Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Hususi Bir Mevzu Hatay:

Yıkıntılar Arasında Açan Çiçekler

5 dakika
11
Hususi Bir Mevzu Hatay:
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

İki sene önce sabahın bir köründe, bir haber kanalı, tonlarca mesaj, telefonlar ulaşılamıyor ve ben uyurken yıkıntılar arasında kalan uzak/yakın tanıdıklarım... Sonrasında o gece yaşanan uykunun suçluluğu ile her gece sabah 5'e kadar "daha neler yapabiliriz?" diyen her kanala ulaşmaya çalışmak: Çeşitli yardım kuruluşları, vakıflar, üniversitelerin yardım birimleri, üye olup orada destek sağlamak için yolculuk planlayan kuruluşları ve bir haftaya kalmaz iş yerine gidip erzak toplanan her kamyona ısrarla bir şeyler koyma işine atılmak...

Hatay belki kendi memleketimden daha çok yer kaplıyor kalbimde. Neredeyse kimi tanıyorsam, kimle samimiysem, kimle dertleştiysem orada olduğu için. Kahramanmaraş, Hatay, Elazığ, Malatya, Diyarbakır... Gittikçe genişleyen genişledikçe kalbimi daha da kısılmış hissettiren Türkiye'min her bir memleketi... Oraya gidip taşların altında insan sesleri geliyor diyen kurtarma ekibindeki arkadaşlarım... Şimdi her şey gerçekten soğuk. Hani acının sıcağı insana nefes aldırmıyor da soğuğu bazen bir şeyleri yitirmiş olduğunu, sürekli bir halde bir şeyin yası içinde o kaybolmuşluğu, donukluğu öyle içinde hissettiriyor ki anlıyorsun bazı şeylerin hiçbir zaman geçmeyeceğini ve artık senin bir parçan olduğunu. O parçayı kim ısıtacak bilmeden içinde taşıdığın rüzgarı, yeli bir şekilde kimseye dokunmadan yaşatmaya devam edersin ya Hatay o şekilde hususi bir mevzu.

Hatırlıyorum yaşıtlarımın ölüm mesajlarını aldığımda belki bir tanıdığı vardır diye birilerine ulaştırmaya çalışırken ki yutkunuşumu. Depremin içinde kalan, o taşların arasından çıkıp bir bahane bulmadan aramalara katılan tonlarca insana karşı yerimde yapabildiğim uzaktan yardımdan utanışımı.. Kimseye söyleyemediğim ama bazen çalışırken ayakta zor durmama sebep olan uyku utançlığını...

Tüm Reklamları Kapat

Alışmalı kendi yaramızı kendimiz sarmaya demişti minik serçe. Ben o günleri hatırladıkça kırsam da kalbimde bir korku sevdiklerimi yarın göremeyeceğimin endişesi ile kızgınlığım arasında gidip gelişlerimi çözemiyorum. Gitsem de dönmek için can atıyorum. Bir sabah bir telefon başında beklemediğim haberi almak gibi bilinmeyecek kadar karanlık gelen bir gelecek varken bana bahşedilen şimdinin minnetini duymadığım her bir ana şuan öyle kızgın hissediyorum ki.

Evet, 6 Şubat'tan bahsediyoruz. Depremden. Yıkımdan. Beklenmedik bir sayıdan bahsediyoruz. Bilmem belki uyumamalıyız bu gece, gitmesek de oralara anmalıyız bazı yaraları. Hani öyle dram malzemesi olarak değil, inatla yaşayanlara, canını orada bir çiçek olarak bahşedenlere duyduğumuz saygı için. Canını yerin altında bırakan bir babanın nefesini hissedebilecek kadar kalbimiz olduğunu kendimize hatırlatmak için, sevgilisini yitiren bir gencin kalbinde bir meşale yakmak için, bir annenin çocuklarıyla yaşamak için verdiği 72 saatlik mücadeleyi anımsamak ne kaybettirir ki bize? Anımsamak, anmak size korkutucu gelse de kayıplarla yüzleşmek, kendimizi kaybolmaya teslim etmekten daha cesur, daha realist geliyor gözüme.

Aslında bir acı seni yıktığında, paramparça ettiğinde, tozu dumana kattığında her şeyi toparlamak daha kolaydır. Bu sefer bu toz duman hiçbir şeyi toparlatmadı. Geride derin bir sessizlik, ümitsizlik ve "niçin?" soruları bıraktı. Ancak acıyı ertelemeyip onu yaşama cesareti kaybettiğin, toz duman olan şeyleri de yaşatmaya yaramıyor mu? Eskiden olsa kalbim ağrırdı bu konuda bazı şeyleri yazarken, bir anda terler dökerdim ve ağlamadan geçmeyen bir ağrının karşısında çaresiz kalırdım. Ancak ben bazı acıları kendime kattım. İnsan, böyle büyüyormuş. Kendimle yoğurdum. Yol aldım. Acı denilen olgunun bir bitim değil bir varoluşu sonsuz hale getirdiğine şahit oldum. Bu dünyada çoğu şeyin hiçbir zaman bitmeyeceğini ancak her bitimden bir doğum gerçekleşeceğini gördüm. Acının da bir son değil bir yaşam olduğunu, yaşamı gerçekten anlamlandıranın acıya karşı yaşamayı inatla savunmak olduğunu öğrendim. Sonra baktım zaten acı yaşamak için varmış dedim. Eğer bazı acılar yaşamasaydım bu kadar berrak, bu kadar derin bakamazdım. Susmayı bu kadar çok sevmez, bu kadar çok her şeyde bir iyilik bulacak narinliği hissedemezdim.

Fakat bu acı maddi yani bedenen bir kayıp yaşattığında, seni de alıp bir süre ruhen kaybettirdiğinde şunu öğrendim bir gün kalbin acıyarak uyandığın o sabahlar geride kalacak bir noktada sen artık onu içinde taşıyarak devam ettirecek, o adımları bu o içinde devam eden yaşama sunulan cesaretle atacaksın. Bazen duracaksın. Köşene çekilip izlemek, yürümekten daha çok ilerletecek seni. Acına karşı koymayacak o acının defalarca kalbini yok edecek kadar sızlatmasına müsaade edeceksin ve hani kendine şunu diyeceksin "nefes alıyorum ve hala hissediyorum. Teşekkür ederim benim kaybolmama izin vermeyip acı çekmemi de mutlu olmamı da sağladığın için."

Tüm Reklamları Kapat

O kadar söylemek istediğim şeyler var ki.. Ne yazacağımı bazen seçemiyorum. Kelimeler ya yetersiz kalıyor ya da Türkçeyi unutuyor gibi oluyorum. Başka hangi dilde bu kadar kendimi ait hisseder de hislerimi tarif edebilirim onu da bilemiyorum.

Acı öyle bir acı ki bazen onu anlatmak ile o acının içinde sağ kalmak arasında gidip geliyorum. 2023'te bir anda içimde duyduğum bir hisle size sadece söylemek istediklerimi yazmak istiyorum, kim bilir çoğu kişi okumayacak ya da kimse görmeyecek ama orada yitirilen her nefese bir can borçluyuz ve bu yüzden yaşamak zorundayız, durup şikayet etmeden...

Daha çok ağaçlar ekerek, daha mutlu çocuklar yetiştirerek, sevdiklerimize daha sıkı sıkı sarılarak, kalbi kırılan birinin kırıklarına merhem sürerek, kendimizi daha severek, kıymet bilerek, daha çok karşılığını beklemediğimiz iyilikler yaparak, daha sağlam yere basarak, nefes aldığımız her an bir yaşamı büyüteceğimiz bilincinde olarak, daha çok çalışarak, en güzellerini bulana kadar yaşamı aramaya koyularak, sokağın kenarına bir tas su koyarak, solmuş bir çiçeği budayıp inatla yaşaması için besinini düzenli vererek yani özetle yaşamı bilerek yaşamak zorundayız ve geri gelmeyeceğini bilerek yaşamı çok değerli bir film, kitap veya müzik haline getirmeliyiz. Devam edemeyen her cana bunları borçluyuz.

Bir kelebek kanatını çırpıp dünyanın bir ucunda bir şeyleri hareket ettiriyorsa bizde daha güzel hatta en güzel şekilde yaşayarak bir yaşamı kurtarabiliriz. Sevdiklerini kaybedenlere, içinde bitmeyen ama yaşama bağlayan bazı acılara ithafen. Bu bir bilim yazısı değildir. Okuduğunuz için teşekkür ederim...

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Daha da yarının umudunu taşıyan, kalbi bir heyecanla attırıp bir an evvel yarın olsun diye sabahları edemediğimiz kadar sevinç veren, tan vaktinin kurşuni maviliğini içimize dolduran yarınlara.

Okundu Olarak İşaretle
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 2
  • Muhteşem! 1
  • Umut Verici! 1
  • Üzücü! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 11/02/2025 22:40:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19741

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close