Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

SOVYETLER BİRLİĞİ NEDEN DAĞILDI ? SOĞUK SAVAŞI NEDEN KAYBETTİ?

Bu İdeolojinin Zayıf Olduğunu Mu Gösterir? Komünizmi Bundan Sorumlu Tutmak Ne Kadar Mantıklı?

9 dakika
83
SOVYETLER BİRLİĞİ NEDEN DAĞILDI ? SOĞUK SAVAŞI NEDEN KAYBETTİ? Lowering of the last Soviet flag, Moscow, 26 December 1991
  • Blog Yazısı
Son Sovyet Bayrağı, Moskova 26 Aralık 1991
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

GİRİŞ

Ne zaman liberal görüşlü arkadaşlarla siyaset tarihi konuşacak olsam, ki bu tahmin ettiğinizden çok daha sık oluyor, her daim aynı safsataları duyarım. “madem komünizm çok iyi bir ideoloji, o zaman neden Sovyetler Soğuk savaşı kaybetti, neden dağıldı?” gibi küçümseyici sorulara ve Komünizmin saçmalık olduğunu söyleyen bir takım gerçeklikten uzak iddiaların olduklarını işitiyorum. Ancak bu iddialar yüzeysel bir tarih okumasına dayanıyor. Tarih biliminin derinliklerine indiğimizde, Sovyetler Birliği’nin çöküşünün temelinde yalnızca ideolojik faktörler değil, karmaşık siyasi, ekonomik, jeopolitik ve kültürel sebeplerin yattığını görüyoruz.

Şunu sakın aklınızdan çıkartmayın, eğer büyük bir iddianın küçük bir kanıtı var ise o iddia çok büyük ihtimalle baştan savma demektir. Sovyet çöküşünü yalnızca komünizme bağlamak, hem tarihsel bağlamı görmezden gelmek hem de Soğuk Savaş’ın dinamiklerini yanlış yorumlamak anlamına geliyor. Bu yazıda, liberal propagandanın öne sürdüğü bu tür iddiaları ele alarak, Sovyetler’in başarısızlıklarının neden daha derin ve karmaşık olduğunu göstereceğiz.

Tüm Reklamları Kapat

Sovyetlerin yıkılmasının ve Soğuk Savaşı kaybetmesinin 3 ana sebebi var:

1. SEBEP:

Sovyetler, Batı Bloğunun Aksine Arkadaşlarıyla İyi Geçinemiyordu

Sovyetler Birliği, ideolojik olarak sosyalist müttefikleriyle aynı hedefleri paylaşsa da, bu ülkelerle ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşamıştır. Savaş zamanları dışında, dostluk ilişkileri her zaman pamuk ipliğine bağlı kalmıştır. Bunun aksine çok da iyi geçinemeseler bile Batı Bloğu ülkeleri abileri olan Amerika’nın sözünden hiç çıkmamış ve organize hareket edebilmişlerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Mesela, 1956 yılında Macaristan’da bir grup öğrenci, yönetime karşı gösteri düzenlemek istedi. Ardından küçük bir grup iken halk desteğini aldı ve büyük bir isyana dönüştü. Macar hükümetinin etkisiz kalması sebebiyle Sovyetler askeri operasyon düzenledi. Sovyetlerin ülkeden çekilmesinden sonra başbakan Varşova Paktından çekildiğini açıklayıp NATO’dan yardım talep etmesi üzerine 2. Kez Sovyetler askeri operasyon düzenledi. Olayda CIA’in parmağı olduğu sonradan anlaşılsa da yüzlerce insan hayatını kaybetti. 1968 yılında Çekoslovakya liberalleşmek ve Sovyetlerden bağımsız piyasa ekonomisine geçmeye karar verir. Bunun üzerine Sovyetler Çekoslovakya’ya askeri operasyon düzenler ve “Prag Baharı” sonunu getirir.

Bu olaylar üzerine Arnavutluk ve Romanya Varşova Paktından ayrılırlar. İlerleyen yıllarda Arnavutluk ve Romanya ile ilişkiler ticaretten öteye geçemeyecekti. Yugoslavya en başından beri Sovyetlere mesafeli idi, pakta asla katılmadığı gibi yeri gelince savaş noktasına kadar da gelmiştir. Stalin ölümü sonrası Kuruşçev ile Mao yönetimsel olarak birbirleriyle anlaşmazlığa ve ülke arası gerimlere sebep olmuştur. Hatta ve hatta 1969’da Ussuri Nehri üzerinde silahlı çatışmalar dahi yaşanmıştır. Brejnev başa gelince, Amerika ile silahsızlanma anlaşması ile Küba arasındaki ilişkileri bozmuştur. Çünkü Küba’nın işgal ihtimaline karşı sürekli Sovyetlerden silah istiyordu ki bu anlaşma ile artık yalnız kalmıştı ve ilişkileri bozulmuştu. Ardından Vietnam’ın komünist Kamboçya’yı işgal etmesi üzerine Çin ile Vietnam arasında sınır çatışmaları yaşanmıştır.

Bunların aksine Batı Bloğu ülkeleri abileri olan Amerika’nın sözünden dışarı çıkamıyordu. Bunun aslında çok önemli sebepleri vardı. İlki Amerika’nın ekonomik olarak çok üstün olması var. Çünkü Amerika her daim dünya savaşlarından uzak durmuş, savaşı kendi topraklarından uzak tutarak ekonomik olarak sarsılmalar yaşamadı. Dünya savaşları sonrası dünyanın en zengin ülkesi idi. Bu zenginlik yetenekli insanları da kendisine de çekiyordu. Yani Avrupa’da yetenekli bilim insanları Amerika’ya gitmesine ve Amerika’yı bilimin öncü olmasını sağlıyordu. Soğuk savaş boyunca Avrupa teknoloji ve ekonomik olarak sürekli olarak Amerika’nın eline bakıyordu.

Fakir ülkelerde de durum farklıydı. Soğuk Savaş boyunca Güney Amerika, Afrika ve Ortadoğu da sürekli darbe ve CIA yoluyla fakir ülkeleri kendine bağlıyordu. Baştaki ya da yetkisi olan kişilerin cebine para doldurup kendi çıkarlarına uygun düzenlemeler her daim getirmiştir. Yönetim ve kadrolar Amerikan taraftarı kişiler olunca da, kendi şirketleri ucuza hammadde ve pazara erişmiş oluyordu. Çok kısa bir bilgi de vereyim “muz cumhuriyeti” lafı da buradan gelmektedir. Orta ve Güney Amerika kıtasındaki, yolsuzlukların fazla ve denetlerin olmadığı devletler için kullanılırdı bu tabir. Hem muz ihracatçısı hem yönetimde “beceriksiz” olduklarından dilimize bu deyim yerleşmiştir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

2.SEBEP

Amerika ve Batı Bloğu Devasa Sektörler Oluşturuyordu

Bazı tarihi olayları kabullenmek gerekir. Komünist ülkelerin hepsi fakirlikten illallah edipte devrim yapmıştır. Yani fakir ve geri kalmış ülkeler devrimi gerçekleştirmiştir. Haliyle uluslar arası alanda çok da söz hakkı olmayan ve ekonomik olarak dışa bağlı ülkeler haliyle zengin ülkelerle rekabet etmeye zorunlu hale geliyor. Çünkü zengin kapitalist ülkeler komünist ülkeleri direkt dışlıyordu ve yalnız bırakıyorlardı.

Sayısal verilerden bahsetmek gerekirse, Batı Bloğu ve Amerika Soğuk Savaş döneminde ekonomik büyüklüğü her zaman Doğu Bloğundan çok daha büyüktü. 1950'lerden itibaren Batı Bloğu, özellikle ABD, Batı Avrupa ve Japonya gibi ülkelerle küresel ekonomik üretimin büyük bir kısmını domine ediyordu. Genel olarak, Batı Bloğu dünya GDP'sinin yaklaşık %60-65'ine sahipti, Doğu Bloğu ise %15-20 arasında bir paya sahipti. Geri kalan pay, tarafsız ülkeler veya gelişmekte olan bölgeler arasındaydı. Yani para kontrolü olarak zaten avantajlı konumda olan taraf Batı Bloğu oluyordu. Bu sebeple Sovyetler ve Doğu Bloğu her daim fakir kalmıştır.

Konu hakkında yapmam gereken bir diğer açıklama ise, CIA ile sürekli darbe yapılarak fakir ülkelerin kaynaklarına tabiri caizse çökmüştür. Darbe ile başa geçen fakir ülkelerin liderleri her daim, Batılı şirketlere torpil ile ucuza hammadde sağlamıştır. Büyük ülkelerin pazarı haline gelmiştir, yani modern sömürü ile sürekli kitlesel kaynağı hep kendileri yönetmiştir. Bir diğer mesele ise teknolojik anlamda sürekli Batı Bloğunda bilgi alışverişi oluyordu. Sovyetler ve Doğu Bloğu ülkeleri geri kalmış ülkelerden oluşuyordu. Yani devrim yapılmadan önce teknoloji devi değillerdi. Batı Bloğundan bağımsız şekilde kendi teknolojilerini geliştirmeye çalıştılar. Haliyle geri kaldılar. Bunun dışında Sovyetler genelde üretimini ağır sanayiye olmak üzere yapıyordu. Yani bizim hayatımızı çok da etkilemeyen sektörler. Haliyle Sovyetler Birliği, ülkecek zenginleşseler bile normal vatandaşlar bunu tam net bir şekilde hissetmiyordu.

Örneklerle açıklamak gerekir bunu. En büyük farklar bilgisayar, otomotiv ve ilaç sektöründe görülüyor. Sovyet planlı ekonomisi, ağır sanayi ve askeri üretime öncelik verirken, tüketici odaklı sektörleri ihmal etti. Örneğin, ABD 1960'larda IBM 360 gibi bilgisayar sistemleriyle global pazarın %70'ini kontrol ederken, Sovyetler yalnızca birkaç bin bilgisayar üretebiliyordu. ABD’nin teknoloji geliştirme alanındaki serbest piyasa avantajı ve üniversite-sanayi işbirliği, bu farkı genişletti. Otomotiv sektöründe de ABD, 1970'lerde yılda yaklaşık 10 milyon araç üreterek dünya lideriydi. Buna karşılık, Sovyetler Birliği aynı dönemde yalnızca 2 milyon araç üretebiliyordu. İlaç sektöründe ise ABD, Soğuk Savaş boyunca dünya çapında yeni ilaç geliştirme çalışmalarında lider konumdaydı. ABD, 1980'lerde dünya ilaç Ar-Ge harcamalarının yaklaşık %50’sini gerçekleştirirken, Sovyetler daha çok temel sağlık hizmetlerine odaklandı ve yeni ilaç geliştirme alanında ciddi bir eksiklik yaşadı. Örneğin, ABD'de geliştirilen penisilin türevleri ve kanser ilaçları dünya genelinde kullanılırken, Sovyetler bu tür ilaçları genellikle ithal etmek zorunda kalıyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Bu tarz sebepleri göz önünde alırsak , kaçınılmaz olarak Batı Bloğu Doğu Bloğunu teknoloji ve refah olarak geride bıraktı. Üstüne üstlük Afganistan Savaşının çok maliyetli olması, Varşova Paktındaki anlaşmazlıklar ve Çin ile dış ticaretin azalması gibi olaylar Sovyet ekonomisini zor duruma düşürmüştü. Sovyetler hiçbir zaman Amerika kadar üretken olamamıştır ve her daim onun gerisinde seyretmiştir. Yani Soğuk Savaş’ı kaybedeceği her zaman belli idi, bu çok da şaşırılacak bir son değildi.

3.SEBEP

Ülkeyi Yıkmaya Ant İçmiş Bir Lider: Gorbaçov

Tüm Reklamları Kapat

Brejnev ölümünden sonra Sovyetlerde koltuk boş kaldı. Haliyle Komünist parti lider arayışına girdi. İki kısa süreli lider çıkardı lakin bunlar kısa sürede vefat ettiler. Çernenkov ve Andropov kısa sürede ölmesi sonrası ülke koltuğuna gelebilecek en kötü kişi geldi ve Gorbaçov başa geçti.

Başa geçer geçmez Brejnev döneminden kalma nitelikli yöneticileri değiştirip yerine daha tecrübesiz kişileri yerleştirdi. Ardından ülkeyi Batı Bloğuna benzer şekilde bir piyasaya geçmesi gerektiğine inandığı için serbest piyasa oluşturmaya çalıştı. Ancak bu, ne tam bir piyasa ekonomisine geçiş sağladı ne de devlet kontrolünü korudu. Sonuç, ekonomik koordinasyonun çökmesi oldu. Fabrikalar ve işletmeler, kârlılığı artırmak için üretimi azalttı veya stratejik ürünleri piyasadan çekti. Bu durum, ciddi mal kıtlıklarına ve ekonomide kaosa yol açtı. 1988’de yürürlüğe giren kooperatif yasası, özel işletmelerin kurulmasına izin verdi. Ancak bu reform, piyasada dengesizlik yarattı. Devlet işletmeleri, ucuz hammaddeleri özel sektöre sattı ve bu ürünler daha sonra yüksek fiyatlarla geri satıldı. Kara borsa büyüdü ve yolsuzluk yayıldı. Hızlı bir denetimsiz serbestleşme, ekonomik disiplini sarstı.

Çin, aynı dönemde daha dikkatli ve aşamalı reformlarla piyasa ekonomisine geçerken, Sovyetler bu geçişi kaotik bir şekilde yürüttü. Gorbaçov, tam bir serbest piyasa reformu yerine "yarı reform" politikası izledi. Planlı ekonomiden çıkılmaya çalışılırken, aynı anda merkezi kontrol korunmaya çalışıldı. Bu ikilem, reformların etkili uygulanmasını engelledi. Özellikle, fiyatlar serbest bırakılmadan önce arz ve talep mekanizmaları oluşturulmadı, bu da enflasyona ve yaşam standartlarının düşmesine yol açtı. Gorbaçov döneminde ekonomik çöküş derinleştikçe dış borçlara başvuruldu. Ancak üretim azalırken borçlar arttı. Ödeme dengesi krizi yaşandı, ithalat karşılanamaz hale geldi, bu da mal kıtlıklarını artırdı.

Şöyle bir dip notta düşmek isterim ki, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya’da zenginleşen kişiler genellikle eski Sovyet yöneticileri, parti yetkilileri ve bunlarla bağlantılı iş insanları olduğunu biliyor muydunuz? Bu kişiler, devletin büyük sanayi kuruluşlarının özelleştirilmesi sürecinde büyük kazançlar sağladı. 1990'lardaki özelleştirme programı, enerji, metal, telekomünikasyon gibi stratejik sektörlerin hızla özel mülkiyete geçmesini sağladı. Putin başa gelene kadar Rusya ekonomisi sadece 9 kişinin eline bakıyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Sihirli Ağaç Evi 6 – Amazon Macerası

Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.

Bu galiba Tim ve Lea’nın en tehlikeli yolculuğu…Amazon’dalar; timsahlar, karınca orduları, piranalar ve vampir yarasalarla karşı karşıyalar. Üstelik Morgan’ı kurtarmak için bulmaları gereken şeyler var. Keşke bu devasa yağmur ormanında kaybolmasalardı! Bir daha sihirli ağaç evini görebilecekler mi? Şu huysuz maymun acaba onlara yardım eder mi?

Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.

New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.

Devamını Göster
₺170.00
Sihirli Ağaç Evi 6 – Amazon Macerası

KOMÜNİZMİN ETKİSİ

Bu kadar çok sebep saydık ama hiç komünizmin etkisinden bahsetmedik farkındaysanız. Çünkü altını çizmek isterim ki, en büyük sebep komünizmin etkisinden kaynaklanmamaktadır. Asıl büyük sebepler dönemin koşulları sağlamaktadır. O sebeple yukarıda belirtilen sebepler komünizmin çökmesindeki asıl sebeptir, sistemin kendisinin çalışmadığını göstermez. Ya da hatalı olduğu anlamına gelmez.

Bu sebeple, komünizmin çalışmadığının ya da bunu savunanlarının hayalperest ya da siyaset bilmediğinin bir argümanı olamaz. Eğer ki paralel evrenlerde Rusya Çarlığı komünist devrim değil de, liberal bir devrim yapılsaydı daha iyi mi olurdu? %100 ihtimal ile hayır. Çünkü büyük buhrandan etkilenir ve ekonomisi büyüyemezdi. Sermaye eksikliğinden kaynaklı fakir kalmaya devam ederdi. Sovyetler dış piyasadan etkilenmemiştir, bu sebeple hiçbir ekonomik krizden zarar görmemiştir. Amerika ve Avrupa Büyük Buhran ya da 1973 krizi ile gerilerken Sovyetler tam yol ilerlemeye devam etmiştir. Ayrıca planlı ekonomi olmasa bu kadar büyük projeler de yapamazlardı. Sanayi yatırımından ziyade ticari yatırımlar yapılırdı, hele ki 2. Dünya savaşında asla Nazileri yenecek kadar büyük bir ordu dahi kuramayacak bir sanayi altyapısına sahip olurdu. Bunları düşünürsek, Sovyetler olmasaydı Rusya şu anki durumundan çok daha beter olurdu demek mümkün.

SONUÇ:

İşte gördüğünüz gibi. Liberal propagandaları detaylıca incelemediğimiz zaman aslında içinin boş olduklarını görmekteyiz. Sovyetlerin başarılarını olabildiğince küçük görüp, düşüşünü ise büyük bir hüsran olarak yorumlamaları çok gülünçtür. Komünizmin de zayıf yanları vardır elbette lakin bu onu “uygulanamaz bir ütopya” yapmamaktadır. Sovyetler her daim elindeki imkanlarla en doğru kararları almış, Amerika’nın yıllarca en büyük rakibi olmuştur, sayısız bilimsel, sanatsal ve sportif anlamda büyük başarıları olmuştur. Uçurumun kenarından bir ülkeyi kurtarıp 2. Dünya savaşının kahramanı yapmış ve köylü bir milleti bilim adamları üreten ve dönemin en gelişmiş ülkelerini dize getiren bir ideoloji olarak ismini tarihe kazıtmıştır.

Okundu Olarak İşaretle
5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • Korkutucu! 1
  • Güldürdü 0
  • İğrenç! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/01/2025 04:53:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19156

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Evrimsel Psikoloji
Endokrin Sistemi Hastalıkları
Su Ayısı
Hasta
Modern
Risk
Bilim Felsefesi
Dışkı
Kütleçekimi
Ecza
Bağırsak
Epistemoloji
Çocuklar İçin Bilim
Tüy
Kalori
Kitlesel Yok Oluş
Obezite
Nöron Hücresi
Bilinç
Albert Einstein
Odontoloji
Etimoloji
Jeoloji
Gezegen
Doktor
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close