Johannes Kepler Kimdir? Büyük Bir Bilim İnsanının Kısa Biyografisi...

Gökleri ölçüp biçerdim, şimdi ise Dünya'daki gölgelerin boyunu ölçüyorum. Zihnim göklere aittir, vücudumun gölgesi ise toprağa...

Johannes Kepler

Kopernik ve Galileo ile birlikte Rönesans’ın en büyük gök bilimcilerinden olan Kepler, 17. yüzyılın bilimsel devrimine büyük katkı sağlamış ve ondan sonraki dönemlerde keşfedilen önemli fizik yasalarının temellerini atmıştır.

Kepler, 21 Aralık 1571’de, Almanya’nın güneyinde insanların özgür düşünce arayışında oldukları bir dönemde dünyaya geldi. Çocukluğunda yaşadığı görme konusundaki sıkıntılar nedeniyle göz ile ilgili çalışmalar yapmaya başladı ve böylece göz ile ilgili optik çalışmaların ilk adımını atmış oldu.

Göz bebeğinden geçen ışınların nasıl kırıldıklarını ilk açıklayan kişi olan Kepler, görme sorunu yaşanmasının görüntünün, retinanın arkasına ya da önüne geçmesiyle olduğunu ortaya attı. Bugün, modern biyoloji bilgilerimiz sayesinde bu tespitin tamamen doğru olduğunu biliyoruz.

Bu, Kepler'in optik alanında yaptığı tek çalışma olmayacaktı. İnsan gözünün kusurları üzerine kafa yoran Kepler, gözün evriminde oluşan hatalardan aldığı ilham ile gelecekte çok daha etkili teleskop mercekleri geliştirecekti.

Kraliyet Matematikçisi Kepler

Kepler’e göre tanrı bir matematikçiydi. Evren, matematiksel bir düzenle oluşturulmuştu.

Matematiğe olan ilgisini ve dehasını astronomide kullanmayı başardı. Çalıştığı okulun kapanmasıyla sonrasında, dönemin astronomi uzmanı ve asilzade Tycho Brahe’den asistanlık teklifi aldı. Eşi ve çocuğu ile birlikte yaşadığı şehirden ayrıldı. 29 yaşında asistanı olduğu Brahe tarafından kendisinden verilen ilk iş, Mars’ı incelemekti.

Fakat kendisine nazaran gösterişli bir hayat süren ve çalışmaları konusunda iş birliğine pek yanaşmayan Tycho ile istediği gibi anlaşamadı. Kraliyet Matematikçisi olarak kabul edilen Tycho’nun Kepler’e ihtiyacı vardı ve onu karşısında bir rakip olarak istemiyordu. O nedenle ikili birlikte çalışmaya devam etti; fakat Tycho’nun ölümü sonrasında tüm çalışmaları ve saygın unvanı Kepler’e kalmış oldu. Artık Kraliyet Matematikçisi, Kepler’di.

Gezegensel Hareket Yasaları

Kepler, Tycho ile çalıştığı dönemlerde Mars’ın yörüngesini belirlemeyi başarmıştı. Daha sonradan geliştirdiği gezegensel hareket yasaları, gelecekte Newton’un evrensel yer çekimi kuvvetine dayanak sağlayacaktı.

Bu üç yasa şu şekildedir :

1. Her gezegen, bir odağında güneş olmak üzere ,güneş etrafında bir elips üzerinde döner.
2. Güneşten gezegene uzanan yarıçap vektörü, eşit zaman aralıklarında eşit alan süpürür.
3. Herhangi iki gezegenin periyotlarının kareleri, onların yörüngelerinin yarı-büyük-eksenlerinin küpleriyle orantılıdır.

İlerleyen Yıllar

Hayatının geri kalan kısmında çalışmaları hakkında kitaplar yazıp, keşfettiği bilgilerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamıştır. Ayrıca ilerleyen dönemlerde, Tycho’nun belirlediği 777 yıldıza ek olarak 228 yeni yıldız keşfetmiştir.

Çalışmaları, bir noktadan sonra kiliseyi rahatsız etmeye başladı. Bunun üzerine yargılanan Kepler, Lüteryan kilisesi tarafından aforoz edildi. Böylece hem Kraliyet Matematikçisi unvanını, hem de yaşadığı şehri arkada bırakmak zorunda kaldı.

Daha sonrasında Silezya’da bir yıl çalıştıktan sonra Almanya’nın Regensburg kentine geldi. Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler, bilimde yarattığı devrimden sonra, 15 Kasım 1630’da hayata gözlerini yumdu. Belki de tüm çalışmalarını, Joannis Kepleri Astronomi Opera Omnia başlığıyla yayımlanan eserindeki şu sözleriyle özetlememiz mümkündür:

Düzgün bir deney yapmaksızın, hiçbir sonuca varamayız!