Nikola Tesla'nın Kısa Hayat Hikayesi
Nikola Tesla

- Blog Yazısı
Merhaba sevgili okurlar, Blog yazıma hoş geldiniz. Bugün, cebimizdeki akıllı telefondan evimizdeki buzdolabına kadar modern hayatın temellerini atan, ancak hayatı boyunca haksızlıklara uğramış, değeri geç anlaşılan bir dehanın peşinden gideceğiz: Nikola Tesla.

Benim Tesla'yı tanımam bir öğretmenim sayesinde veya bir arkadaşım sayesinde olmadı. Ben, ilgilendiğim alanları araştırırken onu gördüm. Sonra bir baktım, hakkında çok fazla bilim dışı iddia vardı; uzaylılarla konuştuğunu söyleyenler mi istersiniz, gizli bir ölüm ışını icat ettiğini söyleyenleri mi istersiniz, yoksa zamanda yolculuk yaptığını söyleyenleri mi? Tabii farkındayım, hepsi uçuk iddialar ama cidden bunları söyleyip savunanlar var. Hatta Tesla'yı bilimsel bir peygamber olarak görenler bile var. Çok abartılı ifade, farkındayım ama bu kadar olmasa da övgüyü fazlasıyla hak eden biri o.
Bugün yoldan geçen birine "Tesla kimdir?" diye sorsanız tanımaz. En fazla araba markası olan Tesla'yı bilirler. Hâlbuki Elon Musk'ın CEO'luğunu yaptığı Tesla markası, adını Nikola Tesla'dan alır. Bugün kullandığımız birçok teknolojik aletin geliştirilmesinde veya icat edilmesinde Tesla'nın küçümsenmeyecek kadar katkısı vardır. Bazen düşünüyorum: Acaba Tesla gibi başka ne kadar insan vardır? İnsanlığa katkıda bulunmuş, ömrünü adamış ama unutulmuş isimler... Neyse, bugün konumuz Tesla, ona geri dönelim.
Siz farkında olmasanız bile Tesla'nın icatları her yanımızı çevrelemiş durumda. Bugün evlerimize gelen akımın tamamı alternatif akımdır, Tesla sayesinde. Kirli çamaşırımızı yıkadığımız çamaşır makinesi, Tesla sayesinde. Sıcak bizi bunalttığında açtığımız klima, Tesla sayesinde. Yemeğimizi koyduğumuz buzdolabı, Tesla sayesinde. TV kumandası, drone'lar, radyo, flüoresan lamba, neon lamba, elektrikli araç motorları, telsiz sistemleri, elektrik santralleri ve daha nicesi... Hepsi bir adamın vizyonuyla mümkün oldu.
Bugün avcı-toplayıcı atalarımız kadar müreffeh bir yaşam sürmesek de ona yakın bir hayat yaşıyoruz. Hepsi Tesla ve onun gibi kendi alanlarında devleşmiş insanlar sayesinde. Haklarını ödemek zor. Ama etrafınıza bir bakın! Kaç kişi sorguluyor? Kaç kişi düşünüyor? Kaç kişi merak ediyor? Kaç kişi kendini geliştirmeye çalışıyor? Çok az, farkındayım. Ama siz sıradan bir insan olmak istemiyorsanız, kendinizin diğer insanlardan bir farkı olmasını istiyorsanız, kendinizi geliştirmelisiniz. Elinizde olan imkânların nedenini merak etmelisiniz. Etrafınızı sorgulamalısınız. Ve bol bol düşünmelisiniz. Şimdi diyeceksiniz: "Bunun konumuzla ne alakası var?"
Tesla, insanların örnek alabileceği bir insandı. Bol bol merak eder, sorgular, kendini geliştirir ve düşünürdü. Hatta size Tesla'nın bir sözünü söyleyeyim: “Eğer düşünmek çalışmak olarak sayılırsa, dünyanın en çalışkan insanıyım. Ama değilse, dünyanın en tembeli benim.” demiştir. Düşünmek, Tesla'nın yapmayı en çok sevdiği şeydi diyebiliriz. Aklına bir fikir geldiğinde hemen onu yapmak yerine önce onu beyninde canlandırırdı. Onu beyninde tasarlar, düzenler ve son olarak da kâğıda dökerdi. Tesla'nın hayal gücünü kim istemez, değil mi? O kafanın neler düşündüğünü, neler bildiğini bilmek isterdim açıkçası. Gelin, size hayat hikâyesinden biraz bahsedeyim, siz de bana hak vereceksiniz, eminim.
Şimdi biraz zamanda geriye gidelim. Yıl 10 Temmuz 1856, yer bugünkü Hırvatistan toprakları. Bugün Tesla'nın doğum günü. Dışarıda şimşekler gökyüzünü aydınlatıyor ve yıldırımlar düşüyor. Doğuma yardım eden ebe bu durumu kötü bir işaret olarak görüp Tesla'nın karanlık bir kadere sahip olacağını söyledi. Ama annesi ebeyi dinlemedi ve "Hayır!" dedi. "Benim çocuğum ışığın çocuğu olacak!" Bu sözler aslında Tesla'nın tüm hayatını özetleyecekti. Hem karanlık bir kader yaşadı hem de dünyaya ışık getirdi. Ne kadar da ironik, değil mi?

Hadi, ışığın çocuğunu biraz daha yakından tanıyalım. Tesla, Sırp kökenli bir ailede, beş kardeşin dördüncüsü olarak dünyaya geldi. Babası bir din adamıydı, okumayı sever, şiir yazardı ve iyi matematik bilirdi. Annesi ise ev işlerini kolaylaştıran küçük icatlar yapardı. Hatta mekanik yumurta çırpıcısı bile tasarlamıştı. Evdekilerin giydiği birçok kıyafeti de bizzat o dikmişti. Tesla'nın mucit dehasını annesinden miras aldığı söylenir. Böyle bir ailede kim büyümek istemez, değil mi?
Ama Tesla'nın çocukluğu pek de kolay geçmedi. Özellikle de abisi Dane'nin talihsiz bir at kazası sonucunda hayatını kaybetmesinden sonra. Aslında Vladimir Pistalo'nun Maskelerle Çevrili Hayat romanında abisini öldüren bir at değildi; merdivenden düşüp ölmüştü. Bu konunun kesin bir açıklaması yok. Hangisi doğru bilinmez ama Tesla'nın bu olaydan etkilendiği kesin. Ailesi, parlak zekâlı ağabeyini kaybettiği için Nikola'yı sürekli onunla karşılaştırdı. Bu durum, az çok Tesla'nın hayat hikâyesini bilenlerin de göreceği gibi, Tesla'da çok derin bir iz bıraktı. İçine kapanık bir çocuk olmasına neden oldu ve halüsinasyonlar görmesine sebep oldu. Annesi ve babası onun bir rahip olmasını istiyordu. Ama Tesla'nın aklında tek bir meslek vardı: Mühendis olmak!
Tesla, kitapları her şeyden çok seven bir insandı. Babasının kütüphanesinde saatlerini geçirirdi. Ve babası, kitap okuduğu için gözünün bozulacağını düşündü ve Tesla'nın kitap okumasını istemedi; ışıkları sakladı. Ama bizim Tesla durur mu? Geceleri anahtar deliğinden sızan ışıkla okumaya devam ederdi. İşte gerçekten merak eden bir insan!

Tesla'nın eğitim hayatı da ilginçti. Okulda mekanik modellerle tanıştı, fizik ve elektriğe büyük merak sardı. Graz'daki Politeknik Enstitüsü'nde, Prag Üniversitesi'nde okudu. Hiç de şaşırmayacağınız üzere derslerinde aşırı başarılıydı, özellikle matematikte. Hatta bir keresinde profesörleri, kafasından yaptığı ileri hesaplamalara inanmayıp hile yaptığını bile düşünmüşlerdi. O kadar çok çalışıyordu ki, hocalarından birisi babasına mektup yazdı: "Oğlunuzu okuldan biraz uzaklaştırmalısınız, yoksa çok çalışmaktan ölecek." demişti. Tüm bunlar olurken babası hâlâ onun bir rahip olmasını istiyordu.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ama Tesla eğitimini tamamlamak üzereyken bir hastalığa yakalandı. Aşırı hastaydı, aylarca evden çıkmamıştı. Doktorlar Tesla'dan ümidi kesmişti. Aslında bu bir ilk değildi; Tesla daha önceleri de ölümle burun buruna gelmişti, doktorlar ümidi kesmişti. İşte Tesla, babasından bir istekte bulundu ve şöyle dedi: "Eğer mühendislik okumama izin verirsen, iyileşeceğim baba." Ve babası galiba bunun Tesla'nın son isteği olacağını düşündü ve kabul etti. İşin garip tarafı, Tesla bu konuşmadan sonra gözle görülür şekilde iyileşti. Tesla'nın aldığı bu karar, onun hayatının dönüm noktası oldu. Artık hayalini kurduğu icatları yapabilecekti...
Budapeşte'de bir telefon şirketinde çalışırken, Goethe'nin bir şiirini okurken aklına bir fikir geldi. Aniden, dönen manyetik alan prensibini kullanarak çalışan alternatif akım indüksiyon motorunun şeması gözünde canlandı. Hemen yere eğilip kumun üstünde bu şemayı çizdi. Bu, modern dünyanın temellerini atacak devrimin başlangıcıydı. Hayat onu Paris'e, oradan da "altın vaatler ülkesi" Amerika'ya sürükledi. Ünlü mucit Thomas Edison'un şirketinde çalışma fırsatı yakaladı. Edison'a bir tavsiye mektubuyla gitti. Mektupta şöyle yazıyordu: "Bay Edison, bu dünyada iki tane dahi tanıyorum. Birisi sizsiniz, diğeri de karşınızda duran genç adam."
Tesla, Edison'un sürekli bozulan doğru akım dinamolarını geliştirmekle görevlendirildi. Edison ona bu işi başarırsa, bugünün parasıyla yaklaşık 1 milyar dolar vereceğini söyledi. Tesla, aylarca süren yoğun çalışmayla, günde sadece birkaç saat uyuyarak bu dinamoları yeniden tasarladı, daha güvenilir ve verimli hâle getirdi. Hatta ek bir kontrol mekanizması ekledi. Bu tasarımlar o kadar iyiydi ki, bugün bile birçok elektrikli cihazın temelinde yer alıyor.
İşi bitirdikten sonra Tesla, vaat edilen parayı istedi. Ama Edison'dan aldığı cevap tüm dünyasını yıktı: "Bay Tesla, siz Amerikalıların espri anlayışını henüz kavrayamamışsınız sanırım." Bu, Tesla için büyük bir aşağılanmaydı. Yaptığı işin değeri çok daha fazlasıydı, o sadece verilen sözün tutulmasını istemişti. İstifa edip ayrıldı.
Edison'un doğru akım sistemi, elektriği uzak mesafelere taşımakta çok verimsizdi. Enerji yolda kayboluyor, kalın kablolar gerektiriyor ve sık sık santraller kurulması gerekiyordu. Ama Tesla'nın alternatif akım sistemi çok daha üstündü. Daha ince kablolarla, çok daha verimli ve uzağa elektrik taşıyabiliyordu.
İşte bu noktada, tarihin en büyük rekabetlerinden biri başladı: Akımlar Savaşı!
Edison, AC'nin tehlikeli olduğunu göstermek için acımasız bir kampanya başlattı. Halkın gözü önünde hayvanlara AC vererek onları öldürüyordu. Hatta idam cezası için AC ile çalışan elektrikli sandalyenin kullanımını finanse ediyordu. Sizin de anlayacağınız üzere amacı, AC'ı şeytanî bir güç olarak göstermekti. Ama Tesla boş durmadı. 1891'de geliştirdiği Tesla bobini ile yüksek frekanslı, yüksek voltajlı ve güvenilir akımlar üretiyordu. Bu akımla ampulleri uzaktan kablosuz şekilde yakıyordu. Bu size tanıdık geldi mi? Günümüzde biz bunu kablosuz şarj olarak kullanıyoruz.
Tesla en büyük darbeyi ise 1893 Chicago Dünya Fuarı'nda vurdu. Fuarın elektrik tedarikini Tesla'nın ortağı George Westinghouse'un şirketi kazanmıştı. Tesla'nın tasarımlarıyla, başkanın tek bir düğmeye basmasıyla tüm fuar alanı göz kamaştırıcı bir şekilde aydınlandı. Bu, dünyanın o güne dek gördüğü en muhteşem ışıklandırma gösterisiydi. Alternatif akımın güvenilir ve üstün olduğu kanıtlanmıştı. Niagara Şelalesi'ne kurulan büyük santralde bile AC kullanılmaya başlandı. Tesla'nın bir çocukluk hayali daha gerçek olmuştu.
Bu zafer, Tesla'yı dünya çapında bir yıldıza dönüştürdü. Herkes onun adını biliyor, zamanın önemli isimleriyle anılıyordu. Cebinde sadece 4 centle geldiği Amerika'da kahraman olmuştu. Zekâsı ve azmiyle zirveye oturmuştu.
Ama Tesla'nın hayalleri daha da büyüktü. Sinyalleri ve elektrik enerjisini tellere ihtiyaç duymadan, yani kablosuz olarak uzak mesafelere iletmek istiyordu. Colorado Springs'te deneyler yaptı, 40 metre yüksekliğinde yapay şimşekler yarattı, 18 metre uzaktaki ampulleri kablosuz yaktı.
En büyük projesi ise Long Island'da inşa ettiği Wardenclyffe Kulesi'ydi. Ülkenin en büyük bankacılarından J.P. Morgan'dan destek aldı. Resmî olarak radyo yayını için olduğunu söylese de, Tesla'nın nihai amacı Dünya'nın kendisini kullanarak tüm dünyaya ücretsiz elektrik ulaştırmaktı. Ancak Morgan bu planı öğrendiğinde, para kazanamayacağı bir işe daha fazla yatırım yapamayacağını söyledi ve desteğini çekti. Proje yarım kaldı, kule borçlarına karşılık satıldı. Bu, Tesla'nın hayatında yediği en büyük darbeydi.
Tesla'nın hayatı boyunca karşılaştığı zorluklar ve haksızlıklar, sadece Edison'la sınırlı değildi. İlk şirketinden hisselerle uzaklaştırıldı, hisselerin değeri yoktu ve amelelik yapmak zorunda kaldı. Westinghouse ile yaptığı ve ona milyonlarca dolar getirecek olan telif hakkı sözleşmesinden, şirketin finansal zorluk yaşaması üzerine vazgeçti. Westinghouse ona güvendiği için, milyonlarca dolarlık geleceğini bir çırpıda feda etti. Kaynaklar, bu fedakârlığın bugünkü karşılığının yaklaşık 300 milyar dolar olduğunu söylüyor. Para onun için sadece bir araçtı, amacı insanlığa hizmet etmekti.
Hayatının son dönemlerinde yalnızlaştı. Otel odasında güvercinleriyle vakit geçiriyordu. Maddî sıkıntı çekti, bankalardan aldığı kredilerle geçiniyordu. 1943 yılında, 86 yaşında, bir otel odasında yalnız ve yokluk içinde hayatını kaybetti.
Peki, bugün Nikola Tesla'yı nasıl hatırlamalıyız?
Onun dehası, modern elektriğin ve iletişimin şekillenmesinde hayatî rol oynadı. Hayatındaki zorluklara, haksızlıklara, hatta zaman zaman tuhaf bulunan davranışlarına rağmen, bilime ve insanlığa olan sarsılmaz bağlılığı ilham vericidir. Eğer onun icatları sökülüp alınsaydı, bugün kullandığımız birçok teknolojiye sahip olamazdık. Hayatının son dönemlerinde çektiği sıkıntılar, paraya verdiği değerin ne kadar az olduğunu gösteriyor. O, insanlığa sunduğu hizmeti paranın çok ötesinde görüyordu.
Nikola Tesla'nın hikâyesi, bir dehanın parlak zekâsıyla olduğu kadar, insan olmanın getirdiği zorluklarla, hayal kırıklıklarıyla ve sarsılmaz bir adanmışlıkla örülü. Onun mirası, sadece patent dosyalarında değil, etrafımızı saran her ampulde, her elektrik motorunda, her kablosuz sinyalde yaşıyor. Annesi haklıydı, o gerçekten de "ışığın çocuğu"ydu. Ve o ışık, bugün bile dünyamızı aydınlatmaya devam ediyor.
Umarım bu bölüm, Nikola Tesla'yı sadece popüler efsanelerin ötesinde, gerçek bir bilim insanı, vizyoner ve belki de en önemlisi, insan olarak anlamanıza yardımcı olmuştur.
Bir sonraki Blog yazısında görüşünceye dek, bilimle kalın.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Vladimir Pistalo. Tesla : Maskelerle Çevrili Bir Hayat. ISBN: 9786257864121. sf: 472.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/05/2025 14:20:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20631
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.