Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir?

12 dakika
7,122
Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir? The Sangha House
Tüm Reklamları Kapat

Daha önce hiç Dünya'nın iç sesini duyduğunu iddia eden birileriyle karşılaştınız mı? Büyük ihtimalle hayır, fakat Dünya üzerinde bu tarz bir şikayetle doktora danışan insanlar yok değil. Dünyanın birçok bölgesinde, özellikle Amerika ve Kanada'da diğer insanların duyamadığı, derinlerden gelen mırıltılar duyan ve bunun Dünya'nın iç sesi olduğunu söyleyen azımsanamayacak kadar kişi var. Bu vakaların birçoğu sahte olmasına veya önemsiz sebeplere dayanmasına rağmen bir grup insanın işaret ettiği sebep ortak: Schumann rezonansı. Peki, nedir bu Schumann rezonansı? Gelin bu doğa olayının tarihini ve nasıl oluştuğunu inceleyelim.

Schumann Rezonansının Tarihi

İsminden de belli olacağı üzere bu olgunun keşfi birçok yerde Alman fizikçi W. Otto Schumann'a atfedilir. Fakat bu fikrin temelleri Schumann'dan biraz daha eskiye dayanmaktadır.

İlk olarak George Fitzgerald 1893 yılında atmosferin üst kısımlarına küresel çapta oluşabilecek olan elektromanyetik dalgalanmalardan bahseder. Bu fikir daha sonra Nikola Tesla tarafından da ilgi görür. Böylece farklı bilim insanları tarafından da araştırılmaya başlanır ve 1925 yılında Edward Appleton ve Miles Barnett tarafından Schumann rezonansının oluşmasında büyük rol oynayan iyonosfer tabakasının varlığı gösterilince eksik parçalar tamamlanmış olur.

Tüm Reklamları Kapat

Geriye tüm bu araştırma sonuçlarını birleştirmek kalır ve 1952 yılında Winfried Schumann yayımladığı bir makalede bu elektromanyetik rezonansın oluşma prensiplerini açıklar ve gerekli matematiksel hesaplamaları yapar. Her ne kadar ileride Schumann'ın hesaplamalarının bazı hatalar içerdiği fark edilse de temel fikri ortaya attığı için bahsi geçen doğa olayı Schumann rezonansı olarak anılmaya başlanır.

Schumann'ın 1952'de yayımladığı makale bilim camiasında ilgi görür ve Schumann rezonansı üzerine yapılan araştırmaların sayısı büyük oranda artar. Dönemin koşulları sebebiyle başta ABD olmak üzere birçok devlet bu olayın askeri alanda nasıl kullanılabileceği üzerine çalışmalar yapar. Hatta Schumann rezonansının atmosferde meydana gelen büyük patlamaları anlamak için kullanılabileceği öne sürülür ve ABD, rakibi Rusya'nın gerçekleştirdiği nükleer testlerin takibini yapmak için bir süre Schumann rezonansı verilerini kullanır.

Askeri alan dışında, günümüze doğru yaklaştıkça Schumann rezonansının iklim değişikliğini ölçmek için kullanılabileceği anlaşılır ve şu an hâlâ küresel iklim değişikliği araştırmacıları Schumann rezonansını daha etkili bir şekilde kullanabilmek için yöntemler aramaktadır. Son zamanlarda bu olayın biyolojik etkilere sebep olabileceği inancı popülerleşmiştir. Schumann rezonansı tarafından yayılan sinyallerin zihinlerini rahatlattığını düşünen birçok insan hayatlarına bunu uyarlamıştır. Yazının ilerleyen kısımlarında bu uygulamalardan daha detaylı bir şekilde bahsedilecektir. Fakat öncelikle bu doğa olayının nasıl oluştuğu anlaşılmalıdır.

Schumann Rezonansı Nasıl Oluşur?

Schumann rezonansı en basit şekilde Dünya'nın yer kabuğu ve atmosferin iyonosfer tabakası arasında sürekli olarak oluşan küresel çaplı elektromanyetik rezonanslar olarak tanımlanabilir. Bu rezonansın oluşumunda birçok faktör etkilidir ve bu faktörlerin en başında yıldırımlar gelir. Bir yıldırım düştüğünde iyonosfer tabakası ve yerküre arasında yük alışverişi sağlanır ve bu iki katman arasındaki elektriksel potansiyel sıfırlanır. Bu durumun iyonosfer tabakası ve yerküre arasında gerçekleşmesinin sebebi atmosferin diğer katmanlarının iletken olmamasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Yıldırımların Schumann rezonansı açısından önemli olan özellikleri, oluştuklarında etrafa elektromanyetik ışınlar yoluyla enerji saçmalarıdır. Bu elektromanyetik dalgaların frekansları 100 kHz'den daha düşüktür ve dalganın frekansı azaldıkça zayıflama oranı (İng. "attenuation") da azalır. Bu değer elektromanyetik dalganın absorpsiyon, yani bir yüzeyle temas ettikten sonra soğurulma esnasında yaşayacağı enerji kaybını belirtir.

Bu kısmı daha basitçe anlatmak gerekirse, oluşan bir elektromanyetik dalganın frekansı azaldıkça ve hatta 100 Hz'in altına düştükçe bu dalga bir yüzeye çarptığında başlangıçtaki enerjisine oranla daha az enerji kaybeder. Bu durumun doğrudan sonucu ise 100 Hz ve daha düşük frekanslara sahip elektromanyetik dalgaların oluştuktan sonra iyonosfer tabakasına çarparak bir miktar geri yansıyabileceğidir.

İşte burada Fitzgerald'ın başlattığı ve Schumann'ın sürdürdüğü fikir devreye girer: Eğer ki yıldırımlar sonucu oluşan bir elektromanyetik dalga tam olarak doğru frekansta ise iyonosfer ve yer katmanı arasında sürekli olarak yansır ve atmosferde yayılır! Yani iyonosfer ve yer katmanı tıpkı bir dalga kılavuzu gibi davranır. (Dalga kılavuzu, elektromanyetik dalgaları laboratuvar ortamında istenilen şekilde yönlendirmek amacıyla kullanılan bir araçtır.)

Belirtilen spesifik frekans değeri ise elektromanyetik dalganın dalga boyunun Dünya'nın çevresine (~40.000 km) eşit olduğu durumdaki frekansı, yani yaklaşık 7.83 Hz'dir. Aynı zamanda dalga boyu Dünya'nın çevresine eşit olan zıt yönlü elektromanyetik dalgalar atmosferde yansıyıp yayılırken girişim oluştururlar ve böylece elektrik sinyalini güçlendirirler. Bu durum atmosferde bir rezonans durumunun oluşmasına sebep olur ve buna Schumann rezonansı denir.[1]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Özetle Schumann rezonansı, atmosferde meydana gelen yıldırımlar sonucu oluşan elektromanyetik dalgalardan 7.83 Hz ve yakınındaki bir frekans değerine sahip olanların iyonosfer ve yer kabuğu arasında sürekli olarak yansıması ve diğer elektromanyetik dalgalarla yapıcı girişim oluşturması sonucu oluşan rezonans durumudur.

Schumann rezonansının temelde 7.83 Hz frekansında oluştuğundan bahsetmiştik. Fakat bu değer rezonansın oluşabileceği tek frekans değeri değildir. Teorik olarak dalga boyu Dünya'nın çevresinin tam katı olan başka frekansa sahip dalgalar da rezonans oluşturabilirler. Schumann rezonansının oluştuğu bazı diğer frekans değerleri 14.3 Hz, 20.8 Hz ve 27.3 Hz'dir.

Kaynağı yıldırımlar olduğu için Schumann rezonansının ara ara oluştuğu düşünülebilir. Fakat Dünya'nın bir noktasında hiç yıldırım oluşmaması başka bir noktasında da oluşmayacağı anlamına gelmez. Nitekim şu an dünya üzerinde yaklaşık 2000 tane fırtına meydana gelmektedir. Bu fırtınalar sonucunda da her saniye 50 ila 100 arası yıldırım düşmektedir. Dolayısıyla pratik olarak Schumann rezonansları her an oluşmaya devam eder. Schumann rezonansı sürekli olarak oluştuğu için bazı bilim insanları tarafından "dünyanın kalp atışları" veya "dünyanın nabzı" şeklinde de anılır. Elbette bunlar sadece birer analojidir.

Schumann rezonansının bu şekilde anılması bazen insanlar tarafından yanlış anlaşılabilmektedir. Öyle ki Schumann rezonansının gerçekten Dünya'nın var olmayan kalbi tarafından oluşturulan ritmik atımlar olduğunu düşünen ve dolayısıyla da bu olaya kutsal anlamlar yükleyen insanlar bulunmaktadır. Schumann rezonansının beyne iyi geldiğini ve beyni dinlendirdiğini, stresten uzaklaştırıp rahatlattığını ve hatta bu rezonansı duyduklarını söyleyen kişiler olmuştur. Peki Schumann rezonansı gerçekten de insanların sandığı gibi etkilere sahip midir ve bunların dışında günlük hayatta nerelerde kullanılmaktadır?

Schumann Rezonansının Kullanım Alanları ve İnsanlara Olan Etkileri

Öncelikle Schumann rezonansının bilim insanları tarafından hangi alanlarda kullanıldığını ele alalım. Bu alanların başında küresel ısınma ve iklim değişikliği araştırmaları gelir. İklim bilimciler, Schumann rezonansının gücünde meydana gelen değişimleri takip ederek iklim değişikliği hakkında da bilgi sahibi olabilirler. Bunun sağlayan etken Schumann rezonansının yıldırımlara bağlı olmasıdır. Dünya genelinde oluşan yıldırımların sıklığı değiştikçe Schumann rezonansının gücünde de değişimler meydana gelmektedir. Araştırmalar, yıldırımların oluşma sıklığının da küresel ısınmadan etkilendiğini göstermektedir.[5]

Dünya genelinde sıcaklıklar yükseldikçe fırtınaların ve yıldırımların oluşma sıklığının da doğrusal olmayan bir şekilde arttığı gözlenmiştir. Bu veriler aşağıdaki görselde görülebilir. Ayrıca atmosferde oluşan yıldırımlar büyük miktarlarda su buharının troposfer katmanına taşınmasında etkilidir. Troposferde bulunan su buharının da sera etkisine sebep olduğu ve küresel ısınmayı etkilediği bilinmektedir. Yani Dünya genelindeki yıldırım aktivitesi, bilim insanlarına troposferdeki su buharı ve küresel sıcaklık hakkında bilgi vermektedir. Yıldırım aktivitesini takip etmek için ise Schumann rezonansı incelenir. Schumann rezonansı burada çok hassas bir küresel termometre işlevi görmektedir. Bu sebeple Schumann rezonansı iklim bilimcilerin araştırmalarında sıkça kullanılabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu veriler Güney Afrika'daki bir gözlemevine aittir. Siyah ile gösterilen çizgi grafiği yıldırım aktivitesini gösterirken altında kalan gri çizgi yüzey sıcaklığını gösterir. Görüleceği üzere bu iki çizgi grafiğindeki artış ve azalışlar neredeyse eş zamanlı olarak gerçekleşir. Yani yüzey sıcaklığı arttıkça yıldırım aktivitesi de artmaktadır.
Bu veriler Güney Afrika'daki bir gözlemevine aittir. Siyah ile gösterilen çizgi grafiği yıldırım aktivitesini gösterirken altında kalan gri çizgi yüzey sıcaklığını gösterir. Görüleceği üzere bu iki çizgi grafiğindeki artış ve azalışlar neredeyse eş zamanlı olarak gerçekleşir. Yani yüzey sıcaklığı arttıkça yıldırım aktivitesi de artmaktadır.
Science

İklim bilimciler haricinde astronomlar da bazı araştırmalarında Schumann rezonansını kullanır. Bu araştırma alanlarından biri Güneş sistemindeki diğer gezegen ve uyduların atmosferlerinin incelenmesidir. Başka bir gezegende yıldırımların oluşup oluşmadığı, oluşuyorsa ne sıklıkla oluştuğu gibi konuları araştırırken astronomlar bu gezegende Schumann rezonansına benzer oluşumlar ararlar.

Bir gezegende Dünya'daki gibi Schumann rezonanslarının oluşabilmesi için aslında iki temel gereksinim vardır. Bunlar dalga kılavuzu gibi davranacak iletken bir atmosfer katmanı (Dünya için iyonosfer) ve yıldırımlar gibi elektromanyetik dalgaların oluşumunu tetikleyecek bir kaynaktır. Güneş sisteminde Schumann rezonansına benzer rezonansların gözlendiği ve dolayısıyla bu iki gereksinimi barındıran gezegen ve uydular şunlardır: Venüs, Satürn ve uydusu Titan, Jüpiter ve kesin olmamakla birlikte Mars.

Schumann rezonansının ölçümü zor bir süreç olduğundan bu gezegenlerdeki rezonanslar büyük hassaslıkla ölçülmektedir. Ayrıca Schumann rezonansının Sprite ve Elfler gibi atmosferin üst katmanlarında meydana gelen olaylarla bağlantısı olduğu gösterilmiştir. Bu alanları araştıran astronomlar da Schumann rezonansından faydalanırlar.

Tüm Reklamları Kapat

Jüpiter'e ait bu görsel NASA'nın Juno görevi esnasında çekilmiştir. Fotoğrafta görülen yeşil nokta Jüpiter'de oluşan bir yıldırımın yarattığı parlamadır.
Jüpiter'e ait bu görsel NASA'nın Juno görevi esnasında çekilmiştir. Fotoğrafta görülen yeşil nokta Jüpiter'de oluşan bir yıldırımın yarattığı parlamadır.
NASA

Yakın tarihte yapılan bazı araştırmalar tektonik depremler ile Schumann rezonansı arasında bir ilişki olabileceğinden bahsetmektedir.[2], [4] Bunun sebebi tektonik kaynaklı depremlerin oluşurken elektromanyetik dalgalanmalara sebep olabilmesidir. Bu nedenle deprem oluşmadan hemen önce Schumann rezonansının şiddetinde de değişimler gerçekleşebilir. Eğer bu doğruysa Schumann rezonansı tektonik depremlerin oluşumunun önceden tespit edilmesi için kullanılabilir. Hatta Tayvan'da yapılan bir araştırmada birçok tektonik deprem incelenmiş ve bunların büyük çoğunluğunda deprem oluşmadan 1 hafta önce Schumann rezonansında dalgalanmalar gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu inanılmaz bir zaman farkıdır, çünkü bir depremin oluşmadan 1-2 saat öncesinde tespit edilmesi bile gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaktır. Bu bulgulara rağmen elimizde bu konuyla ilgili henüz yeterli bilgi bulunmamaktadır, depremlerle Schumann rezonansı arasındaki ilişki ispatlanmış değildir ve konu üzerine araştırmalar devam etmektedir.

Bu kullanım alanlarının dışında Schumann rezonansının biyolojik ve jeolojik çapta önemli etkilere sebep olabileceğini iddia eden bilimsel çalışmalar da yapılmıştır. Ancak bu çalışmaların hiçbiri yeterli düzeyde kanıtla desteklenmemiştir.

Örneğin bir çalışmada uykusuzluk problemi çeken hastaları iki gruba ayrılmış, gruplardan birine hiçbir şey yapılmazken diğer grup Schumann rezonansına eşdeğer frekanstaki rezonanslara maruz bırakılmıştır. Sonuçlar şaşırtıcı biçimde Schumann rezonansına maruz bırakılan gruptaki hastaların semptomlarının azaldığı yönündedir, fakat bu iddiayı destekleyecek başka hiçbir bilimsel bulgu yoktur. Schumann rezonansının farklı hastalıkların tedavilerinde kullanılabileceği yönünde birden fazla araştırma vardır ama bu rezonans kadar düşük frekanslı elektromanyetik dalgaların insan da dahil herhangi bir biyolojik organizmayı etkileyebilmesi şimdilik mümkün görünmemektedir.

Daha farklı bazı araştırmalar Schumann rezonansı ile dinozorların yok oluşu arasında bir bağ olduğunu öne sürmektedir.[3] Dinozorlarının soyunun tükenmesinde etkili baş faktör olarak düşünülen meteor, Dünya'ya çarpıp Chicxulub kraterini oluşturduğunda Dünya'nın atmosferinde meydana gelen değişimler sebebiyle Schumann rezonansı şiddetlenmiştir. Bahsi geçen araştırmalar, Schumann rezonansında meydana gelen bu büyük şiddetlenmenin dinozorların yok oluşunu önemli ölçüde hızlandırdığını öne sürmektedir. Fakat yukarıda da bahsedildiği gibi, Schumann rezonansındaki bu derecedeki büyük şiddetlenmelerin dahi dinozorlar gibi bir canlı grubunu etkileyebileceği konusunda henüz kanıtlanmış bir bilgi yoktur. Elbette bu konular araştırmaya açık, tartışmalı konulardır ve yeni çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Hücrenin Şarkısı: 
Dönüşen Tıp ve Yeni İnsan

NEW YORK TIMES, ECONOMIST ve GUARDIAN
Yılın Kitabı Seçkilerinde

2023 Baillie Gifford Ödülü Adayı

Tüm Hastalıkların Şahı ve Gen’in Pulitzer ödüllü yazarı Siddhartha Mukherjee insan olmanın anlamına dair bir başyapıtla geri dönüyor.
Hücrenin Şarkısı 1600’lerde, birbirlerinden iki yüz kilometre uzakta çalışan münzevi bir tekstil tüccarıyla sıradışı bir bilginin el yapımı mikroskopları sayesinde yaşam içindeki yaşamı ya da kendi verdikleri ismiyle hücreyi keşfetmeleriyle başlıyor. Mukherjee hikâyenin izini günümüze kadar sürerek, hücreye dair kavrayışımızın ve onu manipüle etme becerimizin (modern tıp) sadece bilimi değil, insana dair hemen her şeyi değiştirdiğini gösteriyor. Ve nihayetinde bizleri genleri düzenlenmiş embriyoların tasarlandığı, hücre naklinin doğal ile geliştirilmiş olan arasındaki sınırların bulanıklaştıracak şekilde kullanıldığı bir geleceğin sarp kayalıklarına götürüyor.
Yaklaşan bir devrim, yazılmamış bir tarih (ve bir gelecek) var: Hücrenin Şarkısı, bu devrimle birlikte açığa çıkan hücrelerin, hücreleri biçimlendirme kabiliyetimizin ve tıptaki dönüşümün tarihi. 

 “Henüz biyolojiye hayran değilseniz, Hücrenin Şarkısı sizi o noktaya getirebilir. Tam bir ustalık dersi.”—GUARDIAN
“Fazlasıyla tutkulu… Hücre biyolojisi kadar karmaşık ve yaşamın kendisi gibi büyük bir konuyu daha iyi ele alabilecek bir yazar tanımıyorum.”—THE TIMES
“Hücrenin Şarkısı’ndaki cümleler o kadar güzel ki kendinizi onun melodisine kaptırabilirsiniz.”—NEW YORK TIMES

Devamını Göster
₺294.00
Hücrenin Şarkısı: 
Dönüşen Tıp ve Yeni İnsan
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bilimdeki diğer çoğu yanlış anlaşılan kavramda olduğu gibi, Schumann rezonansı da birçoğu bilimsellikten uzak olan veya yalnızca bir tane araştırmanın sonuçları tarafından desteklenen iddialara konu olmuştur. Bazı insanlar Schumann rezonansında kutsal bir yan aramış ve birçok şeyi ona bağlamışlardır. Bunların arasında Schumann rezonansının insan beyni ile senkronize çalıştığını ve zihnin rahatlamasını sağladığını söyleyenler, Schumann rezonansının frekans aralığında çalışan beyinlerin zihinsel becerilerinin ilerlediğini ve bu rezonans sayesinde zekânın artırılabileceğini öne sürenler de vardır.

Ayrıca Schumann rezonansı gibi düşük frekanslı elektromanyetik dalgaların yaraların iyileşmesini hızlandırdığını iddia edenler de vardır. Bu iddiaların her biri en fazla birer tane araştırma tarafından desteklenmektedir ve iddiaların lehine bulguların sayısı ya çok azdır ya da sıfırdır. Bu fikirleri destekleyen insanlar genellikle bunu bir piyasaya çevirmeyi ve bu işten para kazanmayı amaçlayan kişilerdir. Öyle ki internette Schumann rezonansı yayıcı cihazlar bile satılmaktadır. Bu cihazlar sadece 7.38 Hz frekanstaki elektromanyetik dalgalar üretmektedir ve hiçbir özel yanları yoktur.

Bazı insanlar ise Dünya'nın iç sesini, yani kendi düşünceleriyle Schumann rezonansını duyduklarını iddia etmektedir. Bu iddianın ne kadar gerçekçilikten uzak olduğu rahatlıkla görülebilir. Schumann rezonansı elektromanyetik dalgalardan meydana gelir, ses dalgalarından değil. Dolayısıyla Schumann rezonansı zaten insanlar tarafından duyulabilir bir şey değildir. Gerçekten duyulmaları için atılabilecek en ileri adım 7.83 Hz frekanstaki ses dalgaları üretmektir ki bu frekans da insan kulağının işitebileceğinin altında, yani infrasoniktir. Dolayısıyla Schumann rezonansını duyduğunu iddia edenler ve internette rahatlatıcı olduğu inancıyla Schumann rezonansını dinleten videoların gerçeklik payı bulunmamaktadır.

Sonuç

Schumann rezonansı her haliyle çok ilginç bir doğa olayıdır. Kaynağını yıldırımlardan alan aşırı düşük frekanslı elektromanyetik dalgaların yer yüzeyi ve iyonosfer katmanı arasında oluşturduğu girişimden kaynaklanır. Asıl önemli olan boyutu ise jeolojik birçok bilgiye ışık tutmasıdır. Keşfedildiğinden beri jeolojiden astronomiye, sismografiden askerî alana birçok yerde kullanılmıştır ve kullanılmaya devam etmektedir. Dünya genelinde yıldırım aktivitesini ölçmekte kullanılabilir, küresel çaplı bir termometre görevi görerek küresel ısınmayı daha hassas şekilde takip etmemizi sağlar ve hatta depremlerin önceden tahmin edilmesinde bile kullanılabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca Schumann rezonansı yeni keşfedilmiş bir olay olduğundan elimizdeki bilgiler sınırlıdır, yani öğrenilecek daha çok şey vardır ve bolca yeni araştırmaya ve keşfe açık bir alandır! İleride bu konuda yapılan çalışmalar, "Dünya'nın kalp atışları" olarak anılan Schumann rezonansının gerçekten de biyolojik ve psikolojik düzeyde etkilere sahip olup olamayacağını gösterebilir. Dünya'nın kalp atışları, her ne kadar kendisi hakkında şimdilik açığa çıkarılmamış birçok şey olmasa da şimdiden çok önemli kullanım alanlarına erişmiştir ve hiç şüphesiz gelecekte daha farklı alanlarda da kullanılabilir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
20
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 9
  • Muhteşem! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Bilim Budur! 2
  • İnanılmaz 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Umut Verici! 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Sıkça Sorulan Sorular

Schumann rezonansı, atmosferde meydana gelen yıldırımlar sonucu oluşan elektromanyetik dalgalardan 7.83 Hz ve yakınındaki bir frekans değerine sahip olanların iyonosfer ve yer kabuğu arasında sürekli olarak yansıması ve diğer elektromanyetik dalgalarla yapıcı girişim oluşturması sonucu oluşan rezonans durumudur.

Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 13:01:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17284

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bağırsak
Diş Hekimi
Küresel Isınma
Bilgi
Aminoasit
Hidrotermal Baca
Primatlar
Sıcaklık
Küresel
Primat
Pandemik
Tohum
Dil
Vaka
Deizm
Mucize
Yayılım
Virüs
Ölümden Sonra Yaşam
Amerika Birleşik Devletleri
Yüzey
Biyokimya
Organ
Mühendislik
Bilgisayar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. Germen, et al. Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir?. (16 Nisan 2024). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/17284
Germen, A., Alparslan, E. (2024, April 16). Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir?. Evrim Ağacı. Retrieved November 23, 2024. from https://evrimagaci.org/s/17284
A. Germen, et al. “Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir?.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, 16 Apr. 2024, https://evrimagaci.org/s/17284.
Germen, Atahan. Alparslan, Eda. “Dünya'nın Kalp Atışları: Schumann Rezonansı Nedir? İnsanlar Üzerinde Ne Gibi Etkileri Olabilir?.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, April 16, 2024. https://evrimagaci.org/s/17284.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close