Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Vaka
Güve
Evrenin Genişlemesi
Covıd-19
Örümcek
Aminoasit
Habercilik
Kurbağa
Entropi
Sürüngen
Nöron Hücresi
Kimyasal Bağ
Ufo
Küresel
Astronot
Kuyruksuz Maymun
Kaygı
Tür
Nötron
Astrofotoğrafçılık
Ağız Sağlığı
Farmakoloji
Sanat
Kuantum Mekaniği
Yaşanabilir Gezegen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Aralık 2013 32 dk.

İnsan, üstünlük kompleksi olan bir türdür. Bu, beynimizin zaaflarından birisidir. Üst düzey algılar, üst düzey sanrılarla birlikte gelmektedir. Örneğin her şeyin bizim için var olduğu bir sistem içerisinde yaşadığımızı ve her şeyden üstün olduğumuzu zannederiz. Halbuki 4 milyar yıllık canlılık tarihinde, son 300.000 yıldır varız. Dünya üzerinde yaşam, bizden 13.000 kat daha uzun süredir var!

Benzer şekilde, gezegenimizin, galaksimizin, yani "bizi içinde barındıran şeylerin" özel ve kusursuz olduğunu sanarız. Halbuki şu anda bebek bir Evren içerisinde yaşıyoruz. Evren'imiz, "sadece" 13.82 milyar yıldır var ve çok iyi bir ihtimalle, önümüzdeki akıl almaz bir süre boyunca var olacaktır. Bu makalemizin de konusu zaten bu olacak!

131
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Emin Aykar
Emin Aykar
51K UP
5 gün önce
Güneş sistemimizdeki gezegenler görkemli isimlerini Roma mitolojisindeki çeşitli tanrı, tanrıça ve titanlardan almıştır. Bu figürler aynı zamanda Yunan mitolojisinde de mevcuttur fakat isimleri farklıdır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Nisan 2014 17 dk.

Işık hızı (fotonların hızı), kusursuz vakumda saniyede 299.792.458 metredir (m/s). Bu, kabaca saatte 1.079.250.000 kilometreye eşittir. Yani saatte 300 kilometre hız yapabildiğiniz bir arabayla çıkabileceğiniz maksimum hızın 3.597.500 katına... Fotonları bu hızda gidiyor gibi görüyoruz, çünkü fotonların kütlesi yoktur. Buna rağmen kinetik enerjileri vardır; ancak buna az sonra geleceğiz.

Einstein ışık hızı için "Evren'in hız limiti" demişti. İddiasına göre ışıktan hızlı gitmek nedensellik prensibini ihlal etmek demekti. Bu konularla ilgili derin bilgisi olmayan okurlarımız için, "nedensellik" ilkesi basitçe bir neden ile sonucu arasında ilişki olması demektir. "Neden-sonuç ilişkisi" olarak da bilinir. Nedensellik ilişkisinin bozulması ise mantık hatalarına neden olur. Buna bir örnek olarak, henüz tetiği çekmemişken, silahınızdan çıkacak merminin hedefi vurması örneğini verebiliriz. Işık hızını aşmak, bazı temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına gelir. Ancak bu yapılabilecek olursa, zamanda yolculuk bile mümkün olacaktır.

217
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansın Hazan Bayrak
Seslendiren 6 Eylül 2021 6:28
Gebeliğin 37. haftasından önce, yani prematüre doğan bir bebek, genellikle anne ve babasından ayrılarak yoğun bakımda bir küvöze yerleştirilir. Birkaç...
28
Alıntı & Aforizma
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Düşünmeyen tutucudur. Düşünemeyen aptal... Düşünmediğine aldırmayan ise köle...
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
19
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Muna Örs
Üye
Evrim Ağacı, iyi ki varsın; var olmaya devam etmelisin. Bilim dolu, aydınlık ve sonsuz bir ömrün olsun :) .
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Temmuz 2018 10 dk.

Bilime ve bilimsel gerçeklere karşı kuşku uyandırmaya çalışan kişilerin en sık gündeme getirdikleri konulardan birisi, bilimin sıklıkla kendini yenilediği, bundan birkaç sene önce "doğru" dediğine şimdi "yanlış" diyebilmesi, yani zaman içinde güncellenmesidir. Bu şekilde sürekli değişen ve kendini yenileyen bilime güvenebilir miyiz? Şu anda "doğru" kabul ettiğimiz şeylerin, bundan birkaç on sene sonra "yanlış" olmadığını nereden bilebiliriz?

İlk olarak şunu net olarak söyleyerek başlayalım: Evet, bilime güvenebiliriz! Hatta öyle ki, bilime güvenme nedenlerimizin başlıcası, bilimin kendini yeniliyor ve güncelliyor olmasıdır. Bir diğer deyişle, tam da bu "yenilenme" özelliği nedeniyle bilime güvenmeliyiz. İzah edelim:

153
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Deniz Yılmaz
Uyarlayan 14 Şubat 2020 3 dk.

Çok hücreli organizmalar; toplu olarak mikrobiyota olarak adlandırılan kompleks virüs, bakteri, mantar ve parazit birliktelikleriyle birlikle evrimleşmiştir. Memelilerde mikrobiyotanın bileşimindeki değişikliler birçok fizyolojik süreci (gelişim, metabolizma ve bağışıklık hücresi fonksiyonu dahil) etkileyebilir. Mikrobiyotadaki değişiklikler ayrıca çeşitli nöropsikiyatrik bozukluklarla bağlantılı konakçı davranışlarını (sosyal aktivite, stres ve anksiyete ile ilgili yanıtlar gibi)modüle edebilir. Bununla birlikte, mikrobiyotanın nöronal aktiviteyi ve konakçı davranışını nasıl etkilediği iyi bilinmemektedir.

Son on yılda bakterilerin bizi sağlıklı tutmadaki rolüne olan ilgi artmıştır. Özellikle de bağırsaklarımızda, ağzımızda ve cildimizde yaşayan bakterilere...Yeni araştırmalar bu bakteri topluluklarının bozulmasının, bağışıklık sistemimizde çeşitli sorunlara sebep olabileceğini hatta davranışları değiştirebileceğini ortaya koyuyor.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Alkan Özkaraslanoğlu
İnceleyen8 2 gün önce
Bir David Fincher klasiği.Gerek diyalogları, gerek sinematografisi, gerekse atmosferi ile sizi içine çekiyor.Benim için en klasik filmlerden bir tanesi.
Film
8.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 11 Kasım 2022 26 dk.

Eski adıyla Hipokondriyazis olarak bilinen, Hastalık Kaygısı Bozukluğu, teşhis edilmemiş ciddi bir tıbbi duruma sahip olma veya bu durumu geliştirme konusunda aşırı endişe duyma ile karakterize psikiyatrik bir bozukluktur. Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan kişiler, günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir tıbbi hastalığa yakalanma konusunda sürekli kaygı ya da korku yaşarlar. Bu korku normal fizik muayene ve laboratuvar test sonuçlarına rağmen devam eder.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan kişiler, normal bedensel duyumlara (sindirim veya terleme işlevleri gibi) aşırı derecede dikkat ederler ve bu duyumları ciddi hastalığın göstergeleri olarak yanlış yorumlarlar. Hastalık Kaygısı Bozukluğu'nun kesin etiyolojisi büyük ölçüde bilinmemektedir. Bununla birlikte, bozukluğun gelişiminde birden fazla risk faktörü rol oynamaktadır. Hastalık Kaygısı Bozukluğu tipik olarak kronik bir durumdur. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar ve psikoterapi bulunur.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Adela ‎
Adela ‎
55K UP
İnceleyen 3 gün önce
İlk okuduğum Dostoyevski eseri ve Rus edebiyatına olan merakıma kapı aralamış olan eserdir Suç ve Ceza.
Bazı sayfaları defalarca okuyup asıl betimlenmek ve aktarılmak istenileni sonradan anlamanın hissettirdiği tatlı farkındalık ile bitirdim.
Bazen dehşete düştüm, sorguladım, karamsarlaştım, üzüldüm veya kızdım, ama ben bu kitabı yaşadım.

Bu kitabı okuyun okutturun, yalnızca bunu değil, henüz okumamış olsamda konularını az-çok bildiğim, Karamazov Kardeşler, Beyaz Geceler ve Kumarbaz eserleride bir o kadar değerlidir gözümde, Dostoyevskinin kendisi gibi.
Kitap
8.8/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Erdem Kuruca
Türü Ekleyen 4 gün önce
Gümüş yağmurcun (Pluvialis squatarola), yağmurcungiller familyasına ait orta boyutlarda bir kıyı kuşudur. Tundra bölgelerinde üreyen bu kuş, göç döneminde Afrika, Güney Asya, Avustralya ve Amerika kıtalarına uzanan geniş bir alana yayılır. Yaz mevsiminde sırtı siyah-beyaz gümüş desenli, alt tarafı ise tamamen siyah renklidir. Ancak kış aylarında daha soluk bir görünüm alarak gri tonlara bürünür ve alt kısmı beyaza döner. Ülkemizde kış göçmenidir.
6
Şölen Hocaoğlu
Yazar 13 Şubat 2021 8 dk.

Türümüz, belli bir temel ihtiyaç seti ile doğdu. Öyleyse bunun üzerine koyulan her bir fazladan tüketim, aslında ihtiyaç değil; toplumdaki statünün bir göstergesi olarak motivasyonları, kişilikleri, ilişkileri ve hevesleri temsil ediyorlar. Bir barınak temel ihtiyaç iken, 3 kişilik bir ailenin yalıda oturuyor olması bu ailenin sosyal statüsüne yönelik yaptıkları bir harcamadır; yahut işyerine toplu taşıma ile kolayca ulaşabilecek bir üst düzey yöneticinin özel arabası ile gitmeyi tercih etmesi, onun toplumdaki yerini belirleme hevesi ve kişiliğine yönelik ihtiyaçlarının birleşmesidir. Bir nevi toplumdaki konumu belirlediği için temel ihtiyaçların üzerinde kalan bu mallara konumsal mallar da denir.

Özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nda yaşanan kıtlığın ardından ödül gibi gelen ekonomik yükseliş ile yaşanan bolluk ve "fazla mal göz çıkarmaz" düşüncesiyle alışılan konumsal mal tüketimi sonucu insanlık, fazla tüketime bir nevi "adapte oldu". Neredeyse bir asırdır artan kişi başı tüketim figürü sonucunda ise obezitenin görülme sıklığı neredeyse iki katına çıktı, alışveriş bağımlılığı (onyomani) ortaya çıktı ve ekolojik kriz baş gösterdi.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Bıçakcı Ve Meriç Öztürk
Ozan Bıçakcı Ve Meriç Öztürk Seslendiren 2 gün önce 41:44
Nöropsikanaliz nedir, serbest çağrışım nasıl çalışır? Bilinçdışı dile nasıl yansır? Neden hep toksik ilişkilerimiz oluyor? Yeni psikoloji serimizle bilinçdışının...
5
Azra Nur Demir
1 gün önce
Ruyada gorulen seyler gercek hayatin habercisi olabilir mi?Bir de uyumadan once dusundugunuz kisinin ruyasina girme durumu gercek olabilir mi?
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Leonidas I
Leonidas I
23K UP
.D. 3 saat önce Sen de Cevap Ver

Doğrudan cevap vereceğim , sonradan fikir belirteceğim.

"Vereinigte Stahlwerke Alman çelik tröstünün sahibi Fritz Thyssen,

Ruhr’un kömür kralı Emil Kirdof ve Bavyeralı ve Rheinlandlı daha birçok sanayici, komünist

Tüm Reklamları Kapat

düşmanlığı dolayısıyla Nazi Partisi’ne önemli para yardımları yaptılar".[1]

O dönem Almanya zaten ekonomik bunalımda , Adolf Hitler'in konuşmaları ve girişimleri aşırı cesurcadır. Birahane Darbesi girişiminden sonra ünü iyice artmıştır. Doğrudan bağışlar almıştır. Extra kaynak ekleyeceğim incelemek isterseniz.

Kaynaklar

  1. G. Çetinkaya. (2019). İkinci Dünya Savaşı Öncesinde Nazilerin İktidara Gelişi Ve Türk-Alman İlişkileri. Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Dergisi, sf: 87-97. | Arşiv Bağlantısı
  2. A. Tutsak. (2017). Hitler Almanyasi’nin Yayilmaci Politikasi Ve İkinci Dünya Savaşi (1932-1945). Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi, sf: 190-208. | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 11 Mart 2022 Film
1.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Chinatown
Yönetmen: Roman Polanski
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close