Neden Kadın Bilim İnsanı Sayısı Erkeklere Göre Daha Az?
Kadın mucit ve bilim insanı sayısının erkeklere oranla daha az, peki neden?
Tarihten bugüne dünya üzerinde sürekli var olan cinsiyetçilik kadınların yaşamına hep bir gölge bıraktı. Kadınlar eğitim alamaz, fikir belirtemez, topluma karışamazlardı. Bu tür basit şeylerin bile yapılmasına müsaade edilmeyen kadınların bilim alanında uğraş göstermeleri, ismini tanıtmaları epeyce zordu. Erkek egemenliğinin, yani ataerkilliğin kısıtlamalarına rağmen yine de bir çok şeyi başarabilmiş kadın bilim insanları vardır. Ki bilim dünyasına kattıkları şeyler kesinlikle basit şeyler değil. Eğer kadınlar böyle hor görülmeseydi, kim bilir belki yüzlerce belki de binlerce kadın bilim insanı olup keşifleriyle dünyamızı daha erkenden geliştirebileceklerdi.
Hadi bir bakalım kadınların karşısındaki engeller nelerdi ve bunlara rağmen neler yaptılar:
1.Cinsiyetçilik
Barizdir ki kadınların önündeki en büyük engel buydu: Cinsiyetçilik. Kadın düşmanlarına göre kadınlar, erkeklere göre daha az zeki, alt sınıf, fikri önemsiz ve isim koyacak bile değeri olmayan canlılardı. Öncelikle şuna değinmek istiyorum ''Erkek beyini, kadın beyninden daha büyüktür. Erkekler daha zekidir.'' algısı tamamen yanlıştır. Çünkü beynin büyüklüğü ile zeka arasında doğrusal bir ilişki yoktur. Bir insanın kısa boylu oluşu, cüce oluşu, kadın oluşu onun daha az zeki olduğu anlamına gelmiyor. Ayrıca, bir canlının daha zeki olmasını sağlayan şey beynin büyüklüğü değil, beynin kütlesinin canlının toplam kütlesine oranıdır. Şöyle bir durum var ki: Beynin kütlesinin canlının toplam kütlesine göre büyük olursa beynin daha büyük kısmının hafıza, düşünce, iletişim gibi entelektüel çaba gerektiren işlere odaklanmasını sağlar. Bu da canlının daha zeki olmasına sebep olur.[1]
Marie Curie: Bilim İçin Ölen Kadın
Radyum ve Polonyum elementlerini keşfedip, Uranyum ile çalışarak Radyoaktiviteyi bulmuştur. İlk kez Nobel ödülü kazanan kadın olduğu gibi hayatı boyunca toplam 2 Nobel ödülü kazanmıştır. X-ışınını, teşhisler ve kansere karşı tedavi için ilk kez kullandı. Bu cesur ve zeki kadının bilime kattıkları paha biçilemez. Bir de karşılaştığı engellere bir bakalım.
Curie biri fizik, biri kimya alanında iki kez Nobel ödülü kazandı.
Marie orta okulda çok yetenekli bir öğrenciydi, bunu devam ettirmek istiyordu ancak kızların koleje gitmesi yasaktı. Bu yüzden kız kardeşi Bronislawa ile beraber ''Yüzen'' yada ''Uçan'' diye anılan yasadışı olan gizli bir üniversiteye gitmeye başladılar. İki kız kardeş aralarında bir anlaşma yaptı: Önce Bronislawa okuyacak Marie çalışacaktı, Bronislawa mezun olunca da Marie okuyacak ve kız kardeşi çalışacaktı. Hem geçinmenin hem okumanın tek yolu buydu. Böylece Marie 4 yıl boyunca öğretmenlik yapmış oldu. Üniversite okumak bir erkeğe göre daha da zordu kadınlar için.
Üniversiteden sonra Krakow Üniversitesi'nde saygın bir hocalık işi bulma umuduyla Polonya'ya geri döndü ancak, cinsiyetçilik engeli ile yine karşılaştı ve kadın olduğu için işe alınmadı. 1903 yılında Marie Curie, eşi Pierre Currie ve Becquerel kolektif çalışmaların ürünü olan 'radyasyon fenomeni' nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'nü kazandılar. Adaylık için önce Pierre ve Becquerel'in isimleri açıklandı. Pierre'nin İsveç Kraliyet Bilim Akademisi'ne şikayet dilekçesi vermesi üzerine Marie'nin de ismi eklendi. Böylece Nobel kazanan ilk kadın oldu. Kadınlara ödül vermekten bile çekiniyorlardı.
Marie, bilim için ölen bir kadındı. Sürekli radyasyon altında çalıştığı için bir süre sonra lösemi olup, hayatını kaybetti. Onun yolundan giden kızı Irene Joliot Curie'de bir bilim insanıydı ve o da sürekli fazla radyasyona maruz kalıp lösemi yüzünden hayatını kaybetti.
2.Toplum Baskısı
Florence Nightingale: Lambalı Kadın
Modern hemşireliğin kurucusu. Liyakat nişanını alan ilk kadın. Dairesel Grafik / Gül Diyagramı'nı geliştiren kişi. Bir hemşire, matematik dehası, reformcu ve istatikçi .
1802 yılında doğan Florence, kendisi gibi zengin bir adam ile evlenerek hem bir eş hem bir anne olmak üzereydi. Ancak bu toplumun ona biçtiği rolde oynamak onun tarzı değildi. Babası kadınların bir eş ve anneden fazlası olduğunu düşünüp eğitim almaları gerektiğini düşünürken, annesi aksini düşünüyor kızlarının evlenip çocuk sahibi olmasını istiyordu. 1837 yılında ruhani bir çöküş sonrasında kendisini insanların hizmetine adamaya karar verdi. Hemşire olmaya karar vermişti ama ailesi bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Çünkü o dönem hemşireliğe sadece alt sınıfların, hizmetçilerin, dulların işi gözüyle bakılıyordu. Ailesi bu konuda eğitim görmesini engelledi. Hevesinin geçeceğini umuyorlardı. Ama Florence kararlı ve inatçıydı. Uzun süre flört ettiği biriyle evlenmekten hemşirelik uğruna vazgeçti, çünkü evliliğin onu yolundan alıkoyacağını düşünüyordu. Kendisini durmadan hastaneleri ziyaret ederek geliştirirken, ailesi sonunda pes ederek 1850'de Almanya'da hemşirelik eğitimi almasın izin verdiler.
Yıllar sonra Kırım savaşı patlak verdiğinde bir askeri sekreter Florence'i görevlendirdi ve Florence kendisiyle beraber 34 kişilik bir ekip kurarak bir İngiliz üssü olan Selimiye Kışlasına geldiler. Burada Nightingale'in görevi hasta, yaralı İngiliz askerlerini tedavi etmekti. Görevini yaptığı gibi gece çöktüğünde elindeki lambası ile diğer hastaneleri ziyaret eder ve Türk askerlerini de tedavi eder yada en azından halini hatırını sorardı. Böylece insanlar onu 'Lambalı Kadın' olarak anmaya başladı.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
3.Irkçılık
Kadınlara karşı fazlasıyla cinsiyetçilik varken bir yandan da siyahi olan kadınlara inanılmaz bir baskı vardı. Çünkü onlar hem kadındı hem de siyahiydi. Toplumun sevmediği tüm özellikleri taşıyorlardı, hayatları inanılmaz zorluklar ile doluydu.
Kadın Bilgisayarlar
Katherine Johnson 1937'de Üniversiteyi bitirdiğinde iş olanakları konusunda çok şanssızdı. Çünkü kendisi hem bir kadın hem de bir Afro-Amerika'lıydı. Bu iki özellik onun kariyer yapmasını imkansızlaştırıyordu. İnsan haklarının, siyahilere seslerini duyurma hakkı ve kadınlara oy kullanma hakkını daha vermediği zamanlardı. Johnson gibi kadınlar sadece ırkçılık görmüyor, iş yerlerinde farklı bir muameleye maruz kalıyordu. Virginia eyaleti siyahilere karşı en katı olan yerlerden biriydi ve Amerikan uzay araştırmalarının yapıldığı Langley Research Center (LaRC) Virginia eyaletinde yer almaktaydı. LaRC kadın ve siyahlar konusunda eyalet yasalarına uymuyor; ileri görüşlülüğün yalnız izin verilen ve desteklenen değil, aynı zamanda kesinlikle çok da önemli bulunduğu bir kurum olarak eyalette bir mantık adası olarak duruyordu. 1930'lu yıllarda laboratuvardaki bir kaç yüz erkek mühendis araştırma ve hesaplamalar için yeterli gelmemeye başlamıştı bu yüzden NASA hesaplamaları yapmak ve data ayıklamak için kadınları işe almaya başladı. Bunlar 'Kadın Bilgisayarlar' olarak anılıyordu. Bu adımla bir yandan kadınlarda organizasyonun parçası haline gelip iyi işler edinirken, diğer yandan laboratuvar da bu durumdan fayda sağlıyordu. Mühendisler, kadınların derin hesaplamaları daha hızlı yaptıklarını kabul etmişlerdi.
İkinci Dünya Savaş'ında erkekler savaşa gidince, laboratuvara siyahi kadınlar akım etmeye başladı. Bunda Başkan Roosevelt'in büyük bir payı vardı. Ayrımcılık yasaları gereğince, yeni işe alınan siyahi kadınları, meslektaşları beyaz kadınlardan ayrı bir yerde çalışıyorlardı.
Modern bilgisayarlardan önce matematiksel hesapları yapmaları için insanlar işe alınır ve o insanlar 'Bilgisayar' diye anılırdı. 19'uncu yüzyılın sonunda Charles Pickering bu iş için kadınları çalıştırmaya başladı ve bu kadınlar ''Pickering'in Haremi'' olarak anılmaya başladı. Bu söz bariz bir şekilde kadınlara karşı olan bakış açısını gösteriyordu. Aynı zamanda bu kadınlar, erkeklerin maaşlarının sadece yarısını alabiliyorlardı.
4.Kadın Sağlığı
Kadın sağlığı, pek çok benzersiz açıdan erkeklerinkinden farklıdır. Kadın sağlığı sadece biyolojilerinden değil; aynı zamanda yoksulluk, istihdam ve aile sorumlulukları gibi koşullardan da etkilendiğinden cinsiyet sağlığın önemli bir sosyal belirleyicisi olmaya devam etmektedir. Kadınlar, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere yaşam ihtiyaçlarına olan erişimlerini kısıtlayan sosyal ve ekonomik güç gibi birçok açıdan uzun süredir dezavantajlı durumda ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi dezavantaj düzeyi ne kadar yüksekse sağlık üzerindeki olumsuz etkisi o kadar büyük olmaktadır. Kadın üreme ve cinsel sağlığı, erkek sağlığına göre belirgin bir farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde bile hamilelik ve doğum, kadınlar için önemli riskler taşımakta ve bu durum, gelişmekte olan ile gelişmiş ülkeler arasında büyük uçurumlar olmakla birlikte, yılda çeyrek milyondan fazla ölüme neden olmaktadır.
Pek çok kadın bilim insanı da kadınsal sorunlar yüzünden hayatlarını kaybetmişlerdir.
Rosalind Franklin: Bilimin Karanlık Lady'si
Kömürün yapısı üzerine yaptığı araştırmalarda, fiziksel kimya alanında doktora derecesi aldı. Kanser tedavisi görse bile çalışmalarını durdurmadı ve çocuk felci ile tütün mozaik virüsüne yönelik öncü araştırmalarını sürdürüyordu. Rosalind X-ışınını maddelerin fiziksel yapısını analiz etmek için kullanıyordu. X-ışını maddeye vurduğunda ışın ya dağılıyor ya da kırılarak yayılıyordu. DNA'nın moleküler yapısı bilim insanları için yıllarca bir muamma olarak kaldı. Rosalind bunu, DNA liflerini nemlendirerek buldu; bu şekilde resimler daha çok netti. Sonrasında asistanıyla beraber DNA'nın çift sarmal yapısını kanıtlayan 'Foto 51'i' çekti.
Erkek arkadaşları onun saldırgan ve sorun çıkaran biri oluşu yüzünden ''Karanlık Lady'' diye lakap takıyorlardı. Bu onun gerçek kişiliğimi yoksa erkek egemenliğine karşı takındığı tavır mıdır, bilemeyiz. Rosalind genç yaşta çok yararlı şeyler yapmış olsa da, 37 yaşındayken yumurtalık kanseri yüzünden vefat etti.
Marry Anning 48 yaşında göğüs kanserinden, Rosalind Franklin 37 yaşında yumurtalık kanserinden, Ada Lovelace 36 yaşında rahim kanserinden, Sofya Kovalevskay 41 yaşında zatürre'den hayatını kaybetti. Bu bilim insanları erken bir yaşta ölmemiş olsaydı belki de bilime daha fazla şeyler katacaklardı, elbette bunu tam olarak bilemeyiz. Lakin kadınlar vücutları ve de sağlıkları konusunda daha bilinçli olsalardı, ömürleri daha da uzayabilirdi. Yada kadın cinayetleri bu kadar yaygın olmasaydı(eski çağlardan beri), yada kadınların okumasına, prestijli bir meslek sahibi olmasına, fikir belirtmelerine, topluma kaırşmalarına engel olunmasaydı eminim ki kadın bilim insanı sayısı daha da fazla olurdu.
Sofia Kovalevskaya, Emilie Du Chatelet, Caroline Herschel ve cinsiyetçiliğe ile erkek egemenliğine rağmen asla durmayıp bilime katkı sağlayan binlerce kadına teşekkür ediyoruz.
- 15
- 6
- 5
- 5
- 4
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- ^ Howstuffworks, et al. Top 10 Myths About The Brain. Alındığı Tarih: 7 Ağustos 2022. Alındığı Yer: Howstuffworks | Arşiv Bağlantısı
- Aydın Doğan Vakfı, et al. (2021). Tarihi Değiştiren Kadınlar. Yayınevi: Tempo.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 10:32:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12211
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.