Sandro Botticelli'nin "Venüs'ün Doğuşu" Tablosu Hakkında
Yeni bir sanat yazısına hoş geldiniz!
Bu yazıda "Venüs'ün Doğuşu" adlı tabloyu inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım.
Eser toplam dört figürden oluşuyor. Tablonun tam ortasında, tüm güzelliğiyle çıplak bir şekilde ayakta duran bir kadın görüyoruz. Bu kadın Venüs. Devasa bir deniz kabuğuyla kıyıya gelmiş izlenimi yaratıyor. Venüs'ün hemen solunda çiçekleri görüyoruz, bu da mevsimin bahar olduğuna işaret ediyor. Ve bu çiçeklerin arasında birbirine sarılmış yarı çıplak iki kişiyi görüyoruz. Bunlardan biri ağzıyla rüzgar üfleyen Zefiris. Zefiris'in bedenini örten bir kumaş bulunmakta. Diğer kişi ise Chloris. Venüs'ün hemen sağında ise elinde çiçekli kumaşla Venüs'ün üzerini örtmeye çalışan uzun turuncu saçlı ve yeşil çiçek motifleriyle bürünmüş beyaz elbiseli birini görüyoruz. Bu kadının ismi Horai'dir. Horai'nin arkasında ise bütünlüğü sağlamak amacıyla eklenmiş olan simetrik ağaçlar bulunuyor.
Mitolojik olarak bakıldığında Venüs'ün doğuşu oldukça ilginçtir. Uranüs, Gaia'dan doğan çocuklarını doğar doğmaz toprağa gömüyordu. Bu durum toprak anaya inanılmaz acılar yaşatırdı. Bunun üzerine bir gün toprak ana oğlu Kronos'a onu kurtarması için bir tırpan verdi. Kronos, hem bu acıyı dindirmek hem de hükümdarlığı ele geçirmek istiyordu. Annesinin verdiği tırpanla babası Uranüs'ün cinsel organını kesti ve Akdeniz'e attı. Böylece Uranüs'ün denize düşen organından Aphrodithe (Venüs) doğdu.
Botticelli, "Venüs'ün Doğuşu" adlı eserini birçok kaynaktan ilham alarak yarattı. Yunan Mitolojisi, Latin Mitolojisi, Pagan dini... Ancak onu en çok etkileyen, Angelo Poliziano'nun güzellik ve aşk Tanrıçası Aphrodite için yazılmış eski bir Antik Yunan ilahisinden alıntıladığı şiiriydi. Şöyle anlatmıştı Angelo Poliziano şiirinde Venüs'ün doğuşunu:
“Dalgalı denize atar atmaz onları
Gittiler engine doğru uzun zaman.
Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan:
Bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten.
Önce kutsal Kythera’ya uğradı bu kız,
Oradan da denizle çevrili Kıbrıs’a gitti
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar,
Bir köpükten doğmuş olduğu için”
Venüs, Yunan Mitolojisi'ndeki Aphrodite'in karşılığıydı, yani güzellik ve aşk tanrıçasıydı.
Venüs'ün Doğuşu'nun anlamı mitolojik olarak öne çıksa da Botticelli'nin izlenimler taşıdığı söylenmemek saçma olur. Venüs, ilk bakışta fark edildiği gibi orantısız vücut hatlarına sahiptir. Omuzları ise yine resmin geneline göre orantısızdır. Fakat bu oranlar Rönesans'ta henüz tam olarak oturmamış olan perspektif anlayışının sonucudur. Botticelli'ye göre aşkın saf ve duru olarak tasvir edilmesi çok daha önemli olduğundan, resmin genel kompozisyonuna bakmak gerekir.
Eserde Venüs'ün tam karaya çıkmak üzere resmedildiğini görürüz. Venüs'ün üzerinde durduğu deniz kabuğu ve denizden doğarken bu kabuğun içinden kıyıya çıktığı tabloda da deniz kabuğu kadın rahmini, yani doğurganlığı ve bereketi sembolize ediyor.
Eserdeki detaylar, Venüs'ün büyüleyici güzelliğini ve doğuşunu estetik bir şekilde yansıtıyor. Dönemin güzellik anlayışını yansıtan vücut hatları, güzellik tanrıçası oluşuna atfedilen masum cazibesi, duru güzelliği, elleriyle nazikçe kendini kapatmasının hissettirdiği ahlakıyla tüm görkemini sergiliyor.
Klasik heykelde bu Venüs duruşu "Venus pudica-Modest Venus" olarak adlandırılıyor.
Botticelli hiçbir ayrıntıyı atlamadan, hatta aksine her baktığınızda keşfettiğiniz yeni detaylarla sanki seyircisine o anı hissettirmek istiyor gibi.
Eserde, Zefiris ve Chloris adlı iki batı rüzgarı dikkat çekiyor. Zefiris'in nefesinin dölleme ve yeni yaşam yaratma gücüne sahip olduğuna inanılıyor. Peri ile kucaklaşması ise aşk eylemini sembolize ediyor. Zefiris'ın nefesi ile Kıbrıs adasındaki Baf kıyılarında kara üzerine çıkıyor ve rüzgârlarla birlikte çiçeklerin de savrulduğunu görüyoruz. Bu çiçekler, Venüs'ün üzerine saçılıyor ve Venüs'ün güzelliğini ve duruluğunu sembolize ediyor.
Tablonun sağ tarafında ise elinde çiçekli örtü tutan bir kadın görüyoruz. Bu kadın, mevsim tanrıçaları olan Horae'den biridir. Üzerindeki kıyafet ve Venüs'ü örtmeye çalıştığı çiçekli örtü ile mevsimin ilkbahar olduğunu anlaşılıyor.
Rönesans dünyası söz konusu olduğunda sanatçıların eserlerine birtakım "gizli" sayılacak semboller sakladığı da bilinen bir gerçek. Bu eser ressam tarafından çok gizli semboller içermese de özellikle Pagan ile Hıristiyan düşüncesini bir araya getirme isteğinin izleri görülebiliyor. Venüs, aşk tanrıçasıdır ve doğuşuyla dünyaya da güzellik getirmektedir. Hıristiyanlık ya da İsa peygamber, dünyaya gelişiyle aynı şekilde gerçek ve duru sevginin dünyaya gelmesini sağlamıştır. Bu güzelliği takdir edip görenler ise kutsal sayılacak amaçların peşinden gitmelidir. Dönem Floransa'sında yaygın olan bu görüş sayesinde esere dini bir anlam da yüklemek mümkün oluyor.
Eserin sağ kenarındaki portakal ağaçlarının ve bitkilerin yapraklarına yansıyan, deniz kabuğunun çizgilerinde ve elbiselerin kıvrımlarından itibaren eserin geneline yayılmış olan ilahi altın rengi ışığın hakimiyetini fark etmemek mümkün değil.
Klasik sanatta fiziksel güzellik, manevi ve ahlaki niteliklerin bir aynası olarak görülüyordu. Ancak o zamanlar çıplak erkek bedenleri sanatsal çalışmalarda daha sık kullanılırken kadın bedenleri çok daha az kullanılırdı. Ancak "Venüs'ün Doğuşu" bu anlamda da farklılığını ortaya koyuyor.
Yüzyıllarca unutulan bu tablo, ancak 19. yüzyılda yeniden keşfedildi. Ömrünün son yıllarında Botticelli'nin eserleri görmezden gelindi. Sanatçının sanat dünyasında önemli rakipleri vardı. Michelangelo ve Leonardo gibi. Ve Botticelli o zamanlar bu karakterlerin gölgesinde kaldı.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sanatla kalın ;)
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 12:30:16 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16552
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.