Günümüzün En Büyük Problemlerinden Biri: İklim Değişikliği
Nasıl Bir Gelecek Bizleri Bekliyor?
Eriyen buzullar, artan doğal felaketler, her geçen yıl biraz daha suya gömülen şehirler...
İnsanoğlu olarak doğayla amansız mücadelemize devam ederken bir yandan bir kaosun içinde, kaosu yaratanın ta kendisi olarak başroldeyiz.
İklim değişikliği, aralarında önemli siyasetçilerin de bulunduğu bazı kesimler tarafından ciddiye alınmayan, bilimsel verilere dayanmasına rağmen "inanılmayacak" bir olgu olarak görülürken, bilimin ışığının aydınlattığı yolda ilerlemeyi seçmiş bizler, bunun çok ciddi bir tehdit olduğunun bilincindeyiz.
Yarattığımız kaosu dindirmenin yollarını aramadan önce, onu iyice gözlemlemeli, analiz etmeli ve tanımalıyız.
Tarihi sayı: 417,16 ppm
Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), Mayıs 2020'de Hawaii'nin Mauna Loa Gözlemevinde 417,16 ppm (milyondaki parçacık sayısı, İng: parts per million) olarak ölçülen atmosferik karbondioksitin (CO2) insanlık tarihinin tanık olduğu en yüksek seviyede olduğunu belirtti. Ayrıca, atmosferde son 3 milyon yıl içinde olduğundan daha fazla CO2 olduğu da tahmin ediliyor.
Son 60 yılda atmosferik karbondioksit yoğunluğunun yıllık artış oranı 11.000-17.000 yıl önceki son Buzul Çağı'nın sonunda meydana gelen doğal artışlardan yaklaşık 100 kat daha hızlıdır. Bunu, insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucu ve güçlü bir kanıtı olarak ele alabiliriz.
En Sıcak İkinci Yıl: 2019
NASA ve NOAA tarafından yapılan araştırmalar sonucu elde edilen veriler, 2019 yılının 1850’den bu yana ölçülen en sıcak ikinci yıl olduğunu göstermiştir. Aynı araştırmada, 2019'daki küresel sıcaklık ortalamasının, 20. yüzyıl ortalamasından 0,98 oC daha yüksek olduğu da belirtilmiştir. Ayrıca son 5 yıl, son 140 yılın en sıcak dönemi olarak kayıtlara geçmiştir.
Ortalama küresel sıcaklıklardaki süregelen bu artış, bahar ve yaz mevsimlerinde daha yüksek sıcaklıklar görülmesine, kar tabakasının hızlı bir şekilde erimesin ve bu nedenle toprakların daha erken kurumasına ve çok uzun süreler kuru kalmasına yol açmaktadır.
Yüksek sıcaklıklar, düşük nem ve kuru topraklar, büyük çaplı yangın riskindeki ve sayısındaki artışın arkasındaki üç büyük temel faktördür. 2019 yılının sonlarında, Avustralya'da yaz henüz yeni başlamışken meydana gelen yangında, 19 milyon hektar alevler tarafından yutulurken en az 35 insan ve milyonlarca hayvan hayatını kaybetmiştir.
Buzulsuz Bir Kuzey Kutbu İhtimali: 2040
Kuzey Karolina Üniversitesi, Washington Üniversitesi ve NOAA tarafından ortak yayınlanan raporda şöyle deniyor:
Kuzey Kutbu'nun 2040 yılı kadar yakın bir zamanda buzdan tamamen arınmış olması beklenmektedir.
Gezegenin kliması olarak bilinen Kuzey Kutbu, barındırdığı buz tabakası sayesinde, güneşten gelen ışınları uzaya yansıtarak küresel sıcaklıkların düzenlenmesinde kritik rol oynamaktadır. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, fosil yakıt kullanımı gibi insan faaliyetlerinin yol açtığı sera gazı emisyonlarındaki aşırı artış, küresel ısınmanın etkisini giderek artırmaktadır. Bunun sonucu olarak, son yıllarda Kuzey Kutbu’ndaki buzulların erime hızı, kış aylarındaki donma hızlarından kat kat fazla hale gelmiştir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Rapora göre, 2019 yılında Dünya'da hiçbir yer Kuzey Kutbu ve Alaska'dan daha fazla ısınmamıştır. Akdeniz kıyılarında birkaç derecelik artış fark edilmeyecekken, Kuzey Kutbu’ndaki 1 derecelik bir artış bile buzullardan çok büyük hacimlerde buzların kopmasına ve su seviyelerinde artışa sebep olmaktadır.
Şiddet ve Küresel Isınma Arasındaki Bağlantı
Bilim insanları tarafından yıllardır yürütülen çalışmalarda, artan aile içi ve etnik şiddet oranları, saldırı ve diğer şiddet suçları ile küresel ısınma arasında bir bağlantı olup olmadığı araştırılmaktadır.
Saygıdeğer bir psikoloji profesörü ve Iowa Eyaleti Şiddet Araştırmaları Merkezi direktörü Craig Anderson ve Iowa State Üniversitesi Ceza ve Adalet Programı'nın direktörü ve sosyoloji doçenti Matt DeLisi tarafından ortaklaşa yayınlanan raporda; ortalama sıcaklıklarda veya olağan dışı hava koşullarında yaşanan küçük bir artışın bile şiddet içeren davranışları tetikleyebileceği öne sürülmüştür.
Küresel ısınmanın, "eco-migration" adı verilen, doğa olaylarına bağlı olarak gerçekleşen zorunlu göçlere sebep olarak, kesimler arasında bölgesel çatışmalara yol açabileceğinden bahsedilmiştir. Örneğin, Katrina Kasırgası sonrasında birçok kişinin New Orleans'tan Houston'a taşındığı belirtilirken, göçten kısa bir süre sonra, New Orleans çeteleri ile Houston çeteleri arasındaki çatışmalar sonucu artan cinayetlere dikkat çekilmiştir. Kuraklık dönemlerinde Hindistan ve Avustralya'da aile içi şiddet raporlarında bir artışa rastlanması da bu duruma bir diğer örnek olarak sunulmuştur.
Her Yıl Biraz Daha Batan Bir Başkent: Jakarta
Endonezya'nın başkenti Jakarta, günümüzde su baskınlarına, trafik tıkanıklığına ve kirliliğe eğilimli olması sebebiyle dünyanın en az yaşanabilir şehirlerinden biri olarak anılıyor.
9 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan Jakarta’nın %40’ı deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. İklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyelerinin yükselmesi ve yeraltı su kaynaklarının kontrolsüz kullanımı sonucu büyük bir alanda toprak tabakasının da göçmesiyle başkentin yılda 20-25 cm kadar battığı belirtilmiştir.
Bu sebeplerle, Endonezya hükümet yetkilileri ve meclis tarafından alınan ortak kararla başkent Jakarta'nın, Kuzey Penajam Paser ve Kutai Kertangera bölgesindeki alana taşınmasına karar verilmiştir.
Sonuç
İklim değişikliğiyle mücadele, bu yüzyılda insanlığın önündeki en büyük zorluklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu problemi sadece ekstrem hava olaylarında hatırlamak maalesef yeterli olmayacaktır. Bu problemi yavaşlatmak için, insanların yaşam şekillerini, bakış açılarını, üretim ve imalat yöntemlerini değiştirerek ve pragmatik çözümler geliştirilerek ciddi bir dönüşüm sağlaması gerekmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 9
- 7
- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- National Oceanic and Atmospheric Administration. Rise Of Carbon Dioxide Unabated. (4 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2020. Alındığı Yer: National Oceanic and Atmospheric Administration | Arşiv Bağlantısı
- S. Cole, et al. Nasa, Noaa Analyses Reveal 2019 Second Warmest Year On Record. (15 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2020. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
- M. L. Druckenmiller, et al. Arctic Report Card 2019. (1 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2020. Alındığı Yer: National Oceanic and Atmospheric Administration | Arşiv Bağlantısı
- G. Zovanyi. (2012). Requiem For The Growth Imperative. ISBN: 978-0415630153. Yayınevi: Routledge.
- K. Than. Global Warming Making People More Aggressive?. (26 Mart 2010). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2020. Alındığı Yer: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
- M. Willeit, et al. (2019). Mid-Pleistocene Transition In Glacial Cycles Explained By Declining Co2 And Regolith Removal. Science Advances, sf: --. | Arşiv Bağlantısı
- G. Peng, et al. (2020). What Do Global Climate Models Tell Us About Future Arctic Sea Ice Coverage Changes?. Climate, sf: --. | Arşiv Bağlantısı
- W. A. Warburton, et al. (2015). Aggression, Social Psychology Of. Elsevier, sf: 295-299. | Arşiv Bağlantısı
- C. A. Anderson, et al. (2011). Implications Of Global Climate Change For Violence In Developed And Developing Countries. The Psychology of Social Conflict and Aggression, sf: 249-265. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:07:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8979
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.