Sizi 5 saniye de bayıltabilirim | İskemik İnme ve Chokeholds
Beyin ve Damar ilişkisi

- Blog Yazısı
İlk öncelikle, "sizi 5 saniye de bayıltabilirim" lafını, birlikte çalıştığım eski MMA (Kafes dövüşçüsü) arkadaşım sürekli şaka niyetine söylerdi. Ve bunu söylediğinde, insanlar çoğunlukla onun kafes dövüşçüsü olduğunu bilmediği için "hadi lan ordan" derdi. Peki gerçekten birini 5 saniye de bayıltmak mümkün mü?
Dövüş arenalarında, izlediğimiz maçlarda biri arkada garip bir şekilde kolunu geçiriyor ve bir baskı ile rakibi hemen pes ediyor veya absürt bir şekilde uyuyor (bayılıyor). Peki neden? Ne oluyor da koskoca adam 5 saniyelik bir kol mekanizmasına kurban gidiyor?
Açıkçası bu aklımın bir köşesine çok takılmıştı. Çünkü zor şartlarda bile yaşamaya adapte olmuş bir İnsan vücudu nasıl olur da 5 saniyelik bir kol baskısına etkisiz hale gelebilirdi? İskemik inme (felç) bu ne demek? İnsanlar neden felç oluyor? Gelin bu blog içerisinde, bunu daha iyi anlayalım.
1. Adım: KOL MEKANİZMASI - CHOKEHOLDS TEKNİĞİ
Örneğin Ahmet kişisi var. Siz bu tekniği uyguladığınızda, kollarınız onun boynunun iki yanına baskı yapıyor(yani iki yanını kendinize çekmek yerine kolunuzu V şekli yapıp V'nin uçlarını birbirine yaklaştırıyorsunuz). Bu teknik, doğrudan nefes borusunu değil, karotis arterleri (şah damarları) ve biraz da jugular venleri hedef alıyor.
Karotis arterler -> Beyne oksijenli kanı taşır.
Jugular venler -> Beyinden gelen kanı geri kalbe taşır.
Burada asıl hedef karotis arterleri, çünkü beynin en büyük oksijen ve glikoz kaynağı orası.
Yani kısaca beyine kanı git-gel yaptıran damarlara: "Kardeşim ben sana baskı yapacağım sen burda dur bakayım" diyorsunuz. Kan yukarı gidemiyor çünkü kolunuzu koyduğunuz için, kan bakıyor: "Kardeşim yol yok?" çünkü elinizle baskılıyorsunuz.
2. Adım: OKSİJEN ve KAN akışı kesiliyor
Kollarınız, Ahmet'in boynunu adeta bir basınçlı mengene gibi sıkarken şu olur:
Karotis arterler tıkanır -> Beyne temiz kan (oksijen ve glikoz) gitmez.
Jugular venler sıkışır -> Kirli kan boşalamaz -> Basınç artar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Beyin kısa bir süre içerisinde der ki: "Lan bana kan gelmiyor!?"
Bu aşamada beynin hipoksi (oksijen azlığı) ve iskemi (kan azlığı) durumuna girmesi sadece 4-6 saniye sürer. Çünkü çok duyarlıdır.
3. Adım: SİNİRSEL PANİK – "Beyin Bağırıyor"
Bu anda beyin kendini kurtarmaya çalışır:
Sempatik sinir sistemi devreye girer (fight or flight). Yani, DÖVÜŞ ya da TOPUKLA! bu durumdan çıkabildiğin herhangi bir yol!
Nabız artar, kan basıncı yükselir, adrenalin fırlar.
Ama bu sırada beyin hala oksijen alamıyor. Ne yaparsa yapsın...
Bir elektrik şebekesini düşün. Ana trafoya giden elektrik kablolarını kesiyorsun. Jeneratörler panikle çalışıyor ama ana enerji yok. Sonuç? KAPANMA.
4. Adım: BAYILMA – "Beyin Reset Atıyor"
Yaklaşık 6-10 saniye içinde:
Beyin sapı (özellikle retiküler formasyon) "ben bu işi idare edemem abi" der.
Korteks (bilinç merkezi) karanlığa gömülür.
Sinir hücreleri yeterli enerji alamaz ve geçici duruma geçer.
Ahmet'in vücudu gevşer, kas tonusu düşer, bilinç gider.
Ahmet bayılır. Aslında bu, beynin “kendini koruma mekanizmasıdır.” Eğer bayılmazsa, beyin daha fazla hasar görebilir.
KİŞİ NEDEN BU KADAR HIZLI BAYILIYOR?
Çünkü beyin stoklamaz. Oksijen deposu yoktur. O an kan gelmezse:
Beyindeki ATP üretimi durur. Nöronlar elektrik sinyali iletemez. Sinapslarda asetilkolin ve glutamat salınımı kesilir.
Sonuç: Sinirsel çöküş.
Ve bu süreç milisaniyelerle işler. Jet motoru gibi hızlıdır.
5. Adım: Bayıldıktan sonra - "Bırakmazsan?"
Artık Ahmet bayıldı, sana herhangi bir tepkide bulunamaz. Belki eli, ayağı veya vücudu hafiften titreyebilir (epilepsi benzeri nöbetler görülebilir) yani bilinci kapalıdır. Bir nevi uyku moduna geçmiştir çünkü beyni şuan kanı alamıyor. Hala damarda o biriken kanın yukarı gitmesine izin vermiyorsun.
Diyelim ki normal şartlar altında bıraktın. Ahmet'in beyni hemen toparlanır ve çok kısa süre içerisinde (5-15 saniye) kendine gelir. Hafıza bölgesi (hipokampüs)te doğal olarak etkilendiği için kişi anlık beyin konfüzyonu yaşayabilir. Yani kendine geldiğinde kısa süreliğine "Ne oldu lan?" diyebilir. Çünkü hafıza bölgesi de zarar gördüğünden, bağlantı kuramaz. Ahmet'in gözünden baktığınızda aklınızda kalacaklar muhtemelen şunlar olurdu: "Biri boynuma baskı yapıyordu, evet, sonra?.... Iııı.... Sonra uyandım" Yani en son hatırladığı şey ile ilk hatırladığı şey arasında bir bağlantı kuramaz. Ama beyni dakikalar içerisinde yerine oturduğunda mantık çerçevesinde anlayabilir.
Bayılan insanlar genelde, kısa süreli rüya görebiliyorlar. Sanılanın aksine, acıyı dahi hissedebilirler. Ama bu o an beynin ne kadar etkilendiğine bağlıdır. Yani örneğin Ahmet bayıldıktan sonra kendinde değilken bir kolunu kırarsanız veya Ahmet'e çok yüksek bir acı verseniz dahi, uyanana kadar tepki vermez. Yani "uyku" durumu ile aslında çok ayrı bir durumdur. Kısa süreli bir formata benzer.
Peki ya Ahmet bayıldıktan sonra bile tutmaya devam ederseniz? Evet işte risklere başlıyoruz. Bunlar "şaka" veya "eğlence" asla ve asla değildir. Düşünsenize biri size gelip diyor ki: "Dostum, gel senin 10 saniye boyunca beynine kanı keseceğim. Bu hayati bölgene dolaylı yoldan müdahale de bulunup duyarlı olduğu kaynağı blok edeceğim." Korkunç değil mi? Ne olacağının garantisi olmaz. 10 saniye çok bir risk yaratmasa da (bayıldıktan sonra bırakmak) yine de riskler vardır. Özellikle solunum veya kalp problemleriniz, genetik yatkınlığınız varsa, bunlar kesinlikle çok ama çok tehlikelidir.
İşte eğer bu baskıyı bırakmazsanız olacaklar:
15 saniyeden sonra nöronlar zarar görmeye başlar.
30 saniyede beyin hücrelerinde hücre ölümü (nekroz) başlayabilir.
1 dakika sonrası? Kalıcı hasar. (Beyninizin önemli bölgelerinde GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ KALICI hasar)
3-5 dakika kesintisiz tutarsanız? Ölüm.
Yani bu teknik aslında bir öldürme tekniğidir, sadece sen zamanında bıraktığın için "bilinç kaybı" oluyor. Peki bunu size neden anlattım. Bir bağlantı kurabildiniz mi?
İSKEMİK İNME (FELÇ)
Çoğu insanın yaşadığı, felç durumlarının büyük bir kısmını oluşturan ve her 4 insandan yaklaşık 1'i yaşamları boyunca bir tür inme geçirme riski taşır.
İnme, yani felç, dünya genelinde en sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir ve önemli bir ölüm ve sakatlık nedenidir.
İnme geçiren insanların büyük bir kısmı, yaşlılıkta bu durumu yaşasa da, genç erişkinlerde de inme vakaları görülmektedir. İnme vakalarının büyük bir çoğunluğu (%80’e yakını), iskemik inme (beyne giden damarların tıkanması) şeklindedir; geri kalan kısmı ise hemorajik inme (damar yırtılması, kanama) şeklindedir.
İSKEMİK İNME(FELÇ) NEDEN OLUYOR?
Daha yeni ne anlattım? Bir mekanizma değil mi? Şimdi o mekanizmayı tekrar bir hatırlayın, kolunuzla Ahmet'in damarlarına baskı yapıp oradan geçen kana: "Kardeşim dur bakayım oraya gidemezsin çünkü izin vermiyorum" dediniz ve Ahmet bayıldı. Değil mi? Beyin o an kanı alamadı ve çok kısa bir süre içinde şalteri kapadı. İşte, iskemik inme de bu: BEYİN KANSIZ KALIRSA, BEYİN KAPANIR.
Ama nasıl kansız kalır, fark burada başlıyor.
İSKEMİK İNME NASIL OLUŞUYOR?
Beyne giden damarlardan biri tıkanır, genelde pıhtı (trombüs) yüzünden.
YANİ: Beynin bir bölgesi uzun süre oksijensiz kalır.
Genelde karotis arter veya beyin içindeki arterler tıkanır. Tıkanma dakikalarca/saatlerce sürer. Oksijen gitmeyen bölgede kalıcı hasar başlar. Nöronlar ölür -> Felç, konuşma bozukluğu, hafıza kaybı, hatta ölüm. Bu olay kendiliğinden olur. Siz otururken bile başınıza gelebilir.
Kısaca, bu boğma tekniği bir nevi "Geçici iskemik inme" sayılabilir. Yani siz Ahmet'e baskı yaptığınız için, kontrollü bir "İskemik İnme" oluşuyor. Siz bıraktığınız an iskemik inme yok oluyormuş gibi düşünebilirsiniz. Ama kendiliğinden olan gerçek iskemik inme durumunda fark edilmeden, büyük nörolojik hasarlar bırakabilir.
İskemik inme = Patolojik iskemi.
Chokeholds = Geçici, kontrollü iskemi (eğer doğru uygulanırsa).
İSKEMİK İNME(Felç) durumundan nasıl korunabiliriz?
Düzenli Egzersiz
Fiziksel aktivite, kalp sağlığını iyileştirir, kan dolaşımını artırır ve damar tıkanıklığı riskini azaltır.
Kardiyo ve Ağırsız egzersizler bunu önemli ölçüde geliştirir.
Dengeli Beslenmek
Yediğin besinler, damar sağlığın üzerinde doğrudan etkili. İskemik inme riskini azaltmak için:
Yüksek lifli gıdalar (tam tahıllar, sebzeler, meyveler) tüket.
Omega-3 yağ asitleri (balık, ceviz) ilave et. Bu besinler damarları korur ve kanın pıhtılaşmasını engeller.
Yüksek tansiyon ve kolesterolü artıran yağlardan kaçın (doymuş yağlar, trans yağlar).
Sodyum alımını sınırlamaya çalış (tuzlu gıdalardan uzak dur).
Kan Basıncını Kontrol Et
Tansiyon ölçümü yaptır. Düzenli egzersiz yap ve sodyumu kısıtla. Stresten uzak durmaya çalış.
Kolesterolü Düşür
Lifli gıdalar (özellikle yulaf ve fasulye) tüket. Omega-3 yağ asitleri ekleyerek "kötü" LDL kolesterolünü düşürebilirsin.
Sigara ve Alkolü Sınırlı Tüketme
Sigara, damarları daraltır ve kanın pıhtılaşma riskini artırır. Aynı şekilde alkol de kan basıncını yükseltebilir ve damar sağlığını bozabilir.
Sigara içiyorsan bırakmaya çalış. Alkolü tüketiyorsan da ılımlı tüket hatta hiç tüketme.
Şeker ve Diyabeti Kontrol Et
Diyabet, damar hasarını hızlandırabilir. Yüksek kan şekeri, damar duvarlarını zayıflatabilir.
Kan şekerini düzenli takip et, şekerli yiyeceklerden kaçın ve düşük glisemik indeksli besinleri tercih et.
İlaçları Düzenli Kullan
Eğer doktorun herhangi bir ilaç önerdiyse (kan sulandırıcılar, kolesterol ilaçları vs.), düzenli olarak kullanmalısın. Aspirin gibi düşük doz kan sulandırıcılar, pıhtı oluşumunu engeller ve inme riskini azaltır.
Stresi Azalt
Stres, kan basıncını yükseltebilir ve damarların daralmasına neden olabilir.
Aile Geçmişini Kontrol Et
Ailende iskemik inme veya kalp hastalığı geçmişi varsa, riskin daha yüksek olabilir. Ailedeki geçmişi göz önünde bulundurarak doktorunla daha sık kontrole gitmen faydalı olacaktır.
SONUÇ OLARAK
Bu tür şeyler ciddiye alınmalı ve çoğu insanın yaşadığı bir durum olduğunun farkına varılmalıdır. Yani bir gün evinizde otururken, bir gün hastane de, vücudunuzun sol kısmının tamamen felç kalabildiğini görmeniz, çok üzücü olabilirdi. Bu vakalar bazen geri döndürülebilir olsa da, eğer hızlı önlem alınmazsa ve inme etkili olmuşsa, ölüm bile getirebilir.
Yani özetle, beyniniz kana muhtaçtır. Beyninize kan gitmezse 5 dakikaya ölürsünüz. En kötüsü, hayata döndüğünüzde kalıcı bir hasar bırakırsa, bununla başa çıkmanız ve hayatınızı bununla devam ettirmeniz de zorluk yaratır.
Sağlığınıza dikkat edin, 99 probleminiz vardır. 1 tane sağlık sorununuz çıkar ve artık problem sayınız 1'e düşer. Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
Okuduğunuz için teşekkürler.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/04/2025 09:21:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20305
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.