Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!

11 dakika
702
Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders! Vox
Tüm Reklamları Kapat

En zeki bilim insanları bile yolun başındayken şu an oldukları kadar yetkin değillerdi. Bilim kavramı oldukça basit ve anlaşılırdır. Eğer evren hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorsanız deneylere başvurmalı, ölçmeli ve her sonucun destekleyeceği sonuçlara ulaşmalısınız. Eğer bunun bilincindeyseniz, anlayışınızı geliştirip henüz karşılaşmadığınız fenomenlere karşı daha doğru tahminlerle yaklaşabilir, onları daha iyi kavrayabilirsiniz. Er ya da geç, tahminleriniz gerçeklikle örtüşecektir. Fikrinizin ya da hipotezinizin geçerliliğe ulaştığı nokta da burasıdır.

Bununla birlikte, tahminleriniz gerçeklikle eşleşmiyorsa işler ilginçleşir, çünkü mevcut fikrinizin veya hipotezinizin çökmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bilimin sınırlarının bulunduğu ve aynı zamanda bilimsel ilerleme potansiyelinin en yüksek olduğu nokta da burasıdır.

Söylemeye gerek yok ama biz yine de tekrarlayalım, herhangi bir alanda iyi bir bilim insanı olmak, geliştirilmesi yıllar alan beceriler gerektirir. Şimdi yetişmekte olan her bilim insanının yaptıkları işte iyi olmak için öğrenmesi gereken 4 önemli dersten bahsedeceğiz.

Tüm Reklamları Kapat

Birinci Ders

Büyük ihtimalle birçok yanlış düşünceye sahipsiniz. Açık fikirli olmalı ve yanlış öğrenilmiş düşünceleri düzeltmeye, geri almaya çalışmalısınız!

Bir fenomeni ilk kez öğrendiğimizde beynimiz oldukça ilginç bir şey yapar. Bu fenomeni halihazırda bildiğimiz bir bağlamda açıklayan bir hikâye yaratır. Bazen yeni bir bilgi halihazırda anladığımız şeylere son derece benzer olduğunda onu doğru anlarız. Newton'ın kütleçekimi yasasını bilen öğrenciler, Coulomb'un elektrostatik çekim ve itme yasasını öğrenirken sorun yaşamazlar.

Bazı zamanlarda ise yeni bilgiler, o zamana kadar bize öğretilen veya yanlış öğrendiğimiz artalan fikirlerimize meydan okur. Newton'ın hareket yasalarını bilen öğrenciler, genellikle özel göreliliğin mantık dışı yeni kuralları karşısında şaşırırlar. Newton'ın kütleçekimini bilen öğrenciler, genel göreliliğin yeni kavramları ile mücadele ederken deterministik ile klasik fiziği bilen öğrenciler ise olasılıkçı kuantum fiziği ile mücadele ederler.

Başarılı bir şekilde doktorasını tamamlamış olanlar yol boyunca geliştirdiği sayısız yanlış bilgi ile yüzleşmek ve bunları düzeltmek zorunda kalmışlardır. Birçoğumuz bir eter veya ışığın içinden geçmesi için gerekli olan teorik bir ortam konusundaki yanılgılarımızın üstesinden gelmek zorunda kaldık. Hatta uzay ve zamanla ilgili görelilik öncesi fikirlere veya konum, enerji ya da açısal momentum gibi nitelikler hakkındaki kuantum öncesi fikirlere tutunmak isteyen sezgilerimizle savaşmak zorunda kaldık.

Tüm Reklamları Kapat

Sadece modern bilimin temelleri olan ileri düzey kavramları öğrenmekle kalmayıp, aynı zamanda bu yol boyunca edindiğimiz kavram yanılgılarını da unutmamız gerekiyor ve bu da kişisel çabamız ile mümkün. Bu kişisel çabanın ise sürekli gösterilmesi gerekiyor. Çünkü bugünün fikir birliği sağlanmış fikirlerine geçerlilik menzilleri dışında tutunmaya kalktığımızda, kendimizi yine yanlış düşüncelere saplanmış halde bulabiliriz. Bilimin pervazları, uzantılarından hiçbir zaman başarıyla kurtulunamayan komplo teorileri ve uygulanabilir olmayan fikirlerle doludur. Bilimde başarılı olmak için yanlış kanılarımızı sürekli olarak tespit etmeli ve gözden geçirmeliyiz.

Manyetik olarak sınırlandırılmış plazmaya dayanan bir füzyon cihazı. Sıcak füzyon bilimsel olarak geçerlidir ancak "denklik" noktasını aşan bir reaksiyona ulaşmak ve bu reaksiyonu sürdürmek henüz pratik olarak başarılamamıştır. Öte yandan soğuk füzyon, hiçbir zaman sağlam kanıtlarla desteklenmemiştir; ancak birçok şarlatanın yer aldığı bir alandır.
Manyetik olarak sınırlandırılmış plazmaya dayanan bir füzyon cihazı. Sıcak füzyon bilimsel olarak geçerlidir ancak "denklik" noktasını aşan bir reaksiyona ulaşmak ve bu reaksiyonu sürdürmek henüz pratik olarak başarılamamıştır. Öte yandan soğuk füzyon, hiçbir zaman sağlam kanıtlarla desteklenmemiştir; ancak birçok şarlatanın yer aldığı bir alandır.
Forbes

İkinci Ders

Belirli bir alanda yeterince güçlü bir temele sahip olana kadar güncel veya köklü çalışmaları yanlış yorumlayabileceğinizin farkında olmalısınız!

Çoğumuz, özellikle bilgi çağı sayesinde, bilimsel makalelere doğrudan erişebiliyoruz. Ancak, kendi uzmanlık alanının dışına çıkabilmiş bilim insanları da dahil olmak üzere çok az kişi bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlayacak bir bilimsel arka plana sahip. Bunun nedeni ise çok basit: Bu araştırmanın yapıldığı alanı tümüyle kavramak için gereken güçlü temele sahip olmayabiliyoruz.

Bilimsel bir konuyu merak ettiğimizde genellikle o konuda araştırmalar yaparız ve ulaştığımız bilgilere mevcut bilgimizin şekillendirdiği mercek ile bakarız. Büyük Patlama’nın hiç olmadığı, florürün IQ'muzu düşürdüğü ya da geleneksel Çin tedavi yöntemlerinin COVID-19 için yeterli olduğu iddiaları üzerine küçük birer araştırma yaparsanız, bu konularda olumlu yanıtlar içeren birçok makale ya da kitap bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Geleneksel Çin tıbbı, iyi niyetle tedavilerle birlikte kullanılıyor, ancak kontrollü çalışmaların eksikliği ve bunların etkinliğini destekleyen bilimsel kanıtların eksikliği bu alana dair şüphe doğuruyor. Bu alanı çevreleyen pek çok kanıtlanmamış iddianın yanı sıra son derece şüpheli araştırmalar da var.
Geleneksel Çin tıbbı, iyi niyetle tedavilerle birlikte kullanılıyor, ancak kontrollü çalışmaların eksikliği ve bunların etkinliğini destekleyen bilimsel kanıtların eksikliği bu alana dair şüphe doğuruyor. Bu alanı çevreleyen pek çok kanıtlanmamış iddianın yanı sıra son derece şüpheli araştırmalar da var.
Forbes

Her ne kadar bu yayınları, makaleleri okuduğunuzda siz ikna olabiliyor olsanız da bilimi ikna etmek o kadar kolay olmuyor. Uzman olmayan birisi, Büyük Patlama hakkında bir temel olmaksızın kapsamlı bir kanıt arayışı, florürün diş ve kemik gelişiminde kalsiyum alımındaki hayati rolü veya geleneksel Çin tedavilerinin kontrolsüz ve hileli olduğu tartışılır çalışmaların yaygın sorunları hakkında büyük yanılgılara düşebilir. Bu konularda araştırma yapan kişi alakalı alanda bir uzman olsa dahi, temelinde bazı çatlaklara sahipse araştırmasını tamamladığında büyük yanlışlar ile karşılaşabilir.

Uzmanlığımızın dışına çıktığımızda ise bizi evrensel bir problem bekler. Bilmediğimiz çok şey olduğu gerçeğini bir kenara bırakın, neyi bilmediğimizi de bilmiyor olduğumuzu fark ederiz. Bu durumda yapılabilecek en iyi şey ise, ilgili alanda derin ve geniş bir bilimsel birikime ve temele sahip bir uzmana ya da uzmanlara danışmaktır. Aynı zamanda, alçakgönüllü kalınması ve cevaplara ulaşma yolunda karşılaşılabilecek yanlış düşüncelerle yüzleşilebilmesi, onlarla mücadele edilebilmesi önemli bir erdemdir.

Bilgisizlikte utanılacak bir şey yoktur, ancak bilimsel gerçek gözlerimizin önünde belirdiğinde cahil kalmayı seçmek oldukça utanılası bir şeydir.

Resim, Büyük Patlama'dan bu yana evrenimizin geçtiği dönemleri gösteriyor. Buradan da görebiliyoruz ki hangi çağda nelerin yaşanmış olması gerektiğine dair gözlemlerimiz Büyük Patlama'yla mükemmel bir uyum içinde.
Resim, Büyük Patlama'dan bu yana evrenimizin geçtiği dönemleri gösteriyor. Buradan da görebiliyoruz ki hangi çağda nelerin yaşanmış olması gerektiğine dair gözlemlerimiz Büyük Patlama'yla mükemmel bir uyum içinde.
Forbes

Üçüncü Ders

Geçmişte "fikir birliği" ile kabul edilmiş fikirlerin çoğu, bugün geçerliliklerini yitirmiş durumdadır ve hatta yanlış kabul edilmektedirler!

"Nasıl?" ve "Neden?" sorularının peşinden gitmek oldukça önemlidir. Bu, belki de bilimsel girişimlerin en çok yanlış anlaşılan noktalarından birisidir. Bilim insanları çoğu zaman haksız ve yanlış bir şekilde devasa bilgi tomarlarını ezberlemiş sığ düşünürler olarak görülseler de bu pek doğru değildir. Bilim; özünde sadece bilgi tomarlarından değil, süreçlerden oluşur.

Bir bilim insanı, aklında bir dizi birbiriyle yarışan fikir ve hipotezi aynı anda tutmalı, hepsini sürekli gelişen ve değişen bir kanıt topluluğu karşısında sürekli olarak değerlendirmeli ve incelemelidir. Ne zaman yeni bir kanıt elde edilse bütün hipotezler yeniden değerlendirilmelidir. Daha önce tutarlı olanlardan bazıları geçerliliklerini yitirebilir. Bazı spekülatif fikirler destek görebilir, bazıları ise gördükleri desteği kaybedebilir. Ve daha önce öne sürülen bazı fikirler, halihazırda kabul edilenlerin aksine bazı fenomenleri açıklayabildikleri için yeniden değerlendirilip hayata kazandırılabilirler.

Tüm Reklamları Kapat

Nadiren farkına vardığımız evrensel bir örnek verecek olursak, yıldızların parıltısından yola çıkabiliriz. Daha önce karanlık bir gecede gökyüzünün derinliklerini incelediyseniz, birkaç parlak nokta olarak beliren gezegen dışında yıldızların parıldamalarına da şahit olmuşsunuzdur. Peki, neden gezegenler parıldamaz da yıldızlar parıldar?

Aslında, ufuğa daha yakın olan yıldızlardan gelen ışığın gözümüze ulaşmadan önce Dünya'nın atmosferinde daha uzun bir yol kat etmeleri nedeniyle tepemizdeki yıldızlardan daha çok "parıldayacaktır". Ancak gezegenler Dünya'dan bakıldığında noktalardan ziyade diskler olarak görüldüklerinden bu parıldamayı onlarda göremeyiz.
Aslında, ufuğa daha yakın olan yıldızlardan gelen ışığın gözümüze ulaşmadan önce Dünya'nın atmosferinde daha uzun bir yol kat etmeleri nedeniyle tepemizdeki yıldızlardan daha çok "parıldayacaktır". Ancak gezegenler Dünya'dan bakıldığında noktalardan ziyade diskler olarak görüldüklerinden bu parıldamayı onlarda göremeyiz.
Forbes

Zamanında, bu konuda iki fikir öne sürülüyordu:

  • Dünya'nın atmosferi hatalıydı, çalkantılı hava akışı uzaktaki nokta benzeri yıldızların ışık yolunu etkiliyordu, ancak yakındaki disk benzeri gezegenleri etkilemiyordu. Ya da Dünya'nın atmosferi sorunluydu ve düzensiz hava akımları, uzaktan gelen yıldızların ışığını bozup, daha yakındaki gezegenlerin ışığını bozamıyordu.
  • Yıldızlararası madde bulutları söz konusuydu ve yıldızların ışığı bize ulaşana kadar türlü zorluklardan geçiyordu. Bu da gezegenlerin aksine yıldızların ışığını belli aksaklıklara uğratıyordu.

Her iki fikir de uzay çağının başlangıcına kadar geçerliydi. Elbette bu durum kameralar, çeşitli cihazlar aracılığıyla gözlem yapılması ve hatta yıldızların uzaydan gözlemlenebilmesi ile değişti. Suçlunun ise atmosferimiz olduğu açığa çıkmış oldu. Bununla birlikte, yıldızlararası madde bulutları birçok astronomik fenomen açısından yanlış olabilecek algılarla mücadele etmenin önemini bize gösteren bir sembol halini aldı. Einstein'ın kozmolojik sabiti gibi eski fikirleri öğrenmenin, aslında karanlık enerjinin modern keşfine yol açan soluk süpernovalar gibi şaşırtıcı ve yeni bulguları anlamamız yolunda bize rehber olabileceği görüldü.

Tüm Reklamları Kapat

Bizden uzaktaki süpernovaların gözlemlenmesi, yalnızca karanlık enerjinin varlığını keşfetmemize değil, aynı zamanda karanlık enerjinin "gri toz" gibi çeşitli alternatiflerinden ayırt edilebilmesine de olanak tanıdı.
Bizden uzaktaki süpernovaların gözlemlenmesi, yalnızca karanlık enerjinin varlığını keşfetmemize değil, aynı zamanda karanlık enerjinin "gri toz" gibi çeşitli alternatiflerinden ayırt edilebilmesine de olanak tanıdı.
Forbes

Dördüncü Ders

Spekülatif fikirler ve hipotezler arasında bazıları size çok daha yakın gelecek. Ancak bu yakınlık, onların doğru olduklarını göstermez. Objektif kalabilmeyi başarmanız gerekiyor!

Bilim insanı olmanın belki de en zor kısmı budur. Çoğu zaman alanlarımıza dair, yerleşmiş ve iyi test edilmiş kısımların ötesinde aslında daha neler olduğunu dahi bilmiyoruz. Epigenetikten antimaddeye kadar bugün yerleşik bilimdeki en çılgın fikirlerin çoğu, ilk öne sürüldüklerinde asılsız hipotezler olarak kabul edilmişti. Basit ve anlaşılır görünen, DNA'mıza aslında büyük ebeveynlerimizin eşit oranda katkı sağladığı, dolayısıyla hem anne hem baba tarafındaki büyükanne ve büyükbabamızın genlerimizde %25'er oranda söz hakkına sahibi olduğu gibi bazı fikirlerin de hiç sanıldığı gibi olmadığı anlaşıldı.

Günümüzde, kamuoyunun dikkatini çeken ancak deneysel veya gözlemsel kanıtlardan yoksun olan bir dizi spekülatif fikre denk geliyoruz. Pek çok teorisyen hayatlarını ilkel kara delikler, süpersimetri, büyük birleşik teoriler, kozmik sicimler, sicim teorisi ve döngü kuantum kütleçekimi gibi kuantum kütleçekimine çeşitli yaklaşımlar ve sabit olmayan karanlık enerji modelleri gibi fikirlere adıyor. Hepsi kendine göre ilgi çekici. Buna rağmen, bilim tarihinin gösterdiği kadarıyla çoğunun bizi yanlış sonuçlara götürebileceğini öngörebiliriz.

Kuantum yerçekimi, Einstein'ın Genel Göreliliik Teorisi'ni kuantum mekaniğiyle birleştirmeye çalışır. Klasik yerçekimine karşı kuantum doğruları, burada beyaz renkle gösterilen döngü diyagramları olarak görselleştirilmiştir. Birçok bilim insanı kütleçekimin doğası gereği kuantum yapıda olduğunu tahmin etse de hipotezi doğrulayan veya yanlışlayan deneysel veya gözlemsel kanıtlar mevcut değildir.
Kuantum yerçekimi, Einstein'ın Genel Göreliliik Teorisi'ni kuantum mekaniğiyle birleştirmeye çalışır. Klasik yerçekimine karşı kuantum doğruları, burada beyaz renkle gösterilen döngü diyagramları olarak görselleştirilmiştir. Birçok bilim insanı kütleçekimin doğası gereği kuantum yapıda olduğunu tahmin etse de hipotezi doğrulayan veya yanlışlayan deneysel veya gözlemsel kanıtlar mevcut değildir.
Forbes

Bir bilim insanının karşısına çıkabilecek en korkunç tuzaklardan biri, kendi alanındaki belirli bir fikrin veya düşünceler bütününün yanılmazlığına ikna olmaktır. Spekülatif hipotezlere gelince, bunların etkilerine kapılıp gitmek muhtemelen yapabileceğimiz en kötü şeydir. Bu bizi tüm çelişkilere karşı kör eder, rakip fikirleri objektif olarak değerlendirme yeteneğimizi ortadan kaldırır ve bizi motivasyon ile güç bulan bir mantık ile baş başa bırakır. Bu motivasyon bizi, özü itibariyle bilimsel olmayan bir arayışa yönlendirir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
The Origin of Species (Charles Darwin)

On the Origin of Species published on 24 November 1859, is a work of scientific literature by Charles Darwin that is considered to be the foundation of evolutionary biology. Darwin’s book introduced the scientific theory that populations evolve over the course of generations through a process of natural selection. The book presented a body of evidence that the diversity of life arose by common descent through a branching pattern of evolution. Darwin included evidence that he had collected on the Beagle expedition in the 1830s and his subsequent findings
from research, correspondence, and experimentation.

Various evolutionary ideas had already been proposed to explain new findings in biology. There was growing support for such ideas among dissident anatomists and the general public, but during the first half of the 19th century the English scientific establishment was closely tied to the Church of England, while science was part of natural theology. Ideas about the transmutation of species were controversial as they conflicted with the beliefs that species were unchanging parts of a designed hierarchy and that humans were unique, unrelated to other animals. During “the eclipse of Darwinism” from the 1880s to the 1930s, various other mechanisms of evolution were given more credit. With the development of the modern evolutionary synthesis in the 1930s and 1940s, Darwin’s concept of evolutionary adaptation through natural selection became central to modern evolutionary theory, and it has now become the unifying concept of the life sciences.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺290.00
The Origin of Species (Charles Darwin)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Johannes Kepler'in bilimsel ilerlemelerinin 400 yıldan fazla geçmişe sahip olmasına rağmen hala bu kadar etkileyici olmasının nedeni budur. Kepler'in Güneş sistemi hakkında güzel, zorlayıcı ve orijinal bir fikri vardı. Gezegenlerin, "Mysterium Cosmographicum" adını verdiği bir dizi iç içe kürenin üzerinde Güneş etrafında dolandıklarını düşünüyordu. Ancak veriler tahminleriyle uyuşmadığında, yapabileceği en takdir edilesi şeyi yaptı, modelini tamamen çöpe attı ve yeni bir yaklaşım arayışına girdi. Yıllar sonra ortaya çıkan sonuç ise Güneş'in etrafında eliptik yörüngelerde dolanan gezegenler teorisiydi. Verilere önceki yorumlardan daha iyi uyum sağladığı anlaşıldı ve bugün hâlâ gezegen hareketinin modellenmesinde kullanılıyor.

Hem Batlamyus'un Dünya merkezli modeli hem de Kopernik'in Güneş merkezli dairesel yörünge modeli gözlemlerle eşleşmiyordu. Tycho Brahe, teleskopun icadından önce Mars'ın en iyi gözlemlerinden bazılarını gerçekleştirmişti. Burada görülen Brahe'nin özellikle gerileme dönemlerinde Mars'ın yörüngesine ilişkin gözlemleri, Kepler'in eliptik yörünge teorisinin mükemmel bir şekilde doğrulanmasını sağladı.
Hem Batlamyus'un Dünya merkezli modeli hem de Kopernik'in Güneş merkezli dairesel yörünge modeli gözlemlerle eşleşmiyordu. Tycho Brahe, teleskopun icadından önce Mars'ın en iyi gözlemlerinden bazılarını gerçekleştirmişti. Burada görülen Brahe'nin özellikle gerileme dönemlerinde Mars'ın yörüngesine ilişkin gözlemleri, Kepler'in eliptik yörünge teorisinin mükemmel bir şekilde doğrulanmasını sağladı.
Forbes

Bilim insanları arasında bile bir dizi tehlikeli efsane varlığını sürdürüyor. En iyi bilim insanlarının asla yanılmadığı, bir konuda fikrinizi değiştirmenin bir zayıflık belirtisi olduğu veya alternatif fikirler gözden düştüğünde bunun bir "ortak fikir" niteliği taşıdığı, dolayısıyla geçerli görülmesi gerektiği gibi inanışlara sahip olabiliyoruz.

Oysa gerçek şu ki, bir bilim insanı olma yolunda atılabilecek önemli adımlardan birisi hata yapmaktır. Bir konuda fikrinizi değiştirmeniz, yeni bilgileri değerlendirmeye ve sonuçlarını gözden geçirmeye istekli olmanızdan kaynaklanır. Bu da çoğu zaman, eskiden popüler olup şimdi vadesini doldurmuş fikirlerin bir kenara atılmasını gerektirir.

Bilim doğası gereği çoğalan, kümülatif bir çabadır. Bu sürekli büyüyen bilgi birikimine ayak uydurmak istiyorsak, en sağlam olduğunu düşündüğümüz sonuçların bile her zaman revizyona tabi olması gerektiğini anlamalı, kabul etmeliyiz. Her yeni bilgi, fikirlerimizi ve hipotezlerimizi yeni yollarla test etme fırsatıdır. Bazen fikir birliği oluşur ve bir görüş onaylanır, bazen ise bir tartışmanın ve hatta bilimsel bir devrimin kıvılcımları çıkar. Sonuç ne olursa olsun, bu dört kuralı benimseyenler bilime daha çok uyum sağlayacaktır. Hiçbir kişisel şöhret bilimsel doğruları değiştiremeyeceğinden, onlar da bilimle birlikte hak ettiği değere ulaşacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 4
  • Tebrikler! 3
  • Bilim Budur! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Üzücü! 1
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Forbes | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/12/2024 08:13:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12816

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Geometri
İyi
Coğrafya
Asteroid
Komplo Teorisi
Yatay Gen Transferi
Klinik Mikrobiyoloji
Kitlesel Yok Oluş
Yılan
Kıl
Sürüngen
Cinsellik
Zehirli Mantar
Müfredat
Bilim İnsanı
Goril
Meyve
Göğüs
Normal Doğum
Factchecking
Kuyruksuz Maymun
Çocuklar
Neandertal
Yapay Zeka
Obezite
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Sürükle bırak veya seç
Pexels'te Ara
Panodan Yapıştır
URL'den Yükle
0 /5000
0 /5000
0 /5000
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Gönder
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!
Birinci Ders
İkinci Ders
Üçüncü Ders
Dördüncü Ders
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
Kaynaklar ve İleri Okuma
Kategoriler ve Etiketler
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Siegel, et al. Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!. (19 Mart 2024). Alındığı Tarih: 20 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/12816
Siegel, E., Palaz, A. E., Kayalı, Ö. (2024, March 19). Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!. Evrim Ağacı. Retrieved December 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/12816
E. Siegel, et al. “Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!.” Edited by Ögetay Kayalı. Translated by Ayşe Ege Palaz, Evrim Ağacı, 19 Mar. 2024, https://evrimagaci.org/s/12816.
Siegel, Ethan. Palaz, Ayşe Ege. Kayalı, Ögetay. “Başarılı Bilim İnsanının Öğrenmesi Gereken 4 Ders!.” Edited by Ögetay Kayalı. Translated by Ayşe Ege Palaz. Evrim Ağacı, March 19, 2024. https://evrimagaci.org/s/12816.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close