"Medeniyetin Temelleri"

- Blog Yazısı
Hemen hemen hepimiz yıllardan beridir duyarız: “İlk uygarlıklar Mezopotamya’da doğdu.” cümlesini. Bunun yerine, yazımızın konusu olan, “İlk medeniyetler” demem yanlış olurdu elbet. Çünkü kanımca bunlar medeniyetten çok uzak idiler. Bir kere özgürlük yoktu, belirli kurallar henüz yeni yeni ortaya çıkıyordu. Kuralları uygulamak için ise “Tanrı”yı kullanıyorlardı. Örneğin yine o civarlarda kurulmuş Babil. Babil’in meşhur kralı Hammurabi ne diyordu? “Tanrı Şamaş’tan aldım bu yasaları.” diyordu.
Peki, ilk “Medeniyetler” nerede kuruldu? Bunun için “Medeniyet” derken ne anladığımıza bakmamız gerekecektir. Bu yazının başlığını koyduğum Will Durant’ın “Medeniyetin Temelleri” kitabında medeniyetin nerede doğduğunun tanımı yazar:”Medeniyet, kaosun ve güvensizliğin sonu erdiği yerde başlar.[1]”
Eğer biz medeniyeti, insanların fikirlerini özgürce, öldürülmeden beyan etmesi olarak tanımlarsak “Antik Yunan”da doğmuştur. Medeniyeti “Akıl” ile eşleştirecek olursak, yine “Antik Yunan”da doğmuştur. Medeniyeti, “Demokrasi” ile eşleştirecek olursak ise yine “Antik Yunan”da doğmuştur... Yani ipin ucu her halükarda “Antik Yunan”dır.
Medeniyetin olduğu yerde sorunlar ortaya çıkar. İnsanlar, özgürlüğü bir kez tattımı bir daha bırakmak istemezler. Ama doğuluların, özgürlük vaat eden bir yöneticileri olmadığı gibi, almışlardır.
Peki, sadece Antik Yunan’da mı vardı medeniyet? Hayır, elbette. Her ne kadar ilk olarak Yunan’da çıkmış olsa da Floransa, Venedik vb. Yerlerde de çiçek verdiği görülür. İşte yazımın konusu da budur: Neden buralarda çiçek verirken Doğu’da bugün dahi eksiktir? Bunun sebebi nedir?
Öncelikle medeniyetin gelişmesi için bazı (Doğu’da haylen olmayan) şartlara ihtiyaç vardır. Bunlar: Bilgi, eleştiri, özgüven ve özgürlüktür -Ki ben daha sonra bunda “Utangaçlık” da olması gerektiğine kanaat getirdim. Will Durant, medeniyetin geliştiği yerleri şöyle açıklar: “Yiyecek ve tabii kaynaklar bakmından toprak verimli ise, eğer nehirler geliş-gidişi kolaylaştırıyorsa, eğer sahiller tabii limanlarla işlenmişse ve eğer hepsinin üstünde, bir millet Atina, Kartaca, Floransa veya Venedik gibi, dünya ticaretinin ana yolu üzerindeyse, o zaman coğrafya tek başına hiçbir şey yaratmazsa da medeniyete gülümser ve onu besler.[2]” Burada Will Durant limanlardan bahseder. Elbette limanlar, dolayısıyla ticaret, çok önemlidir. Ticareti her insan beceremez. Uyanık ve akıllı olmak gerekir. Bunun dışında ise, dünyada ne olup bittiğinden haberdar olurlar deniz ticaret yapanlar. Nitekim Anaximandros, yaptığı dünya haritasını limana asarak kaptanlardan onları doğrulamasını istemişti. Böylelikle bilimsel düşüncenin ürünü olan “Teyit etmek” de gerçekleşmiş bulunuyordu (Gerçi ondan önce Thales gerçekleştirmişti bunu).

Peki doğulular? Aslına bakılırsa bugün doğulular da “Batı medeniyetine” ayak uydurur vaziyetteler sanırım. O halde doğuluların, bugün geri kalmışlıklarındansa, neden bu kadar geç “Medeniyet” ile tanıştıklarına bakmak gerek. Sn. Ahmet Arslan’ın çok güzel bir örneği vardır, kısaca: “Yunanlılar, değişime her daim hazırlardır ama doğulular, değişime kapalı kalmışlardır.” der. Nietzsche ise daha güzel bir şey söyler: "Doğuluların peygamberleri, Yunanların bilgeleri vardı."
Kısacası; medeniyet her toprakta yeşermez, yeşermemiştir. Ama eğer o “Antik Yunan” deyip durduğumuz yer bizim memleketimizde ise, bu topraklarda da medeniyet yeşerir, yeşermiştir de. Yani sorun coğrafyada değil, “Coğrafya kaderdir.” deyip durmayın. Sorun “Biz”de. Sorun bizde olduğu için “Coğrafya kaderdir” deyip yerimizde sayıyoruz. Sorun bizde olduğu için "Evrim" düşüncesinin ilk defa ortaya çıktığı topraklarda evrimi reddediyoruz!
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/05/2025 23:15:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16550
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.