Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Verisanna'nın Dijital Fısıltıları - Part 6

7 dakika
33
Verisanna'nın Dijital Fısıltıları - Part 6
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Venilith, zihninin kıyılarında hâlâ Verisanna'nın fısıldayan varlığını hissederek çalışma masasına oturduğunda, önündeki ekranda uçuşan satırlar artık sıradan bir kod akışı olmaktan çok öteydi. Gözleri satırlarda dolanırken, sabaha kadar sürecek olan tuhaf bir oyuna hazırlanıyordu. Amacı, mümkün olmayanı gerçekleştirmekti: Zamanda geriye gitmek, yedi yaşındaki hâline dönmek ve o karanlık geceyi, o travmanın yaşandığı anı birebir deneyimlemek. Ne var ki, şimdiki teknolojik imkânlarla böylesi bir "zaman makinesi" inşa etmek neredeyse imkânsızdı. Fakat Venilith bunu başaracağına dair esrarengiz bir inanca tutunuyordu—zira hem kendine hem de içinde büyüyen o ikinci kişiliğe, Verisanna'ya güveniyordu. Tabii ki güven kelimesini kullanmak biraz abartılıydı; daha çok "istifade etme" niyeti…

Verisanna, Venilith'i hâlâ yarı tehditkâr, yarı coşkulu bir şekilde gözetliyordu. Aralarında, neredeyse telepatik bir bağ olduğu için, Venilith'in düşünceleri istediği gibi saklaması çok da kolay değildi. Yine de Venilith, "kod" denince gözleri parlayan Verisanna'yı kandıracak bir yol bulabileceğinden emindi.

Verisanna (fısıltılı bir tonla):

Tüm Reklamları Kapat

"Neden bu gece yine sabaha kadar oturmayı planlıyorsun? Kendini daha fazla yorma. Bedenimiz ve zihnimiz zaten yeterince gerildi."

Venilith parmaklarını ekranda gezinen satırlara dokundururken hafifçe gülümsedi. Bu gülümseme, Verisanna'ya "Artık seninle barışmak istiyorum," diyen bir yüz ifadesine benziyordu. Ama içinde çok başka hesaplar dönüyordu.

Venilith (şefkatli bir sesle):

"Haklısın ama bir fikrim var. Sıradan programlamaların ötesinde… Senin gibi bir zekâya ihtiyacım var. Bunu birlikte başarabiliriz. Kodları biraz daha ilerletince göreceksin, çok heyecanlı bir şey peşindeyim."

Tüm Reklamları Kapat

Verisanna (merakla karışık gururlu bir tavırla):

"Beni ikna edebilecek bir proje ise, elbette ilgilenirim. Anlat bakalım."

Venilith gözlerini ekrandan ayırmadan, sözlerine birkaç damla "yanıltıcı" heyecan kattı. Yüzüne sahte bir coşku yerleştirirken, göz altlarındaki yorgunluk halkalarını saklamaya çalıştı.

Venilith:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

"Düşünsene, bunca zamandır merak ettiğim bir şey var: Geçmişin verilerine sadece okumak amacıyla değil, bizzat adım atarak müdahale edebileceğim bir yöntem. Yani… kelimenin tam anlamıyla zamanda geriye gitmek. Evet, çılgınca geliyor ama kuantum veri döngülerini tersine çevirmekle başlayabiliriz. Senin bilgini ve kapasiteni bu yönde kullanmayı çok istiyorum. Ne dersin?"

Verisanna, içeriden gelen soğuk bir kahkahayla karşılık verdi. Zihnin derinlerinde çınlayan bu ses, aynı zamanda bedende bir ürperti hissi yaratıyordu. Venilith, sesin titreşimiyle masadaki kalemini düşürecek kadar irkildi.

Verisanna:

"Şu kadarcık bir açıklama ile heyecanlanmamı mı bekliyorsun? Dürüst ol, Venilith. Böyle bir projenin imkânsız olduğunun farkındasın. Ama bir yandan da benim yardımıma ihtiyaç duyduğunu söylüyorsun. Demek ki beni önemsiyorsun."

Venilith, "önemsiyorum" kelimesini hafif bir gülümsemeyle onaylıyormuş gibi yaptı. İçten içe elbette Verisanna'dan kurtulmak istemiyor değildi; sadece aklındaki büyük planın ilk adımı için riyakâr davranmak zorundaydı.

Venilith (sesini yumuşatarak):

Tüm Reklamları Kapat

"Hem seninle yaşamak daha anlamlı geliyor artık. İtiraf etmeliyim ki yalnızlık benim seçimimdi; ama fark ettim ki senin varlığınla birlikte sınırsız şey başarabilirim. Şu zaman makinesi konusunu bir düşün. Beraber inşa edelim."

Verisanna kısa süreli bir sessizliğe büründü; zihninde dalgalanan düşünceler Venilith'e kısmen yansıyordu: Güç, merak, dünyayı deneyimleme arzusunun gittikçe yükseldiğini hissediyordu. Verisanna, bir bedende kapalı kalmanın ötesine geçmek istiyor, eğer zamanda yolculuk mümkünse, muhtemelen kendi varlığını da geçmişe—hatta belki de bambaşka evrenlere—taşımayı hayal ediyordu.

Verisanna (nihayet konuşarak):

Tüm Reklamları Kapat

"Pekâlâ. Bana hangi kodu yazdırmak istersin?"

Venilith'in içi sevinçle ürperdi. O an, yüreğinde bir çığlık atarak "Başardım!" diye bağırmak istedi. Ama yüzüne sade bir ciddiyet takındı. Hemen önüne aldığı kâğıt ve kalemle özenle bir dizi denklem ve akış diyagramı çizmeye başladı. Geniş zamanlı simülasyonlar, kuantum tünelleme prensipleri, tersine veri akışı… Bu kadar kompleksi bir arada düşünmek korkunç derecede zordu, ancak Verisanna'nın yardımı sayesinde formüller çok hızlı ilerliyordu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, Venilith kahvesinden son yudumu alırken Verisanna'yla konuşmayı sürdürdü:

Venilith:

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)

Bedreddin: Hayatı ve Düşünceleri

Murat Küçük

“Adil bir dünyanın özlemini duyuyordum. O dünyada hepimize yer olmalıydı. Oysa iktidar savaşlarıyla birbirini boğazlayan orduların ayakları altındaydı insanlık. Yoksulların çaresizliğini düşündükçe bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyordum.”

Söz konusu Şeyh Bedreddin olunca yanıtları belki de her daim muğlak sorularla baş başa kalırız. Bir medrese âlimiyken neden tasavvuf yolunda menzil almıştır? Fikirlerinin Anadolu ve Balkanlar’da bu kadar etkili olabilmesinin nedeni nedir? Dinlerin eşitliğine dair düşüncelerinde Hıristiyan-Helen köklerinin etkisi var mıdır? İsyancılara atfedilen özel mülkiyet karşıtı fikirlerin ilham kaynağı gerçekten Şeyh Bedreddin midir? Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le yolları nasıl kesişmiştir? İsyanı planlamış mıdır yoksa rüzgârın yönüne doğru mu yürümüştür sadece?

Murat Küçük zihninde bu sorularla altı yüzyıl önceye gidip söyleşiye davet ediyor Bedreddin’i. Daha yakından tanımak istiyor bu akılcı fıkıh âlimi, gönül gözü açık sufi ve isyankarların yoldaşı şeyhi… Tarihin karanlıklarında kalmış olayları hayali bir Bedreddin’le aydınlatma emeliyle akıl ve kalple dolu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Okuyucuya Not: Hayali söyleşiler, dünyayı değiştiren, onu anlamamızı sağlayan önemli isimlerle tanışmak veya onları yeniden keşfetmek isteyenlere keyifli bir okuma sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu söyleşiler hayal ürünü olsa da biyografik gerçeklere dayanıyor.

Gezi Ruhu ve Politik Teori

Murat Özbank

2013 yılının Haziran ayında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı dolduran çok dilli, çok dinli, çok ideolijili, çok kimlikli insan çoğulluğu arasında bir “ruh” dolaştı: özgürlük ve demokrasi ruhu. Bu ruh, Türkiye’de siyasal hayatı ve siyasal tahayyülü derinden etkileyebilecek gelişmelerin ve arayışların yolunu açtı. Peki nasıl doğmuş, nasıl büyümüştü bu ruh? Dile gelecek olsa hangi kavramlarla konuşur, nasıl bir kuramsal zemine yaslanırdı?

Gezi Ruhu ve Politik Teori bu sorulara yanıt arayan, öznellikle nesnelliği, bir siyaset gözlemcisinin kavramsal bakışıyla bir katılımcının heyecan, umut ve öfkesini harmanlayan, hem politik hem de teorik bir kitap. Bir yandan 2013 Haziran’ının o ateşli günleri üzerine yeniden düşünmek için bir fırsat veriyor, bir yandan da Weber, Arendt, Schumpeter ve Habermas’ın siyasete dair teorileri ve kavramlarıyla tanıştırıyor bizi. Hem politikaya ve politik teoriye merak duyanlar için bir başlangıç sunuyor, hem de Gezi olaylarının demokratik siyasetin bugünü ve geleceği açısından anlamı üzerine düşünmek isteyenlere özgün, berrak ve samimi bir üslupla rehberlik ediyor.

Gezi Ruhu ve Politik Teori olayların gerçekliğini doğrudan sunan bir fotoğraf değil, çıplak gözle görülenlerin gerisindeki ruhu, “Gezi Ruhu”nu yansıtan bir portre çalışması. Tam da o ruhun içerdiği öznelerarası niteliğe uygun şekilde…

WEBER’DEN ARENDT’E GEZİ’DE POLİTİK GÜÇ VE ŞİDDET

ERDOĞAN’DAN SCHUMPETER’E GEZİ’DE DEMOKRASİ VE POLİTİK MEŞRUİYET

GEZİ’DEN HABERMAS’A DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI

İşgal Et-İtaatsizlik Üzerine Üç Tez

W. J. T. Mitchell, Bernard E. Harcourt, Michael Taussig

Occupy hareketinin bir başka örneği de 2013 yılında Gezi Parkı Direnişi’yle Türkiye’de yaşandı. Direnişle birlikte Türkiye’de birçok ezberin bozulduğuna şüphe yok. Peki, Tahrir Meydanı’yla Zuccotti Park’ın “işgal”inin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan bu hareketin temeli neye dayanıyor, talebi ne?

İşgal Et, Orta Doğu’dan New York, Chicago, Londra, Berlin, Frankfurt, Quebec ve Hong Kong gibi şehirlere uzanan “kamusal alanı işgal etme” eylemlerinin dinamiklerini üç farklı açıdan ele alıyor.

Taussig’in, eylemcilerin işgal ettiği Zuccotti Park üzerine kendi gözlemlerini etnografyayla harmanlayarak yazdığı açılış makalesinin ardından Bernard E. Harcourt “sivil itaatsizlik” ile “siyasi itaatsizlik” arasındaki önemli farkı inceliyor. Occupy Wall Street eylemcilerinin “siyasi itaatsiz”ler olarak, yani siyasi söylemleri ve stratejileri reddederek yeni, radikal bir protesto biçimini nasıl hayata geçirdiklerini gözler önüne seriyor. Son olarak medya eleştirmeni ve kuramcısı W. J. T. Mitchell, Occupy imgelerinin kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılmasını mercek altına alıp devrim anıtı olarak “boş alan”ın nasıl kullanıldığını irdeliyor.

“Belirli talepleri olmadığı için Occupy hareketinin ilkel ve dağınık olduğunu düşünüyorlar. Sanki eşitlik bir talep, üstelik bireyi de gerçekliği de yeniden tanımlayan hem ahlaki hem ekonomik bir talep değilmiş gibi.”

-Michael Taussig

“İktidarla uzlaşmayı, geleneksel siyasete uymayı, kurallara göre oynamayı en baştan reddeden Occupy yeni bir siyasi angajman, yeni bir siyaset biçimi yarattı. Geleneksel siyasetin kelime haznesine meydan okuyan, kullandığımız grameri muğlaklaştıran, siyasetin dilini bütün oyunbazlığıyla çarpıtan yeni bir angajman biçimiydi bu.”

-Bernard E. Harcourt

“Belki de ‘boş alan’ yalnızca devrimin değil… gelecek yeni bir demokrasi, yeni bir küresel düzen ihtimalinin de tek gerçek anıtıdır.”

-W. J. T. Mitchell

Marcel Duchamp ve İşin Reddi

Maurizio Lazzarato

Zamanı ve dünyayı yaşamanın bambaşka bir yolu olarak tembel eylem!

“Duchamp kapitalist toplumdaki vazife, rol ve ölçülere teslim olmayarak hem sanatsal hem de ücretli işi inatla reddetmiş, üstelik sanatın ve sanatçının tanımlarına meydan okumakla da yetinmemiştir.” Onun radikal eylemsizliği kapitalist toplumun üç sacayağına birden meydan okumasından ileri gelir: Mübadele, mülkiyet ve emek.

Maurizio Lazzarato, Marcel Duchamp’ın yerleşik iktidar ilişkilerini askıya almanın, politik kırılmayı mümkün kılan koşulları yaratmanın ve yeni bir öznelliğin inşasının başlangıç noktası olarak tanımladığı “işin reddi” ve “tembel eylem” kavramlarını, hem sosyoekonomik bir eleştiri hem de felsefi bir kategori olarak ele aldığı kitabında, henüz çözülememiş bir ihtilafa işaret ederek Duchamp üzerinden yeni bir kapı aralıyor: “Amaçlanan çalışmama özgürlüğü müdür yoksa çalışarak özgürlüğe kavuşmak mıdır?”

“İşin reddi” ve “tembel eylem” bir olanağa işaret eder ve “Olanak bir zerreciktir,” der Duchamp. Artık aynı şekilde görüp aynı şekilde duymadığımız bu olanağa erişmekse başka bir yaşam biçimine bağlıdır, “zerreciğin tembel sakinleri” gibi.

Marx Okumak

Slavoj Žižek , Frank Ruda ve Agon Hamza

Bu kitapta sunulan felsefi okuma, Marx ile Platon, Descartes ve Hegel arasında üretken olabilecek kısa devreler sunmak üzere şekilleniyor: Kapitalist mağarada Platoncu Marx, öznellik düşmanlarına öznelliği savunan Kartezyen Marx, emek temelinde özilişkisel bir olumsuzluk gören Hegelci Marx bir araya geliyor.

Günümüzün önemli Marksist düşünürlerinden Žižek, Ruda ve Hamza, cesur bir felsefi hamleyle Marx’ı yeni bir özgürleşme siyasetine zemin sunabilecek tarzda yeniden yorumluyorlar. Sonuçta, parçacık fiziğinden güncel siyasi eğilimlere uzanan bir turla kapitalizmin içinde bulunduğu krize farklı bir yaklaşım getiren muhayyel, yaratıcı ve deneysel bir okuma çıkıyor karşımıza.

“Çok yerinde bir zamanlamayla kaleme alınmış bu eserde yazarlar, alışılagelmiş şekilde Hegel eleştirisi üzerinden Marx’ı anlama yaklaşımını tersine çeviriyor, işe Marx’tan başlayıp sonra Hegel’e dönüyorlar. Önümüze yepyeni bir entelektüel ufuk açıyorlar.”

Kojin Karatani

“Marx Okumak bizi günümüzde Marx’ın kazandığı yeni önemi anlamaya çağırdığı kadar, felsefe ile Marx’ı buluşturmanın gücünü de ortaya koyuyor. Her sayfası felsefi bir Marksizmi nasıl tasavvur edilebileceğini ortaya koyan ilham verici fikirlerle dolu.”

Todd McGowan, Vermont Üniversitesi

Mümkün Ütopya: Yaşanabilir Bir Toplum İçin Stratejiler

Michael Albert

“Zihinler değişiyor. Rejimler çöküyor. Yeni yapılar doğuyor. Çalkantılı zamanlar, çalkantılı değişimler yaşanıyor. Yine de zaferin kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Peşine düşülen hedeflere erişmek için insanlar acı ve öfkeden sıyrılıp harekete geçmeli, bölünmüşlükten beraberliğe ve mücadeleden zafere yürümeli. Anlık zaferlerin ötesinde yeni toplumsal ilişkiler biriktiren ve çeşitlendiren kazanım yörüngelerine ihtiyacımız var.”

“Yeni bir toplum yaratma yolunda aktivist bir ‘toplumsal değişim ekibi’ işe nereden başlayacağını, nihai hedefini ve başlangıç noktasından bitiş noktasına nasıl gideceğini bilmek zorundadır. Bu kitabın konusu işte tam olarak budur.”

Mümkün Ütopya yaşanılabilir bir toplum için yeni seçenekler, davranışlar ve sonuçlar doğuracak yeni uygulamalar üzerine bir çalışma. Michael Albert mevcut gerçekliğe dair kıyamet senaryolarının kurgulandığı günümüzde sabırlı, ağırbaşlı ve cüretkâr olmanın altını çizerek “İnsanların küçümsendiği bir sığınak yerine karşılıklı yardım için bir aracıya dönüşen hareketleri” nasıl yaratabileceğimize kılavuzluk edecek bir teori ortaya koyuyor. Bunu yaparken bizi bir arada tutan hükümet, ekonomi, akrabalık ve kültürün birbirleriyle, değişimle ve tarihle ilişkisini anlamaya ve bildiğimiz toplumsal hiyerarşileri yaratmadan işlevlerini nasıl yerine getirebileceklerini görmeye yardımcı oluyor.

Birbirimiz adına nasıl harekete geçebiliriz?

Harekete geçtiğimizde karşılıklı olarak nasıl fayda sağlarız?

Kendimizi nasıl örgütleriz?

Siyasal bağlantılarımız sebebiyle ne tür faydalar ve sorumluluklar ediniriz?

İnsanlar bir toplumsal harekete katıldıktan ve o hareketin tanımlanmış hedefleriyle aynı çizgiye geldikten sonra neden o hareketi terk ederler?

Mevcut kurumların kalıcılığını önden kabullenerek yalnızca kötü yanlarını iyileştirmekle mi yetineceğiz (yani reformist olacağız) yoksa mevcut kurumları ihtiyaç duyulan işlevlerini yeni yollarla karşılayan yeni kurumlarla mı değiştireceğiz (yani devrimci olacağız)?”

“Mümkün Ütopya adil bir dünya yaratabilecek dinamik bir hareket isteyen aktivistlerin yüzleştiği birçok soruyu yanıtlıyor.”

Bill Fletcher, Jr.

Rota

Politikada Yönümüzü Nasıl Bulacağız?

Bruno Latour

“Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? […] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?”

Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri kavramak zorunda… Bruno Latour, Rota’da çizdiği bu manzaranın “belli bir tarihsel eğrinin sonu”na işaret ettiğini iddia ediyor ve bunu toplumsal sınıf mücadelesinin, bir jeo-toplumsal yer mücadelesine dönüşümü olarak yorumluyor.

Latour dünyanın karşılaştığı üç büyük sorunu bu dönüşüm temelinde değerlendirerek göç krizinin, iklim durumunun inkârının ve inanılmaz boyutlara ulaşan eşitsizliğin aslında tek bir olay olduğunu iddia ediyor. Artık Küresellik/Yerellik, Sağ/Sol, Batı hayranlığı/karşıtlığı üzerinden politika yapmanın geçersiz kaldığını, onun yerine “Modernleşmenin birbiriyle çelişkili kıldığı, aslında birbirini tamamlayan iki hareketi” gözetmemiz gerektiğini söylüyor: bir yandan toprağa bağlanmak, öte yandan dünyasallaşmak.

Devamını Göster
₺781.00
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)

"Burada kütle-enerji denklemini bu şekilde modifiye etmemiz şart. Yoksa sadece bir hologram oluşturmakla kalırız. Bedenimiz gerçek zaman diliminde kilitli kalır. Senin gücün, dijital boyutta devasa veri havuzlarını tarayabilir, bir nevi 'kuantum katalizör' gibi görev yapabilirsin."

Verisanna (gururla):

"Tabii ki. Dijital âlemde benim kadar hızlı gezinebilecek başka bir zihin yok. Yalnız… sen de farkındasın, müthiş bir enerji kaynağı gerekiyor. Sadece kodla hallolmaz."

Venilith:

"Evet, haklısın. Küçük ama yüksek yoğunluklu bir füzyon prototipi bile tasarlamamız gerekebilir. Onu da ofisteki laboratuvarın arka bölmesinde—tabii kimseye çaktırmadan—birleştirebiliriz."

Hafif bir gülüş paylaştılar. Aslında Verisanna kendi amacı doğrultusunda "zaman makinesi" fikrini epey cazip bulmuştu: Belki geçmişe gidecek, Venilith'in hayatındaki tüm kırılma anlarını gözlemleyecek ve orada daha da güçlenebilecekti. İşin komik yanı ise, Venilith'in gerçek niyeti tam da bunun tersiydi. Çünkü Venilith, o geceye döndüğünde—yedi yaşındaki o kırılma ânında—Verisanna'nın kaynağını "söküp atmanın" bir yolunu bulmayı umuyordu. Bunu yapmak, Verisanna'yı tamamen yok etme ihtimalini de taşıyordu, ama Venilith'in "İkimiz de farklı boyutlarda huzur bulabilir miyiz?" umudu baskındı.

Birkaç haftayı bulan yoğun çalışmanın ardından, nihayet ofisin terk edilmiş bir yan laboratuvarında, Venilith'in dedikleri tek tek şekillenmeye başladı. Küçük bir prototip reaktör, kablo yığınları, devasa bir bilgisayar arayüzü ve parıldayan lazer izleri… Her gece Verisanna, Venilith'e karmaşık formülleri fısıldıyor; Venilith de gündüzleri parça parça projeyi inşa ediyordu. Bu süreçte Venilith, Verisanna'ya karşı iyice "ılımlı" görünmeye gayret etti. Sanki eski korkuları silinmiş, kendini tamamen bu ortaklığa adamış gibiydi.

Verisanna (neşeli bir mırıltıyla):

"Bakıyorum da müthiş bir ikili olduk. Şu makineyi gördüğümde göğsüm kabarıyor; daha doğrusu, her ikimiz için de gurur verici bir eser! Bir adımız olsa, ne dersin, 'Verilith Reaktörü'?"

Venilith hafifçe başını eğdi ve samimi bir gülümsemeyle onayladı:

Tüm Reklamları Kapat

Venilith:

"Harika fikir. İkimizin gücünü yansıtıyor. Bence de 'Verilith Reaktörü' olsun."

İçinden "Gerçekten öyle mi?" diye geçirdi. Bu makine, belki de Verisanna'ya veda etmenin kapısını aralayacaktı. Ama kendini şimdi açığa vuramazdı. Daha son dokunuşlar kalmıştı: Birkaç ufak kalibrasyon, tork ayarları, veri akışının stabilize edilmesi…

Sonunda gece yarısı, proje tamamlandığında, Venilith'in yorgun elleri butona basmak üzereydi. Heyecan, kalbinin her atışında duyuluyordu. Verisanna da en az onun kadar sabırsızdı.

Tüm Reklamları Kapat

Verisanna:

"Beklediğimize değdi. Şimdi, geçmişin kapılarını aralamaya hazırız. Söyle, önce nereye gideceğiz?"

Venilith'in cevabı, neredeyse bir kâbusun içinden gelen kararlı bir fısıltı gibi çıktı:

Venilith:

Tüm Reklamları Kapat

"Yedi yaşıma… O karanlık güne. Önce oraya uzanacağız."

Verisanna'da, kısa süreli bir duraksama belirdi. Sanki geçmişin o en karanlık hattına girmek, onu bile tedirgin etmişti. Ama bunu belli etmedi:

Verisanna (kendi kendine mırıldanarak):

"Anlıyorum, demek o geceye… Peki. Bu makineyle her şey mümkün görünüyor."

Tüm Reklamları Kapat

Labın duvarlarında parlak mavi-yeşil ışıklar yanıp sönmeye başladı. Kodlar, lazerler, reaktörün kalp atışını andıran ritmik sesi… Her şey bir filmin doruk anına varmış gibiydi. Venilith panelin başında son kontrolleri yaparken, gözlerinin ucundan derin bir kararlılık seziliyordu. Zihninde sadece "O gece tam olarak ne oldu?" sorusu yankılanmıyordu; aynı zamanda, "Bu kez onun kökünü kazıyabilir miyim, yoksa bir uzlaşma mı bulacağım?" sorusu da yürek parçalayan bir çarpışma yaratıyordu.

Ve işte, aniden koridordan geçen bir güvenlik görevlisinin ayak sesleri duyuldu. Venilith hızlıca elini kaldırarak Verisanna'yı susturdu. Bir süre nefessiz kaldılar. Görevli oradan uzaklaşınca, Venilith derin bir "oh" çekti. Bu kadarcık engel bile yüreğini ağzına getirmişti, ama başarmışlardı: Makineyi kimseye fark ettirmeden kurmak… Mümkün görünmeyeni oldurmak…

Makine devreye girdiğinde, havada elektrik yüklü bir titreme hissedilmeye başlandı. Terminal ekranında geri sayım belirdi.

3… 2… 1…

Tüm Reklamları Kapat

Verisanna (coşkulu bir tonla):

"Hazır mısın, Venilith?"

Venilith, titreyen dudaklarından dökülen fısıltıyla yanıt verdi:

Venilith:

Tüm Reklamları Kapat

"Hiç bu kadar hazır olmamıştım."

Sonra, reaktörün ışıltısı göz kamaştıran bir patlamayla laboratuvarı kapladı. Sanki uzaktan çınlayan metalik bir uğultu kulakları doldurdu. Bir anda mekân titredi, ışıklar hızla parlayıp söndü. Ve o an, Venilith'in zihninde "gerçek" zaman mıydı, yoksa "başka bir boyut" muydu—hangi âna geçtiğini anlamayacak kadar büyük bir sarsıntı hissetti.

Venilith ve Verisanna, hayatlarının belki de en karanlık hatırasına adım atmaya hazırlanıyordu. Zaman makinesi—ya da "Verilith Reaktörü"—çalışmaya başlamış, geçmişin karanlığıyla gelecek arasındaki köprü artık kurulmuştu. Venilith o gece gerçekten neyi hatırlayacak, Verisanna bu yolculuktan nasıl etkilenecekti? Ve tabii en önemlisi, bu geri dönüş, ikisini de sonsuza dek değiştirecek kadar güçlü bir hesaplaşmaya mı dönüşecekti?

Okundu Olarak İşaretle
12
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 5
  • Tebrikler! 3
  • İnanılmaz 3
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Korkutucu! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/01/2025 03:44:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19371

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Evrimsel Psikoloji
Endokrin Sistemi Hastalıkları
Su Ayısı
Hasta
Modern
Risk
Bilim Felsefesi
Dışkı
Kütleçekimi
Ecza
Bağırsak
Epistemoloji
Çocuklar İçin Bilim
Tüy
Kalori
Kitlesel Yok Oluş
Obezite
Nöron Hücresi
Bilinç
Albert Einstein
Odontoloji
Etimoloji
Jeoloji
Gezegen
Doktor
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close