadar gelişmiş bir teknolojinin varlığı gerçekten mümkün müydü?
Avusturya'da Gözüken Şüpheli Vakalar
Yeni Amerika başkanı Joe Biden'ın göreve gelmesinden bu yana Avusturya'da bildirilen vakalar, Küba dışında en fazla gözüken vaka sayısına karşılık geliyor. Viyana şehri bu süreçte İran ile ABD arasında 2015 İran nükleer anlaşmasını diriltme girişimleriyle ilgili dolaylı görüşmelerin gerçekleştiği yerlerden biri. Şehirde, BM'ye bağlı onlarca diplomat bulunuyor. ABD ve Avusturya hükümeti geniş çaplı soruşturma başlattı. ABD'li diplomatlar ve istihbarat yetkilileri de dahil olmak üzere etkilenen personel, şimdi ABD'de tıbbi yardım alıyor.[5], [31], [32]
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yaklaşık olarak 200 ABD'li diplomat, çalışan ve ailesini etkileyen sağlık sorunları hakkında yeterli bilgilendirme yapılacağını açıkladı. Yakın bir zamanda etkilenenler ile yakında buluşacağını belirtti. Mart 2021'de, ABD'nin eski Özbekistan ve Kırgızistan büyükelçisi Pamela Spratlen, sağlık olaylarından etkilenen çalışanlarla ilişki kurmakla görevlendirdi. CIA Direktörü Bill Burns, NPR'ye verdiği demeçte, etkilenen personel ile bir araya geldiğini ve konuyu birinci öncelik haline getirerek araştırılacağını söyledi.[51], [52]
ABD Senatosu Haziran 2021'de Havana Sendromu'ndan etkilenen personele yardım sağlayacak yasayı onayladı. Sağlık sorunları yaşayanlara ek mali yardım ve tıbbi destek sağlanacağı sözü verildi. [54] 2020'de Dışişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine, Ulusal Bilim Mühendislik ve Tıp Akademileri sendromu araştırdı ve mikrodalga radyasyonunun yaşanılanlar için en makul açıklama olduğunu açıkladı.[52], [53], [54], [55]
CIA Direktörü Bill Burns, sendromun kasıtlı olarak var edildiğine dair "güçlü bir olasılık" olduğunu ve Rusya'nın da sorumlu olabileceğini söyledi, beraberinde gelecek araştırmaları bekleyerek kesin yargılara varmaktan çekindiğini de ekledi. Moskova ise iddiaları reddetti.[50] Dışişleri Bakanlığı, raporu memnuniyetle karşıladı ancak soruşturmanın devam ettiğini ve olası tüm nedenlerin şüpheli karşılanmaya devam edeceğini belirtti.[55]
Kanadalı Diplomatlarda Artan Şüpheli Vaka Sayısı
Kanada Hükümeti, Havana Sendromu sonrası yarıya indirilen personel sayısı 2 yıl sonra tekrar artırma kararı aldı. Gerekçe olarak 2018'den beri yeni beyin hasarı rapor edilmemesi gösterildi. Küba'da görevli 9 diplomat bu bilginin doğru olmadığını ifade ederek, Dışişleri Bakanlığı'na mektup gönderdi. Hükümetin Havana Sendromu ile ilgili bazı bilgileri sakladığı iddia edildi. Mart 2020'den bu yana 25 Kanadalı diplomatın potansiyel beyin hasarı için değerlendirildiği ve kaçının beyin hasarına sahip olduğunun belirtilmediği söylendi. 2019'dan beri en az 3 diplomatın beyin hasarı geçirdiği ama hükümetin bu bilgileri saklandığı iddia edildi. Konu hakkında diplomatlar şöyle dedi:[33], [34]
Bilginin çarpıtılması halkı yanıltıyor ve maruz kaldıkları riskler konusunda tam olarak bilgilendirilmedikleri için Küba'ya gönderilen yeni personel için önemli risklere neden oluyor.
Bir Beyaz Saray sözcüsü, The Hill'e verdiği demeçte şunları söyledi:[34]
Hala rapor edilen olayları değerlendirdiğimiz ve olayları bildiren bireylerin gizliliğini korumamız gerektiği düşünüldüğünde, şu anda belirli ayrıntıları sağlayamıyoruz veya onaylayamıyoruz.
Belirtilere Neden Olabilecek İhtimaller
Yönlendirilmiş mikrodalgalar, ultrasonik veya infrasonik ses dalgaları, zika virüsü, kimyasal etiyojiler, kitlesel psikojenik hastalık, abartılı miktarda kullanılan sivrisinek ilacı, nedeni tespit edilemeyen iç kulak hasarı veya beyin hasarı, nosebo etkisi veya olayların abartılması gibi birçok iddia ortaya atıldı.
Belirtilere neden olabilecek kimyasal veya viral etiyolojiler değerlendirildi. Ateş ve viral enfeksiyonlara özgü bazı belirtilerin gözükmemesi, viral etiyolojiyi eledi. Başka organ tutulumu olmadan kimyasal bir ajanın nörolojik belirtileri üretmesinin mümkün olmaması, kimyasal ajan riskinin elenmesini sağladı. Belirtilere neden olan somut bir kafa travması tespit edilemedi.[17]
Etrafımızdaki Cihazların Ultrasonik Frekansları Belirtilere Neden Olabilir mi?
Ultrasonik sinyallerin neredeyse her yerde olduğu bilinen bir gerçek. Genel ses sistemleri, otomatik kapı açıcıları, hava kalitesi sensörleri, hareket dedektörleri ve otomatik ışık anahtarları, görevleri iletmek veya alarmları tetiklemek için genellikle ultrasonik vericilere bağlıdır. Sinyaller, hassas dinleyiciler dışında kimse tarafından duyulmaz. Reklamcılar; akıllı telefonlar, televizyonlar, tabletler ve bilgisayarlarda tüketici davranışlarını izlemek için reklamlara ultrasonik tonlar yerleştirir. Müzelerde, ultrasonik hoparlörler başka kimseyi rahatsız etmeden bir odadaki tek bir dinleyiciye yorum veya müzik dinletebilir.[35]
Yüksek frekanslı ses veya yeterli yoğunluktaki ultrason, işitme için travmatik olabileceği veya başka etkilere de neden olabileceği düşünülmektedir. Yüksek frekanslı seslere uzun süreli maruziyet durumunda işitme kaybına, kısa süreli maruziyet durumunda ise birkaç dakika sonra ortaya çıkabilecek; baş ağrısı, kulak çınlaması, yorgunluk, baş dönmesi ve mide bulantısı gerçekleşebilir. Ultrasonik sesler çok güçlüyse, duyulabilir ve işitme hasarına neden olabilecek alt harmonik titreşimler yaratır.[36]
Ultrasonik sesler, saniyede 20 kHz'den daha büyük şekilde titreşen ses dalgalarını tanımlamak için kullanılır. Yüksek frekanslı ses, frekansı 8 ile 20 kHz arasında olan sestir. 16 kHz'in üzerinde frekansa sahip sesler zor duyulabilir, ancak tamamen duyulamaz değildir. Gençler, yaşlılara göre yüksek frekanslı ve ultrasonik sesleri duymaya daha elverişlidir.[37], [36]
İngiltere'deki Southampton Üniversitesi'nde ultrasonik ve su altı akustiği profesörü Timothy Leighton, Havana'da yaşanılanlara "saldırı" demenin, "kaza ile maruz kalma" ihtimalini elemek olduğunu söylüyor. Profesör, otomatik kapılardan genel seslendirme sistemlerine, haşere kovuculardan akıllı sokak lambalarına kadar bir dizi ultrasonik cihazdan gelen dalgaların, kulaktaki denge sensörlerini rahatsız ederek insanları sinsice hasta edebileceğine dair teorisini içeren bir makale yayınladı.[38] Buradaki yazımızdan, duyulabilir ses spektrumunda ne kadarlık bir kısmı duyabildiğinizi öğrenebilirsiniz.
Leighton, kimi insanların garip sesler duyması ve birtakım belirtilerden şikayet etmesi üzerine yaptığı araştırmalarda, tren istasyonu, kütüphane ve müzeler de dahil olmak üzere birçok halka açık yerde arka plan gürültüsü kaydetti. Her durumda, yüksek düzeyde ultrasonik gürültüye rastlanıyordu. Leighton, çalışması hakkında şunları söylüyor:[38], [37]
Birkaç insan başkalarının duyamadığı sesler nedeniyle hissettikleri şikayetler ile bana geldi. Kişiler, "Sesleri başka kimse duyamıyor ve doktora gittiğimde işitme ile ilgili bir problemimin olmadığı, sorunun psikolojik olduğu söyleniyor." diyordu. Çoğumuzun duyamadığı yüksek frekanslı seslerden insanların baş ağrısı ve mide bulantısı çekmesi tamamen mümkün. Ultrasonik seslerin olduğu yerler, yılda 3 veya 4 milyon insanın ayak basabileceği yerler. Bazı insanlar hassas bir şekilde bu sesleri duyabilir, hatta etkilenebilir.
İnfrasonik veya Duyulması Güç Olan Sesler Bizleri Etkileyebilir mi?
Konu hakkında uzmanlar, insanları gizlice etkileyebilecek infrasonik dalgaların yalnızca kurbana çok yakın veya gerçekçi olmayacak kadar büyük olması durumunda etki edebileceğini söyledi. Gözle görülmeyen, travmatik beyin hasarı veya sarsıntı benzeri semptomlar üretebilecek hiçbir akustik etki veya cihaz bilmediklerini, olayın daha detaylı araştırılması gerektiğinden bahsedildi.[2] Alanında uzman fizikçiler tarafından bu tür silahların var olması ve uygulanabilirliğine dair oldukça ciddi şüpheler olduğu dile getirildi.
Ultrasonik sesler gibi infrasonik sesler de bizleri etkileyebilir. Her iki ses frekansı insan kulağı tarafından duyulmasa dahi havayı ve insan vücudunu titreştirir, bu yüzden sayısız şekilde etki mekanizmasına sahiptir. Korku filmlerinin izlendiği sinemalar ve korku evleri, insanları huzursuz, gergin ve korkmuş hissettirmek için infrasound ses dalgaları kullanır. 20Hz'nin altında, genellikle 17Hz civarında maruz kalınan ses dalgaları, bir süre sonra etki etmeye başlayacaktır. Dolayısıyla, büyük bir geminin makine dairesi, devasa bir rüzgar türbini gibi yerlerde infrasonik seslere maruz kalmak, insanlarda huzursuz hissetmeye, mide bulantısı veya kulak ile ilgili problemlere neden olabilir.[39]
Journal of the Acoustical Society of America dergisinde yayınlanan bir çalışmada, yarım saat boyunca sürekli olarak 20 khz'lik frekansa sahip, katılımcıların algılama eşiğinin en az 15 dB altına ayarlanan, 84 db'lik tipik bir ses basıncı seviyesi (SPL) verildi. Deneyin amacı, duyulabilir ses frekanslarının dışındaki seslere maruz kalmaları durumda belirtilerin gözüküp gözükmeyeceğiydi. Semptomların yaşandığına dair bulgu bulunamadı, ancak küçük nosebo etkilerine rastlandı. Nosebo etkisi, plasebonun olumsuz hali olarak da nitelendirilebilir: Kişiler, olumsuz bir durum yaşayacaklarını düşündüklerinde, ilaca veya diğer etkenlere maruz kaldığında yan etki yaşadığını raporlayabilir.[40]
Uzun Menzilli Akustik Cihazlar (LRAD)
Protestocuları uzaklaştırmak, turistik veya askeri gemileri korsan saldırılarından korumak amacıyla "Uzun menzilli akustik cihaz" teknolojileri kullanılmaktadır. Bu tür cihazlar, düşük frekanslı infrasonik seslere dayanır.[41] LRAD'ın tonları bazen 152 desibele kadar ulaşabilir, bu da kolayca kalıcı işitme hasarına neden olabilir. Kalıcı hasarlara ve ciddi belirtilere neden olmaması için uzmanlar cihazların doğru kullanımı konusunda uyarılar yapmaktadır.[42]
Korsanlar ile mücadele konusunda çarpıcı LRAD kullanımı, 5 Kasım 2005'te, lüks yolcu gemisi Seabourn Spirit tarafından Somali kıyılarından yaklaşık 115 km açıkta roket güdümlü el bombalarıyla gemiye saldıran korsanları püskürtmek için kullanılmıştır.[43] Diplomat ve üst düzey yetkilileri hedef alan bu tür bir teknolojinin varlığı mutlaka yapılan onca araştırma sonucunda tespit edilebilirdi.
George Floyd protestoları sırasında polisler, LRAD cihazlarını sıklıkla kullanmıştır. Cihazdan etkilenen kişiler; birkaç dakika sonra kesilen ama nadiren daha uzun süren kulak çınlaması, baş ağrısı, mide bulantısı, terleme, vertigo ve denge kaybı yaşamıştır. Daha ciddi yaralanma belirtileri arasında kusma ve kulaktan kan gelmesi bulunur. Akut yüksek seslere maruz kalmak; kulak zarlarını yırtabilir ve kokleanın içinde bulunan tüy hücrelerini yok ederek kalıcı işitme kaybına neden olabilir. Bunun için protestocuları daha az etkilenmek amacıyla yüksek koruyuculu kulaklılar takması tavsiye edilmiştir.[44]
Yüksek güçteyken, etkileri mide bulantısından bağırsakların bozulmasına kadar uzanabilir. LRAD sistemleri, kolluk kuvvetleri, devlet ve savunma kurumlarının yanı sıra denizcilik ve ticari güvenlik şirketleri tarafından sesli bildirimler ve uyarıları uzaktan bildirmek amacıyla da kullanılmaktadır. LRAD sistemleri ayrıca havaalanı pistlerinden, rüzgar ve güneş çiftliklerinden, nükleer enerji tesislerinden, gaz ve petrol platformlarından, madencilik ve tarım operasyonlarından ve endüstriyel tesislerden vahşi hayvanları ve zararlıları uzaklaştırmak amacıyla da kullanılır.[45]
Kitlesel Histeri, Yaşanılanlara Neden Olmuş Olabilir mi?
Yeni teknolojilerin tanıtılması, psikojenik kaynaklı olduğu düşünülen bir dizi sağlık şikayetinin ortaya çıkmasıyla ilişkilendirilmiştir. Radyo keşfedildiğinde, birçok insan, görünmez dalgaların kendilerini hasta ettiğine inanmıştır. Yıllar geçtikçe TV'ler, telefonlar, bilgisayarlar ve 5G gibi teknolojiler insanların daha fazla kaygılanmasına, yaşadıkları birtakım belirti ve hastalıkların bu durumlar ile bağdaşlaştırılmasına neden olmuştur.[46]
Savaş sendromlarının karakteristik bir özelliği olarak aşırı uyarılmış bir sinir sisteminden kaynaklanan ve genellikle sarsıntı ile beyin hasarı olarak yanlış teşhis edilen bir dizi nörolojik şikayet birçok defa görülmüştür. Küba'da çalışmakta olan diplomatlar, bir nevi Soğuk Savaş'ın devamı niteliğindeki katılımcılar olarak orada bulunuyorlardı. Sürekli gözetim altında oldukları yabancı bir ülkede yaşıyorlardı. Çok geçmeden hızla yayılan "sonik saldırılar" ile ilgili endişe verici duyumlar almaya başladılar. Kendilerinin bir sonraki hedef olma ihtimali dışında bölgeye gönderilen yeni personel bu konuda uyarılara maruz kalıyordu. Kısacası Havana'daki personel, esrarengiz bir sonik silah söylentilerinin ortasında, iş stresi dışında yeni bir stres ve belirsizlik içinde yaşıyordu. Olayların kitlesel psikojenik salgın olduğunu söyleyen makalenin yazarları şunları kaydetti:[46]
Ne yazık ki, salgının bir beyin hasarı olarak çerçevelenmesinin devam etmesi, iyileşme süresini büyük olasılıkla uzatacaktır, çünkü hastalar beyin hasarı olduğuna inanırlarsa, bu olumsuz beklentilerin nosebo etkisini yönlendirmesi muhtemeldir.
Sivrisinekler ile Mücadelede Kullanılan İlaçlar Yüzünden mi?
ABD büyükelçiliği açıldığında, Küba'da sivrisinekler tarafından taşınan "zika virüsü" önemli bir sağlık sorunuydu. Bu sorun ile başa çıkmak için yüksek seviyede ilaçlama yapılmak zorunda kalındı. Sivrisinek ilaçlamasından kaynaklanan nörotoksinlerin diplomatlarda hasara neden olduğunu düşünen bilim insanları çıktı. Küba'daki fümigasyon, ülkenin 2016'da Zika virüsüne savaş ilan etmesinden sonra diplomatların evlerinin etrafına ve hatta içine gaz püskürttükten sonra arttı.[47] Yüksek dozda kullanılan sinek ilacının benzer belirtilere neden olabileceği düşünüldü. Küba ekibi yapmış olduğu araştırmada böcek ilacının aşırı kullanıldığına dair hiçbir kanıt bulamadı.[11]
Kanadalı bilim insanları tarafından yapılan çalışma, 7 tanesi Havana'ya gönderilmeden önce olmak üzere 28 katılımcı üzerinde yapıldı. Araştırma sonucu, şüpheli kişilerin beyin hasarı yaşadığı doğrulandı. Başyazar ve ekibi, Küba'dan dönmeden önce ve sonra test edebildiklerini ve ekibin beyninde "Havana'da oldukları zamandan kaynaklanan" değişiklikler gördüğünü belirtti. Bu tür sinir sistemlerini etkileyen çok spesifik tipte toksinler bulunduğu, sivrisinek ilaçlarının da bunlardan birisi olduğu söylendi.[48], [47], [3]
Sonuç
2016-17 yıllarında Küba'da başlayan ve günümüze kadar en az 130 kişiyi etkileyen[49] ve 400 üzeri (Çin'de en az 300 kişi[25] Amerikalı 80 kişi[17] Kanadalı 10 kişi[16] Rusya'dan en az 1 kişi[27], Avusturya'dan en az 20 kişi[27], [4] Kolombiya, Avustralya, Kırgızistan, Özbekistan ve yeri ile sayısı açıklanmayan bazı ülkelerde olası şüpheli[49]) kişinin taranması ve ileri tetkik edilmesine sebep olan "Havana Sendromu" hala büyük belirsizliklere sahiptir. 2021 yılında ise yeni vakalar ile 200 kişinin benzer belirtiler yaşadığı ve bu sayının artmasından endişe duyulduğunu belirtmek mümkündür.[50]
Hastalığın belirtileri arasında kişiye göre değişecek şekilde; baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, kulak ağrısı, kulak çınlaması, işitme kaybı, halsizlik, sersemlik, uykusuzluk, baygınlık, kafa içi basınç, unutkanlık, okuma zorluğu, oryantasyon bozukluğu, yürüme güçlüğü, konsantrasyon bozukluğu, titreme, terleme, üzüntü, kaygı bozukluğu sıralanabilir.[17]Belirtiler genellikle cırcır böceğine benzer birtakım sesler duyulduktan sonra artabilmektedir.[6], [17] Kişiler belirtileri yaşadıkları ortamdan uzaklaştığında bazı belirtiler azalma eğilimindedir.[1] Bazı belirtiler ise uzun yıllar geçmeyebilir ve konum değiştirilmesine rağmen devam edebilir.[27]
Kişileri uzaktan hedef alan mikrodalga ve farklı dalga boylarında ışınlarının gönderilmesi, oldukça uzaktan veya gözle görülmeyecek kadar küçük cihazlar ile mümkün değildir. Belirtileri yaşayan diplomatların evlerinde ve evlerinin çevresinde Amerika, Küba, Kanada, Çin ve olayların geçtiği diğer hükümetler tarafından yapılan detaylı araştırmalar sonucunda "sonik saldırı" şüphesine neden olabilecek herhangi bir kanıt tespit edilememiştir.[13], [24] Kitlesel psikojenik hastalık ihtimali hala geçerliliği korumaktadır.[22], [23], [46] CIA Direktörü William Burns, Aralık 2020'de ABD Ulusal Bilimler Akademisinin, "yönlendirilmiş enerji" ışınlarının sendroma neden olduğu yönünde iddialarını paylaştı.[50] Tüm iddialara rağmen, tarafların uzlaştığı nokta tüm konunun anlaşılması için ayrıntıları ile araştırmalara devam edilmesidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 13
- 7
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e R. Stone. U.s. Diplomats In Cuba Have Unusual Brain Syndrome, But There’s No Proof They Were Attacked, Study Says. (15 Şubat 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Science Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e A. Kasprak. Do ‘Sonic Weapons’ Adequately Explain ‘Health Attacks’ On Diplomats In Cuba?. (27 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Snopes | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f B. Dunning. Sonic Weapons In Cuba. (26 Aralık 2017). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Skeptoid | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Afp. Austria, Us Probe Reports Of 'Havana Syndrome' Among Officials. (17 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: VoaNews | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Bbc. 'Havana Syndrome'-Like Mystery Illness Affects Vienna Us Diplomats. (18 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: BBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g h i A. Entous. The Mystery Of The Havana Syndrome Unexplained Brain Injuries Afflicted Dozens Of American Diplomats And Spies. What Happened?. (9 Kasım 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The New Yorker | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. DeYoung. Obama Moves To Normalize Relations With Cuba As American Is Released By Havana. (17 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Washington Post | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Oppmann. Raising Of Old Glory In Havana Expected To Help Heal Old Wounds. (14 Ağustos 2015). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNN | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Cardona. Celebrate New Day For U.s-Cuba Relations. (14 Ağustos 2015). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNN | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Roberts. Obama Lands In Cuba As First Us President To Visit In Nearly A Century. (21 Mart 2016). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e R. Stone. Stressful Conditions, Not ‘Sonic Weapon,’ Sickened U.s Diplomats, Cuba Panel Asserts. (5 Aralık 2017). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Science Magazine doi: 10.1126/bilim.aar6735. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d M. Lee. Hearing Loss Of Us Diplomats In Cuba Blamed On Covert Device. (10 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: AP News | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g P. Oppmann. Sonic Attacks In Cuba Hit More Diplomats Than Earlier Reported, Officials Say. (20 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNN | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d J. Hamilton. Doubts Rise About Evidence That U.s. Diplomats In Cuba Were Attacked. (25 Mart 2019). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: NPR | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Harris. U.s. Expels 15 Cuban Diplomats, In Latest Sign Détente May Be Ending. (3 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Gatehouse. Mysterious Brain Injuries At Embassies May Be Linked To Common Ultrasonic Devices. (24 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g R. L. Swanson. (2018). Neurological Manifestations Among Us Government Personnel Reporting Directional Audible And Sensory Phenomena In Havana, Cuba. JAMA, sf: 1125-1133. doi: 10.1001/jama.2018.1742. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Associated Press. U.s. Pulling Embassy Staff From Cuba, Advises Against Visits. (29 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Cullen. Canada Sending Home Families Of Diplomats In Cuba After Cases Of 'New Type' Of Brain Injury. (16 Nisan 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Lederman. Dangerous Sound? What Americans Heard In Cuba Attacks. (13 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: AP News | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. L. Stubbs. (2019). Recording Of “Sonic Attacks” On U.s. Diplomats In Cuba Spectrally Matches The Echoing Call Of A Caribbean Cricket. bioRxiv, sf: 510834. doi: 10.1101/510834. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b I. Sample. Cuban 'Acoustic Attack' Report On Us Diplomats Flawed, Say Neurologists. (14 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Pedro Valdes-Sosa. Round Table “Sonic Attacks In Havana: Review Of Science And Media Coverage: Parsing Facts.”. (16 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d S. Jiang. Pompeo Says China Incident 'Entirely Consistent' With Cuba 'Sonic Attacks'. (24 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNN | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d J. Lederman. Mother Of U.s. Diplomat Hurt In 'Health Attack' Speaks Out. (20 Kasım 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: NBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Kuo. 'Sonic Attack' Fears As More Us Diplomats Fall Ill In China. (7 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g J. Loffe. The Mystery Of The Immaculate Concussion. (19 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: GQ | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. L. Myers. More Americans Evacuated From China Over Mysterious Ailments. (30 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- ^ Cnbc. Us Private Citizen Cites Mystery Illness Symptoms After Visiting China. (5 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Wbrz. Feds Investigate Possibility Of Mysterious, Energy Attack Near White House. (29 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: WBRZ | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Kraterou. Stealth Attack Us Diplomats In Vienna Hit With Mystery ‘Havana Syndrome’ Brain Illness Leaving Sufferers Hearing ‘Screeching’ Noises. (19 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Sun | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Entous. Vienna Is The New Havana Syndrome Hot Spot. (16 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The New Yorker | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Choi. Canadian Diplomats Accuse Own Government Of Withholding Information On 'Havana Syndrome' Cases. (29 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Hill | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Lederman. Canadian Diplomats Say Their Government Is Withholding Info On More 'Havana Syndrome' Brain Injury Cases. (29 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: NBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. L. Hotz. Can Ultrasonic Noise Make You Sick?. (16 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Wall Street Journal | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b FPS Public Health. Ultrasound And High Frequency Sound. (12 Ocak 2016). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Federal Public Service Health, Food Chain Safety and Environment | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. Letzter. Ultrasonic Waves Are Everywhere. Can You Hear Them?. (10 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b T. G. Leighton. (2016). Are Some People Suffering As A Result Of Increasing Mass Exposure Of The Public To Ultrasound In Air?. Proceedings of the Royal Society A: Mathematical, Physical and Engineering Sciences, sf: 20150624. doi: 10.1098/rspa.2015.0624. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Allan. Can Sound Make You Sick?. (6 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: LifeHacker | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. D. Fletcher. (2018). Effects Of Very High-Frequency Sound And Ultrasound On Humans. Part Ii: A Double-Blind Randomized Provocation Study Of Inaudible 20-Khz Ultrasound. The Journal of the Acoustical Society of America, sf: 2521. doi: 10.1121/1.5063818. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. McLoughlin. Sonic Attacks In China And Cuba: How Sound Can Be A Weapon. (31 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Pasternack. The New Sound Of Crowd Control. (17 Kasım 2014). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: VICE | Arşiv Bağlantısı
- ^ Bbc. 'I Beat Pirates With A Hose And Sonic Cannon'. (17 Mayıs 2007). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: BBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Carr. Understanding The Lrad, The “Sound Cannon” Police Are Using At Protests, And How To Protect Yourself From It. (9 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: PitchFork | Arşiv Bağlantısı
- ^ Wikipedia. Long Range Acoustic Device. (13 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c R. E. Bartholomew. (2019). Challenging The Diagnosis Of ‘Havana Syndrome’ As A Novel Clinical Entity:. Journal of the Royal Society of Medicine, sf: 7-11. doi: 10.1177/0141076819877553. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Bbc. Cuba's 'Sonic Weapon' May Have Been Mosquito Gas. (20 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: BBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Chartrand. Havana Syndrome: Exposure To Neurotoxin May Have Been Cause, Study Suggests. (19 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Entous. Are U.s. Officials Under Silent Attack?. (24 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 19 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The New Yorker | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d D. Grebler. About 100 Cia Officers, Family Members Afflicted By 'Havana Syndrome' -Cia Chief. (23 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Reuters | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Gazıs. Secretary Of State Vows To Keep Employees Better Informed On "Havana Syndrome" Efforts. (6 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: CBS News | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c C. Finnegan. Blinken Acknowledges 'Growing Concerns' About Havana Syndrome, Will Meet Affected Personnel 'Soon'. (5 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: ABC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E. N. A. O. Sciences. An Assessment Of Illness In U.s. Government Employees And Their Families At Overseas Embassies. (5 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: The National Academies Press doi: 10.17226/25889. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Wıse. Senate Oks Bill That Would Provide Aid For Mysterious 'Havana Syndrome' Injuries. (12 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: NPR | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c G. Myre. Microwave Radiation 'Most Plausible' Cause Of Diplomats' Ailments, Report Says. (6 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2021. Alındığı Yer: NPR | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 01:21:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10745
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.